Duygu Hanım, sağlık alanındaki başarılı kariyerinizle kadın girişimcilere ilham oluyorsunuz. Öncelikle sizleri daha yakından tanıyabilir miyiz?
Sağlık sektöründe medikal estetik ve sağlık turizmi kollarında faaliyet gösteren Aesthetic Med Group’un kurucusuyum. Bu zamana kadar birçok önemli sağlık kuruluşunda işletmecilik yaptım. İş hayatına atıldığım günden beri amacım kendi şirketimi kurmak, kendi markamı yaratmaktı. Hayatta hep hayallerimin peşinden gittim. Çok çalıştım ve sonunda hedeflediğim noktaya ulaştım.
Kadın girişimcilikle ilgili düşünceleriniz nelerdir?
Kadınların girişimcilik faaliyetleri Türkiye ekonomisi için stratejik bir öneme sahip. Yapılan birtakım çalışmalarla biz kadınlar dinamik, bağımsız, özgüvenli ve rekabetçi olarak tanımlanmaktayız. Devletimizin de büyük teşvikleriyle politika ve çeşitli projelerde öncelik sahibi olup potansiyel bir güç haline gelmekteyiz. Ekonomiyi büyütmede, istihdamı arttırmada ve dünya ölçeğinde faaliyet gösteren işletmeler yaratmada kadın girişimciler olarak büyük bir rol oynadığımıza inanıyorum.
“KADINA ÖZGÜ VEYA ERKEĞE ÖZGÜ GİBİ AYRIMLAR ORTADAN KALKMAYA BAŞLADI”
Kadın girişimciler ile erkek girişimciler arasında ne gibi farklar görüyorsunuz?
Bence tarafların toplumda üstlendiği roller, gelenek ve görenekler veya hayatlarımızın çeşitli evrelerinde ihtiyaçlarımızın değişmesi gibi faktörler ön plana çıkıyor. Genel olarak baktığımızda erkek girişimcilerimiz ilk işlerini imalat ya da inşaat sektöründe kurarken, bizler benim de yaptığım gibi sağlık alanında, hizmet sektöründe, eğitim ve danışmanlık alanlarında faaliyete başlıyoruz. Fakat son dönemlerde takip ettiğim kadarıyla ‘kadına özgü’ veya ‘erkeğe özgü’ gibi ayrımlar ortadan kalkmaya başladı. Günümüzde kozmetik devi firmaların başında erkek girişimcileri ya da imalat yapan büyük firmaların başında kadınlarımızı görebiliyoruz.
İş hayatına atılmayı düşünen kadınlara ne gibi önerilerde bulunursunuz?
Toplumun kadınlara yüklediği eş ve anne rolü asla girişimcilik rolü ile çatışmamalıdır. Kadınların iş hayatında başarısız olduğunu söyleyen kişilere ve toplumsal baskıya kulak tıkamalarını ve tüm bunların iş hayatındaki başarılarını etkilemelerine izin vermemelerini tavsiye ederim. Herkes gibi onlar da başarılı olabilirler ancak unutulmamalıdır ki başarı bir varış noktası değil bir yolculuktur.