Ýç mimarlýk sektörünün her branþýnda sahip olduðu 15 yýllýk deneyim ve aldýðý eðitimlerle parlak bir kariyere imza atan Ýç Mimar Sema Yazýcý, Sakura Mimarlýk ile mesleðinde önemli bir baþarýya daha imza attý. Japonya’da açan Kiraz çiçeði anlamýna gelen Sakura’nýn felsefesinden ilham alarak iþ hayatýnda yeni bir döneme adým atan Sema Yazýcý donanýmlý ekibi ile müþterilerine konforlu ve daha kaliteli bir yaþamýn kapýlarýný açýyor. Sakura Mimarlýk Kurucu Ortaðý Sema Yazýcý ile þirketinin kuruluþ hikayesini, bünyelerinde sunduklarý hizmetleri, projelerinde en çok önem verdikleri detaylarý ve gelecek hedeflerini Klass okurlarý için konuþtuk.

“Bizim sektörümüzün sýnýrlamasý yok, çünkü insanýn yaþadýðý her alana hizmet ediyoruz. Hedefimiz yaptýðýmýz her proje ve tasarýmda sanat ve doðayla iç içe, insanlarýn konforuna uygun projeler yapabilmek. Bir restoran projesi yaptýðýmýzda çok estetik bir mekân ortaya çýkarabilirsiniz ama o mekanýn mutfaðý iþlemiyorsa, müþterilerine yeterli hizmeti veremiyorsa baþarýsýz bir proje olur.”

Sema Haným, özel sektörde uzun yýllarý kapsayan iç mimarlýk deneyiminizin ardýndan Sakura Mimarlýk ile kendi þirketinizi kurdunuz. Sizleri daha yakýndan tanýyarak Sakura Mimarlýk’ýn kuruluþ hikayesini öðrenebilir miyiz?

Yaklaþýk olarak 15 yýldýr sektörün içindeyim. Bugüne kadar hem tasarým hem proje hem de þantiye aðýrlýklý çalýþtým. Bu süreçte proje yönetimi sertifika ve eðitimleri aldým. Kendimi bu alanda da geliþtirerek üç yýl önce þirketimi kurma kararý aldým. Kendi þirketimi kurarken kýz kardeþim en büyük destekçimdi. Þu an kendisiyle beraber çalýþýyoruz. Sakura ismi Japonca’da kiraz çiçeði anlamýna geliyor. Japonlar bu çiçeklerin doðadaki açma zamanlarýný törenlerle kutluyorlar. Sakuralar senede bir kere ve bir hafta içinde açýyorlar. Japonya’nýn çeþitli bölgelerinde ve dünyanýn belli yerlerinde birer hafta aralýklarla açarak bu süreci tamamlýyorlar. Açtýklarý zaman inanýlmaz güzel görüntüler ortaya çýkýyor ve yapraklarý yere dökülürken solmadan dökülüyor. Bu hayatýn ve yeniden doðuþun güzellikleri içerisindeki ölümün aniliðini simgeliyor. Benim için 12 yýllýk özel sektörün arkasýndan kendi þirketimi kurma kararý yeni bir baþlangýç oldu. Sakura felsefesi ve estetik bakýþ açýsýndan ilham alarak güzel bir baþlangýç yaptým.

“HER MEKANI KENDÝSÝNE öZEL KURGULUYORUZ”

Sakura Mimarlýk bünyesinde sunduðunuz hizmetlerden bahsedebilir misiniz?

Þirketimiz 6 kiþilik bir kadrodan oluþuyor. Projemizin yoðunluðuna ve hacimlerine göre kadro artabiliyor ama hiçbir zaman bu sayýnýn altýna düþmüyoruz çünkü butik bir hizmet veriyoruz. Projenin tasarýmýndan uygulamasýna kadar her alanda bire bir müþterilerimiz ve danýþmanlarýmýzla iletiþim halindeyiz. Þirketimizde tasarýmý yapan bir arkadaþýmýz, uygulamayý kontrol eden ayrý bir arkadaþýmýz, projenin teknik detaylarýna hakim olan ayrý bir arkadaþýmýz vardýr. Bu çekirdek kadro ben ve kýz kardeþim Yadigar Tanrýverdi ile bir bütün olarak çalýþýyor. Tasarýmlar benim ve Yadigar Haným’ýn süzgecinden geçiyor. Mobilya ve malzeme seçimlerinde birebir dahil oluyoruz. Bugüne kadar restoran, kafe, ofis, konut ve otel projelerini deneyimledik. Bizim sektörümüzün sýnýrlamasý yok çünkü insanýn yaþadýðý her alana hizmet ediyoruz. Hedefimiz yaptýðýmýz her proje ve tasarýmda sanat ve doðayla iç içe, insanlarýn konforuna uygun projeler yapabilmek. Bir restoran projesi yaptýðýmýzda çok estetik bir mekân ortaya çýkarabilirsiniz ama o mekanýn mutfaðý iþlemiyorsa, müþterilerine yeterli hizmeti veremiyorsa baþarýsýz bir proje olur. Bu yüzden her projemizde mutlaka bir tasarým öðesi olsun istiyoruz. Her mekâný kendine özel kurguluyoruz.

Anahtar teslim proje yaptýðýnýzý söyleyebilir miyiz?

Uygulama, proje, tasarým, süslemeden baþlayarak yatak örtüsü ve çatal-kaþýk takýmýna kadar müþterimize destek oluyoruz. Bundan da çok büyük keyif alýyoruz. örneðin bir kitaplýðýn mobilyasýný üretiyorsunuz ama içindeki kitaplarý yerleþtiremediðinizde, aksesuarlarý koymadýðýnýzda o boþ kalýyor. Uyumlu olmadýðýnda göze hoþ gelmeyebiliyor. Böyle olunca sizin yaptýðýnýz iþ de ortaya çýkmýyor. Bundan dolayý her detaya dokunmak istiyoruz.

Devamý ve daha fazlasý Klass Magazin Aðustos sayýsýnda...