üretimin çeşitlenirken aynılaştığı günümüzde farklı olmanın yolu markalaşmaktan geçiyor. Efsane Interior&Contract, kendi markaları altında profesyonel imalat ekibiyle sürekli yenilenen ve değişen trendleri yakalayarak, kişiye özel ve zamansız mobilyalar tasarlayarak sektöründe emin adımlarla ilerliyor. Ağırlıklı olarak art-deko tarzda ürünler üretip satan, A Plus müşteriye hitap eden Efsane Interior&Contract fark yaratan tasarımlarıyla bir terzi gibi evleri giydiriyor. Efsane Interior&Contract Kurulu Başkanı İsmail Şaldırdak, Yönetim Kurulu üyesi Tasarım ve Projeden Sorumlu ünlü İç Mimar eşi Selda Şaldırdak’ın güç birliğiyle büyüyen markalarının mobilya alanındaki haute couture tasarımlarını, yarattıkları müşteri memnuniyetini ve yeni açacakları mağazalarıyla gelecek hedeflerini Klass okurları için konuştuk.
Selda Şaldırdak: “Biz zamansız mobilyalar tasarlıyoruz. İnsanlar Efsane Interior&Contract Mobilyaları’nı evlerine aldıkları zaman, zamansız mobilyalara sahip oluyorlar. Senelerce rahatlıkla kullanılabilirler. Moda ve trendlere göre kumaşlar ve aksesuarlar değişebiliyor ama mobilyalarımızın modası geçmez.”
İsmail Şaldırdak: “Sezonun renklerine dikkat ediyoruz. 2017 koleksiyonumuzu hazırladık. Siyah, gri, lacivert, gold ve gümüş ağırlıklı bir koleksiyon oldu. Ama müşterinin isteği doğrultusunda bu renkler değişiklik gösterebiliyor. Renkliliği kişiye göre çeşitlendirebiliyoruz.”
Selda Hanım, Efsane Interior&Contract tasarımlarıyla ve imzasını attığı mekanlarla dikkatleri üzerine çeken bir marka. öncelikle Efsane Interior&Contract koleksiyonlarını hazırlayan bir kişi olarak tasarımlarınızın özelliklerini sizden dinleyebilir miyiz?
Selda Şaldırdak: Tasarımlarımızı oluştururken bir tekstil ürünü ortaya çıkarıyor gibi moda ve trendleri göz önünde bulundurarak kişinin istekleri doğrultusunda ve kişiye özel çalışmalar yapıyorum. Kişi nasıl bir tasarımla kendisini iyi hissedecekse ona göre hareket etmeye çalışıyorum.
Yani mobilyada haute couture tasarımlarmı yapıyorsunuz…
S. Ş.: Kesinlikle öyle diyebiliriz. Zaten benim gözümde kadınların hepsi bir iç mimar aslında. Mağazaya gelen her bir müşterimiz o kadar bilinçli ki… Her biri ne istediğini bilerek geliyor. Zaten kararsız olan müşterimiz varsa da işi tamamen bizim profesyonelliğimize bırakıyor ve kendilerini yönlendirerek onlar için en iyi olacak mobilyaya karar veriyoruz.
“BİZ AĞIRLIKLI OLARAK ART DEKO TARZDA, KİŞİYE öZEL üRüNLER üRETİYORUZ”
Peki ağırlıklı olarak tarzınızı değerlendirmek istersek… En çok ne tarzda mobilyalar sunuyorsunuz?
S. Ş.: Ağırlıklı olarak Art-deko ve modern tarzda çalışıyoruz. Açıkçası kendimizi tarz anlamında kısıtlamıyoruz. çok spor mobilyalar da üretiyoruz. A Plus müşteriye hitap ediyoruz. Art-deko tarzında ürünler üretip bir terzi mantığıyla evleri giydiriyoruz.
Art-deko tanımını biraz açabilir misiniz?
S. Ş.: Klasikle modern çizginin arasındaki zamansız mobilyalar diyebiliriz. Hiçbir zaman bu ürünlerin güncelliği geçmiyor. Zamansız anlamı buradan geliyor zaten. ürün gamı olarak da exclusive mobilyalar. Kullandığımız kumaştan ürünün işçiliğine kadar hepsi çok özel. Tasarım aşamasından teslim aşamasına kadar tüm üretim evreleri büyük bir titizlikle planlanıyor ve uygulanıyor. Kumaşlarımızın yüzde 90’ı ithal tercih ediliyor. Tabi müşterimizin tercihleri söz konusu olduğu için yerli kumaşlar da tercih edebiliyoruz.
Evlerinin dekorasyonu için Efsane Interior&Contract’ı tercih edenleri nasıl bir alışveriş deneyimi bekliyor?
S. Ş.: Mağazamızda sergilediğimiz birçok ürün grubu bulunuyor. Müşterilerimiz buradaki ürünleri inceleyip beğendikten sonra kendi mekanlarının ölçülerine göre üretebiliyoruz. Ya da onların istekleri doğrultusunda yeni bir tasarımla yola çıkabiliyoruz.
İsmail Bey, Modoko’da altı katlı çok çarpıcı bir mağaza açtınız? Buranın özellikleri nelerdir? Efsane Interior&Contract mağazasına gelenler neleri bulacaklar?
İsmail Şaldırdak: Modoko mağazamızın dış cephesinden iç dekorasyonuna kadar her şeyiyle birebir ilgilendik. Sattığımız ürünler çok özel olduğu için mağazamızın da özel olmasını istedik. ürünlerimizi de ön plana çıkarmak için iç dekorasyonumuza ağırlık verdik. Modoko’ya gelen A Plus ve kaliteye önem veren müşterilerin bize uğramadan gitmemeleri gerekiyor. Biz de ona göre mağazamızı tasarladık, dizayn ettik. çok severek kurguladığımız gotik mimarisi mağazamıza gelen herkesin beğenisini kazanıyor. Aynı zamanda günümüz modası metal ağırlıklı mobilyaları da kullanmak istedik. Ayna, ceviz kaplamalar, lake cilalar gibi birçok farklı güzelliği mağazamızda sergilenen koleksiyonlarda bir araya getirdik. Farklı materyalleri ve farklı uygulamaları birleştirip farklı ürünler ortaya çıkartıyoruz ve müşterilerin beğenisine sunuyoruz. Gördüğüm bir ağacın şekli bile hoşuma gitse onu değişik bir şekle sokup uygulamaya çalışıyorum. Ortaya çıkan farklılık ise çok beğeniliyor.
“BİZ ZAMANSIZ MOBİLYALAR TASARLIYORUZ”
Selda Hanım kaç yıldır iç mimarlık yapıyorsunuz?
S. Ş. : Marmara Güzel Sanatlar Fakültesi İç Mimarlık mezunuyum. 15 yıldır iç mimarlık yapıyorum. Branşım da mobilya üzerineydi. Mobilya üzerine olduğu için de mobilyadaki detayların, ölçülerin özellikle insanlar için ergonomik ölçüler olmasına ve aynı zaman da şık olmasına dikkat ederim. Mağazamızda ve ürünlerimizde gereksiz hiç bir detay göremezsiniz. Her şey insanın kullanımına uygun; en iyi şekilde rahat edebilmesine göre dizayn edilir. öğrencilik zamanında yaptığım ‘İstanbul’ konulu bir sehpa vardı. İki ahşabın arasından cam geçmesi ve o camın mavimsi olmasıyla boğazı yansıtmak istemiştim. Şu anki çoğu sosyal medya paylaşımlarında o seneler yatığım sehpayı görebiliyorum. Demek ki; bu yaptığım mobilyanın, dizaynın, tasarımın bir zamanı yok. Seneler önce yapılmış olan bir şey hala kullanılabiliyor. Biz zamansız mobilyalar tasarlıyoruz. İnsanlar Efsane Interior&Contract mobilyalarını evlerine aldıkları zaman, zamansız mobilyalara sahip oluyorlar. Senelerce rahatlıkla kullanılabilirler. Moda ve trendlere göre kumaşlar ve aksesuarlar değişebiliyor ama mobilyalarımızın modası geçmez. Zevke göre, zamanla insanlar sıkıldıkları için kumaş değişikliği yapılabilir. Renkler bazen gümüş tercih ediliyorsa kimi zaman altın aksesuarlar tercih edilebiliyor. Trend olarak bir tek onların değişiklikleri söz konusu olabilir. Aksesuarlarda oynamalar yapılabilir. Ama genel mobilyalar hiçbir zaman değişmez benim gözümde.
Renk olarak tercih ettiğiniz renkler neler oluyor?
İ.Ş.: Sezonun renklerine dikkat ediyoruz. 2017 koleksiyonumuzu hazırladık. Siyah, gri, lacivert, gold ve gümüş ağırlıklı bir koleksiyon oldu. Ama müşterinin isteği doğrultusunda bu renkler değişiklik gösterebiliyor. Renkliliği kişiye göre çeşitlendirebiliyoruz. Burada göz yorucu bir ortam olsun istemiyoruz. Müşterilerin ürünlerini bitirdikten sonra aksesuar seçimi de çok önemli. Aksesuarlarını seçmekte çok zorlandıklarını gördüğümüz için o aksesuarları da biz onlar için seçip, beğenip onların beğenisine sunuyoruz. Şamdanlardan, çiçeklere, mumlara, vazolara, seramiklerine kadar tüm aksesuarlarla ilgileniyoruz… Zaten mağazamızda mobilyayı görüp beğenenler mutlaka aksesuarlarını da almayı tercih ediyorlar. Müşteri oradaki ahengi bozmak istemiyor.
Peki, aile olarak, bir eş olarak aynı şirkette yönetimde olmanın kolaylıkları ve zorlukları nelerdir?
S.Ş: Zorlukları da kolaylıkları da var. Biz senelerdir bu işi yapıyoruz. İki çocuğumuz var. Onların doğumları bakımları aşamasında işlerle eşim ilgilendi. Geçen seneden beri çok daha aktif olmaya başladım. Ama tabi ki her zaman beraberiz. Bütün mobilya tasarımlarında ben varım. Tasarlarken sevdiğim, beğendiğim her şeyi kullanmak, uygulamak istiyorum; mağazada görmek istiyorum. O yüzden binanın her katında farklı şeyler görmeniz mümkün. Hayal gücümün güçlü olduğunu söyleyebiliriz.
Tasarım sürecinde eşinizin deneyimlerinden yararlanıyor musunuz?
S.Ş.: Mesela Efsane’nin logosunu da dış cephenin görünümünü de ben tasarladım. Biz yardım almadan her şeyi eşimle birlikte tasarladık. Birbirimize destek olduk. Birbirimizin beğendiği şeyleri onaylamadan uygulamadık. Ben ne beğendiysem İsmail’e sordum, o bir şey beğenirse mutlaka bana soruyor. Hep bu şekilde ilerliyoruz. Tabi ki hata yapabiliriz ama ikimiz birbirimize destek olduğumuz sürece inşallah daha güzel yerlerde olacağız.
“MüŞTERİ MEMNUNİYETİ ODAKLI çALIŞTIĞIMIZ İçİN GERİ DöNüŞüMü OLAN BİR FİRMAYIZ”
Sizin ve İsmail Bey’in artıları nelerdir? Sizin gördüğünüz onun görmediği; onun gördüğü sizin görmediğiniz alanlar oluyor mu?
S.Ş. : İsmail Bey’in artıları özellikle yerleşim konusundadır. Mağaza yerleşimi, bir evin yerleşimi konusunda çok dikkatlidir; aksesuar seçiminde çok iyidir. Onun görsel yönü iyi, benim çizim-tasarım yönüm iyi. Bu şekilde çok güzel tasarımlar ortaya çıkartıyoruz diyebiliriz. Mesela, bir müşterimiz geldi. Hem yazlık hem kışlık evinin alışverişini yaptı. Şimdi Los Angeles’taki otelinin dekorasyonunu yapıyoruz. Yabancı müşterimiz daha fazla. Müşterilerle ikili ilişkilerimiz çok iyi. Müşteri memnuniyeti odaklı çalıştığımız için geri dönüşümü olan bir firmayız.
“öNüMüZDEKİ İKİ AY İçERİSİNDE CEMİL TOPUZLU’DA BİR MAĞAZA AçMAYI DüŞüNüYORUZ. SONRAKİ HEDEFİMİZ DE FLORYA’DA BİR MAĞAZA AçMAK”
Modoko mağazanız çok yeni açıldı. Peki mağazalaşma yönündeki hedefleriniz nedir?
İ.Ş.: önümüzdeki iki ay içerisinde Cemil Topuzlu’da bir mağaza açmayı düşünüyoruz. Sonraki hedefimiz de Florya’da bir mağaza açmak. İstanbul için üç mağazanın yeterli olacağını düşünüyoruz. Şimdiye kadar zaten hep butik kalmayı tercih ettik. Ama bundan sonra çocuklar da büyüdükten sonra kafa kafaya verip bir şeyler yapmak istiyoruz. İstanbul’un trafiğinden dolayı müşteriler buraya gelmekte zorlandığı için biz müşterilere yakın yerlere gitmeyi tercih ediyoruz.