Kendi Yaşam Tarzımı Galeri ve Kültür-Sanat Merkezime Taşıdım

  • 01 Mayıs 2021
Kendi Yaşam Tarzımı Galeri ve Kültür-Sanat Merkezime Taşıdım Kendi Yaşam Tarzımı Galeri ve Kültür-Sanat Merkezime Taşıdım

Bugünün giysisi geleceğin antikası ruhunu yaşatmayı hedefleyen Sevkan Hamurcu sahibi olduğu “Hatun” markasını geliştirip dönüştürerek girişimci ruhuyla örnek bir çalışmaya imza attı. Sevkan Hamurcu, her ortama uyumlu tarzıyla büyük ilgi gören Hatun markasını, yeme, giyim ve mobilyada her şeyin organik olduğu yaşam tarzıyla birleştirip Hatun Antika Butik Home’a dönüştürerek müdavimlerini çok daha sağlıklı çok daha kalıcı ürünlerle buluşturdu. “20 yıldır profesyonelce içi dışı bir olan değerli olan ürünlerin parayla ölçülen kıymetini emek vererek yaşam haline getirmekle meşgulüm” diyen Hatun Antika Butik Home’un Sahibi Sevkan Hamurcu ile modasız, zamansız, çok işlevsel olup yaşanmışlığın ve geleceğin antikası olmayı hedefleyen markasını yaşam tarzıyla bütünleştirerek doğal ürünlerden oluşan bir galeriye nasıl dönüştürdüğünü, ürünlerinin farklılıklarını ve hedeflerini Klass okurları için anlattı.  

Sevkan Hanım, bize biraz kendinizden yaptığınız işten bahseder misiniz? Size antikacı demek doğru olur mu?
Evet antikacı demek doğru fakat sadece antikacı değiliz ve sadece antika ürünler satmıyoruz. Mekanımızda antika mobilyaların satışı dışında kendi yaptığımız tasarımlar da var. Mesela bir berjeri ele alırsak; özellik olarak tüm vücut tipine uygun olması, ağacı, yay sistemi yerden yüksekliği ile ortopedik oluşu bizim yeniden döşememiz, hayata geçirmemiz ve sizler için emek harcamamıza yetiyor da artıyor bile... Antika aksesuar ve kumaşlardan puf ve yastık tasarımlarımız sürekli galerimizde bulunabiliyor.

Antikanın yanı sıra burada kültür-sanat ve atölye çalışmaları da oluyor. Bunlardan da bahseder misiniz?
Galerimiz bizim yaşam stilimiz demiştik. Resim öğretmeni olmamdan dolayı atölye sanat çalışmalarımız resim sanatı ve çini sanatı olarak veriliyor. Çeşitli workshoplar yapılıyor.
Antika üzerine bilgilendirici seminerler yapıyoruz. Ayrıca en önemlisi insan tanıma sanatı ve ustaca yaşam sanatı ile ilgili bilgilendirici ve farkındalık oluşturacak derslerimiz de bulunuyor. Bir anne olarak en önem verdiğim şey hanımları, geleceğin anne ve babalarını adabı muaşeret dersleri ile hem sanat hem de kültür alanında ustaca yaşama hazırlamak.

“ANTİKACILIK GİBİ GÖRÜNSE DE ASLINDA KADINCA BİR YAŞAM TARZI”
Galerinizde antika eşyaların dışında hangi dallar mevcut?
Kullanılabilirliği aktif olan zarif mobilyalar ile evlerimizde işyerlerimizde yaşam alanlarımızı görsellik ve mekânı güzelleştirme dışında aynı mobilyadaki doğallık gibi yiyeceklerde de doğallığa geçtik. Doğallığa taşımanın farklı deneyimlerini galerimizde paylaşıyoruz. Elimizi taşın altına koyduk. Öyle ürünleri bir araya getirdik ki galerimizde eşyalarda, yiyeceklerde kadının emeğini ve bereketini hatunca hissediyoruz, yaşıyoruz, dokunuyoruz. Antikacılık gibi görünse de aslında kadınca bir yaşam tarzı. Sosyolojinin ana kuralı nedir? Barınma, yeme, giyinme. İhtiyaçları tam olmayan sosyal olarak tamamlanmış olamaz. Biz aslında yaptığımız işi verdiğimiz hizmeti sosyolojinin yaşam tarzı içinde şekillendiriyoruz.

“BİRİNCİ ORTAK NOKTAMIZ MOBİLYADA DA YİYECEKLERDE VE GİYECEKLERDE DE SAĞLIKLI DOĞAL HAM MADDE OLMASI VE ÖZENİLEN ŞEYE KADIN ELİ DEĞMESİ”
Kıyafet giyim olarak ne gibi çalışmalarınız var?
Giyim olarak da mobilya ve yiyecekteki gibi doğallığı seçtik. Yüzde yüz ham keten ve ham pamuk kıyafetler tasarladık. Tasarladığımız kıyafetler yine mobilyalardaki çeşitlilik gibi bir konsolu nasıl ki ister salona ister yatak odasına dekor yapabiliyorsunuz giyimde de ister evde ister dışarda kullandığınızda hem şık hem de birincil hedefimiz sağlıklı olarak kullanabiliyor olmanız. Birinci ortak noktamız mobilyada da yiyeceklerde ve giyeceklerde de sağlıklı doğal ham madde olması ve özenilen şeye kadın eli değmesi.

“BEN BİR ANNE OLMAKTAN YOLA ÇIKARAK HAREKET ETTİM”
Hatun markanızı geliştirerek şahane bir galeriye dönüştürmüşsünüz. Sizi yarattığınız farklılıktan ötürü tebrik etmemek mümkün değil. Hatun markanızı nasıl geliştirerek Hatun Antika Butik Home’a dönüştürme kararı aldınız?
Hatun Antika Butik Home doğal giyecek yiyecek ve eşyaların bir arada bulunduğu bir galeri oldu. Ben bir anne olmaktan yola çıkarak hareket ettim. Kadın aynı zamanda hatundur bir annedir. Evinin her şeyiyle ilgilenir. Yiyeceğinden, giyeceğine eşyasına kadar her şeyiyle hatun ilgilenir. Ben de oradan yola çıkarak bu galeriyi oluşturdum. Elimizi gerçekten taşın altına koyduk. Yiyecek sektörü olsun giyecek sektörü olsun her şeyi en ince ayrıntısına kadar en doğalını bulana kadar araştırdık. Eşyalar da antika ama kullanılabilir antikalar. Antika deyince pahalı ve koleksiyoner şeyler akla geliyor ama hâlbuki ben geri dönüşümü olsun satmak istediğinizde aileye de bir katkısı olan ürünlere yer verdim. Kullandıkça değerlenen, bunlar ikinci el değil o yüzden kıymetlenen ürünler. Bunlar benim antikaya ve antika eşyaya, doğal olana doğal yiyeceğe yönelimimden sonra gelişti. Son 6-7 yıldır özellikle yönelimlerin üzerine ham keten yüzde yüz pamuk genç ve aileye yöneldik. Bu anlamda çalışmalarımız devam etmekte.

“KENDİ YAŞAM TARZIMI GALERİME TAŞIDIM VE BU MEKÂNI AÇTIM”
Bu harika, yaratıcı ve girişimci adımınız sizin yaşam biçiminizden ne şekilde etkilendi?
Evet bu bahsettiklerim aynı zamanda benim yaşam tarzım. Benim aldığım eşyalarda yediğim yiyeceklerde giydiğim kıyafetlerde hep organik. Antika eşyalar da ham ağaç el oyması olduğu için yediğimden giydiğimden evimin eşyalarına kadar hepsi birbirinin içinde tutarlı, organik ve kombinli. Bu üçünü de birleştirdiğim bir galeri açtım. Yani kendi yaşam tarzımı galerime taşıdım ve bu mekânı açtım. Ben evime aldığım eşyaları galerime de koyuyorum insanlar da gelip o eşyaları alıyor. Mesela sehpa, masa satıyorum ama hepsi aynı zamanda benim evimde de kullandığım ihtiyaç olan ve feminen mobilyalar. Feminen olmayan ve ihtiyaç olmayan hiçbir mobilyayı almıyorum ve satmıyorum da. Vizyonumda bu var, hedefimde de bu var. Bu hedef kişiliğim ve seçimlerim doğrultusunda kendi kendine oluştu diyebilirim.

Daha önceden de bir dükkanınız vardı bildiğimiz kadarıyla. Yıllar içerisinde tarzınız değişti mi?
Ahizeyi kaldırıp kendimi aramak ihtiyacında 20 yıl önceki Çubuklu’daki dükkanımda buldum kendimi. Evet 20 yıl önce Çubuklu sahilde Galeri Dönüşüm adında bir dükkanım vardı, antika üzerinediydi. Oradaki eşyaların hepsi hala gözümün önünde. O günden bugüne tarz çok da değişmemiş. Hala berjerler, puflar, konsollar ve vazgeçemediğimiz sehpalar bugün de hayatım da var. Hepsinin ortak özelliği şuymuş, içinin dişinin ağaç olması içinin dişinin bir olması. Antikacılık değil zarafetin kendi içindeki temsilcisiymiş benim için. Temsil ettiği antika değil, içinin dışının bir olması, zarif olması her yere her ortama yakışması ve işlevsel olması. Bir antika konsolun salonda da yatak odasında da isterseniz evinizin herhangi bir köşesinde de ihtiyacınızı görüyor olması önemli.

Sizin için bu antikaları olduğundan daha özel kılan nedir? Zarafeti mi? Bu zarafet antikanın değerini mi arttırıyor?
Bu ürünler şöyle de çok yönlü ve kullanışlı. Mesela antika bir masayı sıkıldınız isterseniz beyaz eskitme yaparak mutfakta isterseniz gomalak cila ile salonunuzda kullanabilirsiniz. Zarifliğini yitirmeden, kıymetinden ödün vermeden yıllanır. Olgunlaştıkça kıymeti artar. Marifet antika oluşundan ziyade zarafetinde. Yenilendikçe enerjisi değişen büyüyen tıpkı her gelen çocuğumuza anlam yüklememiz gibi emek verdiğiniz ölçüde bize keyif verendir.

Galerinizde ortak hedef nedir?
Birinci hedefimiz daima sağlığa uygun mobilyalar, yiyecek ve giyecekler bulundurmak. İkinci hedefimiz zarafet olması. Üçüncü hedefimiz de aile bütçesine katkı da bulunmamız. Bizim mobilyalarımızın daima kaldıkça değerlenen ve kullandıkça değerinden ve kıymetinden hiçbir şey kaybetmeyen, yıllar geçtikçe bütçe olarak geri dönüşüm sağlayan satılmak istendiğinde verilen paranın boşa gitmemesini sağlayabilmek bizim ana hedeflerimizden.

 

Sevkan Hamurcu

Video Haber