Birçok farklı yoruma yol açan ünlü resmi “Soğan-Ekmek“ le başlayan bu seçki, sanatçının yaratıcı gelişmesinin adımlarını yapıtlar aracılığıyla izlenebilmesine olanak sağlayacak.
MERKUR ve MANİFESTO işbirliğinde düzenlenen sergide yer alan eserlerin çoğunluğunu sanatçının ana kaygısını belirleyen doğal nesne-insan gövdesi formlarının içerdiği plastisite kapsamındaki çalışmaları oluşturuyor. Bunların yanısıra Fatma Tülin’in “yan yollar, sapaklar” şeklinde adlandırdığı dış mekan yorumları ve portre çalışmaları da sergide görülebilecek.
“Zencefil köküyle insan gövdesi arasındaki formsal bütünlük…”
Doğal nesnelerin ve özellikle kadın gövdesinin görsel anlamda içerdiği benzerlikler ve biçimsel bağlantılar sanatçının yapıtlarında soyutla somut olanın gelgiti niteliğinde gelişiyor. “Bir zencefil köküyle insan gövdesi arasındaki formsal bütünlük evrendeki sonsuz devinimi çağrıştırır.” diyen Fatma Tülin, zaman zaman yakın merceğe alarak yansıttığı nesne-gövde kıvrımları çalışmalarında erotik çağrışımlı dönüşümlere yol açıyor. Fatma Tülin, “Bütün tablolar dünyaya, dünyanın tenine, nesnelere, formlara dokunma ve onları tanıma isteğinin, görme yetisine ve algılama edimine eklemlenmesinin plastik sonuçlarıdır.” değerlendirmesinde bulunuyor.
Fatma Tülin, çalışmalarını İstanbul ve Paris’te sürdürüyor. Tophane-i Amire’deki sergi, sanatçının yurtiçi ve yurtdışında açtığı 38’inci kişisel sergisi oluyor.