Sabancı Üniversitesi Onursal Başkanı Sakıp Sabancı’nın vasiyeti üzerine verilen Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri, sosyal bilimler alanında bilim insanlarını ödüllendirmeyi sürdürüyor. Bu yıl 16.’sı gerçekleştirilen Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri’nde yılın teması “Korona Sonrası Dünya ve Türkiye: Pandemilerin Sosyal, Psikolojik ve Siyasi Etkileri” olurken; bu alana uluslararası düzeyde önemli katkılar sunan University College London Davranışsal Değişim Merkezi Direktörü Profesör Susan Michie Jüri Özel Ödülü’ne layık görüldü.
Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, çevrimiçi düzenlenen törende yaptığı konuşmada, tüm dünyanın bilim insanlarından, insanlığa umut olacak haberleri beklediğini hatırlatarak, “Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri, Sakıp Bey’in gelecek için, bilim insanlarına olan güveninin bir kanıtıdır. Türkiye’den sosyal bilimler alanında uluslararası platformda verilen ilk ödül programı olması sebebiyle de hem Üniversitemiz hem de ülkemiz için çok kıymetlidir. Bu olağandışı günlerde, tüm insanlık olarak gözümüz, kulağımız bilim insanlarında; onlardan gelecek, insanlığa umut olacak haberleri bekliyoruz. Bir kez daha bilimin, insanın varoluşunun temel taşlarından biri olduğunu görüyor, bu vasiyetin önemini çok iyi anlıyoruz. Sakıp Bey’in bu inançla temellerini attığı Üniversitemiz, bugün dünya için bilim üretiyor, gelecek için bilim insanları yetiştiriyor” dedi.
“ALTUNİZADE DİJİTAL KAMPÜSÜNÜ HAYATA GEÇİRDİK”
Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri’nin bu yılki konusunun “Korona Sonrası Dünya ve Türkiye: Pandemilerin Sosyal, Psikolojik ve Siyasi Etkileri” olduğuna dikkat çeken Güler Sabancı, şöyle konuştu:
“Hiç şüphesiz bugün yaşadığımız pandeminin etkilerini yalnızca sağlık alanında değil; toplumun her alanında hissediyoruz. Pandemi döneminde hayatımızda büyük değişimler yaşandı. Salgın bittiğinde, dünya bir daha asla pandemi öncesi gibi olmayacak, bunu biliyoruz. Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri dünya gündemini her zaman yakından takip etti. Sosyal bilimlerin sadece bugünü değil, geleceğin dünyasını da anlamak açısından önemli olması nedeniyle bu yılın konusunun hepimiz için büyük önem taşıdığına şüphe yok. Pandeminin etkilerini sosyal, psikolojik ve siyasi boyutları ile ele almak, toplumsal dönüşümün dinamiklerini anlamak adına kıymetli.“
Sabancı Üniversitesi’nin yatırımlarını ara vermeden sürdürdüğünü belirten Güler Sabancı, şunları söyledi:
“Teknoloji geliştirme üssü olarak konumladığımız Sabancı Üniversitesi Altunizade Dijital Kampüsünü hayata geçirdik. Ayrıca yeni Görsel Sanatlar Atölye binamızı da açtık. Fakültelerimiz, araştırma birimlerimiz, forum ve merkezlerimiz bilimsel çalışmalarıyla topluma ve bilime katkı sağlamaya bu dönemde de devam ediyor. Dünya üniversitesi olma hedefiyle Üniversitemizin temellerini atan Merhum Sakıp Bey de inanıyorum ki, hiçbir şeyi ertelemeyen, mevcut şartlarda en iyisini yapan bir üniversite olmamızdan ve başarılarımızdan büyük gurur duyardı.“
SUSAN MICHIE: BİRBİRİMİZİ KORUYARAK KENDİMİZİ KORUYABİLİRİZ
Jüri Özel Ödülü’nü kazanan, davranışsal sağlık psikolojisi profesörü, kamu sağlığı alanında politik aktivist olarak da bilinen Profesör Susan Michie ise ödül töreninde yaptığı konuşmada, böyle bir ödüle layık görülmekten büyük bir onur duyduğunu söyledi. Profesör Michie, “Psikoloji COVID-19’la mücadeleye nasıl yardımcı oluyor? Bunu sizle paylaşmak istiyorum. COVID-19 salgını nedeniyle tüm dünyada hükümetler insanların davranışlarını değiştirmelerini istedi. Fiziksel mesafe koymak, maske takmak, kendimizi izole etmek gibi değişik davranış alışkanlıkları edindik. Ancak kurallara bağlılık kabiliyet, fırsat ve motivasyona bağlı. Bu 3 nokta davranışları doğrudan etkiliyor. Psikologlar COVID-19’un üstesinden gelmek için davranışları anlama ve değerlendirmede önemli bir rol oynuyor” dedi.
“Vatandaşların davranışlarını değiştirmek istiyorsak; önce sağlık profesyonellerinin, işverenlerin ve politikacıların davranışlarını değiştirmemiz gerekiyor” diyen Susan Michie, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Öncelikle politika yapıcıların davranışlarını değiştirmesini hedeflemeliyiz. Değişimi sağlamanın ilk adımı davranışları değiştirmek için tavsiyelerde bulunmaktır. Araştırma grubumuz insanların davranışlarını değiştirmelerini sağlayan 93 farklı teknik belirledi. Bu tekniklerin kullanımı toplumlara, koşullara ve değiştirilmesi istenen davranışlara göre değişiyor. Örneğin, karantina kuralına uyulmasını istiyorsanız para cezası gibi yöntemlerle motivasyonu artırmayı değil; sosyal, finansal ve uygulamaya yönelik kaynakları artırmak gibi yöntemlerle fırsatlarını geliştirmeyi hedeflersiniz. Bu noktada güvenilir liderlik önemli. İletişim dürüst açık ve şeffaf olmalı. Sadece ne yapılacağını söylemeyi değil, bu tavsiyenin gerekçesini de vatandaşa anlatmak gerek. Toplumu iyi tanımak, onları dinlemek ve karar alma sürecine dahil etmek gerek. Hükümetler her zaman bizlerin önerdiklerini yapmazlar ama biz en iyi tavsiyeleri vermeye çalışıyoruz. Umarım Türkiye’de de hükümet davranış bilimi uzmanlarından, psikologlardan yararlanıyordur. Bugün hiç kimse ve hiçbir hükümet kendi başına kendini koruyamaz. İnsanlar birbirine bağlı, üretilecek çözümler küresel olmalı. Ancak birbirimizi koruyarak kendimizi koruyabiliriz.”
ÖNÜMÜZDEKİ YILIN KONUSU AÇIKLANDI
Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi ve İstanbul Politikalar Merkezi liderliğinde yürütülen Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri’nde makale değerlendirmeleri bağımsız ve uluslararası jüri üyeleri tarafından yapılıyor. Şimdiye kadar Türkiye’nin ekonomisinden dış politikasına, tarihinden toplumsal dinamiklerine kadar çeşitli konularda çalışmaları ödüllendiren programa, bu yıl dünyanın 5 farklı kıtasından rekor sayıda başvuru geldi.
Bu yılın ödül kazanan üç makalesi ise şunlar oldu:
- Bilkent Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ayşenur Dal ve Doç. Dr. Efe Tokdemir tarafından kaleme alınan “Toplumlarda COVID-19’a karşı savaşmada, arka planda yatan koşullarla birlikte sosyo-psikolojik dinamikler”,
- Kadir Has Üniversitesi’nden Onurcan Yılmaz ve Avustralya Queensland Teknoloji Üniversitesi’nden Ozan İşler tarafından kaleme alınan “COVID-19 tehdidinin dünyada ve Türkiye’deki bilişsel ve davranışsal sonuçları”,
- Yaşar Üniversitesi’nden Sinan Alper’in kaleme aldığı “COVID-19 ile ilgili komplo teorilerine inanmak: Hata değil, insan doğasının bir özelliği”.
Makale ödüllerinin değerlendirme sürecinde Jüri Başkanlığını Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nebi Sümer üstlenirken, jüri heyetinde Sabancı Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve İstanbul Politikalar Merkezi Direktörü Prof. Dr. Fuat Keyman, Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Meltem Müftüler-Baç, Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adil Sarıbay, Kent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Üskül, Columbia Üniversitesi Psikoloji Bölümü Başkanı Kevin N. Ochsner ve New York Üniversitesi Öğretim Üyesi Jay Van Bavel yer aldı.
Törende aynı zamanda Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri 2022 konusu “Türkiye ve Karşılaştırmalı Örnekler Işığında Küreselleşmenin Geleceği: Devlet Geri mi Dönüyor?” olarak açıklandı.