Dünyanın En Etkili Reklamı Fısıltı Gazetesidir

Dünyanın En Etkili Reklamı Fısıltı Gazetesidir Dünyanın En Etkili Reklamı Fısıltı Gazetesidir

Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı OP. DR. Onur Sümer, kendi adını taşıyan kliniğinde uyguladığı kaliteli hizmet anlayışını ve gelecek hedeflerini Klass’a anlattı...

Günümüzün hızla artan trendlerinin arasında yer alan estetik yöntemlere olan talep her geçen gün artıyor. Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Onur Sümer de günümüzün gözde estetik uygulamaları olan yeni nesil estetik uygulamalarının başarılı uygulayıcı doktorlarından birisi. Türkiye’nin önemli Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi uzmanlarından biri olan Op. Dr. Onur Sümer ile kaliteli hizmet anlayışı, hasta memnuniyeti ve uzun vadeli hedeflerini Klass okurları için konuştuk.

 

Onur Bey, bize kendinizden ve iş hayatınızdan bahseder misiniz?

İskenderun’da doğdum, üniversite öğrenimim için Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ne geldim. Sonrasında çok yoğun olduğu için tercih ettiğim Türkiye’nin en iyi beş hastanesinden biri olan Şişli Etfal’de uzmanlığımı aldım. Ardından iki yıl Trabzon’da mecburi hizmet yaptıktan sonra İstanbul’a geri döndüm. Yaptığım iş çok zevkli, işimi ameliyathane bünyesinde ve uygulamalar sırasında çok önemseyerek yapıyorum ve çok haz duyuyorum. çoğunlukla kadınlara hitap eden bir sektör ve estetik algısı kişiden kişiye değişiklik gösteren bir kavram. Sizin güzel dediğinize bir başkası çok güzel diyebilir ya da çirkin bulabilir. Doğal olarak, bu objektif bir kavram, o yüzden de hastalarımızla işlem öncesinde her türlü beklentiyi karşılayabileceğimiz tüm unsurları konuşmalıyız ki birbirimizin söylediğini anlamamış olmayalım.

 

“KLİNİĞİMİZDEN MEMNUN KALARAK AYRILAN BİR HASTA BİZE 10 KİŞİ DAHA GETİRİYOR”

Kliniğinizin yapısından bahseder misiniz?

Biz kliniğimizde beş arkadaş çalışıyoruz, hepimiz yaptığımız işe çok vakıfız. Kimimiz bu işin daha çok hastane organizasyonuna, kimimiz hastalarımızla birebir iştirakli ama arkadaşlarımın hepsi benden önce ve benden sonra hastalarımıza her türlü bilgiyi verebilecek düzeyde. Yaptığımız işte ki nihai hedefimiz ortak olduğu için buluştuk zaten. Buradaki herkes biliyor ki bir hasta kliniğimizden, geçtiği her aşamadan memnun kalarak ayrılmadıkça biz bir şey kazanmış olmuyoruz. çünkü biliyoruz ki, kliniğimizden memnun kalarak ayrılan bir hasta bize 10 kişi daha getiriyor. Dünyanın en etkili reklamı fısıltı gazetesidir. Siz dışarıya mutlu bir sonucu yolladığınızda onu soran birçok insan size geliyor. Hasta memnuniyeti çok önemli, kaldı ki sağlık sektöründe hizmet verdiğimiz için empati kurmak da gerekiyor. çünkü kişi göreceli ve keyfi işlemler için geliyor. Bizim onun konforunu sağlamamız, yüzünü güldürmemiz lazım. Bunun için de elimizden geleni yapıyoruz.

 

“AVRUPA’DA VE ORTADOĞU’DA BİRKAç TANE BAĞLANTIYA KALICI İMZA ATACAĞIZ”

Yeni projelerinizden bahseder misiniz?

Kısa, orta ve uzun vadede projelerimiz var. Artık yetemiyoruz, kişi sayısı da artıyor, yeni bir klinik açmak istiyoruz. Avrupa’da hep ötelediğim, ameliyatlardan dolayı gidemediğim bağlantılarıma gitmek zorundayım. Ben ilişkilerimi kısa boyutlu tutmamaktan yanayım, o yüzden de biraz koşturmak gerekiyor. Yakın zamanda Avrupa’da ve Ortadoğu’da birkaç tane bağlantıya kalıcı imza atacağız. Oralara gidip, anlaşmalarımızı yapıp ve gerekiyorsa yeni ve daha geniş bir kliniğe geçmeyi planlıyoruz.

 

2017 sizin için nasıl geçiyor ve 2018’den beklentileriniz nelerdir?

2017 herkesin takdir ettiği üzere biraz çalkantılıydı ve bir bekleyişten sonra insanlar mecburen de olsa yavaş yavaş normal hayatlarına adapte olma durumuna geldiler, çünkü hayat devam ediyor. İnsanlar isteklerini birkaç ay daha ötelese dahi anlaşıldı ki biz bu coğrafyada bir şekilde yaşıyoruz. Kişisel mutluluğumuz için yapmamız gereken şeyler var. Bu senenin biraz daha olumlu yönde farklı bitmesini bekliyorum.2018’i değerlendirmek için son çeyreğini görmek lazım, çünkü bizim dışımızda bir sürü ayrı parametre gelişiyor.

 

Son olarak neler söylersiniz?

Ben her şeyin, her şeye rağmen iyi olacağına inanıyorum ve o kadar cennet gibi bir ülkede yaşıyoruz ki burada her şey yapılabilir. İş gücü açısından da yetenekli insan açısından da çok zenginiz ve yapacak çok şey var