1994 yılında voleybol bursuyla gittiğim University of Michigan’da okuduğum yıllarda bir evlilik yaptım ve okulumun son yılında anne olacağımı öğrendim. Aslında ilk ve en büyük fedakarlığı anne olmadan önce yapmıştım çünkü hamile kaldığımı öğrenince voleyboldan tamamen, eğitimimden de uzun süre vazgeçmek zorunda kaldım. Annelik çocuklarınızla kurduğunuz, hiçbir zaman azalmayan ve zamanla daha da kuvvetlenen bir bağdır. Ben anne olduktan sonra hayatımda verdiğim bütün kararlarımı çocuklarıma odaklı olarak verdim. Hayatımda kariyerim, eğitimim, yaşadığım yer ve hayatıma dahil edeceğim insanlar konusunda alacağım kararlar çocuklarımı direkt olarak etkileyeceği için verdiğim kararlarda çok dikkatli olmak zorunda olduğumu düşündüm. Bu da bana çok büyük bir sorumluluk getirdi.
“BEN BEKAR BİR ANNE OLARAK ONLARIN HAYATINDA HEP VAR OLDUM VE ONLARI TEK BAŞIMA YETİŞTİRDİM.”
İş ve eğitim hayatınıza dönüşünüz nasıl oldu?
Amerika’ya hangi amaçla geldiğimi hiçbir zaman kendime unutturmadım. Anne olacağımı öğrendiğim zaman üniversiteyi bir süreliğine bıraktığım için çocuklarım beş yaşına gelip yuvaya başladıktan sonra kendim de okula döndüm. Aslında biz hep birlikte eğitimimize devam ettik. Ben bekar bir anne olarak onların hayatında hep var oldum ve onları tek başıma yetiştirdim. Annemin ve babamın yardımlarını hiçbir zaman görmezden gelemem. Onların da yardımlarıyla çocuklarımı büyüttüm.
Bu süreçte yaşadığınız zorluklar neler oldu?
Eğitimimi bitirdikten sonra üniversite hastanesinde çalışıyordum. Beyin anjiyosu bölümünde çalıştığım için çok yoğun ve çok ağır mesai saatlerim vardı. Normal çalışma saatlerim dışında nöbetlerim vardı. Uzun süren felç ve beyin kanaması ameliyatlarına giriyordum. Çocuklarımın bana ihtiyaç duyduğu zamanlarda yanlarında olamamanın üzüntüsünü de yaşamış bir anneyim ben. Bu noktada ailemin çok büyük desteğini gördüm. Özelikle babam önce Amerika’ya bana yardım için geldi. Ve ben kariyerime çok iyi bir şekilde odaklanabildim. Çünkü ailemin çocuklarımın yanında olduğunu biliyordum. Bu da benim kariyerimde çok büyük bir etken oldu. Bugünkü kariyerime yükselmemde en büyük desteği ailemden aldım.
“İNSAN ANCAK BİR HEDEF BELİRLEDİĞİNDE BAŞARILI OLABİLİYOR”
Kızlarınızın okul yılları nasıl geçti? Onları yönlendirdiğiniz belli alanlar oldu mu?
Hem çalışıp hem de eğitimime devam ettiğim için eğitimimi biraz daha geç tamamladım. Bu süreç içerisinde kızlarıma da bir şekilde örnek oldum. Onlara her zaman eğitimin ne kadar önemli olduğunu, hayatta her şeyi kaybedebileceklerini ancak diplomalarının onlara daima yeni kapılar açacağını öğretmeye çalıştım. Amerika’da her ortaokul ve lisenin bir orkestra, bir tiyatro kolu vardır. Kızlarımın spora ilgisi yoktu ben de bu yüzden onları müziğe ve tiyatro koluna yönlendirdim ve bu şekilde özgüvenlerini güçlendirdiklerine inanıyorum. Her zaman idealist bir kişi oldum ve kızlarıma da çok genç yaşlardan itibaren idealist olmalarını sağladığımı düşünüyorum. İnsan ancak bir hedef belirlediğinde başarılı olabiliyor.
Sizin bir anne olarak kızlarınızdan beklentileriniz neler oldu?
Ben anne olarak bütün sorumluluklarımı hayatım elverdiği sürece yerine getireceğime söz verdim. Öncelikle kızlarıma bir üniversite diplomasının çok önemli olduğunu ortaokul yıllarından itibaren söyledim. Onun karşılığında da onlardan saygın bir üniversiteden diploma beklentim olduğunu belirttim. Zaten Amerika standartlarında üniversiteye gitmemek gibi bir durum söz konusu değil. Günümüzde bir genç başarılı bir kariyer sahibi olmak istiyorsa mutlaka üniversite diplomasına sahip olmak zorunda.
“AMERİKA’DA YAŞAMAMA RAĞMEN KIZLARIMI HİÇBİR ZAMAN TÜRK ÖRF VE ADETLERİNDEN UZAK YETİŞTİRMEDİM”
Çocuklarınızı yetiştirirken nelere dikkat ettiniz?
Hastanede çalıştığım yıllarda yoğun mesai saatlerim ve uzun nöbetlerim nedeniyle kızlarımın başında her zaman bulunamadım. Ama yine de onlarla daima iletişim içindeydim. Ailem haricinde, bana yardımcı olan Anita adında hastane emeklisi bir arkadaşım vardı. Çocuklarımın eğitimi konusunda uygulamak istediğim disiplini Anita aracılığı ile yapmıştım. Anita benim çocuklarımı yetiştirme şeklime ve ders konusunda sağladığım disipline hayran kalmıştı. Hem ödül hem de ceza tekniği uyguladım. Amerika’da yaşamama rağmen kızlarımı hiçbir zaman Türk örf ve adetlerinden uzak yetiştirmedim. Çocuklarıma her zaman saygılı olmayı ve değerlerimizi korumaları gerektiğini anlattım.
Kızlarınızın ismi Hayal ve Zaman. Oldukça anlamlı isimler. Bu isimleri koymanızın özel bir sebebi var mı?
Türkiye’de voleybol oynayıp üniversite okumama rağmen, Amerika’da eğitim alma konusunda çok hevesliydim. Türkiye’de Bilkent’i bitirdikten sonra voleybol bursuyla Amerika’ya geldim. Voleybol bursuyla Amerika’da okumak benim için bir hayaldi. O hayalim de zamanı gelince gerçekleşti. Bundan dolayı da kızlarımın adını Hayal ve Zaman koydum.
Pınar Hanım siz annenizi nasıl anlatırdınız? Siz çocuklarınızı yetiştirirken onu hangi yönlerini aldınız?
Annemi çok fedakâr ve sevgi dolu bir insan olarak tanımlayabilirim. Ben annemden çok şey öğrendim. Annem bana çok genç yaşta okul haricinde evdeki sorumluklarımı yerine getirmeyi, yemek yapmayı, hayatta kalabilmeyi, hiçbir zaman kendimden odun vermeyip ayakta kalmayı öğretti. Genç kızken bazen bunları neden yaptığımı düşünüp üzülürdüm ama şu anda ‘İyi ki yapmışım.’ diyorum. Bugün ben iyi bir anne, iyi bir ev kadını olabildiysem ve kariyerimle beraber bunları halen başarıyla yapabiliyorsam ben bunları anneme borçluyum. Buradan anneme kucak dolusu saygı ve sevgilerimi yolluyorum. Voleyboldan önce, İlkokul yıllarımda annem beni folklor ve baleye başlattı. Bugünkü özgüven ve disiplinli çalışma hayatimin temelini ilk okul yıllarımda annem sayesinde attım.
“ANNEMİ DÜŞÜNDÜĞÜMDE AKLIMA “GÜÇ” KELİMESİ GELİYOR”
Hayal ve Zaman Hanım, sizlere annenizi sorsak onu nasıl anlatırsınız?
ZAMAN WEHAB: Annemi düşündüğümde aklıma “güç” kelimesi geliyor. Annem tanıdığım en güçlü, en dirençli insanlardan biri. Kız kardeşim ve benim için bekar bir anne olarak hayatın birçok engelini tek başına aştı. Elbette karşılaştığı engeller muhtemelen diğer insanların da karşılaştığı engellerdir ancak onu diğerlerinden ayıran şey her durumda pozitif olması ve yanındakileri de kendisiyle birlikte yükseltmesidir. Anne rolünü asla bizi küçümsemek veya cezalandırmak için kullanmadı. Bize her zaman bir arkadaş olarak yaklaştı, hiçbir zaman yasaklar koymadı. Bunun yerine bize her zaman kendi seçimlerimizi yapma özgürlüğünü verdi ve bunun yanında da vereceğimiz kararların getirebileceği sonuçları bilmemizi sağladı. Bence kız kardeşimle benim başarılı olmamızın en büyük nedeni bu. Annemiz her zaman bize rehberlik etmek için yanımızda durdu. Bize her durumda güçlü olmayı öğrettiği için zorlukların üstesinden tek başımıza gelebileceğimizi biliyor. Annem benim en büyük ilham kaynağımdır ve her zaman öyle kalacaktır.
HAYAL WEHAB: Annem benim için çok güçlü, iradeli ve cesur biri. Anneme birçok zorluğu atlatarak yalnızca kendisi için değil kız kardeşim ve benim için de mümkün olan en iyi yaşam koşullarını sağladı. Ancak bir kez bile şikâyet ettiğini hatırlamıyorum. Hayatın zorluklarını da bize hiçbir zaman hissettirmedi. Annemin başardıklarının yarısını bile başarırsam kendimi çok iyi bir yerde göreceğim. Hayatta karşılaştığım her zorlukta kendimi annemin yaptıklarını aklıma getirerek motive ediyorum. Annemi çok seviyor ve onunla gurur duyuyorum.