Turizm dünyasýnýn önde gelen isimlerinden Pronto Tour Yönetim Kurulu Baþkaný Ali Onaran, iþ hayatýndaki mutluluðunu özel yaþamýnda da yakalamýþ bir isim. Bir iþ seyahatinde tanýþtýðý zarif eþi Eda Onaran ile mutlu bir evlilik yürüten ünlü iþ adamý þu sýralar üç çocuklu bir aile olmanýn keyfini sürüyor. Bu güzel mutluluk tablosunun diðer mimarý olan Eda Onaran ise hayatý ailesiyle birlikte dolu dolu yaþayarak her geçip giden günün tadýný çýkarýyor. Kendilerini hiperaktif bir çift olarak tanýmlayan Eda-Ali Onaran çifti Tarabya’da bulunan evlerinin kapýlarýný Klass’a açarak mutlu birlikteliklerinin nasýl baþladýðýný, evliliðe giden süreci ve mutluluk sýrlarýný Klass’a anlattý.

ALÝ ONARAN

“Büyük bir aþk için bazen bazý þeyler yavaþ yavaþ ilerliyor. Etkileþim oluyor ama ondan sonra yürüyebilmesi için birçok þeyin üzerine gelmesi gerekiyor. Eda’nýn beni doðallýðý ve zekasý etkiledi. çok doðaldýr ve zekidir.”

EDA ONARAN

“Ali’yi tanýmaya baþladýktan sonra beni en çok etkileyen özelliði verdiði güvendi. Ben hayatým boyunca insanlara karþý güven sorunu yaþadým. Ama Ali bana o kadar çok o duyguyu verdi ki beni çok etkiledi. Hatta ben Ali’yi ilk baþlarda babama çok benzettim. Onun yanýnda küçük bir kýz çocuðu gibi olabileceðimi ve her þeyimle ona teslim olabileceðimi düþündüm.”

Ali bey, bu büyük aþkýn temelleri nasýl atýldý? Onaran çifti nasýl tanýþtý?

ALÝ ONARAN: Ben turizmin bir tarafýndayým Eda ise diðer tarafýnda. Daha tanýþmamýþtýk sadece merhabalaþýyorduk. Eda iki defa bana röportaja gelmiþti. Bir keresinde Pronto Tour’a bir keresinde Bradipo’ya. Biz röportajlar falan yapmýþýz. Ama o iþini yapmýþ ben de röportajýmý vermiþim. Baþka hiçbir þey yok. Ve ikimizi de Fas’ta bir geziye davet etmiþlerdi. Ben o gezide uçaðý kaçýrmýþtým. Ama o zaman hiç yapmadýðým birþeyi yaptým, bir günlüðüne bile olsa gitmeyi tercih ettim. Sadece bir günlüðüne orada olabildim. Bir akþam yemeðinde olacaðýz ertesi gün de döneceðiz. Akþam yemeðinde rastlantý olarak ayný masadaydýk. Orada muhabbet ettik. Sonra dönerken uçakta yan yana oturduk derken yakýnlýk oldu.

EDA ONARAN:. Ali bir gün gecikmeli geldi. Ben Ali’yi sabah gruba yeni katýlan biri olarak gördüm. “Aa bu adam da mý gelmiþ?” dedim içimden. Ondan sonra kafamý çevirip geçtim, bir günaydýn bile demedim. Fas’ta beraber alýþveriþ falan yaptýk. Benimle birlikte maðazalara geldi. Sonra Ali’nin havalimanýndayken Fas parasý vardý. Onu bitirmek istiyordu. Ve havalimanýnda yine birlikte alýþveriþ yapmýþtýk.

A.O.: Ama hakikaten farkýnda olmadan baþlayan bir þeydi. çünkü daha öncesinde iki defa röportaj yapýlmýþ ve farkýnda bile deðildik..

“BÝR KIZ çOCUÐU KENDÝNÝ NASIL BABASINA EMANET EDERSE BENÝM ALÝ’DE HÝSSETTÝÐÝM ÞEY OYDU”

Birbirinizin en çok hangi yönlerinden etkilendiniz?

A.O.: Büyük bir aþk için bazen bazý þeyler yavaþ yavaþ ilerliyor. Etkileþim oluyor ama ondan sonra yürüyebilmesi için birçok þeyin üzerine gelmesi gerekiyor. Eda’nýn beni doðallýðý ve zekasý etkiledi. çok doðaldýr ve zekidir.

E.O.: Ali’yi tanýmaya baþladýktan sonra beni en çok etkileyen özelliði güvendi. Ben hayatým boyunca insanlara karþý güven sorunu yaþadým. Ama Ali bana o kadar çok o duyguyu verdi ki beni çok etkiledi. Hatta ben Ali’yi ilk baþlarda babama çok benzettim. Onun yanýnda küçük bir kýz çocuðu gibi olabileceðimi ve her þeyimle ona teslim olabileceðimi düþündüm. Bir kýz çocuðu kendini nasýl babasýna emanet ederse benim Ali’de hissettiðim duygu oydu. Onun o saðlam duruþu ve bana karþý verdiði güvendi beni en çok etkileyen. Fas’ta seyahat ederken çapraz oturuyorduk. Ali de ben de tek oturuyordum. Ben Ali’yi çaprazdan görebiliyordum. Ali de cep telefonuyla oynuyordu. Ben de pencereden etrafa bakýyordum. Kafamý bir çevirdim elinde bir cep telefonu bir gülümseme oldu suratýnda. Aslýnda benim Ali’de ilk etkilendiðim yer orasýydý. O gülümsemeyi gördüm ve ben o gülümsemeden çok etkilendim. Hatta ben ona sordum baþka bir kýzla falan mý görüþüyordun diye. Ama hiçbir þey hatýrlamýyor. Beni ilk etkilediði zaman o gülüþüydü.

A.O.: Benim yýlmayan bir yapým var, peþimi býrakmam. Kaybettiðin zaman deðil, vazgeçtiðin zaman yenilirsin. Hakikaten de birçok konuda yýlmamýþýmdýr. çok umutsuz konularda bile yýlmam. Düþünsenize 5 saatlik Fas uçuþu, zaten iki günlük, ben bir geceliðine gittim. Ve hiçbir þey de yokken uçaðý kaçýrdým. Bana hesap soracak biri yok, benim orada bir iþim yok. Ama meðerse Eda’ya doðru gidiyormuþum. Onun için o yýlmamam yine benim hayatýmda önemli deðiþikliklere sebep oldu diyebiliriz.

Evliliðe adým atmanýz nasýl gerçekleþti?

E.O.: Biz o seyahatten sonra birkaç ay görüþmedik.

A.O.: Eda Fas’ta benimle röportaj yapmýþtý. Pronto Tour’un sahibi ve genel müdürlerle genel bir röportaj yapmýþtý. Ondan sonra mail attý bana. Ben de cevap yazdým teþekkür ettim. Fakat ben biraz geç yazdým, 10-15 gün sonra. Bazen yoðunluktan maillerimi atlýyorum. Sonra Eda cevap attý “Acaba mailim size güvercinlerle mi ulaþýyor?” diye. Oradan da tekrardan yazýþma falan oldu. Ardýndan birlikte yemek yedik. Sonra yine iþ dolayýsýyla seyahatlerimiz oldu ve 2-3 aylýk bir süreçten sonra tekrar bir araya geldik. Daha da görüþmeye baþladýk.

E.O.: Ama ikimizde çok rahattýk. Dediðim gibi bir beklentimiz yoktu. Zaten ikimiz de birer evlilik yapmýþtý. Acelemiz yoktu.

A.O.: Erkeklerde evlilikten kaçma durumlarý vardýr ya o dönemlerde bende de öyle bir hal vardý. Eda’nýn o rahatlýðý ve benim gibi düþünüyor olmasý bana da güven vermiþti. çünkü hakikaten uzun süreli birlikteliði bitiriyorsun. Orada çok daha hassas oluyorsun. Onun için Eda o konuda çok daha güzel bir geçiþ olmuþtu benim için.

Devamý Klass Magazin Þubat sayýsýnda...