İş ve sosyal yaşam dünyasının ışıltılı, samimi ve başarılı yüzlerinden biri olan, gittiği her yere kendiyle beraber huzurunu da götüren, medya dünyasının kadın temsilcilerinden Esra Oflaz Güvenkaya, her zaman yeniliklerin peşinden koşan ve Türkiye’ye medya konusunda ilkleri getiren örnek bir iş insanı. Tematik kanallar konusunda attığı adımlarla birçok önemli çalışmanın altına imza atan Esra Oflaz Güvenkaya’nın ilklerinden birisi National Geographic kanalını Türkiye’ye getirip yerelleştirmesi oldu. Başarılı iş kadını daha sonra Eurosport, RTL, Sat 1, Travel, MTV, VH1, Euronews ve Pro 7 kanallarının da içinde bulunduğu pek çok yabancı TV kanalını Türkiye’de temsil etti. Nickelodeon kanalının yayın lisansı haklarını aldı ve 2005 yılında Nickelodeon Turkey kanalının lansmanını yaptı. Aynı yıl, Esra Oflaz Güvenkaya yalnızca Avrupa’nın kanalı olan Pan-European spor kanalını temsilen Türkiye’de Eurosport kanalının lansmanını yaptı ve Eurosport ve Eurosport 2 kanallarını 24 saat yayın yapan canlı yayın spikerleri ile yerelleştirdi. Güvenkaya ayrıca Pan European Eurosport Channels ve global Discovery Channels için Türkiye’de reklam, sponsorluk ve etkinlik haklarını da aldı. 2006 yılında, MTV’nin Türkiye’deki lisans vericisi olarak MTV Türkiye kanalını kurdu. Güvenkaya, televizyon dünyasında attığı her adımla uluslararası ödüllerin de sahibi oldu. Son olarak Lifetime kanalını kuran ve kanalla birlikte sosyal sorumluluk projelerini bir arada yürüten Esra Oflaz Güvenkaya farkındalık yaratan çalışmalar yaptı. Lifetime Türkiye’nin yayın hayatı boyunca “Senin Mucizen” isimli bir programı hazırlayıp sundu. Bu programda ünlü kadınların hayat yolculuğunda önlerine çıkan engellerle nasıl mücadele edip başarıya ulaştığını gözler önüne serdi. Esra Oflaz Güvenkaya ayrıca bir de kitap çıkardı ve bu kitapta küçük yaşlardan beri karşısına çıkan engellerle nasıl baş ettiğini anlattı ve yaşamındaki travmatik anları büyük bir cesaretle insanlarla paylaştı. Uzun süre çok satanlar listesinde yer alan “Geçit: Hikayem ve Ötesi” adlı kitap okunması gerekenler listesinde yer alacak nitelikte bir eser oldu. Şimdilerde ikinci kitabı için hazırlanan Esra Oflaz Güvenkaya yeni yatırımları ve kızının eğitimi dolayısıyla yaşamının bir bölümünü İngiltere’de bir bölümünü de Türkiye’de geçiriyor.
“KORKU VE ENDİŞEYİ ANCAK SEVGİ VE MİNNET ENERJİSİ DÖNÜŞTÜREBİLİR”
Uzun yıllardır meditasyon yaparak uyumlanan, frekansını yükselten ve bu sayede hem hayatla hem de evren enerjisiyle dengeli bir bağ kurarak başarılarını pekiştiren Esra Oflaz Güvenkaya, “İçinden geçtiğimiz bu süreçte ben her gün bağlantı meditasyonu yapıyorum” diyor. Ruh, beden ve zihin arasındaki dengeyi birçok dış faktöre rağmen korumayı başaran ve bu yönüyle de örnek alınan Güvenkaya, “Günlük birkaç dakika meditasyon uyumlanmak demek, bağlantı demek. O kadar kolay ki ve her yerde her zaman yapılabilir. Kalbimizin etrafındaki manyetik alanın enerjisi ile evrensel enerjiyi uyumlayıp titreşimimizi yükseltebiliriz. Korku ve endişeyi ancak sevgi ve minnet enerjisi dönüştürebilir. Ben her gün yapıyorum ve hele bu pandemide duygularımla savrulmuyorum. Hadi sizde elinizi kalbinizin üzerine koyup gözlerinizi kapatın, sevdiklerinizin hayatta olduklarına dair duyduğunuz şükür duygusuna ya da ölümcül bir hastalıktan sonra iyileştiklerinde duyduğumuz minnete yüceltin rezonansınızı. Bu bedenimizin gizli anatomisi. Mutlaka dua eder, tesbih çeker, çakralarımı açar, meditasyon yapar, mantra dinler, klasik müzik ve kokularla titreşimimi evrensel yaşam enerjisi ve uyumlarımla yükseltirim.” diyerek pandemi süreci ve sonrası hayat boyu yapılabilir muhteşem tavsiyelerde bulunuyor.