Ayşem Hanım, siz Şanlı Hukuk Bürosu’nu kurmuş bir avukat olarak tanınmaktasınız. Biraz kendinizden bahsederek Şanlı Hukuk Bürosu’nda müvekkillerinize ne gibi hizmetler verdiğinizden bahsedebilir misiniz?
Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde doğdum ve ilkokul eğitimime başladığım zaman, henüz yedi yaşımda iken avukat olmaya karar verdim. Hedefimi çok küçük yaşta belirlemiş olduğum için lise eğitimimi tamamladıktan sonra İstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldum. Mezuniyetimin ardından Türkiye’nin önde gelen inşaat şirketlerinden birinde stajımı tamamlayıp Şanlı Hukuk Bürosu’nu kurdum. Yaklaşık sekiz yıldır ekibimle birlikte yurtiçinde ve yurtdışında bulunan müvekkillerimize inşaat, iş, rekabet, gayrimenkul hukuku, yargılama, tahkim, sağlık hukuku ve daha birçok konuda danışmanlık vermekte, dava süreçlerinde kendilerine yardımcı olmaktayız. Bu süreçte Yeditepe Üniversitesi’nde yüksek lisans eğitimimi de tamamlamış olup doktora programım için araştırmalar içindeyim.
Gündelik hayatta nasıl birisiniz?
Ben hep erken saatte uyanan ve çok uzun saatler çalışan bir insan oldum. Sadece iş hayatımda değil öğrenci iken de öyleydim. Araştırmayı, okumayı, düşünmeyi severim. Profesyonel spor hayatım var ve spor disiplini; sosyal ve iş hayatımda da planlı ve titiz hareket eden birisi olmamı sağladı. Programım her zaman çok yoğun olduğu için zamanı çok dikkatli kullanmaya özen gösteririm. Hayvanlar ve doğa konusunda çok hassasım, onlar için bazı sosyal sorumluluk projeleri içerisinde ayrıca hukuki düzenlemelerin içerisinde yer almaktayım.
Sizce avukatlık nasıl bir meslek?
Hukukun üstünlüğü ilkesini benimsemiş olan bir hukuk devletinde yaşamaktayız. Böyle bir sistemde ise avukatlar çok önemli bir noktada bulunmaktadır. Bu nedenle avukatlık özel bir meslektir. Bir avukatın önceliği para kazanmak olmamalıdır. Para kazanmak amacı ile yola çıkıldığında başarılı bir avukat olma durumu söz konusu olmaz. Bu meslekte başarılı olmak mesleği gerçekten severek, güven ve adaleti ilke edinerek, kendinize bir uzmanlık alanı belirleyerek, gündemi ve kanunları düzenli olarak takip ederek mümkün olur. Başarılı olduğunuz zaman avukatlık mesleği sizi hem maddi hem de manevi ölçüde mutlu eder. Ayrıca avukatlık, özel olduğu kadar zor ve riskli bir meslektir; hata yapma lüksünüz yoktur, yapamazsınız. Hata yaparsanız temsil ettiğiniz insana vermiş olduğunuz zarar, sizi telafisi mümkün olmayan vicdani bir rahatsızlığın girdabına bırakır.
Uzmanlık alanı belirlemekten bahsettiniz, bu avukatlar için gerekli bir şey midir?
Bizler hukuk fakültesinden mezun olurken hukukun bütün dallarını bütün detayları ile öğrenmiş olarak her konuda hukuki yardım verebilecek durumda oluruz. Ancak iş hayatına adım attığımızda belirli bir alana yönelmenin çok daha faydalı olduğunu tecrübe ederiz. Ben hem ailem ticaret ile uğraştığı için hem de müvekkil çevrem ticaret ve inşaat sektörlerinde faaliyet gösterdiği için ve aynı zamanda ticaret hayatının karmaşık ve komplike yapısı çok farklı konuları önüme getirip, beni çok yönlü bir öğrenmeye sevk ettiği için gayrimenkul ve ticaret hukuku alanlarında uzmanlaşmayı tercih ettim. Zaman içerisinde bir hastanenin hukuki danışmanlığını almam neticesinde sağlık hukuku ile de yakından ilgilenmeye başladım. Türkiye sağlık konusunda dünya ülkeleri içerisinde çok iyi bir yerde olup hukuki olarak da sistem kendisini geliştirmekte ve bu sürecin içerisinde olmak da beni mutlu etmektedir.
Son olarak sizce başarılı olmanın sırrı nedir?
Bence başarılı olmanın en önemli sırrı belirli ilkelerinizin olmasıdır. Mesleki kariyerimin başından beri kazancı ne kadar yüksek olursa olsun inanmadığım hiçbir davayı almadım. Çalıştığım insanlar benim için hep çok önemli ve bu nedenle müvekkillerimi seçerken çok titiz davrandım. Bunun yanı sıra hangi işi yapıyor olursanız olun dürüst ve güvenilir birisi olmak başarılı olmak açısından büyük önem taşımaktadır. Ve tabi ki çalışmak, araştırmak, gündemi takip etmek başarılı olmak için çok önemli.
İnstagram: av.aysemsanli