Mersin doğumluyum. 33 yaşındayım. Almanya’nın başkenti Berlin’de büyüdüm. Birçok ülke ve şehir gezdim, 8 yıldır yaşamak için Düsseldorf‘u seçtim. 18 yaş itibariyle İstanbul ve Türkiye ile yoğun bir şekilde ticari bağım var. Ticarete çok genç yaşta atıldım ve çok kısa bir süre içinde başarılı işlere imza attım. Bir butik ile başlayan iş hayatım 4 butik ve birçok set styling ve model styling ile devam eden bir serüven. Ayda bir İstanbul seyahatleri ve toplantılarım derken bu süreç içerisinde mekân tasarım ve ev tasarım için Almanya’da yaşayan birçok popüler kişiden teklifler gelmeye başlamıştı. Oysaki ben mekân tasarımı ile sadece keyif için uğraşıyordum. İş olarak görmüyordum bunu. Benim iş hayatım moda sektörüydü. Derken moda ve iç mekân tasarımının ne kadar da birbirlerine benzeyen olgular olduğunu fark ettim ve zaten de ben mekân tasarımını bıraksam o beni bırakmıyordu. Tekliflerin sonu gelmiyordu. Bir gün kaçınılmaz karar anı geldi. Butikleri satıp ve sadece bir bavul kıyafet ile Düsseldorf’a taşındım. Her şeye tekrar sıfırdan başlamanın keyfini yaşıyordum. Bu işi profesyonel bir şekilde yapmaya karar kılmıştım ve en iyisini yapmak istiyordum. Bu sebeple 25 yaşında üniversiteye başladım ve Düsseldorf Peter Behrens School of Architecture’da İç Mimarlık ve Retail Design okudum. Bu süreç içerisinde farklı seyahatler ederek kendimi tasarım ve iş anlamında geliştirdim ve Hong Kong, Capetown, Athens gibi şehirlerde farklı eğitimlere katıldım. Bir müddet Bulgaristan Sofia’da yaşadım ve eğitim aldım. Bu süreç bana çok şey kattı. Şu an hala oradan iş ortaklığı yaptığım kurumlar ve insanlar var. Bulgaristan gelişmeye çok müsait bir yer ve bunu iyi değerlendirdiğimi düşünüyorum. Fakat konu Türkiye olunca elbette gönlüm ve işimin yoğunluğu burada. Avrupa’da aldığım eğitim ve disiplin ile Türkiye’de yoğun atan nabzı hissetmeyi sever hale geldim.
Batallice İnterior Design adında bir markanız var. Markanızın kuruluş aşamasından bahsedebilir misiniz?
Bu aşama beni elbette çok yordu, çok sınavlardan geçtim, çok kez düştüm ve her kalkışım daha güçlü ve emin oldu. Pişmenin yollarından yoğun bir şekilde geçtim. Sürekli proje bazlı seyahatler etme durumunda kaldığım için Düsseldorf’ta iş açısından pek bir çevre edinememiştim. Ve benim en büyük tutkum kahve içmektir. O dönem ofisim yoktu, evden çalışıyordum. Bu iki unsuru birleştirince, müşterilerime sunduğum konsept fikirlerini kendime sunmaya karar verdim. Ben kendimin müşterisi olsam çözüm odaklı neyi sunardım?
Bir müddet sonra open office cafe / concept cafe adlı bir çalışma çıktı ortaya. Bizim kültürümüzde vardır `bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı var’ odaklı çevre ve cemiyete ihtiyacım vardı. Çok aşırı kahve tüketiyordum ve ofisim yoktu. Böylece bir cafe açmaya karar verdim. İçerisinde açık bir şekilde ofisimi bulundurarak, bu yeni ve düşüncelere aykırı fikir bana hızlıca gelen bir unvan sağladı. Bunun akabinde Battalice’yi markalaştırmak ve tanıtmak çok keyifli ve hızlı oldu. Bir proje olarak başlayan Battalice X Köffee, iki sene boyunca Düsseldorf’ta bulunan saygın iş insanlarına ve cemiyet hayatından birçok isme ev sahipliği yaptı. Keyiflice kahve içerken yeni projeler hakkında konuşmak ve birçok iş bağlantıları kurmak hem kuruluş aşamasında hem de şu an işim için bir avantaj sağladı. Düsseldorf’un en gözde caddesinde, Königsallee de bulunan Battalice X Köffee benim markam için kurduğum networking place’dı diyebiliriz. Şu an hayata geçirdiğim birçok projeyi orada edindiğim network ile sağladım.
Batallice İnterior Design’a gelen müşteriler ne gibi hizmetlerden yararlanabiliyor?
Biz müşterilerimize sadece tasarım sunmuyoruz, biz müşterimize A’dan Z’ye kişiye veya işletmeye özel tasarlanmış benzersiz ve şaşırtıcı çözümler sunuyoruz. Sunduğumuz hizmetlerden iç mimarlıkta lüks daire villaların yanı sıra ayrıca yat için özel çalışmalarımız var.
“MÜŞTERİLERİMİZ İÇİN VERİMLİ VE HEDEF ODAKLI ÇALIŞIYORUZ”
Sizi diğer markalardan ayıran özellikleriniz nelerdir?
Battalice için iç tasarım; pazarlama, iletişim ve moda arasındaki ara yüz, yaratıcı ve bütünsel konseptler için bir ilham kaynağı. İlk fikirden başlayarak, tasarım ve planlamadan fikrinizin gerçekleştirilmesine kadar müşterilerimizle ve müşterilerimiz için verimli ve hedef odaklı çalışıyoruz.
“DOĞRU VEYA YANLIŞ KULLANILAN IŞIK, HATTA MÜZIK SEÇIMI SATIŞLARI VE TÜKETIMI NE KADAR ETKILEDIĞINI BILIYOR MUSUNUZ?”
Müşterilerinize retail design yani ticari mekân tasarımı hizmeti sunuyorsunuz. Bu hizmetinizden de bahsedebilir misiniz?
Retail design, özellikle bu dönemde her işletmenin tanışması gereken bir sektör. Açılımı; mekân tasarımı, iletişim, kurumsal tasarım, pazarlama ve mekânsal tasarımın birleşimidir. Başarıyla uygulanmış retail design size daha fazla satış sağlar. Retail design; mimarlık, iç tasarım, iletişim ve grafik tasarım alanlarını birleştiren özel bir yaratıcı ve ticari disiplindir. Perakende alanına yönelik yüksek talepler, ürünlerin ve / veya hizmetlerin satılmasına yönelik birincil amaca hizmet eder. Tasarım yoluyla ve sayesinde, son kullanıcının yüzeysel ruhunu etkiliyor ve ona rehberlik ediyoruz. Doğru veya yanlış kullanılan ışık, hatta müzik seçimi satışları ve tüketimi ne kadar etkilediğini biliyor musunuz? Bu ve daha birçok ufak fakat çok etkili dokunuşlar ile mekânınızı daha verimle bir alana dönüştürüyoruz; `psikolojik oyunlar` yönlendirmeler gibi.
“ARTIK MAĞAZALARA SOSYALLEŞMEK, KEYİF ALMAK İÇİN GİDİYORUZ”
Mağazalar yükselen online alışveriş trendi ile yarışabilmek adına ne gibi çözümler sunuyor. Mimarinin buradaki rolü nedir?
Alışveriş, mağaza vs. bunlar artık eski değerini ve manasını kaybetti ve tekrardan o manayı kazanamayacak. Şimdi yeniliği düşünmenin vakti. Online ve Offline bunların her ikisi aynı ritimde ilerlemeli.
Bir marka, mağaza müşteriye ürünü online satıp duyguyu offline yaşatabilmeli. Bu şu anlama geliyor; artık mağazalara gidişlerimiz ihtiyaç için değil, sosyalleşmek, keyif almak için gidiyoruz.
Müşteri ürünü değil yaşatılan duygu, hissiyat ve anı iyi olunca, o anı satın alıyor. Ve tam da burada retail design’ın önemi çok büyük. Başarıyla uygulanmış tasarım, müşteriye zihninde kalacak anılar yaratır ve müşteri farkında olmadan bir sonraki keyif yapma isteği oluştuğunda sizi tercih edecektir. Yani kısaca ürünü değil duyguyu satıyoruz.
Hangi mimari tarzı kendinize yakın buluyorsunuz?
Eğitimimi Almanya’da aldığımdan ötürü elbette Bauhaus stiline farklı bir yaklaşımım var. Fark etmesem de o tarz kendini çalışmalarımda illaki belli ediyor. Tasarımsal açıdan Jugendstil / belle epoche beğendiğim akımlardan, özellikle de o döneme ait sanatçı Gustav Klimt ve Mimar Antoni Gaudi, Otto Wagner’in gerek çalışmaları gerek hayatları beni hep heyecanlandırmıştır. Es geçemeyeceğim bir gerçeklik varsa o da Antik Yunan mimarisidir. Orada var edilen uyum ve düzenin yanı sıra müthiş görkem her daim en favorilerimdir.
Projelerinizde hangi detaylar sizin tasarım anlayışınızı ön plana çıkarıyor?
Tarz tutarsızlıklarını çok tercih ediyorum ve kullanıyorum. Şekiller ve renkler matematik gibi sıralanmamalı. Asıl mesele gözü şımartmakta ve insanı hayran bırakmakta. Bir obje veya unsurun gayet aykırı, bir o kadar da uyum içerisinde ve mekânı tamamlayıcı olması en sevdiğim çalışma şeklidir. Şaşırtmak ve büyülemek.
Çok önemli markalarla ve kişilerle çalışıyorsunuz. Müşteri portföyünüzden bahseder misiniz?
Müşteri portföyümde saygın şirketler ve iş insanları bulunmakta. Gururla söyleyebilirim ki Peker Holding, inşaat sektöründe liderlerden Hasan Peker, Futbol sektöründe Almanya ve Avrupa genelinde en önde gelen menajerlerden Thorsten Weck ve Rogon Sportsmanagement, GmbH Almanya ve Avrupa’da saygınlığı ve örnek başarısı ile tanılan iş adamı Mustafa Sayın çalıştığım kişilerden. Markalarda ise Tom Tailor, Luxottica, Nike, Starbucks Berlin, Marc Cain, Vitra Showroom, Vitra Euroshop 2017, Housing Spaces gibi birçok marka ile çalıştım. Özel emlak sektöründe başarılı ve tanınmış şirketlerle iş birliği ve ortaklığı halindeydim. Müşterilerimin arzu ve taleplerine göre özel seçilmiş ve genellikle piyasa da olmayan konutları seçip sunum yapıyorum. Yüksek fiyatlara alınan ve satılan konutların birçok özellikleri olmalı. Bunların ön elemelerini yaparak seçkin müşterilere seçkin sunumlar yapabiliyorum. Genellikle iç tasarımını da üstlenerek güzel projeler hayata geçiriyor ve teslim ediyorum. Özellikle bu dönemlerde, yurt dışında olan bağlantılarım ve yatırımcılar Türkiye pazarına yönelmekte. Bu konu ile ilgili yoğun ve güzel çalışmalara açığım.
“TÜRKIYE’DE YOĞUN BIR ŞEKILDE ÖZEL EMLAK VE KONUT ILE ILGILENIYORUM”
Türkiye'de ne gibi çalışmalarınız oldu?
Türkiye’de yoğun bir şekilde özel emlak ve konut ile ilgileniyorum. Yurt dışında birçok yatırımcı Türkiye’yi seçiyor yatırım için, farklı alanlarda ve amaçlarla olabiliyor bu. Anahtar teslim çalışmalar bizim ve müşterinin favorisi. Özel konutları araştırıp, bulup sunuyoruz. Alım ve satım ile ilgileniyoruz ve iç tasarımını da üstleniyoruz. Böylelikle yurt dışından gelen yatırımcı hazır ve kendisi için özel ve benzersiz bir konuta taşınmış oluyor. Tasarımsal çalışmalar arasında ise özel konut / villa çalışmaları var. Özellikle Ege’de gece kulübü, eğlence sektöründe yoğun çalışmalarım oldu.
Gelecek hedef ve planlarınızı öğrenebilir miyiz?
Hedeflerim gayet net ve başarı odaklı. Kısa ve orta vade hedefim; turizm sektöründe tasarımlarımla başarılı ve tercih edilen bir isim olmak. Özellikle de Türkiye’deki turizm sektöründe. Pandemi bitiminde turizm sektörünün çok parlak bir çağ yaşayacağına inananlardanım. Şu an ürün geliştirmekteyim. Henüz fazla bilgi veremiyorum. Tasarım ve gıda sektörünü çok yakından ilgilendiren bir ürün olabileceğini söyleyebilirim. Uzun vadeli hedefim; doktoramı yapıp üniversitede eğitim vermek. Retail design geleceğimiz aylar ve yıllarda çok büyük önem kazanacak. Bu akımı göz ardı etmemek lazım.
- Röportaj:Yavuz Kaynar
- Fotograf:Uğur Atun
- Mekan: The Stay Bosphorus
WEB:www.battalice.com
Mail:esd@battalice.com
İnstagram:battalice_birdy
Linkedin:Emine Sevil Doğan