Birbirinden farklı konuk ve konularıyla perakende sektörünün geleceğine ışık tutan Perakende Günleri, bugün gerçekleşen oturumlarıyla son buldu.
“Girişimci ruhumuzla olumsuzlukların üstesinden geleceğiz…”
Başkanla Beş Dakika paneline katılan Birleşmiş Markalar Derneği Başkanı Sinan öncel şu şekilde konuştu: “BMD’nin 106 markasının 125 ülkede mağazası, 14.000’e yakın da satış noktası var. Bu markaların hepsi Türk markasıdır. Gündemimizdeki en sıcak madde ‘Efsane İndirim’ idi. Yoğun bir çalışma dönemini geride bıraktık. Efsane indirimi normalde 1-2 gün planlarken artık ‘Efsane Kasım’ olmaya başladı. Bu nedenle önümüzdeki günlerde bu durumun bir düzene girmesini bekliyoruz. 10 ay boyunca indirim yapan bir perakendenin sürdürülebilirliği pek mümkün değil. İşletme giderlerindeki ve ortak alan giderlerindeki dengesizlikleri gidermek için AYD yönetimiyle kol kola çalışacağız. Mağduriyetleri gidermek bizim sosyal görevimiz. Kredi kartları komisyonlarına ve erken ödeme komisyonlarına bir üst sınır getirildi ve bu düzenlemeyle sektörümüz rahatladı. Geçtiğimiz yılki ‘Efsane Cuma’ ile karşılaştırma yaptığımızda, kredi kartlarıyla alışveriş oranı %44 arttı. Kredi kartlarından kesilen fazla komisyonlar bizim verimliliğimizi düşürüyordu. Bu nedenle düzenleme gelmesi çok iyi oldu. Her şeyden önce iyimser olmalıyız, olumsuzluklar hayatın gerçeği. Olumsuzluklar, sorunlar olmadan hayatımızı renklendiremeyiz. ülkemiz çok iyi bir pozisyonda ve güzel bir yerde. Yaşadığımız son 30-35 yılda çok büyük ekonomik sorunlarla karşılaşmamıza rağmen hepsini aşabildik. Bizim girişimci ruhumuz bunların hepsinin üstesinden gelmeye yetecektir. Yeter ki çalışkan olalım, işimizin başında olalım.”
“Restoran ve Turizmciler olarak 2 milyon kişiye istihdam sağlıyoruz…”
Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği Başkanı Ramazan Bingöl yaptığı konuşmada: “Sektör olarak Türkiye’nin dinamosuyuz. 2 milyon kişiye istihdam sağlıyoruz. Biz durursak Türkiye durur. 20 milyar dolara yakın bir işlem hacmi hedefliyoruz. Sektörün en büyük sorunu herkesin bu sektöre girmesi. Gıda işinde batmamaya dair bir inanç var ama batma oranı %80’lerde. Girenler battıkça piyasanın da dengesi bozuluyor. Lokmacıların %98’inin batacağını öngörüyordum, sonuç ortada. İşin fizibilitesini yapmadan sektöre girilmemesi gerekir. Bir yemeğin yeme tekniğini bilirsen alınan keyif %200 artar. Biz de bunu topluma anlatıyoruz” dedi.
“Yasal düzenlemeler dürüstlük ve adil ticaret temeline dayanmalı”
AYD Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Altaş: “Yasal mevzuatlardaki düzenleme sorunları ve işletme giderleri sektörün en önemli konuları arasında yer alıyor. Bu sorunların bir masa etrafında tartışarak, konuşarak çözülmesi gerektiğini düşünüyoruz ve bu noktada görüşmeler gerçekleştiriyoruz. Görüşmeler de iyi gidiyor. Düzenlemeler dürüstlük ve adil ticaret temeline dayanmalıdır. En önemli sürdürülebilirlik sorunumuz AVM’lerin ayakta kalması. Bizde hayalet AVM durumu söz konusu değil. AVM’leri şehrin içine yaptığımız için bu yapılar şu an sürdürülebilir durumda. Şehir içinde olmasının da güvenli ticaretin merkezi olma gibi getirdiği bir avantaj da var. Yatırımlarımız kontrollü olmalı ve niteliği artırmaya odaklanmalıyız. Mevcut AVM’lerin içerisinde de perakendecileri memnun ederek müşterinin dolaylı olarak memnuniyetini sağlamalıyız” dedi.
“Her kuşak istediğini alır ve tüketim davranışına göre değiştirir…”
‘Müşteri Serüveninde Yeni Dönem’i anlatan Müşteri Davranışları Uzmanı Ken Hughes şu şekilde konuştu: “Dünya tarihinde ilk defa 6 kuşağı birden tatmin etmeye çalışıyoruz. Gelenekselciler, 80 yaş ve üzeri, babyboomerlar, x nesli, milenyum ve bir de alfa…Tüm bunları aynı ürünlerle aynı anda nasıl tatmin edeceğiz? Gerçekten çok zor. Merkezdeki, babyboomer, x, milenyum and z kuşağını baz alırsak, Z kuşağı önümüzdeki 2-3 sene bütün o bağımsız kuşaklar arasında en fazla tüketici sayısına sahip olacak. İlk dijital kuşak bunlar olacak. Müzik endüstrisini ele alalım mesela… X kuşağı ve babyboomer’lar plağı hatırlar. X geldi müzik hayatlarında harekete geçti. Walkmanleri dinlemeye başladık. Tüm bunlar geride kaldı. Milenyumlar geldi. Steve Jobs bize ipodları ve dijital müziği verdi. Albümleri almaya bırakıp tek tek şarkıları almaya başladık. Sonra Z kuşağı geldi. Tüm dünyanın müziği artık Spotify’da demeye başladılar. Her kuşak istediğini alır ve tüketim davranışına göre değiştirir. Bir sonraki kuşak için önceki kuşağın yaptığı şeyler çok garip geliyor. Teknoloji heyecan verici ama asıl heyecan verici tüketicilerin değişen beklentileri ve sürekli tatmin edilmeye çalışılan bu beklentiler. Tüketicilerin ne anladığını öğrenmek çok önemli. Artık markalar tüketici ile bağlanma yarışı içerisinde. Ancak o zaman ilerleyebiliriz.”
İstanbul Akvaryum Kompleksi İcra Kurulu üyesi ve Akvaryum Genel Müdürü Dilek çapanoğlu Perakende Günleri’nin son oturumunda konuşmacı olarak yer aldı. Bugün tüketici davranışlarını en çok etkileyen şeyin online tarafta eğlenceye çok hızlı şekilde erişebilmek olduğunun altını çizen çapanoğlu şu şeklide konuştu: “Son veriler gösteriyor ki eğlence endüstrisi altın çağını yaşıyor. 300 milyon dolar yatırım bedeliyle 240 bin metrekare alana inşa edilen dünyanın en büyük tematik akvaryumunun ana fikri eğlence ve deneyimle ortaya çıktı. 17 bin canlıyla sizi buluşturan, yılda 1,5 milyona yakın yerli yabancı ziyaretçi ağırlayan ve sizi köpekbalıkları ile yüzmeye çalıştıran bir kompleks.”