‘Herkes için otomobil’ misyonu ile kurulan Tofaþ’ýn, baþarýlarla dolu hikâyesi 50 yýlý geride býraktý. Merhum Vehbi Koç’un ilerici vizyonu ve giriþimleriyle, Koç Holding ve Fiat ortaklýðýnda, 1968 yýlýnda temeli atýlan Tofaþ, günümüzde 450 bin adetlik üretim kapasitesi ve 9 bin çalýþanýyla Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluþlarýndan biri oldu. Son iki yýlda Türkiye otomotiv sanayisinin üretim rekortmeni olmasýnýn yaný sýra Ar-Ge’ye en çok yatýrým yapan firma olarak öne çýkan Tofaþ, kuruluþunun 50’nci yýlýný Four Seasons Hotel Ýstanbul Bosphorus’ta düzenlenen bir davet ile kutladý.

 “Sonraki 50 yýlý yeni bir baþlangýç olarak görüyorum”

Fiat Chrysler Automobiles Yönetim Kurulu Baþkaný John Elkann, davette yaptýðý konuþmada, “1960’lý yýllarýn sonlarýnda, büyükbabam Giovanni Agnelli’nin baþkanlýðýnda Fiat, otomotiv alanýnda güçlü ve güvenilir bir yerel ortak ile güçlerini birleþtirerek, Türkiye gibi yeni piyasalara açýlma fýrsatý arýyordu. O gün Koç Ailesi ile kurulan, üç nesilden fazla bir süreye yayýlan bu iþbirliði, grubumuzun tarihindeki en uzun soluklu ortaklýk olmuþtur.”

Elkann, Mustafa V. Koç'u da bu önemli gecede özellikle anmak istediðini belirtti ve “Bir iþ arkadaþý ve bir dost olarak onu tanýmak benim için büyük bir ayrýcalýktý. Mustafa iþ hayatýna 24 yaþýnda Tofaþ’ta baþladý ve o günden bu yana aramýzdaki ortaklýðýn geliþimine katkýda bulundu. Bugün elde ettiðimiz kazanýmlar onun sorumlu, saðlam ve sürdürülebilir þirket inþa etmekteki vizyonunu ve devam eden çabasýný da yansýtmaktadýr” dedi.

Elkann sözlerini þu þekilde tamamladý: “Bu saðlam ortaklýðýn gelecekte de iyi bir þekilde devam edeceðine eminim. Tofaþ sadece öncü, tam geliþmiþ bir üretim merkezi olarak deðil, ayný zamanda son teknolojiye sahip Ar-Ge merkezi ile de etkileyici kabiliyetini ortaya koymaktadýr. Tofaþ Ar-Ge Merkezi, 600 çalýþaný, 18 bin metrekarelik laboratuvar ve ofis alaný ile Avrupa'daki iki en büyük Fiat Chrysler Automobiles Ar-Ge merkezinden biridir. Ben, bundan sonraki 50 yýlý yeni bir baþlangýç olarak görüyorum; Tofaþ, büyük zorluklarla mücadele edebilecek, kazandýðý deneyimi uzun yýllar sürdürecek ve büyümeye devam edecek tüm becerilere sahiptir; 2068 yýlýnda ortaklýðýmýzýn 100 yýllýk baþarýsýný kutlayacaðýmýza eminim.”

“Tofaþ bir sanayi devine dönüþtü”

Koç Holding ve Tofaþ Yönetim Kurulu Baþkaný ömer M. Koç konuþmasýna, “Kurucumuz Vehbi Koç’un ‘Türk insanýný otomobil sahibi yapma’ vizyonu ile Tofaþ’ýn temelleri atýldý. Þirketimiz, 50 yýllýk yolculuðu boyunca, ülkemizin otomotiv sektörünün geliþiminde önemli rol oynadý.  Uluslararasý pazarlarda sunduðu araçlar ile de ülkemizi küresel ölçekte baþarýyla temsil ediyor” sözleriyle baþladý.

ömer M. Koç, “50 sene evvel, Fiat Yönetim Kurulu Baþkaný Giovanni Agnelli ile baþlayan iþbirliðimiz, bugün Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluþlarýndan biri olan Tofaþ’ý yarattý. Ne mutlu ki, bu akþam Agnelli Ailesi’nin üçüncü kuþak temsilcisi ve FCA Yönetim Kurulu Baþkaný John Elkann da aramýzda bulunuyor. Bu vesileyle, yarým asýrdýr karþýlýklý anlayýþ ve güvenle devam eden güçlü ortaklýðýmýz için kendilerine þükranlarýmý sunarým” diyerek sözlerini sürdürdü.

ömer M. Koç konuþmasýna þöyle devam etti: “Koç Topluluðu’nun lokomotif þirketlerinden biri olan Tofaþ, önemli atýlýmlarla büyümesini ve geliþmesini sürdürdü. Son yýllarda tarihi yatýrýmlar gerçekleþtirdi ve üretim rekorlarý kýrdý. Bugün en kuvvetli dönemini yaþýyor. Koç Holding ve Fiat’ýn uzun yýllara dayanan ortaklýðýyla pek çok baþarýlý projeyi hayata geçirdik. Uzun vadeli bakýþ açýmýzla, ayrýca Türkiye’ye ve Tofaþ’a olan inancýmýzla yatýrýmlarýmýza devam ettik. Tofaþ, FCA’in Avrupa’daki önemli üretim merkezlerinden biri oldu. Geliþmiþ Ar-Ge merkezinin gücüyle, hem otomobil hem de ticari araç üreten tek otomotiv þirketi olarak, Türkiye’de diðer üreticilerden farklý bir konuma ulaþtý. Yarattýðý dýþ ticaret fazlasý ve istihdamla ülkemize ve Türkiye otomotiv endüstrisine önemli katma deðer saðlayan bir sanayi devine dönüþtü. Tofaþ’ýn hikâyesi, Türk insanýnýn bir hedefe inanarak, omuz omuza vererek çalýþmasýnýn ve baþarmasýnýn, diðer taraftan da iki büyük grubun samimi iþbirliðinin güzel örneklerinden biri oldu. Tofaþ’ýn 50’nci yýlýný böylesi baþarýlarla idrak ediyor olmasý bizler için büyük bir gurur vesilesi. Þirketimizin ülkemiz ve paydaþlarý için yarattýðý deðerden büyük memnuniyet duyuyoruz.  Bundan sonra da büyümesini baþarýyla sürdüreceðine inancýmýz tamdýr.”

“Amacýmýz, ilk elli yýlýmýzda yakaladýðýmýz sürdürülebilir baþarýyý, devam ettirmek”

Tofaþ CEO’su Cengiz Eroldu da gecede yaptýðý konuþmada “Tofaþ, iç pazara satmak üzere üretim yapan bir þirketten, dünya pazarlarý için ürün geliþtiren ve geliþtirdiði ürünleri dünyanýn dört bir yanýna ihraç eden bir þirket haline dönüþtü. Pek çok baþarýya imza attý. Küresel pazarlar için bir üretim ve Ar-Ge merkezi olmamýz, son yýllarda hayata geçirdiðimiz, Doblo, Fiorino ve Egea projelerinin baþarýlarý ile birleþince Türkiye’de en yüksek üretim ve ihracat adetlerini gerçekleþtirmemize yol açtý. En önemlisi ürün ve hizmetlerimizle, Türkiye ve dünyada milyonlarca kiþinin yaþamlarýnýn bir parçasý olduk” dedi.

Cengiz Eroldu: “Kuþkusuz, baþarýlar, yalnýzca rakamlarla ifade edilemez. Tofaþ olarak, yýllardýr spordan kültür, sanat ve eðitime kadar uzanan geniþ bir yelpazede toplumsal sorumluluk projelerimizle geleceðe de yatýrým yapýyoruz. Ama en önemlisi, en iyi bildiðimizi, üretirken öðrendiklerimizi toplumla paylaþýyoruz. önümüzdeki 50 yýlda bizi bekleyen deðiþimin boyutlarý bugüne kadar yaþadýklarýmýzdan daha büyük olacak. Deðiþen teknoloji ve dijitalleþme ve iklim deðiþikliði gibi unsurlar sadece iþ yapýþ þekillerimizi deðil yaþam tarzýný, dolayýsýyla müþteri beklentilerini deðiþtiriyor. Bundan sonrasý için amacýmýz, ilk 50 yýlýmýzda yakaladýðýmýz sürdürülebilir baþarýyý, müþterileri için deðer üreten, çalýþanlarýnýn ve iþ ortaklarýnýn parçasý olmaktan gurur duyduklarý bir ‘küresel þirket’ olarak devam ettirmek” diyerek sözlerini sonlandýrdý.

Davetliler gecede Tofaþ’ýn yarým asýrlýk birikimini, tarihte mücadeleyle geçilen tüm aþamalarý ve kazanýlan deneyimi Selçuk Yöntem’in sesinden dinlerken, Fahir Atakoðlu ve Nilüfer’in performanslarýný izlediler.