Türkiye, 11 kişinin senkronize bir şekilde belirli bir koreografiye bağlı kalarak gerçekleştirdikleri Alp disiplini olan Senkronize Kayak branşında uzun yıllar sonra yeniden aktif rol almaya başlıyor.
17 yıl sonra oluşturulan Milli Takım, 11-13 Nisan 2019 tarihinde Amerika’nın Colorado eyaletindeki Aspen şehrinde düzenlenecek ve 3 farklı disiplinde gerçekleşecek Dünya Senkronize Kayak Şampiyonası’na katılmaya hazırlanıyor. Yoğun bir antrenman programına başlayan takım üyeleri The Stay Bosphorus’ta düzenlenen basın toplantısıyla basınla bir araya geldi.
6 Şubat tarihinde Kaya Uludağ Otel’de kampa girecek Türkiye Senkronize Kayak Milli Takım kadrosu; Ender Alkoçlar, Cem Hakko, üstün özbey, Mustafa Sandal, Doruk Kaya, Atakan Alaftargil, Arif Alaftargil, Doç. Dr. Fatih Kıyıcı, Metin Polat, Tunç Taşdemir ve çetin Şirvani gibi isimlerden oluşuyor.
Senkronize Kayak Milli Takımı’nın, kayak sporunu geliştirme ve geleceğin kayak sporcularını yetiştirmeye yönelik hedefini bir kez daha ortaya koyduğunu ifade eden Türkiye Kayak Federasyonu Başkanı Ali Oto, “Türk spor kamuoyunun dikkatini kayak sporuna çekmek, kayak sporuna olan farkındalığı yükseltmek, sponsorluk çalışmaları gerçekleştiren kuruluşların ilgisini çekerek kar sporlarına kaynak yaratmayı amaçlıyoruz. Türkiye genelinde kayak sporlarına katılımı artırmak hedefiyle hayata geçirdiğimiz Senkronize Kayak Milli Takım projesine seçilen tüm sporcularımıza başarılar diliyorum” dedi.
Milli Takım Genel Direktörü Ender Alkoçlar:
Bayrağımızı ABD’de Dalgalandırmak Büyük Onur
“Doğa, kar, kayak; doğup büyüdüğüm denklem” diyen iş adamı Ender Alkoçlar, takımın direktörü. Alkoçlar, kayakla olan bağını ve yarışmanın kendisi için olan önemini “2 yaşından beri Uludağ’da doğada kaymaya başladım. 5 yaşında ilk birinciliğimi aldım ve senelerce yarıştım. Bu yaşımda hala performans kaymaya çalışıyorum ve Milli Takım’a çağırmaları çok mutluyum. Şanlı bayrağımızı kayak sporunda Amerika’da dalgalandıracak olmak ayrı bir mutluluk. Bu hislerin ticaretle, kariyerle bağlantısı yok, bu amatör spor ruhu. Hem ruh hem beden sağlığı için spor şart” sözleriyle anlattı.
Milli Takım Kaptanı Cem Hakko:
Milli Takımda Yer Almak Büyük Bir Gurur
Kayak sporuna gönül veren ve 3 yaşından bu yana kayakla iç içe olduğunu dile getiren Cem Hakko, “üniversite yıllarımda uzun zaman Avrupa dağlarında çığ ekibinde çalıştım. Türkiye’de 15 sene boyunca Karadam Yarışları’nı organize ettim. Türkiye’ye Heliski’yi uzun çabalar sonunda lanse ettim. Dünya Kayak Şampiyonu Carole Montillet ve Cecile Magnin ile kişiye özel kayak tasarımları yapan CT SKIS adında bir marka yarattık. Kayakla doğmuş ve büyümüş biri olarak Milli Takım’da yer almaktan ve Milli formayı taşımaktan büyük onur duyuyorum” dedi.
Milli Takım Teknik Direktörü üstün özbey:
35 yıl sonra tekrar milli formayı giymek bir gurur
Zor doğa şartlarında kayakların, insanı; sağlıkla, mutlulukla başarıya taşıyan en sadık dostlar olduğunu belirten üstün özbey “çocuk denecek yaşta Türkiye Şampiyonu oldum ve ilerleyen dönemlerde de yıllarca milli formayı giyerek ülkemizi dünyada temsil etme gururunu yaşadım. Kayak ve doğaya olan bağım özel hayatımda, iş hayatımda bana her zaman daha iyi, başarılı ve güzele ulaşmam için en büyük desteklerden biri olmuştur. 35 yıl sonra tekrar milli forma altında böyle güzide bir takımla olmanın mutluluğunu anlatmaya kelimeler pek yetmez sanırım” dedi.
Akademisyen, olimpik ve milli kayakçı Doç. Dr. Fatih Kıyıcı ise kayak sporunun öneminden “Kayak sadece bir spor değil ruh ve beden sağlığı için mükemmel bir araç olmakla birlikte, benim gibi doğu illerinde kar içinde yetişen çocukların dünyaya açılan beyaz kapısıdır” sözleriyle bahsetti.
Milli Takım kadrosunda yer alan Doruk Kaya, 30 yılı aşkın süredir Türkiye’de kayak sporunun gelişmesi adına yatırım yapan Kaya ailesinin kayakçı bir ferdi. Doruk Kaya bu yarışın kendisi için taşıdığı önemi, Türkiye’nin uluslararası yarışmalara Milli Takım seviyesinde katılımının farkındalığını arttırmak ve bundan sonraki yıllarda da yeni nesil kayakçılar ile sürekliliğini sağlamak adına büyük bir onur ve şeref ile Milli Takımda görev alıyorum” diye anlattı.
Erciyes üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi öğretim Görevlisi ve olimpik, milli kayakçı Dr. Metin Polat, kayak sporunu yaşam biçimi olarak tanımlıyor. Polat, “Böyle muhteşem bir organizasyonda bulunmaktan gurur duyuyorum. Benim için bir yaşam biçimi olan kayak sporunda uzun yıllar milli takım sporcusu ve sonrasında milli takım antrenörlüğü görevlerinde bulundum. Bu spora akademik yönde katkıda bulunmak için elimden geleni yapıyorum. Yıllar sonra ülkemi yeniden temsil etmek oldukça heyecan verici” dedi.
Mustafa Sandal: Sanatçı Olmasaydım Kayak Hocası Olurdum
7 yaşından bu yana her yıl 3 ay kayak yaptığını ve kayağın kendisi için bir yaşam biçimi olduğunu söyleyen Mustafa Sandal, “Sanatçı olmasaydım kayak hocası olurdum. İsviçre'de okuduğum 9 yıl boyunca her yıl okulun kayak takımıyla İsviçre, Avusturya ve İtalya Alplerinde kayak kamplarına katıldım. Bu iş bana büyük haz veriyor, hayalim çocuklara örnek milli bir kayakçı olmaktı ve bu hayalim gerçek oldu” dedi.
Senkronize Kayak Milli Takımı projesinin bir hayalden gerçeğe dönüştüğünü anlatan çetin Şirvani, “Türk kayağının marka değerini arttırmak, dünya kayak endüstrisinde hak ettiği payı alması adına çalışmalar yapmak hep ilgi alanım içinde olmuştur. Türk kayağının dünya kayak endüstrisinde söz sahibi olabilmesinin tek yolu markalaşabilmesi ile mümkün olacaktır. Bu hedef ile çıktığım yolda Senkronize Kayak Milli takım konsepti, içeriği ve oluşturulan ekip profili ile Türk kayağı için büyük marka değeri taşımaktadır. Kayak sporu adına oluşturduğumuz bu algı ve farkındalığı yapacağımız işlerle daha da arttırmak, Türk kayağını uluslararası seviyeye marka değerini taşımak ve gelecek nesillere bu çalışmalar ile örnek olmak benim için gurur vericidir.” diye konuştu.
Milli Takım Sorumlusu olan ve 11 yıl aralıksız Milli Takım’da yarışan sporcu Tunç Taşdemir, “5 kez Türkiye şampiyonu oldum. 17 yıl sonra tekrar Milli formayı giyecek olmamın heyecanı tarif edilemez” dedi.
71 kez ülkemizi temsil etmiş Alp disiplini milli kayakçı Atakan Alaftargil ise “Türkiye’nin en yüksek yerleşim yeri olan Palandöken’de karda doğdum karda büyüdüm. Rahmetli babamızın kendisine koymuş olduğu hedefi ‘Bir gün benim çocuklarım bu kürsüye çıkacak Ay yıldızı ve beni gururla temsil edecekler demiş’ abim Arif Alaftargil 1998 Nagano, ben ise 2002 Salt Lake Kış Olimpiyatları’na katılarak hayatımızın en büyük gururunu yaşadık. Şu an başkanlığını yürüttüğüm Erzurum Kayak Kulübü ve tabii ki babamı en güzel şekilde temsil etmenin bize yaşattı duygu inanılmaz. Akademik hayatım, sporcu ve iş adamı kimliğim ile Türk kayağına hizmet etmekteyim. Senkronize Kayak Milli Takım ile birlikte en iyi şekilde ülkemizi yine gururla temsil edeceğim” diye konuştu. Bugüne kadar Türkiye’yi 188 kez temsil eden Arif Alaftargil de “Spor kariyerimde birçok yarışmaya katıldım, organizasyonlar gördüm, ülkemi defalarca uluslararası arenada ve olimpiyatlarda gururla temsil ettim. Ama hiçbir duygu şu anda yaşadığım heyecanın yerine geçemez. Harika bir ekip ile birlikte uzun zamandır hissetmeyi özlediğim takım ruhunu yaşıyorum. Bu örnek projede yer almak harika bir duygu” dedi.
Türkiye Kayak Federasyonu, sportif faaliyetin ön planda tutulduğu bu projede seçilen örnek takım kadrosu ile kayak sporunu geliştirme ve geleceğin kayak sporcularını yetiştirmeye yönelik misyonunu gösteriyor.
Senkronize Kayak Milli Takımı, geleceğin kayak şampiyonlarına manevi desteğini vermek ve spora olan tutkunun artmasına neden olacak tüm temelleri oluşturmayı hedefliyor. Takımın bir diğer amacını ise markalar ile oluşturduğu iş birliktelikleri ile geleceğin sporcularına maddi destek vermek ve Türkiye’nin farklı bölgelerindeki çocukları kamplarda buluşturarak, modern kayak tesisleriyle tanıştırmak oluşturuyor.