Eğlence ve yemeğin sevilen adresi, modern sıra dışı dekorasyonu ve ünlü şefleriyle misafirlerine benzersiz bir hizmet veren Chilai’nin Yönetim Kurulu üyesi Yusuf Köksal, başarılı iş hayatının yanı sıra örnek aile yaşantısıyla da iş dünyasının sevilen ve önde gelen isimlerinden biri. Biri 10 diğeri 6 yaşında Baran ve Boran adında iki erkek çocuk babası olan Yusuf Köksal, eşine ve çocuklarına olan düşkünlüğünü “Benim hayatımda vazgeçilmez üç kişi var, iki oğlum bir de eşim” sözleriyle dile getiriyor. çocuklarıyla çocuk gibi olan kaydıraktan kayan, bilgisayar oyunu oynayan sarılarak film izleyen ama aynı zamanda onları gelenek ve göreneklere göre vatana millete hayırlı, büyüklerine ve küçüklerine karşı saygı ve sevgi dolu birer birey olarak yetişmeye özen gösteren Chilai Yönetim Kurulu üyesi Yusuf Köksal ile örnek aile yaşantısını ve oğulları Baran ve Boran ile olan saygı ve sevgi dolu baba-oğul ilişkisini Klass okurları için konuştuk.
“İlk oğlum doğduğu zaman heyecandan ve tansiyondan dolayı hastanelik oluyordum. Bu duygular anlatılmaz yaşanır. Belki klasik bir laf ama anneler ve babalar çocuğunuz olunca anlarsınız derler. Ben hep bunlara gülerdim ama gerçekten bunu çocuğunuz olunca anlıyorsunuz. İkinci oğlum olduğu zaman da bunu perçinledi. Bu sefer iki kardeş arasındaki sevgiyi görünce çok daha fazla değişik duygular yaşadım.”
“çocuklarımın ahlaklı olmalarını isterim, vatana millete hayırlı evlatlar olsunlar, geleneklerimize ve göreneklerimize uysunlar istiyoruz. Ben hala Anadolu insanı kafasındayım. Benim oğlum ben geldiğim zaman toparlanmalıdır. Bu ego değildir. Evli çocuklu bir adamım ama hala babam geldiğinde toparlanırım.”
Yusuf Bey, farklı alanlarda ticari yatırımları olan başarılı bir iş adamısınız. Bunların yanı sıra da iki çocuklu bir babasınız. çocuklarınız hayatınıza ilk girdiğinde neler hissettiniz, nasıl bir duygu yaşadınız?
Ben 35 yaşında evlendim. Eşimle 3 sene evliliğin tadını çıkartalım istedik. İlk oğlum doğduğu zaman heyecandan ve tansiyondan dolayı hastanelik oluyordum. Bu duygular anlatılmaz yaşanır. Belki klasik bir laf ama anneler ve babalar çocuğunuz olunca anlarsınız derler. Ben hep bunlara gülerdim ama gerçekten bunu çocuğunuz olunca anlıyorsunuz. İkinci oğlum olduğu zaman da bunu perçinledi. Bu sefer iki kardeş arasındaki sevgiyi görünce çok daha fazla değişik duygular yaşadım.
Peki, çocuklarınız dünyaya gelince hayatınızda neler değişti?
İşlerimizin yoğunluğundan dolayı, ilk sene çocuğuma çok fazla özlem duydum. Ama şimdi aşağı yukarı iki senedir çocuklarıma çok daha fazla vakit ayırıyorum. Akşamları 7’de evde olmaya çalışıyorum. Ama tabi cuma ve cumartesi günleri Chilai çok yoğun oluğu için burada oluyorum. Hayatımda her konudaki önceliklerim çocuklarım. Programlarımız da değişti. Eskiden eşimle birlikte kendi keyfimize göre tatillere gidiyorduk. Şimdi çocuklar nelerden hoşlanır, onlara göre yerleri var mı, havuz var mı diye hesap yapmak durumunda oluyoruz. Bu durum bizim için de güzel oluyor. Biz de çocuk oluyoruz. Yeniden çocukluğumuza geri dönüyoruz. Onlarla birlikte kaydırağa biniyorum, onlarla beraber oyunlar oynuyorum. Benim hayatımda vazgeçilmez üç kişi var iki oğlum bir de eşim.
“GELENEKLERİMİZE VE GöRENEKLERİMİZE UYSUNLAR İSTİYORUZ. BENİM OĞLUM BEN GELDİĞİM ZAMAN TOPARLANMALIDIR”
Peki, onları büyütürken nelere dikkat ettiniz?
Cocuklarımın ahlaklı olmalarını isterim. Vatana millete hayırlı evlatlar olsunlar. Geleneklerimize ve göreneklerimize uysunlar istiyoruz. Ben hala Anadolu insanı kafasındayım. Benim oğlum ben geldiğim zaman toparlanmalıdır. Bu ego değildir. Ben evli çocuklu bir adamım ama hala babam geldiğinde toparlanırım. çocuklar da bu şekilde büyüklerine ve küçüklerine karşı saygı ve sevgiyi öğreniyorlar. Bunlar güzel gelenekler bence. Yoksa ben çocuğumla her şeyi de paylaşmak isterim. özel şeylerini anlatabilsin isterim. çocuğunuza ne kadar açık olursanız o da size o kadar açık olur.
Devamı ve daha fazlası Klass Magazin Haziran sayısında..