Müzik eğitimine yedi yaşındayken keman virtüözü olan babası Ali Yıldırır ile başlayan ve dünyaca ünlü birçok sanatçıyla müzik eğitimine devam eden Keman Virtüözü Muhammed Yıldırır, elde ettiği başarılar sayesinde adını dünyaya duyurmayı başarmış bir müzisyen. 17 yaşında Türkiye'nin en geç ve en hızlı keman virtüözü unvanını alan Muhammed Yıldırır, “The Flight of Bumblebee” adlı eseri 37 saniyede çalarak 2015 yılında adını Guinness Rekorlar Kitabına yazdırdı. Birçok sosyal sorumluluk projesine verdiği desteklerle de tanınan keman virtüözü Muhammed Yıldırır, başarılı müzisyenlik hayatını ve gelecek hedeflerini Klass’a anlattı.
Muhammed Bey, müzisyenlik hayatınızda Türkiye’yi dünyaya tanıtma adına önemli başarılara imza atıyorsunuz. Sizi kısaca tanımak istersek bize kendinizi tanıtır mısınız?
Müzik hayatıma ilk olarak 7 yaşında keman çalarak başladım. İlk müzik eğitimimi babam Ali Yıldırır’dan aldım. Daha sonra ise İtalyan keman virtüözü Maggini’den eğitimlerime devam ettim. üniversite hayatımda ilk olarak Yıldız Teknik üniversitesi’nde Müzik Topluluğu Bölümünü okudum. İkinci üniversitem Marmara Akademi Film Yönetmenliği, üçüncü üniversitem olarak da İstanbul Teknik üniversite’si Kompozisyon Bölümlerini bitirdim. 17 yaşımda Türkiye’nin en genç Keman Virtüözü unvanına sahip oldum. Bu unvan benim dünya çapında birçok konserlere çıkmamı sağladı. Dünya çapında beynelmilel etkinliklerde virtüözün değerli isimleri eşliğinde konserler vermeme sebep oldu. 2015 yılında ise Guinness Rekorlar Kitabı’na dünyanın en hızlı keman virtüözü olarak girdim. Rimsky-Korsakov’un “The Flight of Bumblebee” adlı eseri 4 dakikalık bir eserdir. Alman Keman Virtüözü David Garrett bunu 66 saniyede çaldı, İngiliz Keman Virtüözü Ben Lee bunu 55 saniyede çaldı. Ben Türk olarak bu rekoru 37 saniyeye indirdim. Şu anda bu konudaki rekor Türkiye’de. Keman konserlerimin dışında birçok dünyaca ünlü virtüözle beraber düet konserler yapıp kendi müziğimizi, kendi kültürümüzü tanıtıp sentez konserler vermeyi kendime hedef koydum. İki kez bunları gerçekleştirdim. Devamı da gelecek. Başakşehir Belediyesi’nde genel sanat yönetmenlik görevini sürdürüyorum. Dünya çapında birçok önemli projeler yapıp gençlere, müziğe ve kültürümüze destek olacağız.
Birlikte sahne aldığınız önemli isimler kimlerdir?
Dr. L. Subramaniam, 71 yaşında Hindistan’ın çok büyük dahisidir. Benim çocukluk idolümdü. Hep onu dinlerdim. Onunla aynı sahneye çıkmak büyük bir heyecandı. Kendisi dünyada sayılı virtüözler arasındadır. çünkü kendi tarzında tektir. Zaten Hindistan’da tek olan Subramaniam kendi müziğinin dünyada temsilcisidir. Subramaniam’ın aynı zamanda eşi Kavita Hanım da ses sanatçısıdır. Oğlu ve kızı da aynı zamanda müzisyenler. Subramaniam hayatı boyunca birçok keman virtüözü ile birlikte konser vermiş bir kemancı; Stephane Grappelli gibi birçok ünlü virtüözlerle bir arada olmuş hayatını müziğe adamış bir dahi. Hindistan’ın Paganini’si unvanına sahiptir. Hindistan ona fahri doktora unvanı verdi ve Dr. L. Subramaniam olarak sıfatlandırılıyor.
Peki, hayalinizde birlikte sahne almak istediğiniz isimler var mı?
En büyük idealim babamla birlikte çalmaktı. Onu gerçekleştirdim. Onun dışında benim 3 tane idolüm vardı; Roby Lakatos, Subramaniam, bir tanesi de Itzhak Perlman’dı. Roby Lakatos ile konser verdim, Subramaniam ile konser verdim. Şimdi tek bir isim kaldı; Itzhak Perlman. İnşallah onunla da sahne alacağız.
Devamı ve daha fazlası Klass Magazin Ocak sayısında..