Hayal gücünün sınırlarını zorlayan eserler
Digital Revolution, hayal gücünün sınırlarını zorlayan birçok sanatçıya ev sahipliği yapıyor. Aralarında film yapımcısı, mimar, tasarımcı, müzisyen ve oyun geliştiricilerinin de olduğu sanatçılar, teknoloji ile sanatı mükemmel bir hayal gücü ile bir araya getirerek ziyaretçilere benzersiz bir seyir zevki sunuyor. Sergi; yaratıcı kodlama, DIY (Kendin-Yap) kültürü, dijital topluluklar ile zenginleştirilmiş gerçeklik, yapay zekâ, giyilebilir teknolojiler ve 3D yazıcılarla gelecekte neler yaratabileceğine dair önemli ipuçları veriyor.
Barbican Centre dokunuşu ile güçlü içerik...
Digital Revolution Sergisi’nin açılışında konuşan Zorlu PSM Genel Müdürü Murat Abbas, Zorlu PSM’nin toplumun sanat ve eğlence hayatına katkı sunmaktan öte, kısa sürede Türkiye’de sanat hayatına yön veren ve sanatın her dalına yer veren bir platform olmaya başladığına vurgu yaparak, son dönemde dünyada giderek artan bir ilgiyle karşılanan dijital sanatın bunlar arasında ayrı bir yere sahip olduğunu dile getirdi.
Murat Abbas sözlerine şöyle devam etti: “Sürekli bir dönüşüm süreci geçiriyoruz ve bizi çevreleyen dijital bir dünya var. Biz de Zorlu Performans Sanatları Merkezi olarak, merkezine bu yeni dünyayı alan bir sergiye; “Digital Revolution”a kapımızı açmaktan ve ilk büyük sergimizi Avrupa’nın en değerli sanat merkezlerinden biri olan Barbican Centre işbirliğiyle hayata geçirmekten büyük bir heyecan duyuyoruz. 4 ay boyunca ziyaretçilere açık olacak bu özel sergide, hem dijital devrimin sürecine tanık olacak, hem de nasıl ürünler ortaya çıkarabildiğine şaşıracağız.”
Bu sergi gerçeklik kavramını yeniden tanımlıyor
Digital Revolution sergisinin açılışında görüşlerini dile getiren Barbican Centre’ın Uluslararası Temsilcisi Neil McConnon, “Digital Revolution, gerçeklik kavramını yeniden belirleyen ve bunu deneyimlemek için yeni yollar bularak izleyicisine ilham veren bir sergi. Bu sergide, kısa tarihine rağmen dijital dünyanın odak noktasındaki önemli figürlerle çalışma fırsatı bulduk. Ayrıca, serginin Türkiye durağında, teknolojik altyapısı açısından ileri bir vizyona sahip Zorlu PSM ile çalışmaktan da çok memnunuz.”
Digital Revolution sergisinin açılışında görüşlerini dile getiren serginin ana sponsoru Zorlu Holding CEO’su ömer Yüngül, Zorlu Holding olarak sanatın sadece bilinen dallarına değil, daha yeni, daha az bilinen ve yenilikçi özellikleri bulunan alanlarına destek olmaya devam ettiklerini ifade etti. ömer Yüngül sözlerine şöyle devam etti: “Bizim en önemli gücümüz, sahip olduğumuz hayal gücü ve bu hayalleri hayata geçiren yüksek özgüven. Teknoloji, inovasyon, tasarım ve Ar-Ge’yi vazgeçilmez değerlerler olarak benimseyen, Türkiye’nin dijital dönüşümüne öncülük eden bir grup olarak dijital sanat bizim için hayal gücünü harekete geçiren yenilikçi alanların başında geliyor. Geçen yılın son aylarında Zorlu Center’ın gerçekleştirdiği Türkiye’nin ve İstanbul’un ilk ışık festivaline imza atarak bu alandaki yenilikçi duruşumuzu gösteren iyi bir örnek sunduk. Avrupa’nın en değerli sanat merkezlerinden Barbican Center’ın yarattığı Digital Revolution’u Londra, Stokholm ve Atina’dan hemen sonra İstanbul’a getirmiş olmamız da dijital sanata yönelik bu bakış açımızın bir yansıması... İlk kez geçen yıl gerçekleştirilen Digital Revolution’u dünyanın sanat alanında öne çıkmış şehirlerinin hemen ardından İstanbul’a taşıyor olmak PSM’nin kuruluşunda ortaya koyduğumuz, dünyanın en önemli kültür ve sanat etkinlerini Türkiye’ye getirme hedefimiz konusundaki kararlığımızı gösteriyor. Sanatı ve teknolojiyi sonsuz hayal gücü ile birleştiren Digital Revolution sergisinin, hayallerine inovatif düşünceyi, teknolojiyi, tasarımı kullanarak hayat verenler için ilham verici bir sergi olacağına inanıyorum.”
Dünyaca ünlü sanatçılar ilk defa bu sergide buluşuyor
Ziyaretçilerin ilgisini çekecek birçok önemli isim, hazırladıkları heyecan verici eserler ile ilk defa bu sergide bir araya geliyor. Dünyaca ünlü müzisyen - girişimci will.i.am ve Björk, Inception filmi ile Oscar ödülü alan görsel efekt tasarımcısı Paul Franklin ile Chemical Brothers, U2 ve Kanye West gibi büyük isimlerin videolarının yönetmeni Chris Milk’in çalışmaları da bu eserler arasında yer alıyor.
Küratörlüğünü Barbican Centre’ın yaptığı bu interaktif sergide, geniş boyutlu ve toplu katılımlı açık hava etkinlikleri ile bilinen Umbrellium (Usman Haque ve Nitipak Samsen), Universal Everything, Yuri Suzuki, Pasha Shapiro ve Ernst Weber gibi sanatçılardan gelen yeni çalışmalar ve DevArt adlı dijital sanat işleri sergileniyor. Herkesin yaratıcı olmasına olanak tanıyan projelerin yer aldığı We Create adlı kısmın önemli bir bölümü ise Chris Milk ve Aaron Koblin'in kitle kaynaklı hayran web sitesi Johnny Cash Project’i içeriyor. Serginin bir başka bölümü olan Creative Spaces ise dijital teknolojinin filmlerde ve çevrimiçi olarak hızlı bir yaratıcı değişime nasıl olanak tanıdığını gösteriyor.
Digital Revolution sergisinde dijital teknolojiyle yapılan birçok deneye de yer veriliyor. Bunlar arasında en ilgi çekici bölümlerden biri olan Sound and Vision, müzisyenlerin dijital teknolojiyle yaptığı sıra dışı deneyleri içeriyor. Bu bölümdeki eserler arasında; uluslararası müzisyen, girişimci ve hayırsever will.i.am ve sanatçılar Yuri Suzuki, Pasha Shapiro ve Ernst Weber tarafından gerçekleştirile Pyramidi adlı çalışma da yer alıyor. Pyramidi, ziyaretçileri canlı bir galeri ortamında, analog ve dijital müzik arasındaki arayüzü keşfe çıkarıyor. Bu kısımda, aynı zamanda, sanatçıların müziği görselleştirmeye çalıştığı bir dizi uygulama tabanlı proje öne çıkıyor. Arcade Fire'ın interaktif videosu The Wilderness Downtown, Scott Snibbe Studio tarafından geliştirilen Biophilia (Björk) uygulaması ve Peter Chilvers ile Brian Eno'nun SCAPE (2012) uygulaması, bu alanda sergilenen eserler arasında yer alıyor.