İstanbul Ayvansaray üniversitesi, Doğa Sigorta CEO’su Nihat Kırmızı’nın Mütevelli Heyeti Başkanlığı görevini üstlenmesiyle eğitim kalitesi ve öğrenci memnuniyeti anlamında yeni bir ivme yakaladı. üniversitenin Mütevelli Heyeti üyesi, Türk basketbolunun efsane ismi Harun Erdenay da yeni öğretim yılında öğrencilere Antrenörlük, Rekreasyon ve Spor Yöneticiliği bölümlerinde dersler vererek Türkiye’ye kendisi gibi hizmet verecek genç sporcu ve antrenörler yetiştirecek. Başarılı CEO Nihat Kırmızı ve Türk basketbolunun yaşayan efsanesi Harun Erdenay ile Ayvansaray üniversitesi’ne yaptıkları yatırımları, eğitim alanındaki hedeflerini, öğrencilere sundukları imkanları ve pandemi sürecinde eğitime nasıl devam ettiklerini Klass okuyucuları için konuştuk.
NİHAT KIRMIZI
“Bizim hedefimiz vakıf üniversiteleri arasında Türkiye’nin en iyi üniversitelerinden birisi haline gelmek. Uluslararası bir vizyon belirlemek istiyoruz. Hem Türk öğrencilerimiz hem de yabancı öğrencilerimizle diğer ülkelerle “Know-how” paylaşımı yapmak istiyoruz.”
Harun Erdenay
“Basketbol kariyerim, Milli Takım, Federasyon Başkanlığı, FIBA Yönetim Kurulu üyelikleri gibi yerlerde edindiğim tecrübelerimi buradaki genç arkadaşlara elimden geldiğince aktarmaya çalışacağım. Böyle bir vizyonla ilerleyeceğiz.”
Nihat Bey, Ayvansaray üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanlığı görevini üstlendikten sonra üniversite adına çok önemli yatırım ve girişimlerde bulundunuz. öncelikle bu süreci sizden dinleyebilir miyiz?
NİHAT KIRMIZI: Vakıf ve üniversitenin mütevelli heyetine 2019 Aralık ayında geldik. Geldiğimiz günden bugüne yaklaşık 6 aylık süreçte üniversitenin gelişimi için mali ve fiziki destekte bulunduk. Mevcut kampüslerin iyileştirilmesi ile ilgili birçok çalışmalar yaptık. Bunların tamamını yapılan destekler ve sponsorluklarla, üniversiteye ayrıca bir mali yük getirmeyecek şekilde yaptık. Elimizde olmayan bir salgın süreci yaşadık. Biz öğrencilerimizden uzak kaldık ancak ayrı kalmadık. Uzaktan eğitim ve yakından iletişim modelini uyguladık. Uzaktan eğitimi Türkiye’de en iyi yapan üniversitelerden birisiyiz. Genel olarak baktığımızda eldeki imkanlarımızla en etkin altyapılardan birini oluşturduk. Bu süreçte bunu başarabilmek bizi mutlu etti. Şunu gördük ki istenirse öğrencilerden uzak kalınmıyor. öğrenciler de sağ olsunlar derslere ilgi gösterdiler. öğrencilerin derslere yoğun bir şekilde girmesi bizi çok mutlu etti. Biz de bundan sonra hem üniversitemizin hem de ülkemizin geleceğinden çok daha emin olarak bu adımları atmaya devam edeceğiz.
“GALATASARAY MARKASI öĞRENCİLERİMİZE çOK ŞEY KATACAKTIR”
Ayvansaray üniversitesi hangi firma ve şirketler tarafından desteklenecek? Bu destek öğrencilere hangi imkanları sağlayacak?
N.K: Beşler Gıda Grubu şirketleriyle sponsor olarak bize destek veriyor. Gastronomi bölümü öğrencilerimize de iş olanakları sağlıyor. Aynı şekilde Doğa Sigorta da üniversitemizin en önemlisi destekçisi. Doğa Sigorta ile birlikte Galatasaray ile de iş birliğimiz var. Galatasaray markası da öğrencilerimize çok şey katacaktır. Bunun gibi dost şirketlerinin sayısı da her geçen gün artacaktır. Doğa Sigorta’nın iki bine yakın acentesi var. Bütün bölgelerde dokuz bölge müdürlüğümüz var. öğrencilerimiz bölge müdürlüklerimizde, acentelerimizde ya da brokerlarımızla staj yapma imkanına da sahip olabilecekler. Beşler Grubunun da satış ve operasyon ağı oldukça geniş. Türkiye’de kendi sektörlerinde lider şirketlerde öğrencilerimiz İstanbul ve dışında bu olanaklara sahip olacaklar. Doğa Sigorta kurucu vakfımızın mütevelli heyetinin de sahip olduğu bir yer olduğu için zaten önemli ölçüde destekliyor. Dost şirketler de özellikle öğrencilerimizi iş ve AR-GE açısından destekliyorlar. Bu da her vakıf üniversitesinin sahip olamadığı olanaklar.
“HEDEFİMİZ VAKIF üNİVERSİTELERİ ARASINDA TüRKİYE’NİN EN İYİ üNİVERSİTELERİNDEN BİRİSİ HALİNE GELMEK”
Ayvansaray üniversitesi’nin eğitim alanındaki hedefi nedir?
N.K: Bizim hedefimiz vakıf üniversiteleri arasında Türkiye’nin en iyi üniversitelerinden birisi haline gelmek. Uluslararası bir vizyon belirlemek istiyoruz. Hem Türk öğrencilerimiz hem de yabancı öğrencilerimizle diğer ülkelerle “Know-how” paylaşımı yapmak istiyoruz. Zaten eğitimin amacı kültürel etkileşimdir. Biz bu etkileşimi en iyi şekilde yapabilecek ülkelerden birisi olacağız. Alt yapımızı bilim, teknik ve sanatla oluşturacağız. öğrencilerimiz meraklı ve araştırmacı bir yapıda olacak. öğrencilerimize bilgiye ulaşmanın yollarını çok rahat bir şekilde sağlayacağız. Bilgiye en kolay ulaşabilen öğrenciler bizim öğrencilerimiz olacaktır. öğrencilerimizin iş ve gelecek kaygısını en aza indireceğiz. Geçtiğimiz günlerde Türk bir oyun şirketi çok iyi bir fiyata ABD merkezli başka bir oyun şirketi tarafından satın alındı. Bu da Türk gençlerinin aslında başarılı ve yetenekli olduğunu gösteriyor. Bu oyun şirketinin ekibinde yer alan bazı gençler bizim üniversitemizden mezun oldu. Bu da bizi ayrıca mutlu etti. Bizim amacımız bu sayıları çoğaltmak. Bilim ve teknikte en üst lige biz de yavaş yavaş girmeye başladık. üniversiteler de bu iş için çok önemli bir kaynaktır. Bu işin çıkış noktası üniversitelerdir. Bizim bu alandaki yazılım mühendisliği bölümümüz diğer tüm bölümlerimiz gibi gerçekten nitelikli akademik kadrosuyla çok iyi öğrenciler yetiştiriyor. Biz yalnızca teorik bilgi değil aynı zamanda pratik yapabilme olanağı sağlıyoruz. Gerek üniversite içinde gerek üniversite dışında öğrencilerimize bu imkânı sunuyoruz. Kendi işini yapan ve işinde en iyisi olacak olan öğrencileri yetiştireceğiz.
Devamı ve daha fazlası Klass Magazin Temmuz sayısında...