Selen Hanım, 2007 Türkiye Güzelisiniz ama biz sizi ilk başrol oynadığınız dizi olan 2010 yapımı “Yer Gök Aşk “dizisindeki Toprak karakteriyle tanıdık. Aradaki üç yılda ne yaptınız ve ilk dizi teklifi size nasıl geldi?
Yarışmadan sonra İzmir’e ailemin yanına döndüm. İlk başta hiç aklımda şehir değiştirmek yoktu. ‘Türkiye Güzeli’ olma hayalim zaten gerçekleşmişti. Arkasından bir ün beklentim yoktu. Bu arada spikerlik kursuna gittim. Sonrasında Star Ana Haber’de muhabir olarak staja başladım ve çok da hoşlanmıştım bu işten. Sonra ‘Yer Gök Aşk’ dizisinden birden başrol teklifi geldi. Şükrü ağabeyi (Şükrü Avşar) çok sevdim ve güvendim, kendimi sette buldum. Aslında biraz akışa bıraktım diyebilirim.
Bu diziden sonra Türkiye’de bir ilk gerçekleşti. İlk oynadığınız dizide Toprak karakterini canlandırdınız. Daha sonra aynı karakterle Lale Devri dizisine geçiş yaptınız. Bu durum nasıl gelişti.
Yapımcımız Şükrü Avşar aslında bu ilki gerçekleştiren isim oldu. Zaten bu sektörün matematiğini en iyi çözmüş yapımcılardan biri. Ben de sonsuz güvendiğim için hemen kabul ettim. Sonucu da kariyerime çok olumlu oldu.
Üniversitede tarih bölümünde okumuşsunuz. Özel bir ilginiz var mıydı? Tarihteki hangi dönemi daha çok merak ediyorsunuz? Tarihten bir idolünüz var mı?
Arkeolog olmak istiyordum ama tarih bölümünü kazandım. Sonradan da çok sevdim. Antik Yunan tarihinin masalsı ve mitolojik yapısı her zaman beni büyüler. İdolüme gelince oyuncu olarak Afife Jale’ye hayranım. Çok zor koşullarda hem kadın hem de sanatçı olarak var olma savaşı verdi. Aslında hayatını canlandırmayı çok isterim.
Tarihe bu kadar meraklı olunca bir dönem dizisinde oynamak ister misiniz? Hangi dönemde yaşamış nasıl bir karakteri canlandırmak isterdiniz?
1800’lerde yaşamış güçlü bir kadın karakteri canlandırmayı çok isterim.
Şu anda oynadığınız bir vodvil olan ‘Hangisi Karısı’ oyununda Barbara karakterine hayat veriyorsunuz. Tiyatro macerası nasıl başladı?
Pandemi nedeniyle aslında kalabalık olan her yerden ve hatta setlerden uzak kalmaya karar vermiştim. Ama bu iş beni çok heyecanlandırdı. Hem yönetmen İrfan Kangı hem de yapımcılarımız beni öyle bir cesaretlendirdiler ki kendimi oyunun provalarında buldum. İnanılmaz bir adrenalin, keyif ve mutluluk veriyor. Bambaşka bir kulvar ve heyecan. Ömrüm boyunca da tiyatroya devam etmek istiyorum, her gün bir şeyler öğreniyorum ve oyunculuğuma pozitif katkısı çok büyük oldu.
Bir Hollywood yıldızıyla aynı projede olsaydınız bu kim olurdu?
Rachel Weitz ve Bradly Cooper’la aynı projede oynamayı çok isterdim.
Ağustos ayında bir sinema filmi için sete çıkıyorsunuz. Ekranda da görebilecek miyiz sizi? Yeni projeler var mı?
Senaryosunu Veysel Diker’in yazdığı, Klan Yapım’ın gerçekleştireceği bir proje. Çok heyecanlıyım. Tabi ki ekranları da çok özledim. Pandemi döneminin duygusundan çıktığım için setlere dönebilirim artık. Okuduğum yeni projeler var.
Son beş yıldır sizi pek görmedik. Özel bir sebebi var mı?
Evlendiğimde aktif olarak bir dizideydim ve çok yorulmuştum. Açıkçası biraz dinlenmek istedim. Sonrasında da beklenmedik şekilde ailemin bazı işleriyle ilgilenmem gerekti ve çok sık İzmir’e gidip geldiğim için sürekli olarak sette olmam imkansızdı. Arkasından tam bir projeyi onaylayacakken de pandemi patladı ve ben çok tedirgin oldum. Henüz 7-8 ay önce üzerimden Covid korkusunu atabildim. Tiyatro, bana cesaret verip normalleşme sürecine adapte olmamı sağladı.
Seyahat etmeyi sevdiğiniz biliniyor. Yurt dışında ve yurt içinde en sevdiğiniz seyahat noktalarını paylaşır mısınız?
Evet çok seviyorum, hem arkadaşlarımla bir arada olmak hoşuma gidiyor hem de farklı yerler görmek, farklı yemekler tatmak beni besliyor ve ruhuma iyi geliyor. Atina, Viyana, Berlin, Kaş, Fethiye en tercih ettiğim yerler. Türkiye’nin Ege, Akdeniz tüm masmavi koylarında teknede olmayı çok seviyorum.
Bir de hayvanlara çok düşkünsünüz. Biraz bahseder misiniz?
İki kedim var. Biri 13, diğeri 8 yaşında. Köpeğim de 9 yaşında. Kısacası hayatımın en yakın şahitleri diyebilirim. Hayvanlarla ilgili çok hassasım. Kendi çapımda sokak hayvanlarına ve bazı derneklere destek olmaya çalışıyorum.
Alışveriş yaparken almadan duramadığınız bir parça var mı?
Gardırobum aslında üniversite öğrencisi gibi. Jean, tişört, sneaker ve gömlek dolu. Günlük hayatta rahat olmayı tercih ediyorum. Ama davetler söz konusu olduğunda sade ve şık olmayı seviyorum. Ayrıca zarif, küçük aksesuarlara düşkünümdür.
Makyajda vazgeçemediğiniz bir ürün var mı?
BB kremler bence hayat kurtarıyor. Cildime ağır gelmiyor ve fondötene göre daha çok tercih ediyorum. Eyeliner de olmazsa olmazlarımdan.
Tiyatro turneniz yeni bitti, film setine girmeden önce tatil planınız var mı?
Önce ailemle biraz vakit geçirmek istiyorum. İzmir’de kendimi çok iyi hissediyorum. Sonrasında da güneye inmeyi düşünüyorum. Ama her İzmirli gibi önce Alaçatı’ya gideceğim.
Çalışmadığınız zaman yapmayı en sevdiğiniz şey nedir?
Köpeğimle yürüyüşe çıkmayı seviyorum, meditasyon gibi benim için. Ayrıca yemek yapıp arkadaşlarımı çağırmayı severim. Evcimen biriyim, evime arkadaşlarım hep gelsin isterim. Evde arkadaşlarımla sohbet etmek, yemek yemek, birlikte film seyretmek hoşuma gidiyor.
.jpg "Ömrüm Boyunca Tiyatroya Devam Etmek İstiyorum")
Selen Soyder
.jpg "Ömrüm Boyunca Tiyatroya Devam Etmek İstiyorum")
Selen Soyder
.jpg "Ömrüm Boyunca Tiyatroya Devam Etmek İstiyorum")
Selen Soyder
.JPG)
.JPG)
.JPG)
.JPG)
.JPG)
.JPG)
.JPG)
.JPG)
.JPG)
.JPG)
.JPG)
.JPG)
.jpg)
.JPG)
.jpg)
