Çocukluk Döneminde Yaşadığımız Tecrübeler Nasıl Bir Yetişkin Olacağımızı Belirler

Çocukluk Döneminde Yaşadığımız Tecrübeler Nasıl Bir Yetişkin Olacağımızı Belirler Çocukluk Döneminde Yaşadığımız Tecrübeler Nasıl Bir Yetişkin Olacağımızı Belirler

Mela Psikolojik Danışmanlık Merkezi Ve Çocuk Atölyesi Kurucusu Bircan Kalay verdikleri hizmeti Klass’a anlattı...

Kurucusu olduğu Mela Psikolojik Danışmanlık Merkezi ve çocuk Atölyesi ile çocuk, ergen ve aileler için psikolojik danışmanlık hizmeti veren başarılı Psikolog Bircan Kalay, aynı zamanda çocuk gelişimine katkı sağlayan gelişimsel çocuk atölyeleri ile de örneğine pek rastlanmayan bir çalışma modeli sunuyor. Kadıköy/Koşuyolu’nda bulunan merkezlerinde bilgi ve birikimine çok güvendiği genç Psikolog Fulya Kübra Güneri koordinatörlüğünde danışanlarına hizmet veren Kalay, Mela Psikolojik Danışmanlık ve çocuk Atölyesi’nin çalışmalarını, çocuk ve ergen psikolojisi ile ilgili merak edilenleri Klass’a anlattı.

“çocuk atölyesi kapsamında 0- 15 yaş arasında çocuklara gelişimsel tabanlı çeşitli etkinlikler yaptırıyoruz. Fakat burada bizi diğer atölyelerden ayıran yanımız yapılan atölyelerin hepsinin psikolojik alt yapısının bulunması. Zaten bu atölyelerin içeriği alanında uzman psikologlar tarafından oluşturuluyor ve onların denetiminde gerçekleştiriliyor.”

 

Bircan Hanım öncelikle kurucusu olduğunuz Mela Psikolojik Danışmanlık Merkezi ve çocuk Atölyesi bünyesinde verdiğiniz hizmetlerden bahsedebilir misiniz?

öncelikle biz Mela Psikoloji’nin psikologları olarak hizmet verdiğimiz çocuk, ergen ve aileler için en yüksek yararı gözeten, iyileştirmeyi ve faydalı olmayı amaçlayan etik değerleri hep en önde tutan bir kurumuz. Kurumumuzda, çocuk, ergen ve ailelerine psikolojik danışmanlık hizmeti ve aynı zamanda çocuk gelişimine katkı sağlayan gelişimsel çocuk atölyeleri ile hizmet veriyoruz. Sağlıklı çocuk ve Ergen Gelişim Değerlendirme ve takibi yaparken aynı zamanda normal gelişiminde yaşıtlarına göre geride kalmış veya gelişimsel problemler tespit ettiğimiz çocuk ve ergenlerle çalışmaktayız. Bilirsiniz ki çocukluk yaşantımız yetişkinlikteki karakterimizin oluşumunda önemli bir rol oynamaktadır. Bu çocukluktan yetişkinliğe uzanan yaşam öykümüzde bir sürü alanda problemler yaşayabiliriz. Bunlar arasında çocuklarda ve ergenlerde yaşanan davranış ve uyum problemleri, Kaygı bozuklukları, Okul sorunları, Ergenlik dönemi sorunları ve aynı zamanda özel eğitim ile çalıştığımız; Otizm/Asperger Sendromu, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite, özgül öğrenme Güçlüğü bulunmaktadır. Bizde Mela psikoloji olarak çocuk / ergenlere ve ailelere bu ana başlıklar altında yardımcı olmaktayız. Gerekli gördüğümüz durumlarda çocuklara çeşitli gelişimsel tarama, dikkat – zeka testleri uygulamakta bunların sonucuna bağlı olarak da oyun terapisi, bilişsel davranışçı terapi, çözüm odaklı terapi, sanat terapisi, özel eğitim gibi terapi yöntemlerini uygulamaktayız. Ayrıca ailelere Ebeveynlik tutumları, anne-baba ve çocuk arasındaki ilişkisel problemler, yeni kardeş ve kardeş kıskançlığı, boşanma, evlilik, ayrılık sürecindeki aile içi problemlerin üstesinden kolaylıkla gelmelerine yardımcı olmak için psikolojik danışmanlık hizmetleri vermekteyiz.

 

çocuklar oyunla büyür ve günümüzde çocuklar için kurulan birçok etkinlik merkezleri var. Peki, oyun niçin gerekli ve oyun oynamanın insan gelişimindeki önemi nedir?

Oyun, çocuğun psikolojik gelişiminde çok önemli bir role sahiptir. Oyun sayesinde çocuk dış dünyayı tanır, araştırır, yetişkin rollerini gözlemler ve en önemlisi hayata kendini hazırlar. çocuk günlük yaşamı içinde kendisi, ailesi, arkadaşları, çevresiyle ilgili birçok yeni deneyim yaşar ve oyun aracılığıyla da bu yaşadıklarını kendi dünyası içinde anlamlı bir bütün haline dönüştürür. çünkü çocuklar biz yetişkinler gibi kendilerini sözel olarak rahatça ifade edemezler. Bu yüzden de kendilerini daha rahat ifade edebilmek için oyunu kullanırlar. Oyun sırasında çocuklar kendilerine kendi yönetebilecekleri bir dünya yaratırlar ve bu dünyada gerçek hayatta yaşadıkları içsel çatışmalarını, korkularını, kaygılarını yenebilmek için bir takım baş etme stratejileri geliştirirler; bu stratejiler de kendilerine daha fazla güvenmelerine ve ilerde yaşayabilecekleri sorunlarla çok daha iyi yüzleşmelerine neden olur. İşte burada oyun çocuklarda çok değerli bir tedavi aracı olan oyun terapisi olarak karşımıza çıkmakta. Son zamanlarda araştırmalar ile de etkinliği kanıtlanmış ve bizim merkezimizde de uzman psikologlar tarafından uygulanan oyun terapisi seansları sırasında çocuklar içsel meseleleri ve duygusal çatışmalar üzerine çalışma imkanı buluyorlar ve oyunun iyileştirici gücü sayesinde de bu sorunlarıyla çok daha rahat baş edebiliyorlar. Oyunun bir başka yararı ise çocuklara yaratıcılıklarını kullanmalarını sağlarken hayal güçlerini, fiziksel, bilişsel ve duygusal gelişimlerini hızlandırmasıdır. Yapılan araştırmalar göstermiştir ki oyun oynayan çocukların plan yapabilme, problem çözebilme, iyi iletişim kurabilme, duygularını kontrol etme gibi becerileri oyun oynamayan çocuklara nazaran çok daha düşüktür. Oyun oynama fırsatı verilmeyen çocukların daha saldırgan oldukları ve kendini kontrol, sosyal iletişim ve öğrenme gibi alanlarda çok daha fazla problem yaşadıkları gözlenmektedir. Dolayısıyla ebeveynler çocuklarının sağlıklı gelişimi için onlara oyun oynamak için alan açmalı ve mümkün olduğu kadar onları oyun oynamaya teşvik etmelidirler.

 

Bünyenizde bir çocuk atölyesi bulunuyor. Peki, çocuk atölyesi kapsamında hangi yaş gruplarını ağırlıyorsunuz ve burada çocukları ne gibi etkinlikler bekliyor?

çocuk atölyesi kapsamında 0- 15 yaş arasında çocuklara gelişimsel tabanlı çeşitli etkinlikler yaptırıyoruz. Fakat burada bizi diğer atölyelerden ayıran yanımız yapılan atölyelerin hepsinin psikolojik alt yapısının bulunması. Zaten bu atölyelerin içeriği alanında uzman psikologlar tarafından oluşturuluyor ve onların denetiminde gerçekleştiriliyor. Atölyelerimiz arasında İnce Motor-Kaba Motor Gelişim Atölyesi, Gelişim Takibi Esaslı Oyun Grubu, Duyusal Oyunlar, Sosyal Beceri Geliştirme çalışmaları, Dikkat ve Hafıza Geliştirme Atölyesi, Dürtü Kontrol Aktiviteleri, Yaratıcılık ve Mantıksal Muhakeme Aktiviteleri, Drama çalışmaları bulunmaktadır. Bu atölyeleri açmaktaki amacımız çocukların yaşına uygun olarak verilen uyarıcılarla yapılan etkinlikler sayesinde onların sosyal, bilişsel, duygusal ve fiziksel gelişimlerini desteklemek ve normal gelişim içinde kazanmaları gereken birçok bilgi ve beceriyi etkinlikler sayesinde daha kolay ve hızlı öğrenmelerini sağlamak hem de ilişkisel olarak kendilerinin potansiyel güçlerini açığa çıkartmak. Her atölyenin kendi içinde özel bir amacı ve geliştirdiği özel alanlar bulunmaktadır. çocuklar hem grup içinde akranlarıyla bir araya gelme fırsatı buluyorlar hem de zorluk yaşadıkları alanlarda oyunlar ve aktiviteler sayesinde kendilerini geliştirme imkanı buluyorlar.

 

çocuğun her dönemi ebeveyn için ayrı bir zorluk taşıyor. Ergenlik dönemi ise en zorlayıcı dönemlerden biri olsa gerek. Tabi ki de her çocuk farklıdır ama genel bir yorum yapmanızı istersek ebeveynler çocuklarının ergenlik döneminde nasıl bir yol izleyip onlara yardımcı olmalılardır?

çocukluktan yetişkinliğe geçişin gerçekleştiği gelişimsel bir süreç olan ergenlik; biyolojik, bilişsel ve sosyo-duygusal değişimleri içermektedir. Bu değişimler ile beraber ergenin ve ebeveynin hayatında bir takım ilişkisel değişiklikler olduğu gözlenir. Her ne kadar ergenlik döneminde çocuk bireyselleşmeye ve bağımsızlaşmaya başlasa da bu dönem boyunca ebeveynler ergenin hala en önemli destek kaynağıdır. Genellikle bu dönemde ebeveynler ile ergen arasındaki çatışmalar okul, ev işleri, arkadaş ilişkileri, giyim tarzı, eve giriş çıkış saati, eğlence faaliyetleri alanlarında olmaktadır. Dolayısıyla ergenin artan bilişsel kapasitesi, anne babaya olan duygusal bağımlılığın azalması ve davranışsal olarak bağımsızlık isteği ile ilgili olarak da bu alanlarda yeni düzenlemelere gidilmesi gerekmektedir; kademeli olarak ergenlere özerklik, karar yetkisi ve sorumluluk verilmelidir. Fakat burada daha fazla özerklik verilmesi demek çocuğa sınırsız bir ortam sunmak değildir. Net sınırların, kuralların ve beklentilerin olduğu bir ailede bu kuralların ergenle birlikte fikir birliği içinde konulması önemlidir. Böylece ergen seçenekleri olduğunu hisseder ve herhangi bir karara zorlanmadığını düşünür. Bu dönemde ebeveynlerin izlemesi gereken bir yöntem de çocukların etkili bir şekilde izlemeleridir. Etkili izleme ebeveynin ergenin gündelik yaşamını, nerde, kiminle ne yaptığını bilmesi anlamına gelmektedir. Burada da önemli olan nokta ergenin ailesinden verecekleri olumsuz tepkilerden dolayı bilgi saklamasıdır. Şüphesiz ki her anne baba çocuğu hakkında her şeyi bilmek ister fakat bu durumun yaşanmasını en aza indirgemek için de ebeveynler çocuklarıyla iyi bir iletişim içinde olmalı ve çocuklarına anlayış ve sevgi ile yaklaşmalı, ilgi ve sıcaklık vermelidirler. Ayrıca çocuk ihtiyaç duyduğunda yanında olmalı, kafası karıştığında karar vermesine yardımcı olmalı ve ona inandığını ve güvendiğini hissettirmelidirler. Ebeveynler çocuklarının kendi standartlarına uymalarını talep etmek ve kendi doğrularını empoze etmek yerine onların bir birey olma sürecindeki bu bağımsızlık isteklerini desteklemelidirler. Dolayısıyla, bağımsızlık, etkili denetim, yakınlık ve destek, iyi ve pozitif bir iletişim bu dönemde ebeveynlerin kullanabileceği en iyi stratejiler olarak karşımıza çıkmaktadır.

 

 

Son olarak bize kariyerinizdeki yolculuğunuzdan ve Mela Psikolojik Danışmanlık Merkezi ve çocuk Atölyesi’nin kuruluş hikayesinden bahsedebilir misiniz?

Lisans eğitimimi Boğaziçi üniversitesi Psikoloji bölümünde tamamladıktan sonra insan kaynakları alanında çeşitli deneyimlerim oldu. Bu süreçte evlendim ve evliliğim sırasında bir kız bir erkek olmak üzere iki tane çocuğum oldu. Herkesin büyük cesaret olarak algıladığı ama benim kendi alanımda daha yeterli olmak için yapmaya can attığım yüksek lisans eğitimine başlamaya 36 yaşında karar verdim. Yetişkinlikteki kişisel değerlerin temelinin çocukluk döneminde atıldığını bildiğimden ve çocuklarımı büyütürken kendim de birçok zorlukla karşılaştığım için gelişim psikolojisi alanında yüksek lisans yapmaya karar verdim. Okan üniversitesi gelişim psikolojisi yüksek lisans bölümünü Yüksek onur derecesinde tamamladım. Aynı zamanda eğitim hayatım boyunca alanında çok başarılı hocalardan eğitim alma ve tanışma imkanı buldum. çeşitli psikolojik danışmanlık merkezlerinde ve anaokullarında kazandığım deneyimlerim ve anne olmanın bana verdiği bilgi birikimi sayesinde hep hayalim olan kendi danışmanlık merkezimi açmaya karar verdim. Yüksek lisansım sırasında tanıştığım ve bilgi birikime çok güvendiğim ve çocuk alanında  uzmanlaşmış Mela Psikoloji’nin koordinatörü olan Fulya Kübra Güneri’nin büyük yardımları sayesinde de bu hayalimi gerçekleştirme imkanı buldum. Cesaret isteyen bir girişimdi bizimki çünkü maalesef bizim ülkemizde ebeveynler çocuklarını çok fazla kriz durumu yaşamadan psikoloğa götürmeyi çok tercih etmiyor. Fakat unutulmamalı ki gelişim hayat boyudur ve normal gelişiminde problem yaşanan çocuklar kadar sağlıklı çocuklarında gelişimsel ve psikolojik süreçleri takip edilmelidir. çocukluk dönemi insan hayatında en önemli dönemdir ve bu dönemde yaşadığımız tecrübeler nasıl bir yetişkin olacağımızı belirlemektedir. Bu yüzden de ebeveynlere yaşadıkları sıkıntılar hakkında yardımcı olabilmek, etkili ve sağlıklı ebeveynlik stillerini uygulamada rehberlik etmek ve çocukları sağlıklı bir geleceğe hazırlayabilmek Mela Psikolojik Danışmanlık Merkezi ve çocuk atölyesinin başlıca görevidir.