Op. Dr. Hanzade Kocatürk :" Göz Çevresi Estetiği ve Yüz Estetiği Bir Bütün Olarak Ele Alınmalıdır"
Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Hanzade Kocatürk, Göz Çevresi Sorunları ve Tedavi Yöntemlerini Klass’a Anlattı Üniversite eğitimini İstanbul (Çapa) Tıp Fakültesi'nde, uzmanlık eğitimini 2004- 2009 yılları arasında İstanbul Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları alanında alan ve 12 yıl çeşitli devlet hastanelerinde göz hekimi olarak çalıştıktan sonra 2022 yılında devlet görevinden ayrılıp Eye and More Kliniği kuran Op. Dr. Hanzade Kocatürk, göz hastalıkları uzmanı olarak Fulya Terrace’da bulunan kliniğinde hastalarına hizmet veriyor. Göz çevresi estetiği ve yüz estetiğinin bir bütün olarak ele alınması gerektiğini belirten Kocatürk, göz çevresi ile tüm yüz bölgesinde kullanılan tedavi uygulamalarını ve teknolojileri inceleyip, etkili ve kaliteli uygulamaları kliniğinde uygulamayı bir ilke olarak benimsediklerini ifade ediyor. Bütüncül yaklaşım prensibi ile hastalarının problemlerini ele alıp, onlara doğallıktan uzaklaşmadan estetik çözümler sunduklarını dile getiren Kocatürk, Eye and More Klinik olarak felsefelerinin doğal görünümlü estetik uygulamalar yapmak ve güvenilir ürün ve son teknolojiler ile kaliteli hizmet sunabilmek olduğunun altını çiziyor. Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Hanzade Kocatürk ile göz çevresi sorunları ve tedavi yöntemlerini Klass okurları için konuştuk.
“Hastalarımın dış etmenlerin ve yılların getirdiği deformasyondan kurtulmasına yardımcı olurken, bunu onları çok yormadan ve doğal görünümlerinden çok uzaklaştırmadan yapmayı hedefliyorum. Bu da sadece en iyi teknolojileri kullanarak mümkün. Cilt kalitesini arttırmak, sıkılaştırmak, kırışıklık tedavisi, gözenek, akne skarları tedavisi, ciltteki iz, leke, renk düzensizliği tedavisinde ve en önemlisi total yüz gençleştirmede FDA onaylı Scarlet X Altın İğne Radyofrekans uygulamasını kullanıyoruz ve bunu cilt yapısına özel mezoterapilerle kombinliyoruz. Son dönemin en popüler tedavi yöntemlerinden eksozom uygulamasını da ekliyoruz tedavi protokolüne. Cilt yaşımızı neredeyse 10 yıl gençleştiren uygulamalar bunlar.”
Hanzade Hanım, okuyucularımız için öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz?
Göz Hastalıkları Uzmanıyım. İstanbul doğumluyum. Ortaöğrenimimi İstanbul Erkek Lisesi’nde, tıp eğitimimi İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesinde tamamladım. Sonrasında Çapa Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları ABD’da uzmanlık eğitimi aldım. 12 yıl devlet hastanelerinde göz hekimi olarak çalıştım. 3 yıl önce devletten ayrılıp Eye and More kliniği kurdum. 3 yıldır Fulya Terrace Center’daki kliniğimde hastalarıma hizmet vermekteyim. Evli ve iki kız çocuğu annesiyim.
Uzmanlık alanlarınız nelerdir?
15 yıldır göz hekimiyim. Uzun yıllardır göz çevresi estetiği ve medikal estetik ile de yakından ilgilenmekteyim. Bu konuda birçok eğitim aldım. Göz çevresi estetiği ve yüz estetiği bir bütün ve çoğu zaman birlikte ele almak gerekiyor. Hem göz çevresinde hem de tüm yüz bölgesinde kullanılan tüm tedavi uygulamalarını ve teknolojileri inceleyip, etkili ve kaliteli uygulamaları kliniğimize getirmeyi ilke olarak benimsedik. Bütüncül yaklaşım prensibimiz ile hastalarımızın problemlerini ele alıp, onlara doğallıktan uzaklaşmadan estetik çözümler sunuyoruz. Eye and More Klinik olarak felsefemiz öncelikle doğal görünümlü estetik uygulamalar yapmak ve güvenilir ürün ve son teknolojiler ile kaliteli hizmet sunabilmek.
‘İNCE KIRIŞIKLIK, MORLUK, TORBALANMA, ELASTİKİYET KAYBI GİBİ SORUNLARDA, GÖZ ÇEVRESİ İÇİN ÖZEL MEZOTERAPİLER VE PEELİNGLERLE CİHAZ UYGULAMALARINI BİRLİKTE UYGULUYORUZ”
Göz çevresi sorunları ve tedavi yöntemleri hakkında okuyucularımızı bilgilendirir misiniz?
Göz çevresi derimiz, vücudumuzun en ince ve hassas derisi. Destek dokular açısından çok zayıf. Dolayısıyla yaşlanma etkilerinin belki de en hızlı görüldüğü yer göz çevremiz. Üst göz kapağında sarkmalar, derinin elastikiyet kaybı nedeniyle kapakta katlantılar, göz altında yoğun kırışıklıklar, torbalanmalar, kaz ayakları, göz çevresi derisinde renk değişiklikleri, yaygın morluklar veya yaygın pigment artışı, göz altında çukurluk ve çökmeler gibi çok fazla sorun mevcut. Biz bunların hepsini belirleyip bir tedavi planı oluşturuyoruz. Göz kapağı sarkmalarında ve göz altı torbalanmalarında cerrahi mi yoksa ameliyatsız tedaviler mi kararını hastamızla birlikte veriyoruz ve çok ileri olmayan vakalarda yaygın biçimde ameliyatsız teknolojileri de kullanıyoruz. Örneğin üst göz kapağındaki deri sarkmalarında, kırışıklık ve elastikiyet kaybında, göz çevresi kırışıklıklarında, göz altındaki elastikiyet kaybına bağlı sarkma ve torbalanmalarda orijinal plazma enerjisi ile göz çevresini çepeçevre tedavi ediyoruz, göz çevresinde çok belirgin gençleşme sağlıyoruz. Özel bir teknikle yaptığımız bu uygulama uzun yıllar da kalıcı. Göz çevresi sorunlarında birçok farklı uygulamamız mevcut. Göz çevresindeki ince kırışıklık, morluk, torbalanma, elastikiyet kaybı gibi sorunlarda, göz çevresi için özel mezoterapiler ve peelinglerle cihaz uygulamalarını birlikte uyguluyoruz. Özellikle son dönemlerde uyguladığımız polinükleotid ve somon DNA içerikli ürünler göz çevresi yapılanmasında ve gençleşmesinde çok başarılı. Hem tedavi edici hem de antiaging amaçlı uygulamaları çok etkili sonuçlar veriyor. Gözaltında ve üst göz kapağındaki belirgin yağ kaybı ve çukurlaşmalarda minik dolgu uygulamaları yapabiliyoruz. Kaş düşüklüklerinde ise kaş askılama uygulamaları ekliyoruz tedavi planımıza.
‘GENETİK GÖZALTI MORLUKLARI VE ÇEPEÇEVRE KOYU RENKLİ HALKALAR TOPLUMUMUZDA ÇOK YAYGIN GÖRÜLEN BİR PROBLEM’
Eyelit uygulaması son zamanlarda çok merak edilen bir uygulama oldu. Eyelit uygulaması nedir? Göz çevresindeki morluk ve koyulukları bu uygulama ile azaltmak mümkün mü?
Eyelit uygulaması aslında uzun yıllardır bilinen bir karboksiterapi uygulaması. Genetik göz altı morluklarında elimizi çok güçlendiren bir uygulama yöntemi. Genetik gözaltı morlukları ve çepeçevre koyu renkli halkalar toplumumuzda çok yaygın görülen bir problem ve tedavisi de oldukça zor. Biz bu uygulama ile cilt altında temiz kan taşıyan kılcal damarlanmayı arttırarak morluğa sebep olan toplar damarların baskınlığını azaltıyoruz. Aynı zamanda cilt kolajenlerini yeniden yapılandırarak cilt kalitesini arttırıp yorgun göz çevresi görünümünü de iyileştiriyoruz. Ben Eyelit uygulamasını, pigment oluşumunu azaltan özel mezoterapilerle birlikte yapıyorum ve çok yüz güldürücü sonuçlar elde ediyoruz.
Yüzün daha genç ve canlı görünümü için geliştirilen üst düzey teknolojilerden faydalanıyorsunuz. Bu alanda sunduğunuz yenilikçi yöntemler nelerdir?
Hastalarımın dış etmenlerin ve yılların getirdiği deformasyondan kurtulmasına yardımcı olurken, bunu onları çok yormadan ve doğal görünümlerinden çok uzaklaştırmadan yapmayı hedefliyorum. Bu da sadece en iyi teknolojileri kullanarak mümkün. Cilt kalitesini arttırmak, sıkılaştırmak, kırışıklı tedavisi, gözenek, akne skarları tedavisi, ciltteki iz, leke, renk düzensizliği tedavisinde ve en önemlisi total yüz gençleştirmede FDA onaylı Scarlet X Altın İğne Radyofrekans uygulamasını kullanıyoruz ve bunu cilt yapısına özel mezoterapilerle kombinliyoruz. Son dönemin en popüler tedavi yöntemlerinden eksozom uygulamasını da ekliyoruz tedavi protokolüne. Cilt yaşımızı neredeyse 10 yıl gençleştiren uygulamalar bunlar.
Yüzümüzdeki sarkmalarda, çene hattında bozulma ve gıdı sarkmalarında yüzü yukarı doğru toparlamak ve germek, gıdı görünümünü azaltmak ve çene hattını düzeltmek, alt yüzdeki genişlemeyi düzeltip yüze V şeklini vermek için Fokuslu Ultrason uygulamalarında son teknoloji olan LIFU’yu kullanıyoruz. Tek seansta iki yıla kadar kalıcı sonuçlar elde ediyoruz.
Tüm bu teknolojileri ihtiyaç olduğunda ufak dolgu uygulamaları ve toksin uygulamaları ile tamamlıyoruz. Tüm bu işlemlerde bence en önemli nokta, bütünsel yaklaşım. Hastanın ihtiyacı olan uygulamaları, hastanın isteği doğrultusunda ve doğallıktan uzaklaşmadan planlayıp uygulamak.
‘KARŞILIKLI GÜVEN VE POZİTİF ENERJİ, BİZİM HASTALARIMIZLA UZUN YILLAR SÜRECEK HASTA –HEKİM VE DOSTLUK İLİŞKİSİ KURMAMIZA VESİLE OLUYOR’
Sağlık, estetik ve güveni bir araya getirdiğiniz Eye and More Klinikte hastalarınızı hayal ettikleri görünüme kavuşturuyorsunuz. Sizce sizin tercih edilme nedeniniz nelerdir?
Sizin de belirttiğiniz gibi bence en önemli unsur güven. Hastalarımızla o güveni ve karşılıklı olumlu enerjiyi yakaladığımızı düşünüyorum. Bu da tedavi sürecimizi pozitif etkiliyor. Hastalarım onlar için uygun olmayan ya da gereksiz olan işlemleri onlara asla önermeyeceğimi biliyorlar. İkinci önemli unsur, doğallığa verdiğim önem. Mümkün olduğunca yüzü kendi doğal yapısından uzaklaşmadan gençleştirmek. Üçüncüsü ise ekibimle birlikte klinikte oluşturmaya çalıştığımız keyifli ortam hastalarımın kendilerini mutlu hissetmelerini sağlıyor. Karşılıklı güven ve pozitif enerji, bizim hastalarımızla uzun yıllar sürecek hasta –hekim ve dostluk ilişkisi kurmamıza vesile oluyor.