İman Hanım, 8 yıldır Türkiye’de yaşıyorsunuz. Türkiye’ye geliş sebebiniz nedir ve şu ana kadar burada neler yaptınız?
Türk dizilerinin Fas’ta gösterilmeye başlaması ile beraber Türkiye’yi tanımaya başladım ve hayranlığım arttı. O dönemlerde Türkiye’de oyuncu olmaya ve yaşamaya karar verdim. Yaşadığım yerden ailemin izni olmadan kaçarak Türkiye’ye geldim. Sonrasında babamın isteği üzerine üniversite eğitimimi tamamlamak üzere Fas’a döndüm. Matematik Mühendisliği okuyordum ama o sırada Türkçe öğrenmeye başladım. Lisans eğitimimi tamamladıktan sonra Türkiye’ye dönebilmenin hayallerini kurdum. O esnada Dubai’de hosteslik yapmaya ve para biriktirmeye başladım. Ayrıca hedeflerim arasında oyunculuk olduğu için oyunculuk eğitimi de almaya başladım. Yaklaşık 1 sene sonunda Türkiye’ye geldim. Türkiye’de oyunculuk bana hep çok cazip geldi o yüzden burayı tercih ettim. Çok yer gezdim ama Türkiye gibi muhteşem bir ülke görmedim. Ülkemizi gerçekten çok seviyorum.
‘BİRÇOK ÜLKENİN KÜLTÜRÜ KENDİNE HAS İKEN TÜRKİYE SAYISIZ KÜLTÜRÜ BÜNYESİNDE BULUNDURUYOR”
Türkiye’de sizi cezbeden nedir?
Türkiye gerçekten değişik bir ülke. Kültür olarak Fas’a çok yakın ama Avrupai bir hali de var. Burada birçok kültür iç içe. Müslüman bir ülke ama Avrupa yaşam tarzını benimsemiş. Bu yüzden farklı bir ambiyansa sahip. Birçok ülkenin kültürü kendine has iken Türkiye sayısız kültürü bünyesinde bulunduruyor.
‘TÜRK İNSANINI ÇOK SICAK VE SAMİMİ BULUYORUM’
Türk insanları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Fas’ta iken Türk insanını hiç tanımıyordum dolayısı ile hiçbir fikrim yoktu. Türklerle Türkiye’ye geldiğimde tanıştım, kaynaştım ve yakından tanımaya başladım. Türk insanını çok sıcak ve samimi buluyorum. Birçok ülkede yaşama deneyimim oldu. Mesela Fransa’da insanlar çok soğuk. Hemen bir kaynaşma söz konusu yok orada. Kendi insanıma çok benzettim Türklerin bu sıcakkanlılığını ve samimiyetini. Sanırım en çok bu yüzden sevdim.
Modellik geçmişiniz var. O dönemleri de anlatır mısınız?
Dubai’deyken modellik yapmaya başlamıştım. Fransa’da da bir süre devam ettim. Türkiye’de Erkan Özerman ile yollarımız kesişti. Onun yönlendirmesi ile yarışmaya katıldım ve oyuncu olma isteğimi de kendisine anlatmıştım. 2018’de Best Model of The World’a katıldım ve birinci oldum. Benim için eşsiz bir deneyimdi.
‘EN ÇOK TUTAN DİZİLERDEN BİRİ OLAN BARAJ’DA ROL ALDIM’
Best Model of The World’de birinci seçildikten sonra sizi birçok dizi, film projesinde gördük. Bize oyunculuk serüveninizi anlatır mısınız?
Önce Yasak Elma dizisinde oynamaya başladım. En çok tutan dizilerden biri olan Baraj’da rol aldım. ‘Zahra’ karakterini oynadım ve bu karakter çok sevildi. Fanları oluşmaya başladı. Baraj dizisinden sonra bir süre ara vererek Dubai’de Araplarla çalıştım ve sonra tekrar Türkiye’ye döndüm.
‘ÖNEMLİ OLAN KALİTELİ VE İYİ İŞLERDE YER ALABİLMEK’
Siz kendinizi bir Türk gibi gördüğünüzü söylüyorsunuz ve Türkiye’den ayrılmayı da düşünmüyorsunuz. Buradaki oyunculuk hedefleriniz nelerdir?
Ben başka bir hayatta Türk olduğumu düşünüyorum. Büyük bir aşk duyuyorum ve gerçekten çok huzurluyum burada. Başka bir ülkede böyle hissetmiyorum. Nereye, hangi ülkeye gidersem gideyim sonunda yine buraya dönüyorum. Burada oyunculuk adına güzel hedeflerim var. Büyük ve başarılı yapımlarda yer almak istiyorum. Çok fazla dizi yapılıyor ama önemli olan kaliteli ve iyi işlerde yer alabilmek. Senaryonun başarılı olduğu ve alanında en iyi oyuncularla bir arada olmak bu sektördeki öncelikli hedeflerim.
“DİZİNİN YAPIMCISI, ARAP OLDUĞUM İÇİN SORUN OLABİLECEĞİNİ, KANALIN BU DURUMA SICAK BAKMADIĞINA DAİR BİR AÇIKLAMA YAPTI”
Son zamanlarda Arap olduğunuz için diziden çıkarıldığınız haberleri basında yer alıyor. Düşüncelerinizi alabilir miyiz, siz bu konu hakkında neler söylemek istersiniz?
Rol alacağım dizinin yapımcısı bana ulaştı ve bir projesi olduğunu aktardı. Beni başarılı bulduğunu, dizi projesinde rol vermek istediğini söyledi. Bende o sırada Dubai’den gelmiştim ve teklifi kabul ettim. Senaryo yazım aşamasındaydı. Uyarlama bir senaryo olduğu için yapımı başka bir yerden izledim ve beklemeye başladım. Audition çekimleri yapıldı, her şey hazırdı. Menajerimle projenin başlamasını yaklaşık bir 8 ay bekledik. Sonrasında ise yapımcıya ulaşamadık bir süre. Menajerim kendisine güç bela ulaşınca aslında benimle çalışmak istediğini ama Arap olduğum için bunun sorun olabileceğini, kanalın bu duruma sıcak bakmadığına dair bir açıklama yaptı. Bunu duyunca büyük bir travma ve hayal kırıklığı yaşadım. 8 ay boyunca bu projeyi beklemiştim ve bu süreçte doğal olarak başka bir iş almadım. Bir insanın sahip olduğu milleti, ırkı dolayısı ile işten atılması, bir işe kabul edilmemesi çok çirkin bir şey. Bu durum ilk kez başıma da gelmiyor. Daha önce sette de benzeri bir ırkçılığa maruz kalmıştım. Ayrıca, diziler nihayetinde Araplara satılıyor ve Araplar üzerinden çok büyük bir sermaye elde ediliyor. Dolayısı ile bu ırkçılığa maruz kalmak da çok onur kırıcı. Halktan hiç böyle bir tepki görmedim aksine ne kadar çok sevildiğime dair güzel mesajlar aldım ve büyük bir ilgi gördüm. Bir yapımcının böyle düşünmesini hem garipsedim hem yadırgadım.
‘OYUNCULULUĞA ÇOK EMEK VERDİM VE GERÇEKTEN SEVİYORUM’
Türkiye’de ve oyunculuk sektöründe gelecek hedefleriniz nelerdir?
Ben oyunculuğa çok emek verdim ve gerçekten seviyorum. Bu alanda çok fazla eğitim aldım ve iyi hocalarla çalıştım. Bir yapımcı böyle düşünüyor diye bu işi bırakmayacağım tabi. Umarım daha iyi yapımcılarla bağlantılarım olur ve daha güzel, başarılı işlerde yer alırım.
İnstagram: imancasablanca
.jpg "Iman Casablanca: Başka Bir Hayatımda Muhtemelen Türk’tüm, Kendimi Hep Türk Gibi Hissettim")
Iman Casablanca
.jpg "Iman Casablanca: Başka Bir Hayatımda Muhtemelen Türk’tüm, Kendimi Hep Türk Gibi Hissettim")
Iman Casablanca
.jpg "Iman Casablanca: Başka Bir Hayatımda Muhtemelen Türk’tüm, Kendimi Hep Türk Gibi Hissettim")
Iman Casablanca
.jpg "Iman Casablanca: Başka Bir Hayatımda Muhtemelen Türk’tüm, Kendimi Hep Türk Gibi Hissettim")
.JPG)
.jpg)
.JPG)
.JPG)
.jpg)
.JPG)
