Sağlıklı beslenmenin önemli adımlarından biri sindirime doğru bir şekilde başlamaktan geçiyor. Bu da ağız ve diş sağlığı ile mümkün oluyor. Hastalarına sağlıklı yaşam tarzıyla örnek olan Dentaluna Diş Sağlığı Kliniği’nin kurucusu Başarılı Diş Hekimi Arzu Zogun, bu konuda birçok önemli detaya değiniyor ve çiğnemenin hem sindirim sistemi için hem de ağız ve diş sağlığı için çok önemli olduğunu belirtiyor. Son dönemde verdiği kilolarla dikkat çeken ünlü hekim, uyguladığı beslenme programını ve diş sağlığının sindirimdeki rolünü Klass’a anlattı.
Arzu Hanım sağlıklı yaşam için sağlıklı beslenme çok önemli. Beslenme ise ilk etapta ağızda başlıyor. Peki diş sağlığının sindirimdeki görevi nedir?
Sindirim ağızda başlar ve doğru bir başlangıç için doğru bir şekilde çiğneme yapmak çok önemlidir. Bu yüzden dişler iki taraflı olmak üzere çiğnemede kullanılmalı. Bu hem besinlerin iyice öğütülmesi için hem de dişlerin sağlığı için önemlidir. Beslenme uzmanları ve bizler bu konuda aynı fikirdeyiz; besinler önce uzun süre çiğnenmeli. Dişleriniz sağlıklı ve tam ise aldığınız besinleri uzun süre çiğneyebilir böylelikle hem sindirime yardımcı olursunuz hem de dişlerinizin temiz kalmasını sağlarsınız. çünkü çokça çiğnemek sindirim sistemine faydalı olduğu gibi sindirimin bir parçası olan dişler için de çok önemlidir. Doğru çiğneme çift taraflı olarak ve yavaş yavaş yapılmalı. Böylelikle çene kasları çift taraflı çalışır. İki tarafın eklemlerinin dengeli olması sağlanır. Eğer siz tek taraflı çiğneme yapıyorsanız o taraf çok daha fazla yorulur. Ve bir süre sonra eklem sorunları çıkmaya başlar. çiğneme yaparken eklemden ses gelmesi, çabuk yorulma, yüz ağrıları gibi eklem kaynakları sorunlar çıkar.
“çİĞNEME YAPMAK TEMİZLİKTİR”
Peki, ağızda sindirimi doğru düzgün başlatmazsak nasıl bir sorun yaşarız?
Genelde mide sorunları yaşıyor hastalar. Bana dişsiz hastalar geldiği zaman “Midemde sorun olmaya başladı” diyor. Eğer iyi öğütmüyorlarsa ağızlarında diş yok ya da var ama çiğnenmiyorsa mide ve bağırsak sorunları yaşıyorlar. çünkü mide bu sefer parçalama için ayrıca efor sarf ediyor. Dolayısıyla çiğneme çok önemlidir. Ve nelerle beslenebildiğiniz çok önemlidir. Meyvenizi de etinizi de yemelisiniz. Dişlerin fonksiyon görmesi ve çene kaslarının gelişmesi adına bu besinler çok önemli. Sadece sıvı besinlerle beslenen insanlar var. Bu da o insanların hem diş etlerinde sorun oluyor hem de dişlerinde çürümelere yol açıyor. Sebebi şu siz aslında çiğneme yaparak diş etlerinizi hastalıklardan ve dişlerinizi çürükten koruyorsunuz. çünkü çiğneme yapmak temizliktir. Ben bir hastanın hangi tarafıyla yemek yediğini çok net anlayabiliyorum. İki taraftan hangi tarafta diş taşı, bakteri plağı, çürük veya diş etinde enfeksiyon varsa o taraf genelde kullanılmayan taraftır.
Siz sağlıklı yaşama önem veren ve hastalarınıza da bu yönünüzle örnek bir hekimsiniz. Peki, siz kendiniz için nasıl besleniyorsunuz?
Ben iki hamilelik geçidim. İlk hamileliğimi kilo olarak kolay atlatabildim ama ikinci hamileliğimden kilolarım kaldı. Ayrıca çok yoğun çalışıyorum ve tez canlı yapımdan dolayı yemeğimi hızlı bir şekilde tüketirdim. Son birkaç ay içerisinde çok düzenli bir beslenme programının içerisine girdim. öncesinde Hipoglisemi rahatsızlığım olduğu için sık sık yemem gerektiğini düşünürdüm. Aksi takdirde şekerim oynardı. Halbuki yanlış yapıyormuş. Aldığım profesyonel destekle birlikte neleri yiyebileceğimi ve hangi zaman aralığında yiyeceğimi öğrendim. Ve artık 3 öğünün hakkını vererek yiyorum. Yarım saatte yavaş yavaş yiyerek ve yediğim şeyin tadını çıkara çıkara yiyorum. Sadece ihtiyaç için yemiyorum. çünkü artık yemeği keyfe dönüştürmeye başladım. Her şeyi dengeli yediğim zaman kendimi daha dinç ve daha iyi hissettiğimi gördüm. Ne şekerim oynuyor ne de migrenim tetikleniyor. çünkü yediğim şeyler artık vücudumu yormuyor. Zaten sporcu geçmişimden dolayı kas oranım fazlaydı. Profesyonel olarak basketbol oynuyordum. Masa tenisi takımındaydım okul dönemlerinde. Daha sonrasında fitness ve pilates yapıyordum. Şimdi sadece pilates yapabiliyorum. Dolayısıyla kas ve su oranım vücudumda çok yüksekti. Aslında bu da sürekli vücutta ödeme sebep oluyordu. Bu yüzden sporu bıraktığın zaman kas daha da genişliyor. Halbuki sıkılaştığı zaman yine çok güzel bir şekilde toparlayabiliyor. Dolayısıyla benim hafifte olsa düzenli olarak spor yapıyor olmam, yememe içmeme dikkat etmem gerekiyor. Bir dönem yediğim şeylerin bende yorgunluk yaptığını hissetmeye başladım. Zararlı şeyleri mümkün olduğunca almamak ve faydalı şeyleri lezzetli hale getirmek lazım ve onun da tadını çıkararak yemek lazım. Arada tabi ki kaçamaklar yapıyoruz. Ama onun da dengesini kurduğumuz zaman hakikaten vücuda ne verdiysen onun karşılığını alıyorsun. Son dönemde eski formuma kavuşmanın mutluluğunu yaşıyorum. Bu değişimin farkına hastalarım da vardılar.