Sistem İnşaat Yönetim Kurulu üyesi Cem Yakut, başarılı geçen üniversite hayatının yanı sıra aile şirketi olan Sistem İnşaat bünyesinde de çalışıyor ve hayatını sağlam temeller üzerine kuruyor. Sabancı üniversitesi Siyaset Bilimi 4. Sınıf öğrencisi olan ve liderlik vasfı özelliğiyle şirket yönetimi ve siyasi konulara da hakim olan genç iş adamının kısa vadeli hedefleri arasında babasının mirasını devralıp layıkıyla daha ileriye götürmek yer alıyor. Türkiye’nin ekonomisine katkıda bulunmak ve yeni istihdam kaynağı sağlayabilmek amacıyla çalışmalarına ve yatırımlarına kendi vatanında devam etmek istediğini dile getiren Cem Yakut, başarılarını ve gelecek planlarını Klass’a anlattı.
“Ben lisede bilgisayar mühendisliği hayali kuran bir öğrenciydim. Sonra bir staj yaptım ve dedim ki ben kesinlikle ve kesinlikle sahada aktif olmalıyım. O yüzden siyaseti tercih ettim.”
“İşimizi her zaman en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz. Firmamızın yaptığı gibi modernliği ve güveni bir araya getiren çizgide devam etmeyi düşünüyorum. çünkü Avrupa’da da projeler yapıyoruz. Orada neyin nasıl olması gerektiğini görüyoruz. Orada yaptıklarımızı, öğrendiklerimizi aynı şekilde Türkiye’ye de işliyoruz.”
“ülkede bir istihdam yaratmayı hedefliyorum. Siz bir kişiye istihdam yarattığınız anda aslına bakılırsa 5 kişinin aylık ihtiyaçlarını karşılayabilme fırsatı bulmuş oluyorsunuz. Ve bu benim için çok önemli bir şey.”
Cem Bey, iş ve okulu aynı zamanda yapabilen sayılı genç iş adamlarındansınız. öncelikle sizi tanımak istersek bize neler söyleyebilirsiniz?
Hayatımın büyük bir bölümünü iş ve üniversite dolduruyor. Şu anda genel olarak dönem içerisinde daha çok okula odaklı oluyorum. Onu layıkıyla başardıktan sonra yoluma sağlam adımlarla devam edeceğim. Okul dışında daha çok toplantılara ağırlık veriyorum. Düzenli spor yapıyorum, senelerdir çaldığım baterim var. Bunun dışında öğrencilik hayatımda organizasyon işleriyle çok uğraştım. Onlardan da yeterince keyif aldım. Sosyal sorumluluk projelerine katıldım. Siyasete atılma hevesim lisede başladı. Orada da okul meclis başkan yardımcılığı yapmıştım ve çok keyif almıştım.
“SİYASET KONULARINDA KENDİME GüVENİYORUM”
Siyaset bilimi okumaya karar vermenizde sizin için ne etkili oldu?
Ben lisede bilgisayar mühendisliği hayali kuran bir öğrenciydim. Sonra bir staj yaptım ve dedim ki ben kesinlikle ve kesinlikle sahada aktif olmalıyım. O yüzden siyaseti tercih ettim. Bir noktadan sonra bazı şeylerde görev aldığınız zaman ve bunu liderlik vasfıyla yaptığınız zaman kendinizi uyumlu görüyorsanız ve daha aktif bir şekilde yapmak istiyorsunuz. Ben kitap okumaya başladığımda 4 yaşındaydım. Ablam, okuma yazmayı bana 4 yaşında öğretmiş. 4 yaşında okuduğum ilk kitap ‘Cem Sultan’dır. Hep tarihle haşır neşir büyüdüm. Sonrasında tarihle daha aktif olabileceğim daha liderlik vasfı gösterebileceğim neresi olabilir diye düşündüğümde lisede belirli münazaralara, konferanslara katıldığımda siyasette daha iyi olduğumu gördüm. Siyaset konularında kendime güveniyorum, başarılı da bir öğrenciyim. Devamı gelsin diye ümit ediyorum ama bakalım hayat ne gösterecek… Ama kısa vadeli hedefler arasında babamdan mirası devralıp layıkıyla ileriye götürmek istiyorum.
Peki, siyasetteki hedefleriniz neler?
Eğer bir gün siyasete atılma kararını kesin olarak alırsam hedefim baştaki koltuk olur diye düşünüyorum. Onun dışında küçük hedefler kurmuyorum. çünkü iddialı olmak lazım ki en azından o iddianın da verdiği heyecanla sonuna kadar gidebilesiniz.
“İNSANLARA DAHA SAĞLIKLI BİR YAŞAM SUNMAKTAN KEYİF ALIYORUM”
Daha 23 yaşında ve yolun başındasınız. Bu anlamda inşaat sektöründeki beklentileriniz neler?
Yolun başındayım ama; ben senelerdir şantiyelere gelir giderim. Olabildiğince babamın yanında da olmaya çalışırım. Daha küçükken de özel ders aldığım zamanlarda herhangi bir şey kaçırmamak için dersi şantiyede alırdım. Mesela ‘Pashadoor’ projemizde yaptığımız gibi kentsel dönüşümle İstanbul ve Marmara Bölgesi’nde insanlara daha sağlıklı bir yaşam sunmaktan keyif alıyorum. çünkü bildiğiniz gibi deprem bölgesinde yaşıyoruz ve deprem bölgesinde insanlar kötü durumlar yaşayabiliyorlar ve biz bunu düzeltmeye başladık. Elimizden geldiğini de yaptığımızı düşünüyorum. İnsanlara bu tarz yeni fırsatlar yaratmak istiyoruz. Tatmin edici olan, insanlara bu tarz yenilikler sunabiliyor olmak. İşimizi her zaman en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz. Firmamızın yaptığı gibi modernliği ve güveni bir araya getiren çizgide devam etmeyi düşünüyorum. çünkü Avrupa’da da projeler yapıyoruz. Orada neyin nasıl olması gerektiğini görüyoruz. Orada yaptıklarımızı, öğrendiklerimizi aynı şekilde Türkiye’ye de işliyoruz.
Kentsel dönüşümde çok fazla zorluklarla karşılaşılabiliyor. Peki, insanları etkileme yolundaki sizin farklılıklarınız neler?
Yaşımın genç olması ve samimi olmamdan dolayı etkili olduğumu düşünüyorum. Ama kiminle nasıl anlaşabileceğiniz ya da anlaşamayacağınız çok belirleyebildiğiniz, tahmin edebildiğiniz bir şey olmuyor. Siz elinizden geleni yapıyorsunuz, elinizden geleni deniyorsunuz; güveninizi hissettirebildiniz insanlar yola sizinle devam ediyorlar. Şu ana kadar kentsel dönüşüm projeleri için tekliflerde bulunduğumuz kişilerden çok fazla ret yanıtı almadık. İnsanlar bize güveniyorlar. İşlerini bitirdikten sonra da evlerinde severek yaşıyorlar. Bizim için de önemli olan şey bu aslında; insanlara güven veriyoruz. İşin sonucundan memnuniyet duymalarını arzu ediyoruz. Para bir yana yastığa başınızı koyduğunuzda içiniz rahat ediyorsa o zaman güzel bir şeyler başarmışsınızdır demektir.
Babanız Süleyman Yakut çok önemli bir iş adamı ve müteahhit… Babanızdan neler öğrendiniz ve onun hangi yönlerini örnek aldınız?
Babam 40 senedir inşaat sektörünün içinde olan bir insan. Biraz baba-oğul ilişkisinin yanı sıra usta-çırak ilişkisi gibi bizimkisi. Kendisinden temelden tepeye her şeyi öğrenerek devam ediyoruz ki aslına bakılırsa en önemli ve eksik olan şeylerden biri de günümüzde usta-çırak ilişkilerinin yok olmasıdır. Bundan dolayı farklı sektörlerde de sağlıksız işler ortaya çıkıyor. Babam abimi de beni de çok güzel eğitiyor, hiçbir şeyi gözünüzden kaçırmamanızı sağlıyor. Emin olduktan sonra ve yaptığınız işte her türlü işi kaliteli yaptıktan sonra herhangi bir sıkıntı yaşamayacağımızı babamızdan öğrendik. İçinizin huzurunun da önemli olduğunu babamızdan öğrendik. O yüzden sahip olduğumuz her şeyi babamıza borç biliriz.
Peki, sizi neler sizi mutlu eder, hayat felsefeniz nedir?
23 yaşında bir insan olarak hala keşfetmeye devam ediyorum. Ama beni mutlu eden şeylerden biri fedakar bir insan olmam, liderlik vasfımın olması ve elimden gelenin en iyisini yaparak etrafımdakileri mutlu etmek. Her zaman yaptığım işin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Hayatım birçok şey yaparak geçiyor. Sabancı üniversitesi’nin okul kulüplerinde birden fazla kez vasıf aldım, yeri geldi Dj’lik yaptım -keşfetmek için-, yeri geldi münazaralara katıldım… Eskiden Birleşmiş Milletler’in konferanslarında vazife aldım. Müzikle de uğraşıyorum. Hem ilgi duyduğum hem de keşfetmek amacıyla birçok deneyime tanık olmaya çalışıyorum.
“AMACIM BU VATANA, BU MİLLETE VE BU üLKEYE HİZMET EDEBİLMEK”
Liderlik özelliğinizi nasıl keşfettiniz ki bu özelliğinizi ön planda tutuyorsunuz?
Konuşmada biraz iyi olduğum için ya hukukçu olacaktım ya da siyasete geçecektim. Ben hep bilgisayar mühendisi olmaya diretiyordum ama hocalarımın hepsi siyaseti ön görüyorlardı. İnsanın kendini keşfetmesi 13-14 yaşından sonra oturuyor. Ben de sonra kendimi keşfettikten sonra okul çapında yaptığım birçok şeyde genelde her şeyi yöneten insan olarak kendimi buldum. Bunun bende bir mutluluk yarattığını ve kendime olan güvenimi yansıttığını fark ettim. Bunu fark ettikten sonra zaten biraz daha lider olarak görev almaya başladım. Sonrasında da bunun devamı geldi. çünkü insanlar kitap okudukları zaman kimisi basit bir roman okur kimisi bilimsel bir şey okur. Benim sevdiğim ise siyaset okumaktı. Ben siyaset okumaktan keyif alan bir adamım. O yüzden zamanla bunu da keşfettim, zamanla bilgilerimi arttırdım, zamanla kendimi daha fazla donattım. İngiltere’de dünyanın en iyi okullarından birinde okuma hakkı kazandım. Ama yine de kendime dedim ki ben bu ülkeye katkıda bulunmak istiyorum. O yüzden ben bu ülkede eğitim görmeliyim ki bu ülkeyi daha iyi anlayabileyim. Ve burada kalmayı tercih ettim. Elimden geleni de yapıyorum. Amacım bu vatana, bu millete, bu ülkeye hizmet edebilmek. Dediğim gibi hayatta birçok şeyi yaparak kendinizi tatmin edebilirsiniz ama benim asıl amaçlarımdan biri kendimi tatmin ediyorken aynı zamanda bu ülkede istihdam yaratmayı hedefliyorum. Siz bir kişiye istihdam yarattığınız anda aslına bakılırsa 5 kişinin aylık ihtiyaçlarını karşılayabilme fırsatı bulmuş oluyorsunuz. Ve bu benim için çok önemli bir şey. Ben istihdama çok önem veriyorum. En azından siyasete girmesem de siyasi bir şekilde, siyasi bir düşünceyle bu istihdamı Türkiye’de yaratmak istiyorum.
Fotoğraf:Mertcan Alşahin
Mekan:Quasar İstanbul