Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanı Dr. Erçin özüntürk ve başarılı Estetisyen Esra özüntürk Alev kurucusu oldukları özel Erlamer Polikliniği ile danışanlarına ve hastalarına 2003 yılından beri Nişantaşı’nda bulunan merkezlerinde hizmet veriyorlar. Erlamer Polikliniği’nde “Geriye bakmak istemiyorum ve genç görünmek istiyorum” diyen herkese hizmet verdiklerini belirten ünlü Doktor Erçin özüntürk, lifting etkisi yaratan Onix yönteminin etkilerini, kızı Esra özüntürk Alev ise özel Erlamer Polikliniği’nde uygulanan gençlik ve güzellik uygulamalarını Klass okurları için anlattı.
ERçİN öZüNTüRK:
“Onix ile ciltte, boyun ve dekolte gibi vücudun değişik bölgelerinde lifting etkisi yaratmaya çalışıyoruz. Lifting derken; uygulamayı takip eden bir süre içerisinde üç seans kadar uyguladıktan sonra ameliyatla yapılan bir gerdirme işlemini bu uygulama sonunda görmüş oluyoruz.”
ESRA öZüNTüRK ALEV:
“2003 senesinden beri özel Erlamer Polikliniği olarak biz İstanbul’da küçük dokunuşlarla mutluluklar ve hastaların güzelliklerine güzellik katmaya çalışıyoruz.”
Erçin Bey, özel Erlamer Polikliniği ile danışanlarınıza ve hastalarınıza sağlıklı güzellik ve gençlik sunmak üzere hizmet veriyorsunuz. öncelikle Erlamer ailesi olarak özellikle kadınların yaş aldıkça en büyük kabusu olan kırışıklıklara karşı nasıl bir yol izliyorsunuz ve neler öneriyorsunuz?
Erçin özüntürk: Estetik uygulamalarda her geçen zaman yeni bir trendle karşı karşıya geliyoruz. Uyguladığımız yöntemlerin ötesinde yeni gelen bu trendler bir umut ışığı oluyor bize. Radyo frekans sistemi de bunlardan bir tanesi. Radyo Frekans teknolojisiyle çalışan ve lifting etkisi yaratan Onix sistemi ise bizim bu gibi konularda kişilere önerdiğimiz bir uygulamadır. Bu sistemle ciltte, boyun ve dekolte gibi vücudun değişik bölgelerinde bir lifting etkisi yaratmaya çalışıyoruz. Lifting derken; uygulamayı takip eden bir süre içerisinde üç seans kadar uyguladıktan sonra ameliyatla yapılan bir gerdirme işlemini bu uygulama sonunda görmüş oluyoruz. Herhangi bir ağrı sızı olmayan bu yöntemde yine hastanın konforlu bir şekilde tedavi olabilmesi için yüze işlem öncesinde uyuşturucu bir krem sürüyoruz. Belirli bir süre bekledikten sonra, alın bölgesi yanak bölgesi, göz çevreleri, tüm yüz, çene ve boyun bölgesine uygulama yapıyoruz. İşlem çok fazla uzun sürmüyor. Konforlu bir tedavi yaklaşık 30-35 dakika kadar zamanımızı alıyor ve herhangi bir şekilde bir sıkıntı oluşturmadan kişi evine veya işine gidiyor. Yani bir öğle yemeği arasında 1 saatlik bir süreç içerisinde yapılabilecek bir tedavi. Ama burada önemli olan diğer tedavi yöntemlerinde olduğu gibi cildi güneşten korumak gerekiyor. Bazen bu tedaviyi tek başına yaptığımız gibi, bazen de buna ilave başka tedavilerde gündeme getirebiliyoruz. Kişinin gösterdiği estetik yapıya göre, duruma göre hangi uygulamaları bir arada kullanacağımıza karar veriyoruz.
Peki Onix uygulaması öncesinde kişi nasıl bir sonuçla karşılaşacağını biliyor mu?
E.ö.: öncelikle yüzde bir takım ölçümler yapıyoruz. Bu ölçümler estetik kavramlar içerisinde kabul gören ölçümler yani altın oranlardır. Altın oranlar bizim bozulmuş olan düzeni yeniden yerine koymak anlamında yaptığımız bir uygulama sonucu ortaya çıkan değişikliklerdir. Bu değişiklikler, kişinin daha sağlıklı daha güzel görünmesini ortaya koyan olumlu değişikliklerdir. Burada önemli olan, alnımızdaki bir çöküklüğün ortadan kaldırılması, gözler arasındaki mesafe, gözlerin saçlara doğru uzantısının mesafesi, burun ucu, burun kökü, burnun çene ucuyla saçlı deriyle olan mesafesi, yanakların özellikle elmacık kemiklerinin belirginliği, yanaklarda estetik güzelliği ortaya koyan o vadinin oluşumu, çene hattının düz olması ve herhangi bir bombe kusur göstermemesi ve dudaklarında bu yüzde belirli bir oranı oluşturmaları gibi çalışmalardır. Bunları hep ölçüyoruz, bakıyoruz ve ona göre karar verip uyguluyoruz. Tek değiştiremediğimiz bir şey var; o da gözler arasındaki mesafe. Yani gözlerin birbirine olan uzaklığı veya yakınlığı. Bu da bir kozmetik uygulamayla, bir makyajla ortadan kaldırılabilecek bir kusur.
“ONIX YüZ, BOYUN VE DEKOLTE BöLGESİNDE LIFTING YAPARKEN AYNI ZAMANDA KOLTUKALTINDAKİ AŞIRI TERLEMEYİ DE ORTADAN KALDIRMA YETİSİNE SAHİP”
Onix nasıl bir cihaz? Lifting dışında farklı etkileri de var mı?
E.ö.: Onix, iğneli bir radyo frekans sistemi. Bu cihaz yüzde, boyun ve dekolte bölgesinde lifting yaparken aynı zamanda koltukaltındaki aşırı terlemeyi de ortadan kaldırma yetisine sahip. Bu çok önemli bir konu. Bazı kimselerde kokulu terleme olur, odadan içeri girdiği zaman o yaydığı koku herkesi rahatsız eder. Kişinin kendisi de hem aşırı terlemekten hem de bu kokulu terlemeden dolayı bir sosyal fenomen olup çıkar, kişilerle ilişkileri bozulur, kendine güveni azalır ve velhasıl içine dönük bir kişi haline gelir. İşte Onix sayesinde bu sorunu da ortadan kaldırmamız mümkün olabiliyor. Genelde bir seansla sorunu çözebildiğimiz gibi bazı hastalarda iki seans gerekebiliyor. Kısacası benim hastalarıma güvenle kullandığım ve tavsiye ettiğim bir uygulamadır.
Peki, Onix’in lifting etkisinden önleyici tedavi olarak da yararlanabiliyor muyuz? Yani genç yaşlarda veya kırışıklık öncesi Onix tedavisinden yararlanmamız mümkün mü?
E.ö.: Tabii ki. Şimdi genç yaşlar derken, yaşlılık belirtileri 25 yaşından itibaren ortaya çıkmaya başlar. Dolayısıyla 25’e ulaştığımız zaman ileriye dönük yatırımlar yapmamız lazım. Biz bunu 20-30’lu, 30-40’lı, 40-50’li yaşlar arasında farklı medikal estetik tedaviler yaparak götürürken, 50’den sonra da daha farklı tedaviler yaparak gündeme getiririz. Şimdi bir doğum yaşımız var, bir de fiziksel yaşımız var. Biyolojik yaşımız hepimizin bellidir ama fiziksel yaşımız ölçümlerle ortaya çıkar. Eğer siz 20 yaşındaysanız biyolojik yaşınız 20 ise ve çok kötü bir genetik yapıya sahip ve kendinizi koruma altına almamışsanız, aşırı sigara içen, güneşten korunmayan, beslenme bozukluğu gösteren, alkol tüketen bir gençseniz sizin fiziksel yaşınız 35-40 civarında olabilir. Bunu ölçümlerle ortaya koyuyoruz ve biz bu bozuk olan dengeyi değiştirmeye çalışıyoruz. Onun için 20 ile 30 yaş arasında yaptığımız tedavi farklı, 30 ile 40 yaş arası farklı, 40 ile 50 yaş arası farklı, 50’den sonrası ise daha farklı… Kısacası bir Medikal Estetik Uzmanına gidip “Ben geldim şunu istiyorum” demek sadece soruna çözüm getirmez, belki onunla birlikte başka uygulamalar, başka tedavilerde buna ilave etmek gerekebilir.
Bu konuda siz zaten Erlamer Ailesi olarak kişiye geniş bir platformda hizmet veriyorsunuz…
Esra özüntürk Alev: Erlamer olarak cerrahi olmayan yüz güzelleştirme, karın yağları eritme, ufak kılcal damar varislerinden tutun deride meydana gelen renk değişikliklerine ve özellikle koyu renkli lekeleri açacak tedavileri gerçekleştirme, vücudun istenmeyen yağlarını belirli bölgelerde yok etme gibi birçok konuda hizmet veriyoruz. Bunların içerisinde artık herkesin bildiği ama söylemekten geri kalmayacağımız bir botox tedavisi, dolgu tedavisi ve son zamanlarda Endopeel tedavisi ki bu her yerde uygulanan bir tedavi değil, olumlu sonuçları kanıtlanmış medikal estetik uygulamalara yer veriyoruz. Lazer tedavisi kliniğimizde çok uzun senelerden beri başarıyla yapılan; gerek istenmeyen tüylerin yok edilmesinde, gerek sivilce izlerinin yok edilmesinde, gerek renk açılmasında veya dövme silinmesinde yaptığımız tedavilerdir. Sivilce izleri ise başlı başına bir sorundur ve ne yazık ki sivilceler geçtikten sonra kendilerine özgü farklılık gösteren izler bırakabiliyorlar. Yüzde değişik boyutlarda çukurcuklar oluşabiliyor. PRP, kök hücre tedavisi, dolgu, endopeel, bitkisel peeling gibi yöntemlerden yararlanarak bu izlerinde tedavisini başarıyla gerçekleştirebiliyoruz. Erlamer’de kimyasal peelinglere nazaran daha güvenli olan bitkisel peeling kullanıyoruz.
Esra Hanım, özel Erlamer Polikliniği’nde uygulanan son sistem tedavilere örnek verebilir misiniz?
E.ö.A.: Electro Genesis ETG diye adlandırdığımız bir sistemle yine PRP kök hücre ya da bazı enjeksiyon tedavileriyle saç sorunlarına çözüm getirebiliyoruz. Yine son zamanlarda Plasma Lift diye adlandırdığımız bir tedavi yöntemiyle ameliyatsız göz kapağı kaldırma işlemine başladık. Aynı tedaviyi boyun çizgileri ya da yüzdeki farklı çizgilerin yok edilmesinde de kullanıyoruz. Maddenin dördüncü halini kullanan ve dokuya dokunmadan ve herhangi bir zarar vermeden volkanik bir ark oluşturarak yapılan bir tedavi yöntemidir. Yine bunların yanında Biyodermogenesi diye adlandırdığımız özellikle vücutta oluşan çatlakların tedavisine çözüm sunan bir uygulamamız var. Bugüne kadar evet çatlakların derinliğinde azalma sağlayabiliyorduk ama o beyaz gördüğümüz lekelenmeler deride açılan açıklıklar hiçbir zaman geçmiyordu. Biyodermogenesi ile çatlamış cildin rengini gerçek rengine döndürmekte mümkün olabiliyor. Son olarak dövme silme konusunda verdiğimiz hizmeti de sizlerle paylaşmak isterim. Dövme silme işlemi lazerle yaptığımız bir işlem ve her renk dövmeyi silebiliyoruz. Bu işlemlerin ehil elde ve doktor tarafından güvenli bir şekilde yapılması çok önemli.
Fotoğraflar: Yavuz Kaynar