Gültekin Bey, Rumeli Hukuk bürosunun kurucusu olarak 18 yıldır avukatlık mesleğini başarılı bir şekilde icra ediyorsunuz. Eğitim hayatınızdan ve avukatlık mesleğindeki geçmişinizden bahsedebilir misiniz?
İstanbul Pertevniyal Lisesi ve Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunuyum. Ortaokul yıllarımdan beri içimde hep hukuk sevdası vardı. İşletme okurken bölüm değiştirerek Marmara Hukuk’a geçiş yaptım. 2001 yılında Avukat oldum. 2002 yılında da Sultanahmet’te ofisimi açtım. Son iki senedir Mecidiyeköy Ortaklar Caddesinde bulunan ofisimizde danışanlarımıza hizmet veriyoruz. Rumeli Hukuk ismi ise köklerimizden geliyor. Balkan göçmeni bir ailenin çocuğuyum.
Gültekin Bey, kadın istihdamına büyük önem veren isimlerden birisiniz. Sizin için kadınlarla çalışmanın artıları nelerdir?
Büromuzda ağırlıklı olarak kadınlarla çalışıyoruz. Eskiden kadınların daha narin olduğuna dair bazı ön yargılar vardı. Ama kadınlarla çalıştıkça daha sadakatli olduklarını, işlerine erkeklerden daha fazla sahip çıktıklarını gördük. Araştırmacı bir tarafları da var. Kadınlar erkeklere göre çalıştıkları yerde daha kalıcı olabiliyorlar. Bundan dolayı daha çok kadınları tercih ediyoruz. Daha disiplinli olduklarını da söyleyebiliriz.
Son dönemde kadına yönelik şiddet davalarında artış görüyoruz. Bu tür olayların önlenmesi için ne gibi adımlar atılmalı?
Bu sadece Türkiye’nin değil aynı zamanda dünyanın problemi. Bu tür olayların kanun veya normlarla düzelebileceğini düşünmüyorum. Bu küçük yaşta verilecek eğitimle başarılabilir. Çocuklarımızı bu bilinçle yetiştirmeliyiz. Erkekler kendilerine eşleri tarafından boşanma davası açılınca bunu bir gurur meselesi haline getiriyor. Toplum baskısı da bu yanlış düşünceye sebebiyet veriyor. Bunun için toplumsal bir değişim gerekiyor. Boşanma durumlarında devletin çiftleri takip etmesi çok zor. Devlet belli yaptırımlarla ancak bir yere kadar şiddet olaylarını önleyebilir. Bu konuda insanların eğitilmesi gerekir.
Kadınlar günü sizin için nasıl bir anlam ifade ediyor?
Kadınlar Günü tabii ki önemli bir gün. Ancak kadının öneminin tek bir günde hatırlanmasını doğru bulmuyorum. Kadınlara her gün değerli hissettirmemiz gerekir. Toplumun esası kadına dayanır. Hepimizi dünyaya getiren, hayatımızı borçlu olduğumuz insan olan annemiz de bir kadın. Bu anlamda kadınların toplumun temel yapı taşı olduğuna inanıyorum. Yılın her günü bu bilinçle yaşamamız halinde Türkiye’nin daha yaşanabilir ve huzurlu bir ülke olacağını inanıyorum.
İnstagram: gultekinerdur