İyi Bir Gelecek İçin Genç Nesiller Her Zaman Desteklenmeli

İyi Bir Gelecek İçin Genç Nesiller Her Zaman Desteklenmeli İyi Bir Gelecek İçin Genç Nesiller Her Zaman Desteklenmeli

Elvan Reklam Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yıldırım, gerçekleştirdiği sosyal sorumluluk projelerini Klass’a anlattı..

Reklamcılık ile başlayan iş hayatına yapımcılığı ve yayıncılığı da ekleyen Mehmet Yıldırım, sektöründeki başarılarının yanı sıra gerçekleştirdiği sosyal sorumluluk projeleriyle de tanınıyor. Genç nesillere, eğitime ve toplumsal birlikteliğe önem veren başarılı iş adamı, topluma faydalı bireyler yetiştirmenin ülkemizin geleceği için çok önemli olduğuna değiniyor. Eğitimin ve genç nesillerin her zaman desteklenmesi gerektiğini söyleyen ve bu anlamdaki çalışmalara daha çok ağırlık veren Elvan Reklam Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yıldırım, gerçekleştirdiği sosyal sorumluluk projelerini ve gençlere tavsiyelerini Klass’a anlattı.


“ülke olarak kalkınmamızın tek yolu eğitimdir diye düşünüyorum. Benim gayretim her zaman bu yönde devam edecek. İyi bir gelecek için gençler her zaman desteklenmeli. çünkü ülke olarak başka çaremiz yok.”

“İşimizin en güzel tarafı burs verdiğimiz öğrenciler geriye dönüp burs vermeye başlıyorlar. Bu şekilde bir sosyal sorumluluk zinciri oluşturmuş oluyoruz.”

 

Mehmet Bey, reklamcılık ve yapımcılık sektöründeki çalışmalarınızın yanı sıra gerçekleştirdiğiniz sosyal sorumluluk projelerinizle de tanınıyorsunuz. öncelikle yaptığınız sosyal sorumluluk projelerini öğrenebilir miyiz?

Kendi iş hayatımı kurduğum günden beri her zaman bir sosyal sorumluluk projesi içinde olmaya çalışmışımdır. 2005 yılından bu yana çok değer verdiğim husus olan öğrenciler ve gençler ile ilgili çalışmalarım devam etti. O günden bugüne kadar en çok öğrencilerle ilgili burs faaliyetlerimiz oldu. Bunun yanı sıra yine ihtiyacı olan okulların içlerine kütüphaneler kurduk. Bu kütüphane kurduğumuz okulların içinde de öğrencilerin isteklerini yerine getirmeye gayret ettik. Kimi bisiklet, kimi oyuncak, kimi oyuncak araba istedi. Bunları temin ettik ve oralarda birer gülen yüzler bıraktık. Buralara yapılan yardımlarımızda da burs verdiğimiz bir kısım öğrencilerimizle birlikte gidip oralardaki hediyelerimizi dağıttık. ‘Dilek Balonu’ adında bir projemiz var. Bu projede öğrenciler dileklerini yazıyorlar. Biz de o çocukların hayallerini gerçekleştiriyoruz. Ayrıca lise son sınıfta okuyan fakat İstanbul’a hiç gelmemiş, maddi durumu iyi olmayan başarılı öğrencileri topladık ve İstanbul’u gezdirdik. Görmek istedikleri yerleri ve önemli üniversiteleri kendilerine gösterdik. Bu da onlar için üniversiteye teşvik oldu. Oradan üniversite kazananlara da burs vermeye devam ettik. Bu da gönül köprüsü projesiydi.

 

“üLKE OLARAK KALKINMAMIZIN TEK YOLU EĞİTİMDİR”

Genelde öğrenci gruplarına destek olduğunuz görünüyor. Bunun sizin için ayrı bir sebebi var mı?

öğrencilerin gerçekten buna ihtiyacı var. öğrenciler zengin de olsa burs verilmeli diye düşünüyorum. çünkü öğrencilerin gerçekten sürekli bir şeylere ihtiyaçları olabiliyor. ülke olarak kalkınmamızın tek yolu eğitimdir diye düşünüyorum. Benim gayretim her zaman bu yönde devam edecek. İyi bir gelecek için genç nesiller her zaman desteklenmeli. çünkü ülke olarak başka çaremiz yok. Ve bu destek verdiğimiz öğrencilerimiz de her zaman başarılı oluyorlar. Bunlar da bizi çok mutlu ediyor. öğrencilerimiz mezun oldukları zaman onlara belge veriyoruz. Bir gün öğrencilerimizden bir tanesi mezun olurken benimle bir paylaşımda bulundu; bize verdiğiniz burs sizin için çok önemli bir para olmayabilir ama bizim için çok önemli dedi. Bu da beni çok etkilemişti ve bu yüzden bu desteklerimi az da olsa çok da olsa hiçbir zaman vazgeçmeden devam etti.

 

Bu projeler içinde sizi etkileyen bir anınız oldu mu?

Biz burs vereceğimiz öğrencileri öncelikle mülakata alıp dinliyoruz. Bunların içinde değişik olaylar da oluyor. O zaman bir öğrencinin bir hikayesi vardı; arkadaşımızın annesi ve babası yoktu dayısının yanında yaşıyordu. Kendisi Türkçe öğretmenliği kazanmıştı. Fakat dayısının da ciddi sağlık problemleri vardı. Bir çıkmazın içindeydi. Bu hikaye bizi çok etkilemişti. Bunlar için daha fazla gayret etmeye çalışıyoruz. Sonrasında o kız arkadaşımız öğretmen oldu ve evlendi. Biz bunları sonrasında takip de ediyoruz. Burs verdiğimiz öğrencileri her ay kahvaltıda topluyoruz. Onlar da kendi aralarında kaynaşıyorlar, etkinlikler düzenlemeye başlıyorlar. İstanbul özellikle öğrenciler için bir gurbet hayatı. Bu şekilde tanışıp evlenenler de oldu. O yüzden bu faaliyeti seviyorum. Yatılı ilköğretim Bölge Okulları’nın (YİBO) içine de bir tane kütüphane kurmuştuk. Oradaki öğrencilerin anne ve babası olmadığı için bizi onların yerine koyuyorlardı. öğrencilerden ayrılmakta zorlanmıştık. Bu da beni çok etkilemişti. Geçen aylarda düzenlediğimiz davette genelde hakim savcı gruplarını topladık. Sonrasında davete geldik ve bir tane yeni bir savcı “beni tanıdın mı” dedi. O da bizim burs verdiğimiz öğrencilerden bir tanesiymiş. Tabi mezun olup da hakim, savcı olan çok var ama bu şekilde denk gelmemiştim. Doğru işler yaptığımızı anladım. Sanki evladına yatırım yapmışsın hissiyatı veriyor. Bu beni çok etkiledi ve mutlu etti.

Devamı ve daha fazlası Klass Magazin Ağustos sayısında..

Röportaj: Erdi Kartal

Fotoğraflar: Uğur Atun