Okan Bey, Sistem Şirketler Group Yönetim Kurulu Üyesi, Sistem İnşaat Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve CEO’su olarak başarıdan başarıya koşuyorsunuz. Öncelikle sizi okuyucularımız için daha yakından tanıyabilir miyiz?
İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olduktan sonra eğitim sürecimi devam ettirmek adına California’ya taşındım ve San Diego Üniversitesi’nde işletme yönetimi üzerine sertifika programını bitirdim. 2010 yılında Türkiye’ye dönüş yaptıktan sonra Bilgi Üniversitesi’nde pazarlama iletişimi üzerine MBA yaptım. Türkiye’ye dönüşüm ile birlikte grup şirketlerimizden Sistem İnşaat A.Ş’de finans, üretim ve satış pazarlama departmanlarında farklı pozisyonlarda görev alarak işin mutfağını deneyimledim. Her gün yeni bir şeyler öğrenme arzusu içerisinde gece gündüz çalıştım. 2016 yılında hem yönetim kademesinde hem de organizasyon yapısında ciddi bir değişim sürecine girdik. Şirketin 2. kuşak temsilcisi olarak bu zorlu süreçte en büyük dayanağım yanımda daima taşıdığım kendime olan inancım, hiç bitmeyen çalışma heyecanım ve azmim oldu. Bugün de işin mutfağından gelmenin ve mücadeleden vazgeçmemenin faydalarını CEO görevini üstlenirken görebilmekteyim.
Sizin başarı parolanız nedir?
Başarılı olmak için çok çalışmak gerektiğini biliyorum. Bu kadar çok zaman harcayacağımız şeyi öncelikle sevmemiz gerekiyor ve ben işimi severek yapıyorum. Biz kalabalık bir aileyiz ve mutlak başarının iyi bir ekip işi olduğunun farkındayım. Onlarla dirsek dirseğe, omuz omuza vererek, sağlıklı iletişim ve dürüstlük ilkelerinden sapmayarak huzurlu bir ortam yaratmak başarının sırrı bana göre. Yöneticilerimiz ile onlara bağlı çalışan arkadaşlarımızın ayni dili kullanması, kazandığımızı paylaşmak ve bir aile olarak birlikte güçlü olmayı koruyabilmek bizi biz yapan değerlerimizdir. Aile şirketlerinde ikinci nesillerin donanımı ve eğitimi yüksek olmasına rağmen işlevsel becerileri düşük oluyor, çünkü aile şirketleri büyüme süreçleri içerisinde 2. nesli tutmuyor. Şirketlerin sürdürülebilir olması adına ailelerin çocuklarına rehber olması ve profesyoneller ile şirket içerisinde farklı görevler verip onları cesaretlendirmesinin başarı anahtarı olduğunu düşüyorum. Baktığımız zaman dünya bir tiyatro sahnesi gibi, hepimizin bir rolü var ve ben şanslı bir insanım ki bu dünyaya gelme amacımı ve rolümü keşfettim, bu yolda yürüyorum.
Marcu Aurelis’un sözü mottomdur; “Yaptığın her işte doğruluk ve iyilikle ilerlemeye niyetli olduğun halde başaramadığında üzülme, öfkeye kapılma, kendine güvenini yitirme. Her şeye yeniden başla, sana ve insanlığa yaraşır şekilde yaşa.”
Sistem İnşaat, hangi alanlarda faaliyet gösteriyor?
Firmamızın inşaat sektöründeki çalışmaları 30 yıla dayanıyor. Yurt içi ve yurt dışı olmak üzere konut, fabrika binaları, alışveriş merkezleri, akaryakıt istasyonları ve proje yönetim-danışmanlığı alanlarında taahhüt işleri yapmaktadır. Sistem Group şirketimiz toplamda 60.000m2 alanda faaliyetlerini sürdürürken bunun 5.000 m2’lik kısmında çelik işleme fabrikasında inşaat firmamızın çelik konstrüksiyon içerikli inşaat projelerine de destek vermektedir. Fabrikamız, aylık ortalama 500 tondan fazla çelik işleyerek hem Sistem Reklam’a kendi alanındaki imalatlarında hem de Sistem İnşaat firmamızın inşaat projelerine büyük güç katmaktadır. Kuruluşundan bugüne kadar global anlamda çok ciddi, çok önemli markalara değerli işler teslim ettik. Gürcistan’da 70’ten fazla anahtar teslim akaryakıt istasyonları inşaatı tamamladık. Romanya’da, Azerbaycan’da, Moldova’da, Katar’da prestijli projeler yaptık. 2007 yılında kurduğumuz ve halen aktif olan Sistem Gürcistan firmamız Socar Petrollerinin ana müteahhitti olarak Gürcistan pazarında adını duyurdu. Hatta Batum şehrinde yaptığımız Socar McDonalds restorandı ikonik yapılar dalında ödüle layık görüldü. Yaptığımız projenin ödüle layık görülmesi, hayatımda en çok mutlu olduğum ve gurur duyduğum anlardan biri olmuştu.
Şu ana kadar dünyanın kaç yerinde inşaat projesi yaptınız?
Şu ana kadar 15 ülkeye açılmayı başardık. En büyük hedeflerimizden biri de şirketimizin daha fazla ülkede faaliyet göstermesini sağlayabilmektir. Grup şirketlerini de dahil edersek şu an itibariyle 45’ten fazla ülkeye ihracat yapıyoruz. Bu ülkelerin bir bölümünde yerel ofislerimizde bulunmaktadır. Benim de yurt dışı projelerimizden ötürü fazlasıyla seyahat etme fırsatım oluyor, her gittiğim ülkede de mümkün mertebe iş bağlantılarımı kullanarak farklı projeler üretme ve bulma noktasında araştırmacı olduğumu söyleyebilirim.
Sistem İnşaat’ın farkı nedir?
Bu noktada en önemli kriter aile olarak işimizin başında olmamız. Şirketimiz aslında bir aile şirketi. Amiral gemimiz olan Sistem Reklam firmamızın başlangıç hikayesi büyüklerimizin eseridir. Bizler de ikinci kuşak olarak bayrağı devraldık. İnsanların bizi tercih etmesinin en önemli sebebi güven duygusu. Biz hep işimizin başında olmaya büyük önem veriyoruz. Ekibimizle birlikte en güzel eseri ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Müşterilerimiz de bunu gördükçe şirketimizle ilgili olumlu bir algıya sahip oluyor. Bundan dolayı tercih edildiğimizi düşünüyorum. Çünkü hem yurt içinde hem de yurt dışında çok prestijli projeler yaptık. Bu projeler bizim için birer referans ve diğer işlerimiz için ön ayak oldu. İnsanlardaki ‘Sistem yaparsa doğru ve güzel yapar’ düşüncesini korumaya çalışıyoruz. Bu bizim için bir imajdır. Tabii ki bu tek başına olmuyor. Biz birlikte hareket eden bir ekibiz. Hep birlikte çalışarak çok güzel işlere hep beraber imza atıyoruz. Yurt dışındaki yerel ofislerimizde de şirketimizi temsil eden çalışma arkadaşlarımız bulunmakta. Fakat amiral gemimiz Türkiye.
Katar 2022 Dünya Kupası’na ev sahipliği yapıyor. Sizin Katar’da spor ile ilgili projeleriniz var mı?
2014 yılında kurduğumuz Sistem Middle East Qatar firmamız bu zamana kadar Katar’da 35 Akaryakıt istasyonunda proje yönetimi, kurumsal kimlik ve market rafları imalatlarını ve saha montajlarını başarıyla tamamladı. Bildiğiniz gibi 2022 Dünya Kupası’nın yaklaşmasıyla beraber ülkede bir heyecan ve değişim söz konusu. Katar yönetimi, inşaatı destekliyor ve buna ciddi bir fon ayırdı. Bizler de şu anda Katar’da otobüs durakları inşaat projesinin proje yönetimi ve mobilya kısmının imalatçısı ve tedarikçisi rolündeyiz. Bir Türk firması olarak önümüzdeki yıl Katar’daki 10. yılımızı kutluyor olacağız. Uzun zamandır bu pazarda iş yapıyoruz ve yabancı müşterilerimize sağladığımız işin kalitesi, zamanında teslim, doğru yönlendirmeler ve samimi yaklaşımımız bizi tercih edilen firma noktasına getirdiğini söyleyebilirim. Dünyanın neresinde iş yaparsak yapalım, misyonlarımızdan birisi müşterilerimize her anlamda çözüm ortağı olabilmek.
Peki sizin mottonuz nedir?
Dürüstlüğe ve samimiyete çok inanıyorum. Ben ve kuzenim aynı zamanda ortağım Özge Hanım, ikimizde insancıl bir bakış açısına sahibiz. Para önceliğimiz değil. Önceliğimiz samimiyet, saygı, dürüstlük ve şeffaflık üzerine kurulu. Burada ekibimizin çoğunda da aidiyet duygusu ve liyakat var. Benim de mottolarımdan biri insan odaklı olabilmek. Tüm çalışanlarımıza yakın olmaya çalışıyoruz. Bunu içtenlikle ve samimiyetle yapıyoruz. Bizler onların değerli olduklarını ve onları önemsediğimizi her fırsatta gösteririz. Bunların başarıyı getirdiğine inanıyorum. Çok eski çalışanlarımız var. Ekipte aidiyet duygusu çok yüksek olduğu için her yeni gelen eski çalışanlarımızla birlikte bütünleşmeyi sağlayıp, birlikte hareket etme duygusuna çok çabuk alışıyorlar. Böylelikle huzurlu, konforlu ve sinerjisi yüksek bir ortam oluşuyor.
Sistem İnşaat, şu an da 15 ülkede proje yapıyor. Hedef bundan sonra kaç ülke ve özellikle proje yapmak istediğiniz bir ülke var mı?
Hedefimiz her zaman var olan sayının üstüne çıkmak. Birçok ülkede Sistem İnşaat’ı en üst seviyelere çıkarmak istiyorum. Konut inşaatı alanında Londra’da proje üretmek isterdim. Her gittiğimde özellikle o tarihi binalar, simgeler, heykeller ve ülkenin kozmopolit tarafı her zaman ilgimi çekmiştir. Aslında İngiltere şu an ihracat yaptığımız 45 ülkeden biri. Dönem dönem de hem iş hem de tatil için seyahat ediyorum. Hayalim Türk mimarisi ezgilerini Londra da bir konut inşaatı projesinde uygulayarak şirketimizi en iyi şekilde temsil etmek ve vizyonumuza ekstra değer katmak.
Sistem Şirketler Group ve Sistem İnşaat’ta ne kadar süredir çalışıyorsunuz?
Aile şirketimizde çalışmaya 2010 yılında başladım. Ancak öncesinde yaz dönemlerinde şirketimizin farklı birimlerinde de çalışma fırsatım oldu. İşin mutfağından başladım diyebilirim. Şirketin üretim kısmında da çalıştım. Satın alma ve satış pazarlama kısmında da görev aldım. 2016 yılı sonu itibariyle de CEO olarak görev yapmaktayım.
Başarıya kuzeniniz Özge Hanım ile birlikte ulaştınız. Kuzeninizle birlikte 2. kuşak olarak şirketi hızla büyütüyorsunuz. Aranızdaki diyalog nasıldır? Şirketi büyütme konusundaki hedefiniz nelerdir?
Kuzenim Özge Hanım’ın benim için büyük bir şans olduğunu düşünüyorum. Ortaklı şirketlerin çoğu özellikle aile şirketlerinde 2’nci kuşağa geçişlerde sorunlar yaşar. Bizim Özge Hanım ile aramızdaki o yakınlık, samimiyet ve enerji çok eskiden, küçüklükten başladı. Kuzenden öte kardeş gibiyiz. Şirkette de birbirimizi kolluyoruz ve bir sinerji oluşturmaya çalışıyoruz. Başarımızın en büyük sebeplerinden birinin de bu bağ olduğunu düşünüyorum. Birbirimizi anlayabiliyoruz. Radikal ve önemli kararları birbirimize sorarak alıyoruz. Saygı çerçevesinde hareket ediyoruz. Kararlarımız ve duruşumuz önemli. Şirketi doğru temsil etmemiz lazım. Onlara doğru liderlik edebilmemiz için ikimizin uyumunun iyi olması gerekiyor.
Okan Bey fit bir fiziğe sahipsiniz. Sporda ve sanatta ilgi alanlarınız nelerdir?
Kayak ve snowboard ilgi alanım. Her gün düzenli bir şekilde yürüyüş ve spor yapıyorum. Ata binmeyi çok seviyorum hatta Binicilik Federasyonu’ndan lisans alıp engel atlama yarışmalarına katılmayı hedefliyorum. Planlarım arasında bu var. Elimden geldiğince sosyal sorumluluk projelerinde olmaya özen gösteriyorum. Şirket olarak en son Yıldız Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi öğrencileri ile Boğaziçi Üniversitesi’nin düzenlediği minyatür çelik köprü yarışmasına katıldık ve bu alanda birinci olduk. Buradaki amacımız öğrencilere iş hayatlarına başlamadan önce hem cesaretlendirmek hem de fabrika ve ofis deneyimleri yaşatarak, mezun olduktan sonra onlara şirketimizde istihdam yaratmaktı.
Otobiyografi kitaplarını severim. Önemli şahsiyetlerin hayat hikayesini okumayı ve oralardan dersler çıkarıp hayatımda uygulayabilir miyim diye bakarım. Şu sıralar Tesla’nın kitaplarını okuyorum. Onun kendime motto ettiğim bir sözü var; “Hiçbir zaman işi aciliyete getirmem. Kafamda fikir varsa hayalini kurarım. Ondan sonra bunu somutlaştırmaya başlarım.” Benim de iş dünyamdaki kafa yapım bu şekilde çalışıyor diyebilirim. Projelerin mimari tarafını önce hayal ediyorum ve parçaları bir araya getirerek bunu projeye yansıtabiliyor muyum analizini yapıyorum. O yüzden benim için kitaplar hep bir ilham kaynağıdır.