İşte hikaye burada başlıyor… Gözleri tekrar kapatmak; uykuya dalmaya çalışmak; becerememek; o rüyaya dönememek ve eldeki gerçekliği kabullenmek. Mecburen uyanmak. Artık…
“rüya anıdan sayılır mı? ” bu hayalkırıklığı ile ilgileniyor; rüyalarla değil; rüyayı görenle. Rüya dediğimiz; ne yaparsak yapalım rüya olmaya devam edecek “rüya”yı; gerçek dediğimiz; ne yaparsak yapalım gerçek olmaya devam edecek olan “gerçek”le değiştirmeye gönüllü kalabalıkla ilgili.
Figüratif işleriyle heykel disiplininde hikayeler yazan Ozan Ünal; “rüya anıdan sayılır mı?” sergisiyle; iklimsel, sosyolojik, politik, etik bozulmaların etkisiyleher geçen gün daha da zorlanan ruhlarımıza; gerçek acıttıkça altına saklandığımız örtülerin altından; kaçtığımız rüya evrenlerinin manzaralarından bakıyor. “Büyülü gerçekçi” hikayelerini beton, demir, paslanmaz çelik ve bronz malzemelerle çalıştığı heykeller aracılığıyla izleyiciye sunuyor.
Ozan Ünal’ın “Rüya anıdan sayılır mı?” sergisi; Galeri Selvin küratörlüğünde; 15 Ekim – 15 Kasım 2021 tarihleri arasında İstanbul Ortaköy Hüsrev Kethüda Hamamında sergilenecek. Sergide sanatçının bu sergi projesi kapsamında yazıp çizip karaladığı tüm eskiz defteri de 250 edisyon basılarak izleyiciye sunulacak.
Ozan Ünal; “Üzerinde 3 yıla yakındır çalıştığım bu sergi belki otuza yakın heykel olarak karşınıza çıkıyor ancak altında yüzü geçkin sayfa yazım denemem karalamam var. Yapmadığım; ancak başka bir heykele ilham olmuş, detayından vermiş, ruhundan bağışlamış onlarca heykel çizimim var. Bu hikayenin bir parçası onlar da ve görülmelerini istedim. Onları da onurlandırmak istedim ve bir kitapta topladım. Eğer sanattan bahsedeceksek ; bu o yolun tamamıdır bence çünkü”
Sanatçının bu süreçte dolmakalem ve divit ile çalıştığı desenlerinden oluşan “500 eskiz” koleksiyonu da “Rüya anıdan sayılır mı?”sergisi süresince Nişantaşı Galeri Selvin'de izleyicilerle buluşacak.
Ozan Ünal, "Rüya anıdan sayılır mı" Heykel Sergisi Ortaköy Kethüda Hamamı’nda
“Uyanıklıklıkla hala uyuyorluk arasındaki sınırsız boşlukta yüzerken; tamamen ayıklığa dönüşün; ilk görüntünün beyne yollanmasıyla başlayan algı; yerin, günün, hayatın ve kendinin hatırlanması; varlığın bilinci artı hatırlanmalar artı algı toplamı eşittir idrak... İdrak ettiğin gerçekliğin, gördüğün rüyanın karşısındaki sıkıcılığı, üzücülüğü, yetersizliği… eşittir hayalkırıklığı…”