Mülhan Tümer : "Başarımı İsteğime Ve Azmime Borçluyum"
Mt Hukuk Kurucusu Avukat Mülhan Tümer, Kendilerini Diğer Hukuk Bürolarından Farklı Kılan Özelliklerini Klass'a Anlattı İnsanlara ve kurumsal firmalara nitelikli bir hizmet vermek misyonuyla yola çıkan ve her biri kendi alanında uzman ekibiyle müvekkillerinin birçok konudaki taleplerine cevap veren MT Hukuk; ticaret hukuku, sözleşmeler hukuku, uluslararası hukuk, icra-iflas hukuku, ceza hukuku, iş hukuku, aile hukuku alanlarında hizmet veriyor. Kurucusu Avukat Mülhan Tümer'in azmi ve özverili çalışmalarıyla büyüyerek bugünlere kadar gelen MT Hukuk, çalışmalarını her zaman profesyonel bir yaklaşım ve dürüstlük prensibiyle yürütüyor. MT Hukuk'u birçok zorlukla mücadele ederek saygın bir hukuk bürosu haline getiren Av. Mülhan Tümer ile hizmet anlayışlarını, başarı sırlarını, avukatlık mesleğini neden tercih ettiğini ve hukuk alanında uzmanlaşmanın önemini Klass okurları için konuştuk.
2007 yılında hukuk fakültesinden mezun oldum. Mezun olduktan sonra İstanbul'a geldim. Bir yıl kadar staj yaptıktan sonra 2011 yılına kadar bir avukatlık firmasında avukat olarak çalıştım. Hayalim her zaman kendi ofisimi açmak ve bu alanda en iyisi olmaktı. İlk ve orta öğrenimimi Anadolu'da tamamlamıştım. Daha öncesinden hiç İstanbul geçmişim yoktu. Hukuk fakültesini bitirdikten sonra bu işi en iyi öğrenebileceğim yerin İstanbul olduğunu düşündüm. İyi bir hukuk bürosu olmak, insanlara ve kurumsal firmalara iyi bir hizmet vermek istiyordum. İstanbul'a ilk geldiğim zaman yanında çalıştığım avukatım bana "İstanbul çok zor, burada iyi ve başarılı bir avukat olabilmek için güzel bir çevren olması gerekiyor." dedi. Sonrasında biz çalışmaya devam ettik. Daha sonra 2011 yılında azlimi isteyerek kendi ofisimi açmak istediğimi söyledim.
"BU İŞİN EN ÖNEMLİ NOKTASININ NETWORK OLDUĞUNU GÖRDÜM"
Hukuk büronuz bugünlere nasıl geldi?
Ofisimi açtıktan sonra bir stajyer arkadaşım vardı. O da yeni avukat olmuştu. Bu yola onunla birlikte çıktık. Kazançlarımız çok düşüktü. Evet bana söylendiği hiçbir şekilde iş gelmiyordu. Zamanla bu işin en önemli noktasının ‘network’ olduğunu gördüm. Çok fazla rakip vardı ve bunların arasından sıyrılmam gerekiyordu. Bu amaçla network ağı olan organizasyonları araştırmaya başladım. Buldum ve içlerine girdim. Çok güzel bir şekilde orada kendimi kanıtladım. Dış görünüşüme çok önem veren bir insanım. Halkla ilişkilerim çok iyidir, ikili ilişkilerim çok iyidir. Bu özelliklerim sayesinde rakiplerimin arasından sıyrıldım. Bunların başında da tabii ki dürüstlük geliyor. Aynı zamanda o dönemlerde yüksek lisans yapıyordum. Yüksek lisans yaptığım dönemlerde akşam saatlerine kadar çalışıyordum sonra okula gidiyordum. Okuldan döndükten sonra tez hazırlıkları yapıyordum.
Avukatlığı mesleğini neden tercih ettiniz?
Ortaokulda ve lisede çok başarılı bir öğrenci değildim. Benim ailem lojistik işiyle uğraşıyor. Babam okul hayatımı devam ettiremeyeceğimi ve sonunda kendisinin yanında çalışacağımı düşünüyordu. Annem ise tam tersi bizim okumamızı isteyen bir kişiydi. Üniversite sınavına birkaç kez girdim. Amacım uluslararası ticaret okumaktı. Ama İngilizcem yeterli olmadığı için Türkçe bir bölüm okumaya karar verdim ve hukuk fakültesine girdim. İlk yıllarda hukuk fakültesinde okuduğumun idrakinde değildim. Sonrasında okuduğum bölümün ve ileride yapacağım mesleğin farkında vardım. Hırslı bir şekilde çalışmaya başladım. Her zaman avukat olmak istiyordum. Şu anki başarımı isteğime ve azmime borçluyum. Arkadaşlarım da beni her zaman takdir eder. Dünyaya bir daha gelsem yine avukat olmak isterdim. İnsanlar bize güvenince ve bizi tercih edince işe daha çok sarılıyorsunuz. Gelecekte de topluma ve ülkemize faydalı olacak çalışmalar yapmak istiyoruz.
Avukatlıktaki başarı sırlarınızı bizimle paylaşır mısınız?
İşimde her zaman dürüst davranmaya özen gösterdim. Her zaman aldığım işin olumlu ve olumsuz taraflarını söyledim ve sonuna kadar layıkıyla devam ettim. Müvekkillerim de sonuç ne olursa olsun hakkımı sonuna kadar verdi. Bugün itibariyle ofisimde 15 kişilik bir ekibim var. Çalıştığımız insanlardan ve kurumsal firmalardan bize gelen övgüler gerçekten gurur verici. En büyük ödüllerimizden birisi de budur. Bundan sonrası için de çok çalışmaya devam edeceğiz. Halen network ağlarımı genişletmeye ve yeni insanlar tanımaya çalışıyorum. Müstakbel müvekkillerimle de görüşmelerimi her zaman sürdürürüm. Daha iyi olacağımıza inanıyoruz. Biz işlerimizi hep referansla yapıyoruz. Bir müvekkilimizin işinde başarılı olduğumuz takdirde o müvekkilimiz bizi başkalarına refere ediyor. Bu da bizim için en büyük kazanç.
Sizi diğer hukuk bürolarından ayıran özellikleriniz nelerdir?
Hukuk bir derya denizdir. İçerisinde birçok farklı alanı barındırır. Bir avukat bir konuyu bilebilir ama her konuya hakim olamaz. Muhakkak uzman olması gereken bir alan olması gerekir. Bir müvekkilin size getirdiği bir işte ben hepsini biliyorum dediğinizde her zaman istediğiniz sonucu elde edemezsiniz. O yüzden bu işler her zaman ekip işi olarak yürütülmeli. Her alanda uzman avukatım var. Her zaman hedefim uzmanı olduğumuz işleri alarak müvekkillerimizi memnun etmek oldu.
"EKİP OLARAK İLERLEMEYE BÜYÜK ÖNEM VERİYORUM"
Ekibinizle birlikte danışanlarınıza hangi konularda hizmet veriyorsunuz?
İlgilendiğimiz alanların başında hukuki danışmanlık geliyor. Biz buna önleyici hukuk diyoruz. Müvekkillerimiz bir sorunla karşılaşmadan önce vermiş olduğumuz danışmanlıklarla bu sorunları minimuma indiriyoruz. Bunun yanında ticaret hukuku, sözleşmeler hukuku, uluslararası hukuk, icra-iflas hukuku, ceza hukuku, iş hukuku, aile hukuku alanlarında uzmanlığımız bulunmaktadır. Bunların hepsine ekibimizle beraber cevap verebiliyoruz. Ekibim çekirdekten gelir. Staj için benim yanıma gelirler, staj başvurularını başlatırım. Bizim bu ofisimizde çok verimli bir staj dönemi geçirirler. Sürecin sonunda avukatlık mesleğine geçecekleri zaman ben kendilerine bizimle devam etmeleri için teklif yaparım. Genelde de bu teklifim reddedilmemiştir. Meslekte ekip olarak ilerlemeye büyük önem veriyorum. Çalışma arkadaşlarımla bugüne kadar güzel bir başarıya imza attık. Bundan sonra daha da büyüyerek daha büyük başarılara imza atacağımızın inancındayım.
İnsanlar kamuoyuna düşen belli davaların cezalarının çok düşük ya da çok fazla olduğunu düşünebiliyor. Bunun sebebi sizce nedir?
Halka mal olmuş bazı kişiler ve topluluklar vardır. Bunların bazen basına düşmesi söz konusu olabiliyor. Basına düşmenin bazı dezavantajları oluyor. İşin adli tarafına baktığımızda yargı bazen verilmeyecek bir cezayı vermek durumunda kalıyor. Bu da ister istemez basına düşen kişinin hayatını etkiliyor. Bu konuyla ilgili özel bir düzenleme yapılması lazım. Basın sürekli olayın üzerine gidince ve bir bilgi kirliliği yaşanınca yargı bir şekilde yönlendirilmiş oluyor. Bir taraftan da yoğun talepten dolayı bazı davalar kısa sürede görülemiyor. Adliyelerdeki yoğunluğu azaltmak için bazı adımlar atıldı. Bunlardan bir tanesi UYAP sistemi. Bu iyileştirmeler hepimizin faydasına oldu. Fakat basına yansıyan dosyaların hızlılık kazandığı da bir gerçek.