Mobsad Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Bostan Yaptıkları Çalışmaları Klass’a Anlattı

Mobsad Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Bostan Yaptıkları Çalışmaları Klass’a Anlattı Mobsad Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Bostan Yaptıkları Çalışmaları Klass’a Anlattı

Mobilya Geçmişten Gelen Tecrübe Ve Zevkle Ortaya Çıkmalı, Ait Olduğu Kültürden İzler Taşımalıdır.

“Mobilyanın hayatımızdaki yerinin farkında mısınız?” sloganıyla yola çıkan ve sektördeki sorunların çözümü için 2006 yılında kurulan MOBSAD bugün Türk mobilyasının dünya çapında tanıtılmasında büyük rol oynuyor. Zanaatkâr ustalardan ve girişimcilerden oluşan bir sivil toplum kuruluşu niteliğindeki dernek, bünyesindeki marka değeri yüksek firmalarla birlikte Türk mobilyasının dünya pazarında söz sahibi olmasını sağlıyor. üye firmaları ile birlikte katıldıkları uluslararası fuarlarda Türk mobilyasını en iyi şekilde temsil ettiklerini ve dünyaya tanıttıklarını belirten MOBSAD Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Bostan, 2016 İMOB’da yine tek tip stantla yer alacak olan MOBSAD’ın her yıl olduğu gibi bu yıl da göz dolduracağını vurguluyor. Adnan Bostan, Türk mobilya sektörüne ve ekonomisine büyük katkıları olan MOBSAD’ın yaptığı çalışmaları ve Türk mobilyasının dünya çapındaki yerini Klass’a anlattı.

 

“İMOB’da yine tek tip stantla beraber büyük bir katılım gerçekleştirip göz dolduracağımıza inanıyoruz. Ayrıca bu yıl İMOB’da ‘MOBSAD Furniture City’ projesiyle boy göstereceğiz. Bunların yanı sıra fuardaki alanlarımız genişledi. Bu sayede firmalarımız çeşitlilik ve tasarım konusunda fuarda ön planda olacaklar.”

 

“Türkiye sunduğu fiyat politikasıyla, lokasyonuyla ve tasarımlarıyla dünya mobilya sektöründe önemli bir yere sahip. Türk mobilya sektörü olarak dünya pazarının aranan markalarından biriyiz. çünkü Türk mobilyası kaliteli, keyifli ve zevklidir.”

 

“2016 İMOB’da yapılacak olan tasarım yarışmasındaki birçok ürünün üretimini gençlere destek vermek açısından MOBSAD üyeleriyle birlikte gerçekleştireceğiz. Ayrıca İMOB sonrasında üniversite-sanayi iş birliği çerçevesinde sahaya inmeyi planlıyoruz.”

 

“2023 yılında 500 milyar dolarlık ihracat hedefini gerçeğe dönüştürmek istiyoruz. Zanaatkâr kesimin üretmiş olduğu, el işçiliğiyle yapılmış ve katma değeri yüksek olan ürünler desteklenir, tercih edilir ve yurt dışı piyasasında da satışa sunulursa hedeflerimizin çok ötesine gidebiliriz.”

 

Adnan Bey, sahibi olduğunuz firma ile Türk mobilya sektörünün dünyadaki önemli temsilcileri arasında yer alıyorsunuz. Yakaladığınız başarıyı ve edindiğiniz tecrübeyi Türkiye’nin mobilya ve dekorasyon alanında önemli sivil toplum kuruluşlarından birisi olan MOBSAD’a yönetim kurulu başkanı kimliği altında aktarmaya başladınız. Sizin başkanlığınızdaki MOBSAD’ın yeni dönem hedefleri nelerdir?

üyelerimizin ticari hacimlerini genişletmekle alakalı bir hedefimiz vardı. Bunun için de iç piyasada takılı kalmak yerine dünya pazarına açılmamız gerekiyordu. Bu hedeflerimizi gerçekleştirmek adına oluşturduğumuz Dış Ticaret departmanımızın piyasa araştırmaları sonucunda belli ülkelerle hem ihracatımızı arttırmak hem de Türk mobilya sektörünü tanıtmak için çeşitli faaliyetler yürüttük. örneğin; Ekonomi Bakanlığı’nın desteklediği UR-GE projelerinden Inter Promob ve Kontrat UR-GE’de MOBSAD olarak yer aldık. Şu anda 1,5 yılını tamamlayan Inter Promob projesi başarılı bir şekilde devam ediyor. Inter Promob bünyesinde çin, Dubai ve Suudi Arabistan’da gerçekleşen yurt dışı fuarlarına katıldık. çok farklı bir pazar olan çin pazarında MOBSAD üyelerinin yer alamayacağı söylenmesine rağmen dernek olarak Inter Promob’a katıldık. MOBSAD hem üyeleriyle hem de markalarıyla birlikte çin’de göz doldurdu ve fazlasıyla talep gördü. Arkadaşlarımız fuardan çok memnun bir şekilde ayrıldı. Bunların yanı sıra sektörümüzün en iyi fuarlarından biri olan Dubai-Index Fuarı’na katıldık. MOBSAD üyesi firmalar o bölgenin ürün gamına çok uygun koleksiyonlar ürettikleri için fuardan yüz güldürücü sonuçlarla ayrıldılar. önümüzdeki yıllarda da Index Fuarı’na katılımımız devam edecek. Yurt içindeki çalışmalarımız arasında ise İMOB en önemli gündem maddemizi oluşturuyor. Geleneksel hale gelmiş olan İMOB’da yine tek tip stantla beraber büyük bir katılım gerçekleştirip göz dolduracağımıza inanıyoruz. Bu yıl MOBSAD üyesi firmalar özellikle yeni tasarımlarıyla ve konseptleriyle çok daha farklı bir yüzle İMOB’da yerlerini alacaklar. Ayrıca bu yıl İMOB’da “MOBSAD Furniture City” projesiyle boy göstereceğiz. Fuarda “MOBSAD Furniture City” projesindeki yaşantıyı yerli ve yabancı ziyaretçilere sergileyeceğiz. Bunların yanı sıra fuardaki alanlarımız genişledi. Bu sayede firmalarımız çeşitlilik ve tasarım konusunda fuarda ön planda olacaklar. MOBSAD olarak markalaşmış firmalardan oluşan bir derneğiz. Firmalarımız her geçen gün markalarına daha fazla değer katarak büyümeye ve gelişmeye devam ediyor. çünkü bir ülkenin kalkınması ve hızlı bir şekilde gelişebilmesi için katma değerli ürünlerin üretilebilmesi gerekiyor.

 

“MOBSAD OLARAK TASARIMLARIMIZ İLE DüNYA PAZARINDA SöZ SAHİBİ OLACAĞIMIZA İNANIYORUZ”

Katma değeri yüksek ürünler meydana getiren MOBSAD üyesi firmalar yer aldıkları uluslararası fuarlarda Türk mobilya sektörünü en güzel şekilde temsil ediyorlar. Biraz da bu fuarlardan aldığınız tepkiler ve geri dönüşümlerden bahseder misiniz?

MOBSAD olarak tasarımlarımız ile dünya pazarında söz sahibi olacağımıza inanıyoruz. Bu inançla MOBSAD olarak çin’e gittik ve düşüncelerimizde haklı olduğumuzu gördük. çin pazarında çok yoğun bir ilgiyle karşılaştık. çin’den çok güzel siparişlerle geri döndük. Daha önce ülkemize hiç gelmemiş ve “Bu ürünler Türkiye’de mi üretiliyor?” diyen onlarca insanla karşılaştık. O insanlara “Bütün bu göz alıcı tasarımları Türkiye’de üretiyor ve dünyaya satıyoruz” deyince insanların şaşkınlıklarına maruz kaldık. Bu, her şeyden önce MOBSAD’ın bir başarısıdır. ülkedeki en önemli noktalardan bir tanesi de üretici olmaktır. Her zaman istihdama dayalı bir üretim gerçekleştiriyoruz. Bunun önemini yıllarca vurguladık. Şu an Türk mobilyasının geldiği duruma bakınca istihdamın desteklenmesi gerektiğini, üretimin ve sanayinin ülkenin lokomotifi olduğunu son beş yıldır görmekteyiz.

 

Peki, Türk mobilya sektörü için 2015 yılı nasıl geçti ve 2016 yılı ile ilgili beklentileriniz nelerdir?

2015 yılının ilk yarısına kadar hedefleri gerçekleştirmek adına ihracat ve iç piyasa bazında Türk mobilya sektörü güzel bir seyir izledi. Ancak yılın ikinci yarısında döviz kurlarındaki hızlı yükseliş piyasadaki hareketliliğin durmasına neden oldu. Bu durgunluk mobilya sektörüne de yansıdı. Bu yüzden firmalarımız 2015 yılının ikinci yarısında hedeflerini gerçekleştirmek adına sıkıntı yaşadı. Yılın son ayında piyasalardaki olumlu hava dolayısıyla firmalarımız eski ritmine kavuştu. 2016 yılı itibariyle hem ihracattaki genel hedeflerimizi hem de iç piyasadaki satış hedeflerimizi tutturacağımızı düşünüyoruz. çünkü artık güncel olaylardan fazla etkilenmeyecek şekilde markalar oluşturduk. Markalarımız koleksiyonlarında yer alan güçlü tasarımlarla hem yurt içinde hem de yurt dışında büyük ilgi görüyorlar. Dolayısıyla güçlü yapıları sayesinde ufak tefek problemlerden etkilenmiyorlar.

 

 

“TüRK MOBİLYA SEKTöRü KöKLERİ MEZOPOTAMYA’YA DAYANAN ZENGİN BİR KüLTüRE SAHİP”

 

Kişisel olarak sahip olduğunuz firmayla birlikte dünya çapındaki gelişmeleri ve trendleri çok yakından takip ediyorsunuz. Dünya çapındaki mobilya sektörüyle Türk mobilya sektörünü karşılaştıracak olursanız neler söylersiniz?

Türk mobilya sektörü kökleri Mezopotamya’ya dayanan zengin bir kültüre sahip. Atalarımız her ne kadar göçebe bir hayat yaşamışlarsa da en azından çadırlardaki renklerin kombinasyonundan tasarıma ve renklere ne kadar önem verdikleri ortada. Ayrıca Selçuklu ve Osmanlı dönemlerindeki çizgilerin varlığını Cumhuriyet döneminde de sürdürdüğünü görebilmekteyiz. Bundan etkilenen çok sayıda sanatçılarımız ve tasarımcılarımız oldu. Mobilya sektöründe son 15 yıl içerisinde ticari kaygılardan kurtulup sadece tasarıma önem veren bir nesil oluştu. Bu nesle ait mimarlar ve tasarımcılar çeşitli koleksiyonları meydana getirdiler. Mobilya sektöründe faaliyet gösteren arkadaşlarımızın tamamı bu tasarımlardan etkilenerek yeni yeni ürünler ortaya koymaya başladılar. Bu durum Türk mobilya sektörünü tasarım anlamında önemli bir yere getirdi. Aynı zamanda zanaatkâr ustalarımızın sahip olduğu yıllara dayanan tecrübeler sayesinde de Türk mobilyasının kalitesi arttı. Dünya çapında İtalya, İspanya, Amerika ve çin mobilya sektöründe önde gelen ülkeler arasında. Fakat Türkiye sunduğu fiyat politikasıyla, lokasyonuyla ve tasarımlarıyla dünya mobilya sektöründe önemli bir yere sahip. Doğru bir üretici olan Türkiye; doğru fiyatla hizmet veren, son derece farklı ve yeni teknolojiye sahip bir ülkedir. Bugüne kadar Türk mobilya sektörünün yurt dışındaki tanıtımı yeteri kadar yapılmasa da şu anda derneklerimizle birlikte çeşitli uluslararası tanıtım çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Ayrıca fuarlarımız, B2B’lerimiz, heyet ziyaretlerimiz ve davetlerimizle de dünya pazarında söz sahibi olmaya çalışıyoruz. Kendi firmamızla birlikte 28’e yakın ülkeyle iş birliği içeresindeyiz. Firmamızın yüzde 95 oranındaki ihracat hedefini geçen yıl itibariyle tutturduk. Türk mobilya sektörü olarak dünya pazarının aranan markalarından biriyiz. çünkü Türk mobilyası kaliteli, keyifli ve zevklidir. Belli kalıplara takılı kalmış bir tarzımız yok. Son derece zengin olan Türk mobilyası çeşitlilik arz ediyor. Türkiye’nin bütün illerinde mobilyayla alakalı bir endüstri var ve her ilden farklı tarzlarda ürünler çıkıyor. Bu zenginlik de Türkiye’nin dünya piyasasında her alanda var olmasını sağlıyor. örneğin; Tunus’a orta segmentte ürünler ihraç edilirken Katar’a lüks segmentteki ürünler pazarlanıyor. Bunların yanı sıra Türkiye’den Akdeniz kıyısındaki ülkelere iki günlük, Karadeniz’deki ülkelere ise bir günlük deniz seyahatiyle ulaşmak mümkün. Ayrıca karayoluyla yaklaşık üç günde etrafımızdaki onlarca ülkeye tırlarla ürün gönderiyoruz. Tabii Türkiye’deki istikrarın üreticiye verdiği güçle de üretim kapasitemizi arttırdık.

 

“2023 YILINDA 500 MİLYAR DOLARLIK İHRACAT HEDEFİNİ GERçEĞE DöNüŞTüRMEK İSTİYORUZ”

Yurt içinde ve yurt dışında Türk mobilyasının hak ettiği yere gelmesi için çalışmalar yürüten MOBSAD’IN Yönetim Kurulu Başkanı olarak fabrikasyon ürünlerin kullanımından doğan sonuçlardan bahseder misiniz? MOBSAD bu konuyla ilgili nasıl bir tutum sergiliyor?

Zamanında zanaatkâr ustaların göz nuruyla yaptığı koltukların hepsini çöpe attırdılar. Yetmedi ahşap parkeleri ve pencereleri söktüler; onların yerine laminant parkeleri ve PVC’leri getirip koydular. Ancak daha sonra laminant parkelerin astım dahil olmak üzere alerjik birçok probleme sebebiyet verdiğini ve plastik pencerelerde kanserojen maddelerin olduğunu öğrendik. Böylece en doğal malzemenin ahşap ve masif olduğunu anladık. Artık laminant parkeleri sökerek evlerimize masif parke döşemeye, plastik pencere yerine ahşap pencere kullanmaya başladık. Hal böyle olunca insanlar mobilyada da ahşaba yöneldi. İşte bu noktada MOBSAD dün olduğu gibi bugün de hem sağlıklı hem de kaliteli bir yaşama sahip olmak isteyenler için ahşap ürünlerin savunucusu oldu. Katma değerli ürün kültürlü mobilyayı ortaya çıkarıyor. Bu da yaşam kalitemizi artıyor. Kalite sadece mobilyada kullanılan malzeme ve işçilikle sınırlı değildir. Kalite ayrıca ince bir zevkin de yansımasıdır. Türk insanını yansıtacak olan mobilya geçmişten gelen tecrübe ve zevkle ortaya çıkmalı, ait olduğu kültürden izler taşımalıdır. Dolayısıyla MOBSAD’ın ürettiği kültürel değeri yüksek mobilyalarla evlerin süslenmesi gerektiğine inanıyoruz. Ayrıca 2023 yılında 500 milyar dolarlık ihracat hedefini gerçeğe dönüştürmek istiyoruz. Ancak suntalamdan yapılmış mobilyalarla bu hedefin gerçekleşmesini ancak rüyamızda görürüz. Fakat zanaatkâr kesimin üretmiş olduğu, el işçiliğiyle yapılmış ve katma değeri yüksek olan ürünler desteklenir, tercih edilir ve yurt dışı piyasasında da satışa sunulursa hedeflerimizin çok daha ötesine gidebiliriz.

 

“MOBSAD’IN VE TüRK MOBİLYA SEKTöRüNüN EN BüYüK çATI KURULUŞU OLAN MOSFED’İN BAŞKAN YARDIMCILIĞI GöREVİNİ YüRüTüYORUZ”

MOBSAD olarak MOSFED ve EVFED’in de üye dernekleri arasında yer alıyorsunuz. MOBSAD bu federasyonlar bünyesinde nasıl bir duruş sergiliyor?

Ev ve Mutfak Eşyaları Federasyonu (EVFED) genellikle evlerde kullanılan eşyaları barındıran dernekleri içeriyordu. EVFED’deki tek mobilya derneği biziz ve MOBSAD olarak federasyonun yapıtaşlarından birisiyiz. Bir evi mobilya olmadan düşünemezsiniz. Yıllar önce başlatmış olduğumuz “Mobilyanın hayatımızdaki yerinin farkında mısınız?” kampanyasıyla beraber vazgeçilmezlerimiz arasında mobilyanın ilk sırada geldiğini vurguladık. Koltuğun olmadığı yerde oturamaz; masanın olmadığı yerde yazamaz; yatağın olmadığı yerde uyuyamazsınız. Dolayısıyla hayatımızın vazgeçilmezi olan mobilyayı daha önemli kılmak ve bunu çevremizdekilere anlatmak gerekiyor. Bu anlamda EVFED’in kurucu üyelerinden biri olan MOBSAD şu anda federasyonun başkan yardımcılığı görevini üstleniyor. EVFED bünyesinde bu yıl iki tane proje devreye girdi. İSTOç Ticaret Merkezi ve MASKO tarafından özellikle uluslararası tüketiciye hitap edebilmesi için bir konsept geliştirildi. İSTİM (İstanbul Ticaret ve İhracat Merkezi) Projesi adlı bu konseptin MOBSAD olarak paydaşıyız. İSTİM Projesi toplu olarak alım heyetlerinin kabulü, satışların belli bir koordinasyonla yapılması, firmalara lojistik anlamda özel imkanların verilebilmesi açısından yararlı bir çalışma olacak. Ayrıca mobilya, aksesuar ve ev tekstil ürünlerinin tasarımlarıyla birlikte trendlerin belirleneceği bir fuar organize etmek istiyoruz. Böylece sadece mobilyanın değil yan sanayisiyle birlikte dekorasyonu destekleyen ürünlerin de yer aldığı özel konsept bir fuar oluşturmak istiyoruz. Bunların yanı sıra MOBSAD’ın ve Türk mobilya sektörünün en büyük çatı kuruluşu olan MOSFED’in de (Mobilya Sanayicileri ve İş Adamları Dernekleri Federasyonu) başkan yardımcılığı görevini yürütüyorum. MOSFED’in sadece İMOB Fuarı değil, bundan sonra Türk mobilya sektörünün dünya pazarında yer alabilmesiyle alakalı bir amacı var. Bu amaçla ilgili de çok geniş çaplı projeler yürütüyor. MOBSAD olarak bu projelerde de yer alıyoruz.

 

“GENç EKİBİMİZLE BİRLİKTE HER ZAMAN YENİ PROJELER VE FİKİRLER üRETİYORUZ”

MOBSAD’ın bünyesinde yeni bir yapılanma söz konusu. Yönetim kurulu olarak genç bir kadro işbaşında. Peki, sizin yönetici kişiliğinizden bahsedecek olursak bu ekibin başında yer alırken nelere dikkat ediyorsunuz?

Sivil toplum kuruluşu olan MOBSAD’ın üyelerinin her biri adeta tırnaklarıyla kazıyarak bugünlere gelmiş zanaatkârlardan, ustalardan ve girişimcilerden oluşuyor. Dolayısıyla bütün MOBSAD üyeleri bir iş yerinde sadece patron olmakla kalmayıp burada görev almak için her zaman hazır bir şekilde bekliyorlar. Bu dönemki yönetim kurulumuzdaki arkadaşlarımızla da öncelikle kendimizi geliştirmeyi hedefledik. Bu hedefimizi de gerçekleştirmek için her çarşamba düzenlediğimiz toplantılarımızın başlangıç ve bitiş saatlerine çok dikkat ediyoruz. Başkan olsa da olmasa da her hafta toplantımız yapılıyor. Her toplantımızda önümüzdeki bir ayın programını yapıyoruz. Faaliyetlerimiz ve üyelerimiz arasında görev dağılımlarımız yapılıyor. Derneğimizde herkes sorumlulukları çerçevesinde görevlerini yerine getiriyor. Aynı zamanda üyelerimizin kendilerini geliştirebilecekleri konular üzerinde de fikir alışverişinde bulunuyoruz. Genç ekibimizle birlikte her zaman yeni projeler ve fikirler üretiyoruz.

 

üyelerinin gelişimlerine her zaman destek veren MOBSAD’ın sosyal sorumluluk alanındaki duruşu nedir? Bu konuda ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?

2016 İMOB’da yapılacak olan tasarım yarışmasındaki birçok ürünün üretimini gençlere destek vermek açısından MOBSAD üyeleriyle birlikte gerçekleştireceğiz. Ayrıca İMOB sonrasında üniversite-sanayi iş birliği çerçevesinde sahaya inmeyi planlıyoruz. Eskiden üniversitedeki hocalarımızı sahaya beklerken artık biz onlara gideceğiz. Tasarım şu anda her şeyin kilit noktasını oluşturuyor. özgün tasarımlar meydana getirebildiğiniz takdirde dünyanın dört bir yanında ürünlerinizi satmakla alakalı hiçbir sorun yaşamazsınız. örneğin nakliye sorun teşkil ediyorsa tasarım bir ürün için o maliyet göze alınabiliyor. Bu açıdan özellikle de tasarım konusunda herkesin eğitilmesi ve yetiştirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Daha çok öğreneceğimiz şeyler var. Bunlar için de çaba gösteriyoruz.