Birlik ve Beraberliği Anti Kahramanlar Üzerinden Eğlenceli Şekilde Anlatmaya Çalıştım

Birlik ve Beraberliği Anti Kahramanlar Üzerinden Eğlenceli Şekilde Anlatmaya Çalıştım Birlik ve Beraberliği Anti Kahramanlar Üzerinden Eğlenceli Şekilde Anlatmaya Çalıştım

BB Media 2000 Film’in Kurucusu Yönetmen Murat Sönmez, yeni projesi “Deli Kazım”ı ve filmin hikayesini Klass’a anlattı.

BB Media 2000 Film şirketinin sahibi Özgür Murat Sönmez’in yazıp yönettiği Deli Kazım filmi, Türkiye ve Almanya’da eş zamanlı olarak Vimeo on Demand dijital platformunda izleyiciyle buluştu. Geçmişe giderek Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında tehlikeli bir yolculuğa çıkan Kuva-i Milliyeli bir savaş gazisinin hikayesini anlatan film, eğlenceli ve sürükleyici senaryosuyla sinemaseverlerin favori filmleri arasına girmeye aday. Prodüksiyon aşamasında İtalyan ve Fransız sinemasından esinlenen ve filmdeki Kazım karakterini bizzat kendisi canlandıran Yönetmen ve Senarist Özgür Murat Sönmez ile Deli Kazım filminin hikayesini ve kurgu aşamasında hangi detaylara önem verdiğini Klass okurları için konuştuk.

Murat Bey, yönetmenliğini yaptığınız Deli Kazım filmi Türkiye ve Almanya’da eş zamanlı olarak vizyona girdi. Deli Kazım filmi nasıl bir hikâyeyi anlatıyor?
Filmimiz, 1920’li yıllarda yaşanan tarihi olayları yansıtıyor. Kahramanımız Kuvay-i Milliye’den bir savaş gazisi. Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra tehlikeli bir yolculuğa çıkıyor. Küçük bir adada onu sevenlerin beklediğini umarak, Çanakkale’den bir sandal ile tek başına denizde yolculuk yapar ve beklenmedik maceralar ile karşılaşır. Hikayemizde kötü karakterler de sempatik. Roberto karakterini Kayhan Kılbaşoğlu canlandırdı. Kendisi Almanya’da 2019 Mr. Germany unvanının sahibi. Filmin en yakışıklı adamı aynı zamanda en tehlikelisi.

Filmin ismine nasıl karar verdiniz?
Deli Kazım filminin prodüksiyon aşamasındaki ismi 2x2´ydi. Birkaç isim değiştirdikten sonra nihai ismine kavuştu. Filmin ismi çok önemli, çünkü artık promosyon ve tanıtım dijital dünyada gerçekleşiyor ve arama motorlarının rakamlarla arası iyi değil. Bu film sektöründe daima olan hadiselerden birisi.

Senaryoyu yazarken nelerden esinlendiniz?
70’li ve 80’li yılların unutulmaz İtalyan, Fransız sinemasından esinlendim. Ayrıca Charlie Chaplin hayranıyım. Kendime tek kamera ile çalışmayı şart koşmuştum. Birebir Yeşilçam ruhunu yaşamak nasip oldu diyebilirim.

Filmde en çok hangi detaylara önem verdiniz?
Film esnasında kaburgalarım kırıldı ama pes etmedim. Filmi baştan sonra kadar tekrar seslendirdik ve Almanya için ayrıca dublaja alındı. Böylelikle iki ülkede eş zamanlı olarak piyasaya sunulacak. Filmin çocuklar için uygun olmasına da özen gösterdim. Çok sevimli bir absürt komedi olduğuna inanıyorum. Filmin hiçbir sahnesinde kan veya müstehcen sözler bulunmamakta. Filmin görüntüsü özellikle 70’lerin karıncalı ve ara sıra bozulan, kopan sinema efektleri ile süslendi. 10 yaşındaki oğlumla rahatlıkla her zaman izleyebileceğim bir film oldu. Kısacı bir aile filmi. Birlik ve beraberliği anti kahramanlar üzerinden eğlenceli bir şekilde anlatmaya çalıştım. Almanya’da birkaç yönetmenle beraber özel izleme yaptım ve hepsi çok eğlendi. Senaryoyu Almanların espri anlayışına göre yazdım. İki ülkenin insanına da hitap etmeye çalıştım. Filmimiz kendine münhasır bir proje oldu diyebilirim. Umarım hak ettiği ilgiyi görür. Çekim aşamasında çok yorulduk ancak verdiğimiz emeklere değen bir proje oldu. Şu anda da çok heyecanlıyım.


 

Özgür Murat Sönmez