Yılmaz Bey, kedinize büyük bir aşkla bağlı olduğunuzu biliyoruz. Dublin hayatınıza nasıl girdi?
Dublin, aslında çok ihtiyacım olduğu bir anda hayatıma girdi. Bir arkadaşımın eşi sayesinde karşıma çıktı. Şu anda iki buçuk yaşında. Bir buçuk yaşına kadar ben baktım, sonra kız kardeşim annelik görevini üstlendi. World Pet Association birincisi. Genetiğinin nerden geldiğini bildiğimiz bir kedi. Annesi ve babası şecereli kediler. Çok farklı huyları var. Bir insan gibi davranabiliyor. Dışarıyı görmek istediğinde tırnaklarını çıkarmadan perdeyi aralar. Kendisinde beni çeken şey tamamen insani duyguları oldu.
Dublin hayatınızda neleri değiştirdi?
Kediler ilk başta köpeklere nazaran biraz daha temkinlidir. Dublin evimize veya şirketimize gelen herkesi gelir koklar, tanımaya çalışır. Ve gerçekten karşısındaki insanın niyeti kötü olduğunda onu sezip yanına hiç yaklaşmıyor. Dublin sayesinde ben de insanları tanıyorum. Ayrıca, evde veya şirkette temizlemediğim bir yer olduğunda oraya gidip uzun süre miyavlar.
Sizce kedilerin diğer hayvanlardan en önemli farkı nedir?
Biz insanlar olarak karşılık alıp vermeye dayalı bir sistemde yaşıyoruz. Kediler ise sizin ruh haliniz nasıl olursa olsun size hep aynı duyguyla yaklaşıyor. Eğer o duyguyu alabilirseniz sizi gerçekten rehabilite ediyor. Mutluysanız mutluluğunuza eşlik edebiliyor, üzgünseniz de mutlu olmanıza yardımcı oluyor. Kediler bizler gibi değişken bir ruh haline sahip değil. Sizi oldukça rahatlatabiliyor. Ağrıyan yerlerinize yaklaşıp mırlaması bir başka enteresan özelliği. Bu konuda tıbbi tedavilerde kullanılan kediler de var. Doğru eğitimi verdiğinizde vücudunuzda ağrıyan bir yeri de bulabilirler. Annem MS hastası. Dublin hep annemin yanında oturur ve mırlar. Annemin yürüyeceği yolda herhangi bir şey olduğu zaman oraya gidip pati vurabiliyor.
Sizde hayvan sevgisi nereden geliyor?
Hayvan sevgisi küçüklüğümden beri içimde olan bir duygu. Ben bütün hayvanları severim. İlk hayvanım Doberman cinsi bir köpekti. Onunla beraber yüzüyorduk. Sonra üniversiteyi kazanınca bıraktım. Çocukken tavuk, civciv beslerdim. Sonrasında kuş, balık ve bahçeli eve geçince de köpek beslemeye başladık. İstanbul'da çok yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Sizi strese girdiğinizde rahatlatacak bir canlıya ihtiyacınız oluyor. Sözün kısası ben hayvanlar arasında ayrım yapmam. Günümüzde hayvan konusunda duyarlılığın artığını görüyorum. Bu konuda maalesef konuşmaktan öte gidemiyoruz. Ben Yılmaz Bozan olarak soğukta kalan kedileri gördüğümde arabama toplayıp sıcak bir yere götürebiliyorum. Bu duyguya sahip olmayan bir insanın gerçek bir hayvansever olamayacağını düşünüyorum. Sadece bir karton parçasıyla onlara sıcak bir yuva yapabiliriz.
İki cinsi de besleyen bir kişi olarak köpekler ile kediler arasında nasıl bir fark görüyorsunuz?
Köpeklerde insana koşulsuz bir şekilde bağlı. Ama kedilerde böyle bir durum söz konusu değil. Köpekler her zaman sevincini daha çok belli eder, itaat eder. Kedilerde böyle bir durum yok. Aralarındaki en önemli fark bu. Bunların dışında yaşattıkları hisler aynı. Kedimden bir beklentim olmadığı için onu o şekilde sevebiliyorum. Bir köpekten beklediğiniz şeyleri kediden beklerseniz onları sevemezsiniz. Ama kedilerin kesinlikle insanı rehabilite etmek gibi bir özellikleri var. Sizinle birlikte yaşadıkça size uyum sağlıyorlar ve bir şeyleri öğrenebiliyorlar.
INSTAGRAM: yilmazbozan
.JPG)
.jpg)
.JPG)
.JPG)
.jpg)
.JPG)
