İsviçreli otelcilik devi Mövenpick'in İstanbul'daki ikinci otel yatırımı olan Mövenpick Hotel Istanbul Golden Horn, 2015 yılı Nisan ayından beri bölgenin tek beş yıldızlı oteli olarak Haliç’te hizmet veriyor. Boğaz’ın doğal bir uzantısı olan Haliç’te yer alan ve tarihi dokusundan ilham alınarak çağdaş bir anlayışla yeşil bina konseptiyle tasarlanan Mövenpick Hotel İstanbul Golden Horn hizmet kalitesi, lezzetleri ve konumuyla İstanbul turizmi için önemli bir alternatif sunuyor. Mövenpick Hotel Istanbul Golden Horn Genel Müdürü Ahmet Arslan, açıldıkları günden beri gördükleri ilgiyi, bölgeye kattıkları değeri, kaliteli hizmet anlayışlarını, misafirlerinin gözünde onları farklı kılan özellikleri ve iş hayatındaki kuralları Klass okurları için anlattı.
“Buradaki en önemli silahımız yiyecek içecek konusundaki dünya standartlarındaki birikim ve deneyimimizdir. İsviçre’nin misafirperver titizliğini, Türk mutfak sanatı ile buluşturuyor, aynı kültür ile yoğrulmuş çalışanlarımız aracılığı ile misafirlerimize sunuyoruz.
Otelimiz, keyif veren güzel bir mekan ve hayranlık uyandıran bir manzaradan çok daha fazlasını vaat ediyor. çalışanları ile bütünleşmiş, takım ruhu ile hareket eden, servis kalitesini her geçen gün yukarı çeken, dinamik ruhu ile misafirlerimizin tekrar bizi tercih etmesini sağlıyoruz.
“Bulunduğumuz bölgede talep ve alışkanlıkları değiştirdik...Yiyecek, içecek ve servis kalitemizle en çok tercih edilen oteller arasında yerimizi aldık”
“Toplantılara gelen misafirlerimiz genellikle ortalama 7- 10 gün gibi bir süreyle konaklıyorlar. Toplantı ve iş stresinden arınabilmeleri için kendilerine uzmanımızın desteği ile toplu aktivite ve adaptasyon programları sunuyoruz. Teras katımızda pilates ve yoga gibi aktivitelerin yanı sıra, Haliç kıyısında bisiklete binmekten, kişiye özel beslenme programları oluşturmaya kadar her türlü desteği sağlıyoruz. Misafirlerimiz Haliç’te yelkenli yapma keyfine dahi erişebiliyorlar. “
Ahmet Bey öncelikle çok özel bir lokasyonda, Haliç’de konumlanmış olan Mövenpick Hotel İstanbul Golden Horn’un özelliklerinden bahsedelim. Neden Haliç tercih edildi?
Burası aslında tarihi yarımadanın başlangıç noktası. Doğal bir koy olmasından dolayı Bizans döneminden Osmanlı dönemine kadar yaşayan bir yapı. Binamızın bulunduğu nokta, Cumhuriyet döneminde askeriyeye hizmet vermiş ve bir düğme fabrikasıymış. Bu bölge tamamı ile tersane olarak kullanılmış. Tabi ki tersane olarak gemi yapımında kullanılırken ticaretin de geliştiği bir bölgeye dönüşmüş. Padişahların, altın ve mesir macunları attıkları yollar buradan geçmektedir. Bu bölge zamanla unutulmuş ve yerleşim alanına dönüşmüş. Daha çok Sultanahmet bölgesi ön plana çıkmış. Bizim amacımız ise tekrar bu bölgede; Haliç’in etrafında bir tarihi bir zenginlik olduğunu, buranın turizm için önemli bir yerleşim bölgesi olduğunu misafirlerimize anlatıp, turizme yeni bir destinasyon kazandırmak. Zaten bu projeye dahil olup, burada Genel Müdür olarak ekibi yönetmek istememin en önemli sebebi Haliç Bölgesinin ayağa kalkmasını sağlamakta rol sahibi olmaktı. Bu beni gerçekten çok heyecanlandırdı. Yıllardır Taksim bölgesini anlattık ve son yıllarda ülkemize gelen hemen hemen her turist Taksim’e yakın mısınız diyor ve görüşmesini ona göre devam ediyor. Fakat 15-20 yıl önce gelen turist Taksim’i bilmiyordu. Şimdi aynı istek ve arzu ile Haliç bölgesinin tanıtımını yapmak istiyoruz. Haliç bölgesi sürekli destek alıyor; en önemlisi de tramvay yolunun buradan geçerek Sultanahmet’e doğru tahminen bir yıl içinde ulaşacak olması. Bu bölge, dikkat ettiyseniz inanılmaz değişti. Fakat ne yazık ki hala Haliç bölgesi çok geçiş güzergahı olmadığından yalnış hatırlanıyor. Burada birçok üniversite var. Burada yelken ve kürek sporları çok yaygın. Doğal ve güvenli bir koy olduğu için de ilk yelkenli dersini almak için en güzel ortam sağlıyor. Bunların yanında birçok aktivite de yapılabiliyor. Haliç’in etrafında yürüyüş yapabiliyorsunuz, bisiklete binebiliyorsunuz ki otelimizde ücretsiz yararlanabileceğiniz bisikletlerimiz de mevcut. Sabahları Haliç sahilinde koşuya çıkabiliyorsunuz. Hemen yan tarafımız Eyüp Sultan, biraz yukarısı Pierre Loti, biraz daha gittiğiniz zaman şu an Unesco tarafından korunan Balat, onun hemen sol tarafında Pera bölgesi başlıyor.
“MİSAFİRLERİMİZ HALİç’TE YELKENLİ YAPMA KEYFİNE ERİŞEBİLİYORLAR”
Otel içindeki hizmetlerinizden ve müşteri portföyünüzden bahseder misiniz? Açıldığı günden beri nasıl bir ilgi görüyorsunuz?
Otel içinde hem sağlık uzmanımız -beslenme uzmanımız- hem de spor hocamız var. Toplantılara gelen misafirlerimiz genellikle ortalama 7- 10 gün gibi bir süreyle konaklıyorlar. Toplantı ve iş stresinden arınabilmeleri için kendilerine uzmanımızın desteği ile toplu aktivite ve adaptasyon programları sunuyoruz. Teras katımızda pilates ve yoga gibi aktivitelerin yanı sıra, Haliç kıyısında bisiklete binmek’ten, kişiye özel beslenme programları oluşturmaya kadar her türlü desteği sağlıyoruz. Misafirlerimiz Haliç’te yelkenli yapma keyfine dahi erişebiliyorlar.
Bunun yanı sıra özel davetler, düğünler ve yaptığımız çeşitli organizasyonlar kişiler ve kurumlar tarafından çok fazla tercih edilip beğeniliyor. çünkü mutfağımız ve servisimiz çok güçlü. Bu bizim için çok büyük artı. Mövenpick markasının dünyaya nam salmış kaliteli lezzetleri mutfağımızdan çok hızlı bir şekilde çıkarak yüksek servis anlayışıyla davetlilere ikram ediliyor.
Bulunduğumuz konumdan dolayı biz Kemerburgaz’a da çok yakınız. Kemerburgaz’da da golf veya at binme sporları çok yaygın yapılıyor. Kurduğumuz acente ağı ile dünyanın birçok yerinden golf ve at tutkunlarını otelimizde misafir edebiliyoruz. Ayrıca üçüncü havalimanı da birçok bölgeye nazaran yakınız. Kemerburgaz ve yeni bağlantı yoluyla birlikte yaklaşık 45 dakika gibi bir süre içinde gidilebiliyor. Yeni projeler ile birlikte hem Sultanahmet hem de 3. Havalimanından otelimize kolayca ulaşılabilecek. Bu da bölgemize ve otelimize ciddi anlamda katkı sağlayacak. Misafirlerimize ulaşım kolaylığı sağlamak amacı ile Eminönü ve Taksim bölgelerine gün boyu otelimizden ücretsiz servislerimiz var. Şehrimizin en önemli turistik cazibe merkezlerine 10-15 dakika içerisinde ulaşan misafirlerimiz, İstanbul’un eşsiz dokusunu yaşayıp, otele dönüşlerinde Spa’mızda dinlenebiliyorlar.
En çok hangi ülkelerden misafir ağırlıyorsunuz?
özellikle Almanya, Avrupa Bölgesi’nden misafirlerimiz oluyor. Dönemsel olarak değişkenlik göstermekle birlikte şu an Güney Amerikalı misafirlerimiz çoğunlukta.
“BöLGEDE YENİ BİR DESTİNASYON OLDUK. EYüP BöLGESİNDEKİ TEK 5 YILDIZLI OTELİZ”
Peki, otelinizin buraya kattığı değer nedir?
Otelimizin buraya kattığı değerle ilgili şu anda bile değerlendirmeler yapılmaya başlandı. Ev fiyatlarının artması, ticaretin bu tarafa doğru kayması gibi olumlu geri dönüşler alıyoruz. Geçenlerde yan tarafımızda bir kafe açılmış; ‘Mövenpick’in yanında’ diye tarif veriyorlar. Bölgede bir destinasyon olduk. Bir de bizim en önemli artımız, Eyüp Bölgesindeki tek 5 yıldızlı otel olmamız. Bizim buradan şehre bakışımız, manzaramız ve onun yanında bölgeye kattığımız ticari değerimiz çok yüksek. Bölge halkının inanılmaz bir desteğini ve ilgisini görüyoruz. özel organizasyonlarında ve etkinliklerinde ilk tercihleri biz oluyoruz. Bölge insanı turizme sahip çıkıyor ve destek veriyor.
“çİKOLATA WORK SHOP’LARI YAPMAYI DüŞüNüYORUZ. BUNU SOSYAL SORUMLULUK PROJESİ ALTINDA çOCUKLARLA YAPMAK İSTİYORUZ”
Mövenpick markasının da buraya yatırım yapması önemli bir şey değil mi?
Mövenpick markası buraya güvenmiş ve güveniyor. Yatırımcılarımızın da inanması hem bölgeye hem de markaya çok önemliydi. Böyle önemli markalar fazla risk almak istemez ve daha çok kendini kanıtlamış bölgelere yatırım yapmayı severler. Ama bu yatırıma çok güveniyorlar. Burada benim söyleyebileceğim en güzel şey; “İnsanlar Mövenpick Istanbul Golden Horn’u neden tercih edecekler? Otel içerisinde ne yapacaklar?” sorularının cevabı olabilir.
Movenpick Golden Horn, şehrin ortasında şehrin gürültüsünden uzak bir mekan... Gerek manzarası gerek konforu ile ziyaretçilerini içine çekiyor. Yeme-içme konusundaki üstün kalite ve lezzeti de en önemli tercih edilme sebeplerinden. Burası beş duyuya hitap eden bir otel. Mesela; dondurmamız çok ünlü çünkü adı üstünde Mövenpick Dondurması. Kendi adımızı taşıyan kahvemiz çok özel çünkü Mövenpick markasını taşıyor. İsviçre’den özel çikolatalar geliyor. Onları biz kalıplara döküp tekrar eriterek çikolata haline getiriyoruz. Görsellik, koku, tat gibi duyular burada büyük bir haz yaşıyor. Günün belli bir saatinde lobide çikolata ikramımız oluyor. Ve çikolata fondüsü yapıyoruz. Gün içinde misafirlerimize bu tür ikramlarımız oluyor ki Movenpick tadını damaklarda yaşatalım. önümüzdeki dönemlerde de çikolata work shop’ları yapmayı düşünüyoruz. Bunu sosyal sorumluluk projesi altında çocuklarla yapmak istiyoruz. ünlü şeflerimizin aracılığıyla çikolata, pizza workshopları düzenleyeceğiz. Bunun yanı sıra, Turizm Otelcilik mesleğini burada çocuklara tanıtmak ve mesleğin avantaj ve inceliklerini anlatmak istiyoruz.
Ayrıca peynir çeşitliliğinde de çok iddialıyız. çünkü yatırımcılarımızdan bir ortağımız Ariste Peynir’in sahibi. Bundan dolayı da misafirlerimize 150’den fazla peynir çeşidi sunabiliyoruz. Hepsi de birbirinden kaliteli ve güzel. Akşamları restoranımızda arzu eden misafirlerimize peynir tabağı şeklinde ikramlarımızı yapıyoruz.
Anlattıklarınıza bakılırsa sadece konaklamak için değil sosyalleşmek, keyifli anlar geçirmek için de çok uygun bir otel burası…
Kesinlikle öyle, bölgemiz için bir buluşma noktası olmayı hedefliyoruz. Yiyecek, içecek konusunda asla kaliteden ödün vermiyor, servis kalitesini arttırma adına önemli aksiyonlar alıyoruz. Movenpick markasıyla tanıstıgım günden itibaren çalışan sayımızı yüzde 20 oranında artırdık. çünkü biz şuna inanıyoruz; ‘çalışanlarımız misafirlerle temas ettikleri sürece servis kalitemiz daha da yukarı çıkar ve maksimum misafir memnuniyeti sağlarız. Bundan dolayı takım arkadaşları alımlarımız devam ediyor. önümüzdeki dönemlerde de devam edecek. Biz piyasaya güveniyoruz. Vermek istediğimiz servisten de kesinlikle taviz vermek istemiyoruz. Buradaki en önemli silahımız yiyecek içecek konusundaki dünya standartlarındaki birikim ve deneyimimiz. İsviçre’nin misafirperver titizliğini, Türk mutfak sanatı ile buluşturuyor, aynı kültür ile yoğrulmuş çalışanlarımız aracılığı ile misafirlerimize sunuyoruz. Otelimiz keyif veren güzel bir mekan ve hayranlık uyandıran bir manzaradan çok daha fazlasını vaat ediyor. çalışanları ile bütünleşmiş, takım ruhu ile hareket eden, servis kalitesini her geçen gün yukarı çeken, dinamik ruhu ile misafirlerimizin tekrar tekrar bizi tercih etmesini sağlıyoruz.
Bu anlayışımızdan dolayı da konaklama yapan misafirlerimize ilave olarak şehirde yaşayan çok güzel insanları otelimizde ağırlıyoruz. Yemekler yiyip, keyifli anlar geçiriyorlar. Lokasyon olarak da alternatif bir bölgede bulunduğumuz için biliyoruz ki, buraya gelen bir misafirimiz bizim için geliyor. Bizim kalitemizi deneyimleyip, özel lezzetlerimizi, özel sunumlarla tatmaya geliyorlar.
Biraz da sizden bahsedelim… Mövenpick Hotel İstanbul Golden Horn’un kariyerinizdeki önemi nedir?
Yaklaşık 24 yıldır turizm sektöründeyim. önümüzdeki yıl kısmetse 25. senemi kutladığımda, ekibimizle birlikte bu otelde çok daha başarılı yerlerde olmak istiyoruz. Turizmin de daha iyi yerlerde olacağına inanıyorum. Buraya gelene kadar aklınıza gelebilecek otel içinde hemen hemen her pozisyonda çalıştım. Aslında otelcilik değil -iktisat mezunuyum-, borsacı, bankacı ya da müfettiş olacağıma inanıyordum. Hem okuyup hem çalıştığım dönemlerde bu sektörü sevmeye başladım. Askerlik dönüşünde bir baktım ki ciddi bir kriz var. O dönemler turizmde bu kadar otel alternatifi yoktu. Ve çok kıymetliydi. Tam o dönemlerde dünyaca ünlü yeni bir marka Istanbul da otel açıyordu ve o markada da işe başlayınca turizmi gerçek anlamda yaşamaya sevmeye başladım. Benim en büyük şansım; uluslararası bir markayla turizme adım atmış olmak. Ve otelin açılışında bulunmamdı. Bana ciddi anlamda da katkıda bulundu. Turizm otelcilik çok güzeldir aslında. Keyif alarak çalışırsınız. Turizm otelcilikte çok başarılı yerlere gelirsiniz ve çok güzel dostluklar elde edersiniz. Yeri geliyor Güney Afrika’dan bir misafirimizle lobide sohbet edebiliyorum, yeri geliyor Güney Amerika’nın hemen hemen her bölgesinden misafirlerimiz geliyor onlarla konuşma fırsatı bulabiliyoruz. Bu bizim için çok büyük bir keyif. çünkü ben seyahat etmeyi ve yeni kültürleri tanımayı çok seven biriyim. Vaktimiz ve çalışma durumumuz buna çok izin vermese de, meslek olarak olarak en şanslı sektördeyim. çünkü misafirlerimiz bize geliyor. Ve o deneyimi alıyorum. Bazen kimsenin bilmediği, tarihin en derin noktalarına ulaşabiliyoruz. Bazen bir misafirimiz geliyor, turizm otelcilikte 50 yıl öncesini bize anlatıyor. Bizim işimiz gerçekten keyifli ve şanslı ama sevmezsek kesinlikle yapamayacağımız bir iş. çünkü çok enerji gerektiriyor. Uzun saatler gerektiriyor. 24 saat telefonumuzun açık olması gerekiyor ve bu da 24 saat boyunca bir sorumluluğumuzun olduğunu gösteriyor. Otel canlı bir dinamizm, içerideki yüzlerce konaklayan misafirin ve personelin mutluluğu sağlamak çok önemli bir görev.
“EN öNEMLİ PRENSİP UYUM SAĞLAMAK, DEĞİŞİMLERE AYAK UYDURMAK VE YENİ NESLİ İYİ DİNLEMEK”
Peki, iş hayatınızdaki kurallarınız nelerdir?
Otelcilik öyle bir dinamizm ki sürekli değişiyor ve sürekli dış piyasadan etkileniyor. Bana gelen en büyük eleştiri: “üç sene önce farklı söylüyordunuz. Şimdi ne değişti?” Piyasa değişti, konjektörler değişti. Aynı anda arz değişti. çok fazla otel yatırımı oluyor. Rekabet hızla değişiyor. Rekabetle birlikte siz de ona ayak uydurmak ve uyum sağlamak durumundasınız. Bence en önemli prensip uyum sağlamak. Mesela sosyal medyadan ve ya online pazarlamadan 10-15 sene öncesine kadar çok bilgili değildik. Ama son yıllarda bu kanallar çok hızlı kullanılmaya başlandı. Ve bu kanallar ile misafirlerimize ulaşan ve isteklerini iyi dinleyene oteller ciddi kazançlar sağladı. Siz istediğiniz kadar içeride veya dışarıda sizi aktif tanıtacak güçlü satış ekipleri kurun. Artık sosyal medya o kadar çok kolay ulaşılabiliyor ki , yeni telefonlarla birlikte tercihlerin artık avuç içinde olduğu bir döneme girdik. Bundan dolayı benim en önemli prensip diyebileceğim şey; gerçekten bu tür değişimlere ayak uydurmak ve yenilikleri yakın takip etmek. Ve bu teknolojiye adapte genç misafirlerimizi iyi dinlemek çok önemli. Prensip olarak da çalıştığım markaların ruhuna her zaman adapte olmaya özen gösterdim. Mesela Mövenpick markasının bir ruhu var ve ben bu ruhu benimseyerek markama, otelime uygun hizmeti vermeye özen gösteriyorum. Tüm çalışmalarımı bu ruha göre yapıyorum. Böylelikle hem otelim hem de markam kazanır.
Bir de Haliç Platformu kurdunuz. Haliç Platformu’nun hizmet hedefleri nelerdir?
Haliç Kongre Merkezi ve Haliç bölgesinde bulunan oteller ile bir araya geldik ve Haliç Platformu’nu kuruldu. özellikle bu kuruluşun sebebi; dünyadaki turizm merkezleri arasında büyük bir önemi olan İstanbul’un turizmin beşiği olduğuna dikkat çekmek ve buradaki birliğin kolektif bir ruh oluşturarak bölge tanıtımını güçlendirmesi. Bununla ilgili ilk aksiyonumuzu da Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlediğimiz bir organizasyon ile yaptık. Daha sonra Ankara’da görüşmelere gittik. Ankara’daki bürokratlar bizim birlik beraberlik anlayışımızı büyük bir ilgiyle karşıladılar. Bizlere “Rekabetin bu kadar sertleştiği bir dönemde siz böyle 5-6 otel birleşip nasıl bir araya gelebildiniz?’’ diye sordular. Bu oluşum birçok kişiyi şaşırttı. Bizim buradaki tek amacımız bölgeyi güçlendirmek ve çekici bir destinasyon olduğunu anlatabilmektir. İstanbul daha önce de belirttiğim gibi dünya ve Türkiye turizmi için çok önemlidir. Haliç ise İstanbul’un altın boynuzu olarak önemli bir turizm destinasyonu olmaya hazırdır.
Fotoğraflar: Mert Can Alşahin