Güven Kıraç’ın Yeni Resim Sergisi Distopya, 21 Ağustos’ta Bodrum meRQez Art’ta Açılıyor

Güven Kıraç’ın Yeni Resim Sergisi Distopya, 21 Ağustos’ta Bodrum meRQez Art’ta Açılıyor Güven Kıraç’ın Yeni Resim Sergisi Distopya, 21 Ağustos’ta Bodrum meRQez Art’ta Açılıyor

Sanatçı Güven Kıraç’ın üçüncü kişisel resim sergisi Distopya, 21 Ağustos’ta Bodrum Marina Yacht Club bünyesinde yer alan meRQez Art Alternatif Sanat Mekânı’nda sanatseverlerle buluşuyor! Usta sanatçı olumsuz bir geleceğin, kötü bir hayatın ifadesi için kullanılan Yunanca kökenli “distopya” sözcüğünü tablolarına resmediyor. İronik mizahı, özgün ve hisli anlatımıyla distopyanın tüm çağrışımlarını resme dönüştürürken geçmişe duyduğu özlemi de yansıtan Güven Kıraç, tüm ütopyalarımız yıkılırken hâlâ ümit vadeden atlıkarıncayla izleyiciyi gülümsetmeyi de başarıyor. Sanatçının art brut (ham sanat) anlayışıyla çalıştığı 20’nin üzerinde akrilik eserden oluşan Distopya başlıklı sergi, 7 Eylül 2021 tarihine kadar Bodrum’da meRQez Art Alternatif Sanat Mekânı’nda ziyarete açık olacak.  

Usta oyuncu ve ressam Güven Kıraç üçüncü kişisel resim sergisi Distopya’yı, 21 Ağustos 2021 Cumartesi günü Bodrum’daki meRQez Art Alternatif Sanat Mekânı’nda sanatseverlerle buluşturmaya hazırlanıyor.

Oyuncu kimliğinin yanı sıra şiir ve resim  çalışmalarıyla da tanınan Güven Kıraç yeni sergisinde, distopyayı özgün anlatımıyla tablolarına aktarıyor. Eski Yunancada “kötü” ve “yer” anlamına gelen “dis” ve “topya” hecelerinden oluşan “distopya” sözcüğü; maruz kalınan, sıkıştıran, kişiye çaresiz hissettiren, hayatı daraltan, baskılayan şeylerin, durumların ve hislerin tümünü ifade etmek için kullanılıyor. “Kötü bir yer”den bahsederken ironik mizahı, hisli anlatımı ve dizeleriyle geçmişe duyduğu özlemi de aktaran Kıraç, art brut (ham sanat) çizgisinde ilerleyen eserlerinde distopya ve toplum yorumunu sanatseverlerle paylaşıyor. Yaşadığımız süreç tüm ütopyalarımızı yıkarken hâlâ ümit vadeden atlıkarıncanın izleyiciyi gülümsettiği Distopya’da, devrik yerleştirilmiş yapılar ve değişken muhitlerde dolanan tepetaklak figürler ise birer kaçış rampası oluşturuyor. Sergide izleyiciyi umutlandıran, geçmişe götüren ve düşündüren temalarla resmedilmiş 20’den fazla akrilik eser bulunuyor.

Serginin manifestosunda Distopya; Binanın insanı yuttuğu bir dünyada / Adı kış ya da yaz olmayan bir iklimde / Umudunuz ve mutluluğunuz çocuklukta kalan bir anıya dönüşmüşse / Gördüğünüz ama uzanamadığınız çarelere bakakalmış olsanız ne yapardınız? / Yoksa şimdi öylece bakakaldık mı? dizeleriyle anlatılıyor.
 
Yüz Buldum adlı ilk solo sergisini 2014 yılında, Suratla/Süratle Devam adlı ikinci sergisini ise 2015 yılında açan Güven Kıraç, 2015 yılında ayrıca Güven’e Dayalı Sergi başlıklı karma serginin küratörlüğünü üstlendi. Kıraç’ın Distopya başlıklı yeni kişisel sergisi, 21 Ağustos-7 Eylül 2021 tarihleri arasında, Bodrum Marina Yacht Club’da yer alan meRQez Art Alternatif Sanat Mekânı’nda ziyarete açık olacak.

GÜVEN KIRAÇ’IN DİLİNDEN DİSTOPYA

Distopik. Olumsuz bir geleceği, kötü bir hayatı ifade etmek için kullanılan bu kelime Yunanca kökenlidir. Anti-ütopya diye de adlandırabileceğimiz Distopya’yı oluşturan “dis” ve “topya” hecelerinin kökü eski Yunancada “kötü” ve “yer” olarak yer alır. Distopik toplumlar zulüm, terör, fakirlik, sefalet veya çok ilerlemiş teknolojinin topluma olumsuz yansımasının olduğu kurgusal toplumlardır ve böyle toplumlarda kendini bir anda distopyanın içinde bulan insan, belki de her zaman olduğundan daha çok felsefenin temel sorusuna yanıt ararken bulur kendini. 

“To be or not to be”, olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu. Düşüncemizin katlanması mı güzel zalim kaderin yumruklarına, oklarına yoksa bela denizlerine karşı diretip dur demesi mi? Ölmek, uyumak sadece! Düşünün ki uyumakla bitebilir bütün acıları yüreğin, çektiği kahırlar insanoğlunun. Uyumak, ama düş görebilirsin uykuda o kötü. Çünkü o ölüm uykularında, sıyrıldığımız zaman yaşamak kaygısından ne düşler görebilir insan düşünmeli bunu. Bu düşüncedir felaketleri yaşanır yapan. Yoksa kim dayanabilir zamanın kırbacına? Zorbanın kahrına, gururunun çiğnenmesine, sevgisinin kepaze edilmesine, kanunların bu kadar yavaş, yüzsüzlüğün bu kadar çabuk yürümesine, kötülere kul olmasının iyi insanın, bir bıçak saplayıp göğsüne kurtulmak varken? Kim ister bütün bunlara katlanmak, ağır bir hayatın altında inleyip terlemek, ölümden sonraki bir şeyden korkmasa, o kimsenin gidip de dönmediği bilinmez dünya ürkütmese yüreğini? Bilmediğimiz belalara atılmaktansa çektiklerine razı etmese insanları? Bilinç, böyle korkak ediyor hepimizi, düşüncenin soluk ışığı bulandırıyor yürekten gelenin doğal rengini ve nice büyük yiğitçe atılışlar yollarını değiştirip bu yüzden bir iş bir eylem olma güçlerini yitiriyorlar.
W. Shakespare / Hamlet
 
Her şeyin, her yerin bir çıkışı vardır. Ben her resim yapışımda, yaparken zamanın dışına çıktım, hem de kaç kez…