Kitaplar 26

Kitaplar 26 Kitaplar 26

Türkiye’nin en üst sırada olduğu konu son günlerde kafamı kurcalıyor. “Hep sonlarda olacak değiliz, bak şimdi üst sıralardayız” diyerek sevinemediğim bir konu. Hele ki en üst sırada olmak şahsım adına beni üzdü.

OECD’nin (Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği örgütü) “Bir Bakışta Toplum 2016” raporuna göre 15 – 29 yaşları arasındaki gençlerin okuma veya bir işte çalışma verilerine göre 35 OECD ülkesi arasında Türkiye 1. sırada.

Türkiye’de 15 – 29 yaşları arasındaki nüfusun % 28,4’ü ne istihdama katılıyor, ne de eğitim alıyor.

Bundan birkaç sene öncesine kadar alışveriş merkezlerinin bünyelerinde dükkan açması için peşlerinde koşturdukları markalar birer birer iflas ederken nasıl bir istihdam politikası olur bilemem. Okumayan topluluk hakkında da söyleyeceğim çok şey var, yazsam buraya sığmaz. Yazmak da istemiyorum çünkü “cahilliğin övüldüğü” bu ortamın ileride tarihin sayfalarında objektif olarak çok daha iyi analiz edileceğini biliyorum.

Buyurun benim okuduğum kitapları özetime... Umudum var yine de.

 

Kitap Adı: Benim Yolum, Yazar: Christina Daniels

 

Kitabı okurken dedim ki, "bu zamana kadar okuduğum en berbat kitaplar arasında iddialı bir yerde". Halbuki ben çocuk istismarıyla mücadele, insan hakları, eğitim gibi meselelerde aktivist kimliğiyle ön plana çıkan Aamir Khan'ın hayranıydım. Onun "3 Idiots", "Peekay", "Yerdeki Yıldızlar" gibi kimi zaman eğitim sistemini sorgulayan, kimi zaman tüm inançlara saygılı olup temeline sevgi yerleştirmeyi ana fikir olarak işleyen filmlerinin etkisinden uzun süre kurtulamamıştım.

Bu kitabı raflarda gördüğümde Aamir gibi bir yıldızın hayatından ilham alacağımı düşünmüştüm. Bir de başlık da "Benim Yolum, Aamir Khan'ın İnanılmaz Yolculuğu" gibi iddialı olunca, beklentim de yükselmişti.

Aamir Khan'ın aktivist kimliğinden çok filmografisi işlenmişti. Şu filmde oynadı, bu yönetmenle çalıştı vs. üslubu hiç akıcı değildi. üniversite yıllarımda herkesin kaldığı ve benim de hayatımın en düşük notunu aldığım "Araştırma Yöntemleri" dersini hatırladım. Kitabı okumak bir şey ifade etmiyor, resmen ezberlenip girilecek ders notları gibiydi.

Sonuna kadar inatla okudum. Sonunda anladım ki, yazarı Christina Daniels zaten ne film sektörüyle, ne aktivist kimlikle ön plana çıkan bir kişiymiş. Bilişim sektöründe çalışan yazar, akşamları iş çıkışında sıkıntıdan bu kitabı yazmıştı. Olan benim zamanıma oldu. Yazık...

 

Kitap Adı: Bir Şehri Yok Etmek, Yazar: Emine Uşaklıgil

 

Emine Uşaklıgil'in "Bir Şehri Yok Etmek" adlı çalışması İstanbul'un son haline gelme yolunda adım adım neler yaşandığını içeriyor. Kentsel dönüşüm denilerek yasaların çıkarılması, bu yasalarla şehrin merkezinde yaşayan yoksul halkın elinden alınan evler ve şehir dışındaki yeni yerleşim yerlerine tabir-i caizse sürgün edilmeleri çok açık bir şekilde anlatılmış.

Yeşil bir alana hasret, binalar, betonlara bezeli şehirde yaşayanlar ve yaşamak zorunda kalanlar günden güne daha da zorlanıyor. "çılgın" projelerle mega kent denilerek nitelik düşünülmeden nicelik olarak nüfus arta arta yaşanmaz hale gelen İstanbul, geçmişten gelen ününü koruyabilse ve ranta bu kadar açılmasa daha da değerli olurdu. Tarihsel hiçbir mahallenin kalmadığı, yerlerini estetikten yoksun binaların aldığı İstanbul'da dönüşümler de iç yakıyor.

Tarlabaşı'nı travestilerin, doğudan göç etmek zorunda kalanların, göçmenlerin mesken tuttuğunu biliyorduk. Peki, Tarlabaşı'nın tarihini biliyor muyuz? Tarlabaşı eskiden konsolosluk çalışanlarının ve levantenlerin yaşadığı bir yerken, 1940'larda varlık vergisi ve daha sonra 6 - 7 Eylül olaylarıyla gayrimüslimlerin Türkiye'den göç etmesiyle sahipsiz kalmış. Ben bu tarihi bilmiyordum ve bu kitap sayesinde öğrendim.
Daha nice tarihsel anlatımlar mevcut. Bu kitabı okurken "İstanbul eski İstanbul değil" deyip insanın başını alarak gidesi geliyor.

 

Kitap Adı: Cebelitarık Aşıkları, Yazar: Dominique Baudis

 

Dominique Baudis'in Cebelitarık Aşıkları adlı tarihi romanı bir solukta okunan sürükleyici bir eser. Bizans entrikaları, Müslümanlığı kabul eden Araplar'ın fetihleri, bu arada Arap komutan Tarık Bin Ziyad'ın aşkının da etkisiyle İspanya'yı fethetmesi ile şekillenen tarih... Bu kitabın etkisiyle tarihin sarı sayfalarında kendinizi canlı birer tanık olarak hissedebilirsiniz.

Hz. Ali’nin en sevdiğim sözüyle yazımı noktalıyorum.

“Cahilin cahilliğini kanıtlamak kolaydır, fakat ona itiraf ettirmek güçtür.”