Balparmak Olarak 40 Yıldır Tek Amacımız Dünyaya Fayda Sağlamak

Balparmak Olarak 40 Yıldır Tek Amacımız Dünyaya Fayda Sağlamak Balparmak Olarak 40 Yıldır Tek Amacımız Dünyaya Fayda Sağlamak

Yenilikçi faaliyetleri, araştırmacı kimliği, insan odaklılığı ve doğaya saygısıyla 40 yıldır Türkiye’ye değer katan, değeri sınırları aşan bir marka; Balparmak. Yola çıktıkları günden bu yana tek gayelerinin dünyaya fayda sağlamak olduğunu ifade eden Balparmak Yönetim Kurulu Başkanı Özen Altıparmak ile Balparmak’ın başarı yolculuğunu, Ar-Ge çalışmalarını ve ödüllü kurumsal sosyal sorumluluk projelerini Klass okurları için konuştuk.

Özen Bey, öncelikle sormak istiyoruz dünden bugüne Bal­parmak, nasıl bir mesafe kat etti?
Kurulduğumuz yıllarda kimse amba­lajlı bal almaz, yediği bal sahte mi, gerçek mi bilmezdi. Zaten ambalajlı bal diye de bir şey de yoktu… Bal kimi zaman peteğiyle açıkta satılırdı. Birileri çıkıp “Bu bal köyden geldi” deyince balın doğal ve sağ­lıklı olduğu düşünülürdü. Bunu değiştirmeyi başardık. Biz, tam 40 yıldır “Sürdürülebilir arıcılığı destekleme, arıların ekosisteme katkılarını toplum bilincine yerleştirme, arı ürünlerinin doğallığını ve saflığını koruyarak sağlıklı yaşamın vazgeçilmez bir unsuru haline getirme” misyonuyla çalışıyoruz. Bunun için memleket ballarını gıda güvenliği ve hijyeni kapsamında özen­le seçiyoruz. Bizim için gıda güvenliği ve hijyeni hem işimiz hem gücümüz hem de sorumluluğumuz! Balda markalaşmanın ilk adımını atan firmayız. 1986 yılında ilk bal analiz laboratuvarımızı kurduk. 1989 yılında Türki­ye’nin en çok satılan bal markası olduk. 1995’te vizyonumuzu sınır ötesine taşı­yarak ilk ihracatımızı gerçekleştirdik. Bu­gün, sektörde markalı bal kategorisinde yüzde 51 pazar payına sa­hibiz.

“4 MİLYON DOLARLIK BİR YATIRIM­LA AR-GE MERKEZİMİZİ KURDUK”
Sizi bugünkü konumunuza taşı­yan en önemli unsurlardan Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
40 yıllık zaman zarfında Ar-Ge’ye sü­rekli yatırım yaptık, inovatif ürünler geliştirdik. 4 milyon dolarlık bir yatırım­la Ar-Ge merkezimizi kurduk. Bu mer­kez, Türkiye’de gıda alanında 8’inci, bal ve arı ürünleri arasında ise ilk Ar-Ge merkezi unvanını taşıyor. Gıda mühendisi, kimya mühendisi, kimyager, mikrobiyolog ve gıda teknikerlerinden oluşan 20 kişilik kadromuz ile Ar-Ge merkezimizde yıl­da ortalama 8.000-10.000 adet numu­nenin analizini yapıyoruz. Öte yandan 1986 yılında kurduğumuz kalite kontrol laboratuvarımız; bugün Türkiye’nin tek, Avrupa’nın en kapsamlı dört eşdeğer bal ihtisas laboratuvarı arasında yer alıyor. Tüm bu yatırımlarımızın esas amacı; akreditasyon kapsamında en az 100 parametrede analiz ederek doğal­lığını ve saflığını koruduğumuz balı, yine doğal ve sağlıklı diğer arı ürünleriyle bir araya getirerek tüketicimizin ihtiyacına yönelik yenilikçi ürünler geliştirmek. Tam da bu nedenle saf propolis ile zenginleştirilmiş katma değerli ve fonksiyonel ürünlerimizi tüketicinin hem ihtiyacına hem de damak tadına yönelik çeşitlendiriyoruz.

Bu araştırmacı faaliyetlerinizi bi­raz daha detaylandırmanızı rica etsek…
Bilimsel projelerimiz kapsa­mında; TAGEM Ege Tarımsal Araştır­malar Enstitüsü ile “Arısütü üretimin­de farklı besleme, saklama ve ambalajla­ma tekniklerinin kalite parametreleri ve ekonomik sürdürülebilirlik üzerine etki­lerinin belirlenmesi” konulu araştırmayı yapıyoruz. Ayrıca TÜBİTAK-TEYDEB tara­fından desteklenen “Güvenli balın tespi­ti için enzim tanımlanması” konulu bir projeyi hayata geçiriyoruz. Laboratuvarımız; geniş kalıntı anali­zi yapabilme olanakları sayesinde nafta­lin, antibiyotik ve pestisitleri, en düşük miktarlarda dahi olsa, milyarda bir has­sasiyetle tespit etme özelliğine sahip. TÜRKAK tarafından akredite, ISO17025 akreditasyon belgesine sahip merkezi­mizde yapılan analiz sonuçlarının dünyanın her yerinde geçerliliği bulunuyor.

“SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİ İLE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞE KATKI SAĞLIYORUZ”
Sosyal sorumluluk projelerinizi şekillendiren temel unsurlar nelerdir?
Arının doğa ve toplum yaşamına kat­kıları hakkında toplumda farkındalık yaratmak, arının korunması ve arıcılık mes­leğinin sürdürülebilirliğine katkı için kadınları ve gençleri sektöre kazandırmak ve mesleki gelişmelerine katkı sağlayarak kaliteli ve katma değerli arı ürünleri üre­timine destek olmak için sosyal sorumluluk projeleri ile sürdürülebilirliğe katkı sağlıyoruz.
Balparmak olarak 2004 yılından bu yana arıcılarımıza ilaç kullanımı, çev­re kirliliği gibi konularda bilinçlendir­me eğitimleri veriyorduk. Bu eğitimlerin kapsamını ve etki düzeyini daha da artı­rarak geçtiğimiz yıl arıcılık mesleğini daha sürdürülebilir kılmayı, ayrıca bala kıyasla ekonomik değeri da­ha yüksek diğer arı ürünlerinin üretimi­ni artırmayı hedefledik. Böylelikle 2018 yılında, Avrupa İmar ve Kalkınma Banka­sı’nın (EBRD) katkılarıyla Balparmak Arıcılık Akademisi’ni kurduk. Eğitimlerimi­ze 2018 yılı aralık ayında Muğla Ula’da­ki yerleşkemizde başladık ve ilk mezunla­rımızı da verdik.

“FARKINDALIĞI ARTTIRMAYI HEDEFLİYORUZ”
Çalışmalarınız hep farkındalık yaratmak üzerine öyle değil mi?
Evet farkındalığı arttırmayı hedefliyoruz. Öte yandan arıların doğa ve insan için önemi, ekosisteme katkıları ve arıla­rı korumak için neler yapılabileceği ko­nularında farkındalık yaratmak için TE­MA Vakfı ve Millî Eğitim Bakanlığı iş bir­liğiyle Arılar Varsa Yarınlar Var projesi­ni geçtiğimiz yıl hayata geçirdik. Proje kapsamında ilkokullarda 2, 3 ve 4’üncü sınıf öğrencilerine arıların doğadaki ve insan yaşamındaki önemi konusunda ilişkin eğitimler veri­yoruz. Proje kapsamında 2019 yılında 30 ilde, 136 ilkokulda, yaklaşık 5 bin 300 çocuğa ulaşıldı. 2020 yılında ise salgın nedeniyle eğitimlerimizi çevrim içine taşıdık. Çevrim içi eğitimlerde çocuklara arıların yaşamı, anatomik özellikleri, görevleri, ürünleri ve bitkilerin çoğalması için tozlaşmasına olan katkıları hakkında bilgiler veriliyor. Ardından çocuklara gönüllü bir Arı Dostu olabilmeleri için neler yapılabilecekleri anlatılarak, Arılar Varsa Yarınlar Var farkındalık kitinde bulunan materyaller ve www.arilarvarsa.org adlı internet sitesinde yer alan dijital oyunlar tanıtılıyor. Diğer projelerimizden de kısaca bah­setmek gerekirse; 2015 yılında hammad­de arzı ile kalitede sürdürülebilirliği ga­ranti altına almak, “kovandan sofraya” bal alım sürecini gıda güvenliğine uygun ve şeffaf olarak izleyebilmek, yüzde 100 doğ­rulukta veri bankası yönetimi yapmak ve arıcılarımız ile sürdürülebilir iletişim kur­mak amacıyla Arıcım Projesi’ni hayata ge­çirdik. Devam eden bir diğer projemiz de 2015 yılında TOÇEV ve Millî Eğitim Ba­kanlığı iş birliğiyle gerçekleştirdiğimiz Kahvaltılı Sabahlar Sağlıklı Yarınlar. İlko­kul çağındaki çocuklara düzenli kahvaltı etme alışkanlığı kazandırılması amacıyla başladığımız projemiz ile tesisimizde ağırladığımız 5 bin 500 öğrenciye eğitim verdik.

Özen Altıparmak