Güven Duygusu Göz Temasındadır ve Hep Başarıyı Getirir

Güven Duygusu Göz Temasındadır ve Hep Başarıyı Getirir Güven Duygusu Göz Temasındadır ve Hep Başarıyı Getirir

Akdenizrack Şirketinin Kurucusu Saniye Kurt, başarı sırlarını ve iş hayatındaki prensiplerini Klass’a anlattı.  

Depolama, ambar ve raf sistemlerine çözüm sunan AkdenizRack’ın Kurucusu Saniye Kurt, başarı sırrının yerel kültürleri öğrenmekte olduğunu söyleyerek “Bence ne kadar teknoloji kullanırsak kullanalım ve dijital dünyaya geçersek geçelim ihracatta yüz yüze olmak ve tokalaşmak her zaman yerini koruyacaktır. Güven duygusu göz temasındadır ve hep başarıyı getirir.” diyor. Bugüne kadar 82 ülke gezdiğini ama hiçbirine turistik gezi yapmadığını ifade eden Saniye Kurt, yurt dışı deneyimlerinin kişisel gelişimine de büyük katkısı olduğunu belirtti. AkdenizRack’ın Kurucusu Saniye Kurt ile başarısının sırlarını ve iş yaşamındaki anılarını Klass okurları için konuştuk.

Saniye Hanım, çok seyahat eden biri olarak ülke kültürlerinde neler dikkatinizi çekti?
Şu ana kadar 82 ülke gezdim. Bunların içinde 22 ülke Afrika kıtasında gerçekleşti. Ben hiçbir zaman turistik gezi yapmadım. Ya fuar sebebi ile ya da müşteri toplantıları sebebi ile gitmiş bulundum. Zamanım kalırsa son güne turistik gezi yapmaya çalışıyorum.

Afrika’nın zorlu bir bölge olduğu biliniyor... Sizi en çok o coğrafyada ne zorladı?
Özellikle Afrika ülkelerinde beni en çok şok eden konu, hiçbir firmanın bizi yemeğe davet etmemesi oldu. Toplantılarda bile ‘çay kahve içer misiniz?’ diye sormazlardı. Zamanla bunu anladıktan sonra diğer seyahatlerde oraya gittiğimizde biz onları yemeğe davet ettik. Yani bizim kültürümüzde; Türkiye’ye gelen ihracat müşterilerini biz hem havaalanından hem de otellerinden aldırtırız, üstüne üstlük yemeğe de davet ederiz. Buralarda tam tersi bir durumla karşılaşmıştık. Ben Afrikalıların kültürünü yıllar içinde daha iyi anladım. Ne zamanki bir düğünlerine ya da bir cenazelerine katıldım işte o zaman arkadaş edinmeye başladım. O zaman kafamda taşlar yerine oturmaya başladı. Mesela Etiyopya, Gana veya Kenya arasında ya da diğer Afrika ülkeleri arasında benzerlikler var gibi görünüyor ama küçük küçük çok fazla detaylar var. Ortak özellik ise bütün Afrika’da işler çok yavaş ilerliyor. Gana da yolda giderken birkaç defa trafik kazasına denk gelmiştim. Arabadayken olayı seyrediyorum. Şoförler arabadan indi ve birbirlerine girecek derken sesli bağrışma oldu ve 5 dakika sonra yollarına devam ettiler. Yani kimse kimseye fiziki saldırı yapmıyor. 

Teknoloji bu kadar yaygın ve hızlı ilerlerken neden bire bir iletişimi tercih ediyorsunuz?
Bence ne kadar teknoloji kullanırsak kullanalım ve dijital dünyaya geçersek geçelim ihracatta yüz yüze olmak ve tokalaşmak her zaman yerini koruyacaktır. Güven duygusu göz temasındadır ve hep başarıyı getirir. Mesela batı ülkelerinde e-mail ile daha çok satış yapılırken Afrika ülkelerinde maalesef yüz yüze gelmeden satışlar zor oluyor.

İş toplantılarınızda nelere dikkat edersiniz?
Ben her zaman yanımda ajandamı taşırım. Aklıma gelen yeni fikirleri hemen not alırım. Sürekli ‘kendimi ve işimi daha iyi nasıl geliştiririm?’ diye düşünür ve çalışırım. Dizi ve film yerine YouTube’da eğitim ve tartışma videoları izlerim. Spor yaparken ve uçakta seyahat ederken uygulamalardan kitaplar dinlerim. Sabah 9’da işimde olurum. Öğlen yemek saatinde bile bir iş yaparım mutlaka. Akşamları da bir davet bir yemek yoksa yine YouTube’dan stratejistleri, araştırmaları dinler, dünyadaki ve Türkiye’deki haberleri takip ederim. Temmuz ve ağustos aylarında teknemde olmaya çalışırım. Her zaman kafa dinleyeyim diyorum ama bunu hiç yapamıyorum. Çok sevdiğim arkadaşlarımla veya yurtdışından Bodrum’a tatile gelen müşterilerim ile ilgileniyorum. İş ilişkilerimiz daha da sağlamlaşıyor. Her zaman söylerim, bir iş toplantısının %20‘si iş, %80’i ise genel kültür ve sosyalleşme üzerinedir.  Bu yüzden, donanımlı ve sürekli güncel bilgilerden haberdar olmak gerekiyor.”


Hobileriniz arasında yelken olduğu biliniyor. Denizcilik ruhunu siz nasıl anlatırsınız?
Benim en büyük hobim. Kaptanım olmasına rağmen marinadan her ayrılış ve yanaşmayı kendim yapıyorum. Her ayrılma yanaşma ayrı bir heyecan. Konsantre olmak ve sıfır hata yapmak zorundasın. Aksi halde yan tekneye çarpışma söz konusu. Ya da uzun seyre çıktığımda yani Bodrum-Göcek arası. Dalgalarla mücadele, fırtınalar ile başa çıkma bana çok şey kattı. Doğa ile savaşmadan akışına bırakmak, iş olacağına varır cümlesi bütün hücrelerimde işledi. Fırtına ile savaşılmaz. Ve bundan çıkarımım olmayacak şeyi artık oldurmaya çalışmıyorum. Eskiden ben bu firmanın işini zarar etsem de alacağım diye hırslarım vardı. Şimdi asla olamayacaksa biri gider biri gelir diyorum ve öyle de oluyor.

İş dışında aile hayatınızda neleri önemser ve yerine getirirsiniz?
Aile yemeklerini çok önemserim. Çok sık olmasa da ayda bir düzenli yapmaya çalışıyorum. Kızımın arkadaşları ile vakit geçirmeyi seviyorum. Kızım 23 yaşında. Z kuşağını anlamama çok etkili oluyor

Sağlığınızda ve zindeliğinizde dikkat ettiğiniz ayrıntılar nelerdir?
Zaman buldukça yürüyüş yapıyorum. Maalesef sağlığıma çok dikkat edemiyorum. Herkesin işi kendine göre streslidir ama benim işim ekstra stresli. Mesela Kenya ve Gana’ya sürekli ihracat yapıyoruz. Gönderdiğimiz konteynerlerden eksik malzeme çıkıyor veya sahada kayboluyor. Dünyanın bir ucuna eksik malzemeleri hemen gönderemiyorsunuz. Deniz yolu ile 45 günde gidiyor. Hava kargo da bazen almıyor. Gümrükte ürünü gereksiz yere bekletiyorlar. Hata olmasın diye defalarca kontrol edilmesine rağmen bir cıvata bile eksik olsa oradaki sahada montaj yapılamıyor. Ve ben bir şekilde o cıvatayı o ülkede bulmadan, yerine ulaştırmadan rahatça uyuyamıyorum. Ya da orda sattığımız bir makine çalışmazsa müşterinin deposu duruyor, müşteri hatası kaynaklı sorun olsa da ben asla bu sorun sizde demiyorum ve o sorunu çözmeye çalışıyorum.


 

Saniye Kurt