Neziroðlu Law Firm, baþarýlý Avukat ve MüSÝAD Uluslararasý Hukuk Koordinatörü Yiðit Yýldýz tarafýndan kurulan, müvekkillerinin ihtiyaçlarýný doðru anlayarak, kendilerine mümkün olan en verimli ve uygulanabilir çözümleri sunmayý amaç edinmiþ hýzla globalleþen bir avukatlýk þirketi. Yiðit Yýldýz’ýn giriþimci ruhu ve Türkiye’de uluslararasý alanda büyük bir boþluðu ön görmesiyle faaliyetlerini ticari davalara ve anlaþmalara yönelten Neziroðlu Law Firm iki yýl gibi kýsa bir sürede, Türkiye’de 14, dünya üzerinde 100’den fazla çalýþan ekibiyle Amerika’dan Japonya’ya Rusya’dan Afrika’ya 4 farklý kýtada faaliyet gösteren yurtdýþýnda 40’dan fazla ülkede partnerlik yaptýðý bürolarla çalýþan bir firma haline geldi. Neziroðlu Law Firm Kurucusu Avukat Yiðit Yýldýz ile kaliteli iþ anlayýþlarýný, kurduklarý doðru iliþkileri, globalleþme süreçlerini, faaliyet gösterdikleri alanlarý ve gelecek hedeflerini Klass okurlarý için konuþtuk.

“Ticaret globalleþiyor fakat hukuk yerel kalýyor. Biz bu açýðý gördük. Bu açýk sektörel deðil; ülkesel bir açýk. Biz de dedik ki globalleþmemiz lazým. Bunu da nasýl yaptýk; uluslararasý faaliyet göstererek, kendimizi yurtdýþýna entegre ederek. Bu da yurtdýþýnda 40’tan fazla ülkede partnerlik yaptýðýmýz bürolarla anlaþarak oldu.”

“Yabancýlarýn hem Türkiye’yle entegrasyonunu, Türk iþ adamlarýna karþý onlarýn maðdur olmamasýný saðlýyoruz hem de Türk iþ adamlarýmýzýn bu yabancý firmalarla distribütörlük sözleþmelerini, bu markalarýn Türkiye’deki faaliyetlerinin daha saðlýklý daha uzun vadeli olmasý için hukuki olarak sözleþmelerini hazýrlýyoruz.”

Yiðit Bey, son yýllarda avukatlýk alanýnda yükselen bir deðersiniz.  Kurucusu olduðunuz Neziroðlu Law Firm olarak sizi rakiplerinizden ayýran özellikleriniz nelerdir? Uluslararasý hizmet veren bir þirket olarak hýzla yükselen baþarý grafiðinizde izlediðiniz yolu bize anlatýr mýsýnýz?

2016 ülkemiz açýsýndan zor bir dönemdi ama bizim için iyi geçti. Biz yýllardýr yükselen bir grafikle iþ hayatýmýza devam ediyoruz. Ben büronun kurucusuyum. Ýki sene önce uluslararasý alanda bir boþluk gördük ve iki senedir bu alana bir fiil yükleniyoruz. Bu boþluk; ticaret bildiðiniz üzere ülkemizde globalleþiyor. Ticaret globalleþiyor ama hukuk yerel kalýyordu. Bundan 5-10 sene öncesine kadar yabancý dil bilen hukukçularýn sayýsý çok azdý. Günümüzde yeni genç arkadaþlarýmýz bunu iyi yapmaya baþladýlar. Ama onlarýn da tecrübeleri pek yeterli deðil. Dolayýsýyla iþ adamlarýmýza hukuk bürolarý iyi bir þekilde hizmet veremiyordu. Bir iþ adamý yurtdýþýnda bir problemi olduðunda, parasýný alamadýðýnda, þirket kuracaðýnda ya da oradan birisiyle Türkiye’den ticari iliþkiye gireceði zaman kimle çalýþacaðýný kime danýþacaðýný bilemez haldeydi. çünkü ticaret globalleþiyordu fakat hukuk yerel kalýyordu. Biz bu açýðý gördük. Açýk sektörel deðil ülkesel bir açýk. Biz de dedik ki globalleþmemiz lazým. Bunu da nasýl yaptýk; uluslararasý faaliyet göstererek, kendimizi yurtdýþýna entegre ederek. Bu da yurtdýþýnda 40’tan fazla ülkede partnerlik yaptýðýmýz bürolarla anlaþarak oldu. özellikle Afrika bölgesinde ciddi bir açýk olduðunu ve o alana da fazlasýyla aðýrlýk verdiðimizi belirtmek isterim.

“40 FARKLI üLKEDE BÝR MüVEKKÝLÝMÝZÝN PROBLEMÝ OLDUÐU ZAMAN çOK KOLAY ÞEKÝLDE çöZEBÝLÝYORUZ”

Sizden yardým alýnmasý için illa bir problem mi olmasý gerekiyor? Hangi durumlarda devreye giriyorsunuz?

Bugün 40 farklý ülkede bir müvekkilimizin bir problemi olduðu zaman çok kolay þekilde çözebiliyoruz. Ýlla problem de olmak zorunda deðil. Gidip þirket de alabilir. Burada çok ciddi müteþebbislerimiz var; yurtdýþýnda para harcamak isteyen bir firmayý satýn almak isteyen. Avrupa çok zayýflamýþ durumda. Birçok Avrupa þirketi parasýzlýktan yabancý yatýrýmcý alýr halde. Ve biz de Türk iþ adamlarýmýz veya müteþebbislerimiz yabancý ülkelerde þirket satýn alabilir konumda. Bunun en güzel örneði de Godiva’dýr. Bugün çok bilindik bir marka Godiva’yý satýn almýþtýr. Bu süreç bir hukuki problem olarak nitelendirilmemelidir; ticari baþarý olarak nitelendirilmelidir. çünkü hukuk deyince, avukat deyince hep bir problem sonucunda görüþülmesi gereken adam olarak bakýlýyor. Ama burada uluslararasý bir ticari faaliyet sonucunda uluslararasý bir hukuki faaliyet geliþmiþtir. Uluslararasý alanda sözleþmelerin çok önemli olmasý lazým. Bu da maalesef hukuk globalleþemediði sürece hukukçularýmýz bunu yapamýyor. çünkü bir sözleþmeyi hazýrlamak için iki tarafýnda amaçlarýný anlayabilmek, iki tarafýnda dilini iyi konuþabilmek, iþin mahiyetini çok iyi anlamak gerekiyor. Bir gün bir konferansta bu konuyla ilgili çok iyi bir örnek verdim; Japonlar sözleþmelerini avukatlarýna hazýrlattýrýrken “Biz nasýl ayrýlýrýz onun sözleþmesini yap” derler avukatlarýna. Sözleþmeler bütün çekiþmelerin, problemlerin yazýlacaðý nasýl ayrýlabileceklerine dair bir sözleþme olur ki o sözleþme de anayasa hükmünde olur aralarýnda. En ufak problemde de açýp bakarlar. Bizim ülkemizde sözleþmeler; “Avukat bir getir de bakalým ne yazmýþsýnýz bu sözleþmeye” tarzýnda olduðu için problem olduðunda dönülüp bakýldýðý için ve yüzde 95’i de yaþadýðý problem o sözleþmede yazmadýðý için davalarýnýn çoðunu kaybetmesine sebep olacak bir ürün haline gelmiþtir.

“SöZLEÞMENÝN ASIL AMACI TARAFLAR ARASINDA BÝR ANAYASA YARATMAKTIR”

Sözleþmeler nasýl olmalý biraz açar mýsýnýz? Hem uluslararasý hem de yurtiçinde yapýlan sözleþmelerde dikkat edilmesi gereken en temel hususlar nedir?

Sözleþme ,çok ufak bir iþ de olsa konu ne olursa olsun hafife alýnmamasý gereken bir protokoldür. 10-20 sayfa olmasý deðil itinalý bir þekilde oluþturulmasý önemlidir. Sözleþmenin asýl amacý taraflar arasýnda bir anayasa yaratmaktýr. örneðin; ben x ile y arasýndaki bir ticari sözleþme hazýrlýyorsam x’in haklarýný yüzde 100 savunup y’nin haklarýný yerden yere vuracak bir avukat kurnazlýðýyla o sözleþmeyi hazýrlamamam lazým. Bu geçici bir baþarý olur. Kalýcý bir baþarý müvekkilin hukuki problemini uzun vadede sorun çýkarmayacak, yýllarca sürecek þekilde ortadan kaldýrarak olur. Bu da iki tarafýn hakkýný koruyabilecek hakkaniyetli ticaretin seyrini hukuki sözleþmeyle engelleyecek deðil ilerlemesini saðlayacak sözleþmeler hazýrlamakla olur. Yani ne demek bu? Müvekkilimiz “Ben þu adamla sözleþme yapmak istiyorum” dediðinde, o adama sen “Ýþler kötüye döndüðünde nasýl yerle bir edebilirsin onun sözleþmesini hazýrlayacaðým” dediðiniz zaman kýsa vadede belki karþý tarafa da imzalattýðýn için baþarýlý olabilirsin. Ama karþý taraf ve avukatý bu sözleþmeyi gördüðü anda sizin niyetinizin iþin baþýndan kötü olduðunu anlar. Böyle baskýcý bir sözleþme ‘Bu adam demek ki bize kötü þeyler yapacak ki böyle bir sözleþme hazýrlatmýþ’ düþüncesine sokacaðý için o da sürekli tetikte en ufak bir þeyde nasýl kendimi koruyabilirim psikolojisinde ticari iliþkiyi ilk dakikadan itibaren ip üstünde yürütmeye baþlatýr. Bu güvensiz bir iliþkiyi doðurur. Dolayýsýyla avukat aslýnda iþin baþýnda müvekkilini koruyor gibi görünür ama uzun vadede baktýðýnda o tek taraflý olan sözleþme yüzünden iliþki güvensiz hale gelir. Avukat baþarýsý gibi gözüken bir sözleþme ticari iliþkiye zarar veren baþarýsýz bir sözleþme haline gelir.

Peki, uluslararasý alanda sizin firmalarýnýza ya da kiþilere ne gibi katkýlarýnýz oluyor?

Türkiye’ye yatýrým yapan, markasýný sokmak isteyen birçok yabancý firma var. Bugün bu yabancý firmalarýn Türkiye’deki haklarýný da korumamýz lazým. ülkemiz insanlarý çok zeki, çok baþarýlý insanlar. Türk vatandaþlarý hakikaten sinekten yað çýkarabilecek ticari zekaya sahip insanlar. Yabancý firmalar ise daha aðýrbaþlý ve daha net hareket ediyorlar. Bunlarla Türk firmalarýný entegre etmeye çalýþtýðýnýz zaman bir taraf çok aktif, her konuda her þeyi düþünebilen cinlikte bir yapý sergilerken öbür taraf ise daha aðýrbaþlý, daha sakin ve yýllarýn aðýrlýðýný hissettiren firma konumunda oluyor. Bu noktada biz yabancýlarýn hem Türkiye’yle entegrasyonunu, Türk iþ adamlarýna karþý onlarýn maðdur olmamasýný saðlýyor hem de Türk iþ adamlarýmýzýn bu yabancý firmalarla distribütörlük sözleþmelerini, bu markalarýn Türkiye’deki faaliyetlerinin daha saðlýklý ve daha uzun vadeli olmasý için hukuki olarak sözleþmelerini hazýrlýyoruz.

“BÝZ HER ZAMAN KALÝTELÝ ÝÞE, DOÐRU ÝLÝÞKÝYE VE DOÐRU ÝNSANLARLA çALIÞMAYA öZEN GöSTERÝYORUZ”

Genelde sizin çalýþma þartlarýnýz nasýl?

Bizim çalýþma þartlarýmýz iþe ve müvekkile göre deðiþiyor. Bizim iþimizde fiks bir fiyat belirleyemezsiniz. öyle bir hal olur ki bazý iþten para bile kazanamayabilirsin. çünkü benim önderliðimdeki büromun birincil önceliði hiçbir zaman para olmamýþtýr. Biz her zaman kaliteli iþe, doðru iliþkiye ve doðru insanlarla çalýþmaya özen gösteriyoruz. Zaten akabinde para geliyor. çünkü müþteri memnun kalýyor. Bugün Türkiye’de 14, dünya üzerinde 100’den fazla çalýþan ekibimiz var. Bunu bu kadar kýsa sürede yapabilmek de dürüstlüðün, iyi iþ yapabilmenin sonucunda geliyor.

Peki, dünyada 40 ülkeyle çalýþýyoruz dediniz. Bunlarýn arasýnda hangileri var? Ve siz Türkiye’deki yatýrýmcýlarla dünyadaki yatýrýmcýlarý buluþturuyorsunuz deðil mi?

Amerika’dan Japonya’ya Rusya’dan Afrika’ya 4 farklý kýtada faaliyet gösteriyoruz. Bunu nasýl yapýyoruz? Müvekkilimizin Almanya’da hukuki bir problemi oluyor ve bu esnada internetten, eþinden-dostundan bir avukat arama mecburiyetine düþüyor. Her iþ adamýnýn yaptýðý bir þeydir bu. Ama hukukta þöyle bir þey vardýr; her avukat her iþi çok iyi yapamaz. Birçok avukat birçok iþi yapabilirim der. Ama ben bu görüþe karþýyým. Bir avukat bir ya da iki alanda kendini geliþtirebilir. Bunlar da birbirine baðlantýlýdýr. Kamulaþtýrma hukuku, gayrimenkul hukuku, kentsel dönüþüm gibi birbiriyle baðlantýlý alanlardýr bunlar. Bu alanlarda uzmanlaþtýrabilir kendisini. Ama bir avukat kalkýp ben cezada çok iyiyim ama boþanma avukatlýðý da yapýyorum dediði zaman çok mantýklý gelmiyor. çünkü her biri kendi alanýnda çok fazla uzmanlýk isteyen bilgi gerektiren spesifik alanlardýr. Bugün bir ceza davasýnda yapacaðýnýz savunma þekli ile bir boþanma davasýnda yapacaðýnýz savunma þekli arasýnda çok fark var. Bunu bazý bürolarýmýz ekibini geniþleterek, çalýþan sayýsýný arttýrarak departmanlaþtýrarak yapýyor. Bu bir çözüm. Departmanlaþarak uzmanlarýný kendi bürosuna katarak farklý alanlarda iyi hizmet verebiliyorlar. Bu bürolarýn sayýsýný ülkemizde arttýrmamýz lazým istihdama önem vermemiz gerekiyor.

Siz hangi alanlarda faaliyet gösteriyorsunuz?

Biz tamamen ticari alanda faaliyet gösteriyoruz. Þirket danýþmanlýðý, yurtdýþýndaki firmalarýn Türkiye’de yeni bir þirket kurmasý, þirket devralmalarý, þirket birleþmeleri ya da kendi ülkemizdeki müteþebbislerimizin yeni þirket kurmasý, danýþmanlýklarý ya da yurtdýþýndaki ticari faaliyetleri aksaklýklarý, mal alým-satýmlarýndaki aksaklýklar ya da para alamamalarý durumlarýnda onlarýn maðduriyetlerinin giderilmesi. Bizim temelde alanýmýz ticaret davalarý.