Dentaluna Diş Sağlığı Kliniği Kurucusu ünlü Diş Hekimi Arzu Zogun, son zamanlarda Diş Hekimliği kimliğinin yanı sıra girişimci iş kadını kimliğiyle de dikkatleri çekiyor. Diş hekimliği, iş kadınlığı ve annelik gibi birçok kimliğe sahip olan Zogun, yoğun yaşamı içerisinde kendine hobileriyle vakit ayırıyor. Hobilerin emeklilik dönemine ertelenmemesi gerektiğini savunan ünlü Diş Hekimi, resim ve müzik konusundaki yeteneğini kurslarla pekiştiriyor. Bir diğer hobisinin ise gezmek olduğunu belirten Arzu Zogun bu hobilerin hayatındaki yerini ve iş hayatı ve özel hayatına olan olumlu yansımalarını Klass’a anlattı.
“Resim sayesinde estetik bakış açım daha da gelişti. Estetik bakış açısı mesleğimi icra ederken, örneğin gülüşü tasarlarken yararlandığım bir olgu. Bazen çok minik detaylar gözüme batabiliyor. Herkesin göremediği ufacık bir detayı hemen fark edebiliyorum. Ben diş yaparken de resim yaparken ki gibi zevk alıyorum.”
“Bir şeye yoğunlaştığımız zaman kafamızdaki bütün sorunlar gider. Hiç bir şey düşünmez oluruz ve hayal dünyasına dalarız. Ben çok fazla hayal kuran ve hayal kurmayı da seven birisiyim. O yüzden hobiler ve bu tür çalışmalar benim o esnada hayal kurmamı da sağlıyor ve bambaşka bir dünyanın kapılarını açıyor.”
Arzu Hanım diş hekimliği kimliğinizin yanı sıra girişimci işkadını kimliğine sahipsiniz. Dolayısıyla iş hayatı, annelik, yeni projeler derken yoğun bir hayatınız var. Ama siz bu yoğunluğu kendinize dönüş yapabileceğiniz çeşitli hobilerle keyifli hale getiriyorsunuz. öncelikle bize hobilerinizden bahsedebilir misiniz?
Ben uzun yıllar resim yaptım. öyle ki ortaokul ve lise hayatımda derslerde bol bol karakalem çalışmaları yapardım. Hatta bazen dersi dinlemekten sıkıldığım için hocalarımın karakalem resimlerini yapardım. Bu durum üniversite arkadaşlarımın karakalem portrelerini çizerek devam etti. Kısacası eğitim hayatım boyunca sürekli elimde bir karakalem ve kağıt bulunurdu. üniversitenin ardından iş hayatına atılmamla birlikte uzunca bir süre resme ara vermek zorunda kaldım. çünkü diş hekimliğinde çalışırken karakalem yapmak çok mümkün olmuyordu. Ama hekimliğimin yedinci yılında insanların genellikle hobilerini emeklilik dönemine bıraktıklarını fark ettim ve ben bu hobimi emekliliğe bırakmak istemediğime karar verdim. Böylelikle tekrar çalışmalara başladım. öncelikle bir atölyede çalışmalarıma start verdim. Sonra sulu boya teknikleri dersi almaya başladım. Ben tez canlı biriyim. Bir resmin başında saatlerce, günlerce kalamam. Bir işe başladıysam biran önce onu bitirme isteği duyarım. Hatta hocamın dediğine göre su grubu insanları tez canlı olurlarmış ve resim söz konusu olduğunda sulu boyaya yönelirlermiş. Bende Akrep burcu olduğum için kesinlikle hocamın bu tezine katılıyorum. Sulu boya teknikleriyle ilgili olarak Yıldız Teknik üniversitesi’nde de eğitimler aldım. Ayrıca mimar kökenli hocamızdan uzunca bir dönem özel ders de aldım. O dönemler yaptığım atölye çalışmaları bana terapi gibi geliyordu. Ama bir dönem sonra resmin gerektirdiği incelikli çalışmayı zaten kendi mesleğimde yaptığımı fark ettim ve artık resim benim için rahatlatan bir şey olmaktan çıktı. O noktada kendimi sıkmadan resme ara verdim. Bu arayı ise şu sıralar müzikle dolduruyorum. Allah’ın her insana çeşitli yetenekler verdiğini düşünüyorum ve ben de güzel şarkı söyleyebiliyorum. Bu konuda yine yıllar önce şan ve ut dersleri almıştım. Şimdilerde ise yine şan derslerine başladım ve şarkı söyleme yetisini profesyonel boyuta taşımak üzerine adımlar attım. Ama bana en çok hayata geçirmek istediğiniz hobin ne diye sorarsanız size dünyayı gezmek diyebilirim. Dünyada görmediğim yerleri görmek istiyorum. Bu illaki popüler olan yerler değil, belki hiç görülmemiş, belki medeniyetin çok fazla dokunmadığı yerler olabilir. Oralara gidip oralarda fotoğraflar çekmek istiyorum.
Hobilerinizi kurslarla bir adım ileriye taşımanız çok güzel bir şey…
Ben kurslar konusunda önemli bir şeye dikkat çekmek istiyorum. Mesela resim yapma yeteneği kurslara gidilerek kazanılan bir yetenek değil. O yüzden ben çok da fazla kursların gerekliliğini savunmuyorum. İnsanda yetenek ya vardır ya da yoktur. Varsa da bilgi amaçlı kurslarla gitmekte fayda var diye düşünüyorum. Tabi bunu yaparken de yeteneği köreltmemek ve belli bir kalıba sokmamak önemli. O yüzden gittiğim kurslarda yeteneğimi belli bir kalıba sokmamaya çalıştım. Resim için atölyeye ve Yıldız Teknik’e gittiğim dönemler bana kendimi terapiye gidiyormuşum gibi hissettiriyordu. Resim yapmak bana hakikaten terapi sağlayan bir durumdur. Bu hobi midir bilmiyorum ama sonuçta el yeteneği olan bir durum. El yeteneği olmadan karakalem çalışılmaz. Sulu boya çalışma ise mutlaka bilgi gerektirir.
“RESİM YAPARKEN DOKUNULMAMIŞ VE KENDİNE öZGü DOKULARI OLAN DOĞADAN İLHAM ALIYORUM”
Resim yapmaya ara verdiğinizi söylediniz. Peki, artık hiç mi içinizden gelmiyor resim yapmak?
Bazen canım çok resim yapmak istiyor ve o anda hemen bir şeyler alıp yapıyorum. Şu sıralar bu hobimi ağırlıklı olarak çocuklarımla boyamalar yaparak besliyorum. Ben resimden kopamam. Hayatımdaki yeri büyük. çünkü sahip olduğum estetik bakış açısının var olmasında resmin büyük önemi olduğunu düşünüyorum. Ama başta da söylediğim gibi çok ince işçilik gerektiren bir mesleği icra ediyorum. Resim yapar gibi dişler ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Ve açıkçası hobimi biraz ikinci plana atmış oldum. Sürekli ince bir iş üzerinde çalışıyorum ve benim mesleğim bunu gerektiriyor. Ama hobilerimin birbiriyle bağlantısı olduğunu düşünüyorum. çünkü sanatçıların en büyük ilham kaynağı doğadır ve bende resim yaparken dokunulmamış ve kendine özgü dokuları olan doğadan ilham alıyorum. Bu yüzden gezerek gördüğüm bakir doğayı fotoğraflıyor ve onları bastırmak yerine resme döküyorum. Bu esnada müzik dinliyorum ve çalan müziğe şarkı söyleyerek eşlik ediyorum. Böylelikle hobilerim arasında bir bağ oluşturmuş oluyorum.
Resim yapmak, müzik dinlemek, gezmek sizde nasıl hisler yaratıyor?
Bir şeye yoğunlaştığımız zaman kafamızdaki bütün sorunlar gider. Hiç bir şey düşünmez oluruz ve hayal dünyasına dalarız. Ben çok fazla hayal kuran ve hayal kurmayı da seven birisiyim. O yüzden bu tür hobiler ve bu tür çalışmalar benim o esnada hayal kurmamı da sağlıyor ve bambaşka bir dünyanın kapılarını açıyor.
“HOBİLERİN RUHUNUZUN İHTİYAç DUYDUĞU ANLARDA DEVREYE GİRMESİ GEREKTİĞİNE İNANIYORUM”
Resim yapmak şimdilik bu hobiler içinde elinizde kalan tek somut şey. Peki, şimdiye kadar hiç sergi açtınız mı?
Yıllar önce resimle ilgili hem kişisel sergim oldu hem de karma sergilere katıldım. Şimdi elimde kalan birkaç resimim var. Bazılarını normal şartlarda hediye kabul etmeyen dostlarıma, sevdiklerime hediye ediyorum. Bazıları da evimin duvarlarını süslüyor. Ben hobilerin ruhunuzun ihtiyaç duyduğu anlarda devreye girmesi gerektiğine inanıyorum. İşte tam da o zaman o hobiyi yerine getirmek size iyi gelecek bir şeydir.
Resimlerinizi Dentaluna Diş Sağlığı Kliniği’nde sergiliyor musunuz?
Resimlerimi hastalarım eskiden daha çok muayenehane duvarlarında görebiliyorlardı ama sergilerden sonra ve dostlarıma hediye ettikçe sayısı azaldı. İnşallah bunların sayısını yakın zamanda arttıracağım. Duvarda onların görülmesi ve “Ne güzel resimmiş” denildikten sonra bana ait olduğunun görülmesiyle birlikte verilen güzel tepkiler beni çok mutlu ediyor.
“KENDİ KENDİME EVDE ŞARKI SöYLEMEYE DEVAM EDECEĞİM”
Şu sıralar müziğe yöneldiğinizi söylediniz. Peki, bu konuda hedefleriniz var mı?
Müzik konusunda iyi bir dinleyiciyim. Kendi kendime evde şarkı söylemeye devam edeceğim.:) En fazla sosyal sorumluluk adına söyleyebilirim. Onun ötesine geçmez. Zaten bu işin güzel kısmı hobi olarak kalması. Hobi bence hobi olarak kalmalı, hırslarımızın kurbanı olmamalı.
Peki, bu hobilerinizin mesleğinize olan faydası nedir?
Resim sayesinde estetik bakış açım daha da gelişti. Estetik bakış açısı mesleğimi icra ederken örneğin gülüşü tasarlarken yararlandığım bir olgu. Mesela çok minik detaylar gözüme batabiliyor. Herkesin göremediği ufacık bir detayı hemen fark edebiliyorum. Diş yaparken de resim yaparken ki gibi zevk alıyorum. Benim için bambaşka bir dünya. O anda kendimle ve dişle baş başa kalıyorum. Tıpkı resimle baş başa kaldığım gibi. Dolayısıyla hobi gibi keyifle yaptığım bir işim var. Tabi dişe çiçek böcek çizemiyorum o ayrı:) Müzik ise beni çok dinlendiriyor. Yeryüzünde yapılan her türlü müziği dinlerim. Türk Sanat Müziği başta olmak üzere caz müzik dinlemekten büyük keyif alırım. öyle ki iki hastam arasında dinlediğim bazı özel parçalar vardır. Bu şarkılar sayesinde dinlenir, işime enerjik bir şekilde devam ederim. Gerçekleştirme konusunda sabırsızlandığım diğer hobim olan gezmenin ise bana farklı bakış açıları kazandırdığını düşünüyorum. Dolayısıyla tüm hobilerimin işime olumlu katkıları olduğunu söyleyebilirim.