Göz içi basıncının yüksekliği nedeniyle görme sinirinin hasarlanması sonucunda ortaya çıkan ve halk arasında göz tansiyonu olarak bilinen glokom hastalığı sinsi ilerleyişi nedeniyle çoğu zaman kişiler tarafından fark edilemiyor. Glokom hastalığı açık açılı ve kapalı açılı olarak ikiye ayrılıyor ve eğer müdahale edilmezse hasta görme kaybıyla karşı karşıya kalabiliyor. Dünyagöz Hastanesi bünyesinde çeşitli göz rahatsızlıklarını tedavi eden Prof. Dr. Ümit Aykan ile glokom hastalığının hangi sebeplere bağlı olarak ortaya çıktığını, gelişim sürecini, tedavisini ve kişilerin bu hastalığın önüne geçmek adına alabileceğini önlemleri Klass okurları için konuştuk.
Ümit Bey, Göz Hastalıkları Uzmanı olarak Dünyagöz Hastanesi bünyesinde glokom hastalarını tedavi ediyorsunuz. Glokom hastalığını neye bağlı olarak ortaya çıkar?
Göz tansiyonu hastalığına profesyonel yaşamda glokom diyoruz. Genellikle göz içi basıncının yüksekliği nedeniyle görme sinirimizin hasarlanmasına verilen isim. Görme sinirimiz göz ile gözde oluşan görsel bilgiyi beyne ileten bir kablo niteliğinde. Bu kablo içerisindeki küçük bakır teller gibi düşünebileceğiniz sinir liflerinin kaybolmasına bağlı olarak görme alanı sorunu ortaya çıkar. Görmemiz giderek bir körlük haline dönüşebilecek denli kaybolur. Bu hastalığı halk arasında göz tansiyonu adı veriyoruz.
“BİR ÇOCUK ANNE KARNINDAN GLOKOMLU BİR HASTA OLARAK ÇIKABİLİR”
Hastalığın gelişim süreci nasıl oluyor?
Glokom yaşamın her döneminde ortaya çıkabilen bir hastalık. Hastalık tek bir klinik seyir halinde sürmüyor, bu hastalığın çok farklı şekilleri var. Yaşamın her döneminde glokoma rastlıyoruz. Örneğin bir çocuk anne karnında doğduğu andan itibaren glokomlu bir hasta olarak karşımıza çıkabilir. Ya da hayatın erken dönemlerinde juvenil glokom dediğimiz erken çocukluk döneminde de glokoma rastlayabiliriz. Hastalığın en sık gördüğüm şekli genelde 40 yaş ve üzeri kişilerde görülen ve ilerleyen yaşla birlikte sıklığı giderek artan glokom tipi. Biz buna ‘primer açık açılı glokom’ diyoruz. Glokomlar açık açılı ve kapalı açılı olarak ikiye ayrılır. Açık açılı glokomda görme kaybı zaman içerisinde sinsi bir şekilde yavaş yavaş gelişebilir. Ya da açı kapanması glokomunda olduğu gibi çok şiddetli bir atak şeklinde akut bir ağrılı da olabilir. Bu belirtilere göz kızarıklığı ve şiddetli bir görme kaybı eşlik eder. Bu durumda göz içi basıncı çok yüksek değerlere çıkar. Günler içerisinde eğer müdahale edilmezse de körlük yaşanabilir. Bunun yanında hastalık daha sinsi seyirli, yıllar boyunca süren ve görmenin yavaş yavaş kaybolduğu açık açılı glokom şeklinde de karşımıza çıkabilir.
Glokom hastalığının nedenleri nelerdir?
Bu hastalıkla genetik faktörler son derece önemlidir. Eğer sizin birinci derece kan bağı olan yakınlarınızda glokom varsa sizin glokom olma olasılığınız çok yükseliyor. İlerleyen yaş da glokomun görülme sıklığını artıran bir faktör. 60 yaş grubu hastalardaki glokoma 30 yaş grubu hastalardaki gruba kıyasla daha sık rastlıyoruz. İlerleyen yaşla birlikte glokomun görülme sıklığı artıyor. Bunun yanında diyabet, miyopi, migren gibi bazı vazospastik hastalıkları olan kişilerde ve kortizon türevi ilaçları kullanan hastalarda glokoma daha sık rastlıyoruz.
Devamı ve daha fazlası Klass Magazin Aralık sayısında...