Aybala Hanım, Mislina Hanım, girişimcilik ruhunuzla iki başarılı marka kurdunuz. Öncelikle sizi tanıyarak bu markaların kuruluş hikayesini dinleyebilir miyiz?
AYBALA TARHAN: Halkla İlişkiler, Tanıtım ve Reklamcılık mezunuyum. Bu iş için uzun süre planlama yaptık. Böyle bir proje hep hayallerimizin arasındaydı. Babamızın da doktor olması ve bizi bu konuda desteklemesi vesilesiyle kozmetik alanına yöneldik. Biz de fikirlerimiz üzerinden neler yapabileceğimizi düşündük ve cilt bakım ürünleri ile doğal esans içeren kolonyalarımıza yoğunlaşmaya karar verdik. Günümüzde pandeminin etkisiyle de insanlar doğallığa daha fazla önem vermeye başladığı için bu şekilde ilerlemek istedik.
MİSLİNA TARHAN: Yeditepe Üniversitesi’nde mimarlık öğrencisiyim. Babamızın bize aşıladığı fikri geliştirerek cilt bakım ürünleri serimizi ve kolonya serimizi geliştirdik. Bunları yaparken de doğal esanslar kullandık.
Ayşin Hanım, iş hayatınızda sahip olduğunuz tecrübe ile iki genç girişimciye destek olarak çok başarılı bir projeye imza attınız. Sizleri de daha yakından tanıyabilir miyiz?
AYŞIN KÜRKÇÜOĞLU: Uzun yıllardır iş hayatının içerisindeyim. Çok farklı markalarla danışmanlık deneyimlerim oldu. İlaç endüstrisi, dayanıklı/dayanıksız tüketim ürünleri, hizmet sektörü bunlardan bazıları. Aslında en çok keyif aldığım şey şirketlerin tüm süreçlerinin içerisinde yer alabilmek. Özellikle de kuruluş süreci benim için çok heyecan verici. Bir veya daha çok markanın doğuşuna tanıklık ediyorsunuz. Marka mentorluğu üretimden, operasyona, stratejiden pazarlama iletişimine multidisipliner bir yaklaşım gerektiriyor, bunu başarabilmek benim için en büyük mutluluk
Kısa sürede çok güzel yol aldık. Mislina ve Aybala ile yolumuz ortak bir dostumuz aracılığı ile kesişti. Aile büyüğümüz Dr. Ömer Tarhan ile bir tanışma toplantısı yaptık. Düşünce yapılarımız çok uyuştu ve birlikte yol almaya karar verdik. Çeviklik ve merak günümüz iş hayatının olmazsa olmazları. Sanırım bu hepimizde var… Z kuşağı bizden çok farklı, ben en çok direkt olmalarını seviyorum. Her şeyi çok net bir şekilde ortaya koyuyorlar ve istediklerini çok net söylüyorlar. Güzel bir uyum yakaladık, dolayısıyla hızla ilerledik ve devam edeceğiz.
Markalarınızda hangi ürünler bulunuyor?
AYBALA TARHAN: Babamız bir doktor olarak maddi ve manevi desteğini her zaman olduğu gibi bize verdi. Yıllardır da sağlık sektörüyle, kitaplarla çok içli dışlı olduğu için kozmetiğe daha çok yönelmemizi istedi. Kozmetik markamız Figamor gece-gündüz kremleri, göz çevresi kremi, peeling, misellar temizleme jeli ve vücut bakım yağından oluşuyor. Memleketim Kolonyamız beş farklı doğal esansa sahip. Bodrum mandalinası, Alaçatı lavantası, Mersin limonu, Isparta gülü ve Aydın inciri.
Kolonya serimiz için de cilt serimiz için de doğru koku ve dokuyu yakalayabilmek için çok fazla deneme yaptık. Günümüzde birçok marka farklı esanslarla yola çıkıyor, biz ‘Memleketim’ şarkısından esinlendik ve bu yüzden kolonyamızın markasının ismini de ‘Memleketim’ koyduk, hatta yakında jingle’ımızı radyo spotlarında duyabilirsiniz.
Figamor serinizden de bahsedebilir misiniz?
MİSLİNA TARHAN: Biz bu yola ‘Doğadan İlham Aldık’ mottosuyla çıktık. Her ne kadar Figamor ve Memleketim iki ayrı marka olsa da sonuçta bizim için doğallık çok çok önemli. Ben doğa ile iç içe olmayı seven bir insanım. İncir ektresi, bu formda daha önce kozmetikte hiçbir marka tarafından kullanılmadı, bu yüzden kullanmak istedik.’
Bu noktada ‘nutraceutical’ denilen yeni akımın içerisinde incir ekstresinin ciltteki etkilerini araştırdık. Anti-aging etkisi ve bakım etkisi üzerinden yola çıkarak bu ürün serisini geliştirdik. Figamor, kozmetik markası olarak yarattığımız Kozmider çatısı altındaki ilk seri oldu.
Kozmider ürünlerinin farkı nedir? Tüketiciler neden sizi tercih etmeli?
M.T: Günümüzde alım gücü düşerken insanların doğal ürünlere olan eğilimi arttı. Biz de fiyat/performans anlamında iyi olan, ambalajı ile fark yaratan, insanların kendilerini kullandıklarında iyi hissedecekleri bir ürün serisi geliştirmek istedik. Hem doku hem koku olarak insanları mutlu edecek formülasyon üzerinde çalıştık. Bu özelliklerimizden dolayı insanların bizi tercih edeceklerine inanıyor ve yeni ürünler için çalışmaya devam ediyoruz.
Satış kanallarınız nelerdir? Mağazalaşmayı düşünüyor musunuz?
A.T: Satışa öncelikle e-ticaretle başlamak istedik. Bizim için önemli olan e-ticarette ilk müşteri tepkilerini almaktı. Figamor serisini orta-üst segment olarak konumlandırdık. Kolonyalarda da iki farklı hedefimiz var. Bir Premium segmentimiz var. Bu segmenteki ürünlerimiz cam şişede yer alıyor. Diğerleri ise taşınabilir, kullanımı kolay, daha basit olarak tasarladığımız iki farklı hacimde seyahat boyu. Ayrıca HORECA zincirlerinde kullanılan 1000 ml’lik limon esanslı pompalı formumuz da mevcut. Birden fazla mecraya penetre olup hem konvansiyonel PR kısmında hem dijitalde etkileşimi artırmak istiyoruz. E-ticaretteki yansımalara göre elbetteki ilerleyen zamanda perakende aşamasına da geçeceğiz. Özellikle kolonya kısmında ürünün doğası sebebiyle perakende sektöründe olmak bizim için daha kolay ve avantajlı.
Markanızla ilgili gelecek projeleriniz nelerdir?
M.T: Hayalini kurduğumuz ve bundan sonra çıkartmayı düşündüğümüz ürünlerle amacımız bir doğaya vurgu yapan bir ‘lifestyle’ yaratmak. Farklı ürün line’larımızla e-ticaretten sonra perakendede kendi corner store’larımızı açabiliriz.’
Haziran’ın ilk yarısından itibaren Trendyol, N11 ve Hepsiburada.com’da yer alacağız. Yaz sonu gibi ürünlerimize kadın ve erkek parfüm markamızı da eklemeyi düşünüyoruz. İsmi şimdilik sürpriz olsun. Büyüdüğümüz yer olan Adana şehri ile özdeşleşen turunç meyvesini kullanacağımız bir kolonyamız daha olacak. Onunla ilgili de Ar-Ge çalışmalarımız devam ediyor. Yurt dışına açılmayı da düşünüyoruz. Bunun için cilt ürünleri serimizin ilkine Figamor adını koyduk. Figamor, incir aşkı anlamına geliyor. İlerleyen zamanda Adana’da üretim yapmayı düşünüyoruz, fizibilite çalışmalarımıza başladık bile.
İnstagram: figamortr, memleketimkolonyasi
.JPG)
.JPG)
.JPG)
.JPG)
.JPG)
.JPG)
.JPG)
.JPG)
.JPG)
.JPG)
.JPG)
.JPG)
.jpg)
.JPG)
.jpg)
