Batý Karadeniz’in incisi Kastamonu tarihi ve doðal güzellikleri, turkuaz renginde berrak denizi, her damak zevkine hitap eden eþsiz lezzetleri ve birer doða mucizesi olan muhteþem kanyonlarý ile adeta bir turizm cenneti. Asüer A.Þ Onursal Baþkaný Ünlü Ýþadamý Aydoðan Süer, bölgenin deðerine deðer katacak iki otel projesiyle þehrin turizm kapasitesini artýrmayý ve marka proje eksikliðini gidermeyi hedefliyor. 2023 senesinde kapýlarýný açacak olan Quiet Abana ve Quiet Pýnarbaþý tesisleri ayný zamanda ekosistem döngüsü içerisinde kendi ürünlerini üreterek misafirlerine sunacak olmanýn heyecanýný yaþýyor. Beþ dev þirketin oluþturduðu güçlü bir konsorsiyumun yapýmýna devam ettiði projeleri her yönüyle Asüer A.Þ Onursal Baþkaný Aydoðan Süer ile Klass okurlarý için konuþtuk.

Aydoðan Bey, Batý Karadeniz’in önemli bir kenti olan Kastamonu’ya Quiet Abana ve Quiet Pýnarbaþý projeleriyle deðer katmaya hazýrlanýyorsunuz. Öncelikle bu iki çok özel proje için neden Kastamonu’yu tercih ettiðinizi sorabilir miyiz?

Herkesin turizmden beklentileri çok farklý. Hepimiz tatile gidiyoruz, bazýlarýmýzýn önceliði deniz, bazýlarýmýzýn doða, bazýlarýmýzýn kültür, bazýlarýmýzýn da inanç. Birçok yer gezdim, Batý Avrupa’nýn yarýsýný gördüm. Türk dünyasýnýn ve Orta Doðu’nun birçok yerine gittim. Ýnsan çok fazla yer gezince mukayese þansý daha fazla oluyor. Ben Kastamonu kadar hem doðasý, hem denizi, hem gastronomisi bu kadar güçlü baþka bir bölge görmedim. Kastamonu çam ormanlarý, turkuaz rengi denizi ve yeme içme kültüründeki farklý alternatifleriyle ön plana çýkan bir þehir. Açýkçasý bu kadar çok bileþeni bir arada baþka hiçbir yerde görmedim. Bir yandan Þeyh Þaban-ý Veli’nin türbesi ve Rum döneminden kalma kiliseler sizi karþýlarken diðer yandan Küre Daðlarý’nýn arasýndan inanýlmaz kanyonlar ve vadiler görüyorsunuz. Pýnarbaþý’nda dünyanýn en derin ikinci kanyonu olan Valla Kanyonu bulunuyor. Bu kanyon Huawei gibi dünyaca ünlü bir teknoloji devinin reklamýnda da yer aldý. Kastamonu yaþayanlarýn bile bilmediði dünyaca ünlü birçok doðal güzelliðe ev sahipliði yapan bir þehir. Kastamonu çok bakir olan bir yer. Özellikle Bolu Daðý ve  Ilgaz Tüneli’nin bitmesi, Havaalanýnýn açýlmasý ve iletiþim aðýnýn kolaylaþmasýyla beraber yeni yeni tanýnmaya baþlayan bir ilimiz. Bizimle beraber arkadaþlarýmýz da bu bölgeyi tanýma þansý buldu. Geliþim oldukça elbette yenilikler de olacaktýr ama Kastamonu’nun bu bakirliði inþallah bundan sonra gerçekleþecek geliþimle bozulmaz.

“KASTAMONU’DA DOÐA, DENÝZ, GASTRONOMÝ, KÜLTÜR VE ÝNANÇ TURÝZMÝ BÝRLÝKTE BULUNUYOR”

Bildiðimiz kadarýyla aslen Adanalý olmanýza raðmen þahsi yatýrýmlarýnýzý Kastamonu’ya yapýyorsunuz. Bunun sebebi nedir?

Ben þahsi yatýrýmlarýmýn yüzde 90’ýný Kastamonu’ya aldým. Orada bir çiftlik projesi kuruyorum. Ayný þekilde Türkiye’nin en büyük eko turizmini oluþturuyoruz. Bunlardan bir tanesi Abana’da. Abana benim âþýk olduðum bir yer. O bölgede 1930’dan kalma bir okulu ihale yoluyla aldým. Gördüðüm manzara beni gerçekten çok heyecanlandýrdý. Türkiye’de cennet olarak adlandýrýlabilecek o kadar çok yer var ki… Elimizdeki bu cevherleri görmeyip sürekli yurt dýþýna ilgi göstermek büyük bir haksýzlýk. Kastamonu’da ben hem doðayý hem denizi hem inanç turizmini hem kültürü bulunuyorum. Ben yeme içmeyi de çok sevdiðim için Kastamonu’daki gastronomi de beni cezbediyor.

Kastamonu’nun bu zamana kadar yeterince tanýnmamasýnýn ve turizm potansiyelini açýða çýkartamamasýnýn sebebi sizce nedir? 

Kastamonu, merkezi konaklarý ve tarihiyle geçmiþin izlerini taþýyor. Yalnýz merkez deðil diðer ilçeler de önemli bir turizm potansiyeli barýndýrýyor. Bu ilçelerin ve sahip olduklarý turizm potansiyelinin bu zamana kadar tanýnmamýþ olmasýnýn bir nedeni var. Turizmde en önemli þey ulaþým. Kastamonu bugün çok güzel, butik bir havalimanýna sahip. Bundan dört yýl önce de Ilgaz Tüneli açýldý. Ýnsanlar gezip görmek amacýyla Kastamonu’ya yeni yeni gelmeye baþlýyor. Bundan önce ulaþým zorluðu nedeniyle insanlar Kastamonu’yu tercih etmeyebiliyordu ama artýk kolay ulaþým sayesinde çok fazla büyüyecek bir þehir.

Devamý ve daha fazlasý Klass Magazin Þubat sayýsýnda...

Röportaj:Muammer Kapucuoðlu

Fotoðraf:Mertcan Alþahin