Sihir Hayatta Her Yerde Mevcut

Sihir Hayatta Her Yerde Mevcut Sihir Hayatta Her Yerde Mevcut

Manomi karakteriyle ünlenen İllüzyonist Güneş Batmaz, illüzyon sanatının bilinmeyenlerini Klass’a anlattı.  

İlüzyon sanatı ile çocukluk yıllarında tanışan Güneş Batmaz, hobisinin ilerleyen yıllarda bir tutkuya dönüşmesi ile kendi özgün tarzını yaratarak Türkiye’nin sayılı illüzyonistlerinden birisi olmayı başardı. İnsanların çocukken sahip olduğu, büyüdükçe yitirdiği hayret duygusunu onlara tekrar kazandırmayı amaçlayan Güneş Batmaz, yarattığı manomi karakteriyle de hayatın devasa bir illüzyon olduğunu ve bu farkındalığın bizleri nasıl özgürleştirip yükseltebileceğini anlatmaya çabalıyor. “Sihir deneyimlemek için bir illüzyon sanatçısına ihtiyacınız yok. Sihir esasında hayatta her yerde mevcut” diyen ünlü illüzyonist Güneş Batmaz ile bir illüzyon sanatçısının sahip olması gereken özellikleri, illüzyon sanatı ile nasıl tanıştığını, kendi performans tarzını özgün kılan noktaları ve performansını deneyimlemek isteyen illüzyon meraklılarının kendisine nasıl ulaşabileceğini Klass okurları için konuştuk.


Güneş Bey, illüzyon sanatı ülkemizde pek de yaygın icra edilen bir performans türü değil. Sizin gözünüzde bir illüzyon sanatçısı kimdir?
Bir illüzyon sanatçısının amacı, yapabildikleriyle hava atmak veya insanları kandırmak değildir. İdealist bir bakış açısıyla cevap verecek olursam, bir illüzyon sanatçısı, başı ve sonu arasında rasyonel bir bağ olmayan anlar yaratarak katılımcılarda hayret başta olmak üzere derin duygular uyandırmayı hedefleyen bir performans sanatçısıdır. Kişinin bunları başarabilmesi için, katılımcılarıyla arasında güven oluşturması esastır. Performansı parçası olmaya değer görmeleri için katılımcılara kişisel nedenler sunmak da son derece önemli. Ayrıca performansın tek yönlü olduğunu ima eden “izleyici” kelimesinden özellikle kaçındığıma da vurgu yapmak isterim. Bir illüzyon sanatçısı kendisini daima önce bir hikâye anlatıcısı sonra bir eğlendirici, en son olarak da bir illüzyonist olarak görmeli. Performansınız esnasında aktardıklarınız başlı başına ilgi çekici olmalı. İdeal olarak bir gösteriden bütün illüzyonu çıkarsak da elimizde yine de etkileyici ve eğlendirici bir deneyim kalmalı. Bu durumda kurgulanan bütün illüzyonları da sık yaşanmayan duygular uyandıran ve deneyimin derinliğini artıran ek etmenler olarak görebiliriz. İllüzyon sanatı sadece sanatçı ile var olamaz. Çünkü illüzyon sanatçısının tuvali, katılımcıların hayal gücüdür.


Peki sizin bu sanatla tanışmanız nasıl gerçekleşti? Tanışmanızdan bugüne nasıl bir serüvenin oldu?
Ben illüzyonla çocukluk yıllarımda tanıştım. 6 yaşımda kendimce evimin salonunda yaptığım gösterilerden görüntüler bile var. İlerleyen çocukluk yıllarında daima hayatımın odağında olmasa da hep bir parçam olan bir hobi oldu. Yetişkinlik yıllarımda ise artık iyice ciddiye aldığım ve tutkuyla bağlandığım bir uğraş haline geldi. Aradaki yıllarda da aslında beni bir birey olarak besleyen her şey farkında olmadan bugünkü sanatımı da beslemiş oldu. Son iki yıldır da tam zamanlı bir profesyonel olarak illüzyon üzerine çalışıyorum. Manoni karakterini kurgulamaktan ayna karşısında saatlerce teknik çalışmaya, alanlarındaki en iyi illüzyonistlerin atölyelerine katılmaktan odama kapanıp aylarca literatür taraması yapmaya kadar yaptığım işte iyi olmak için perde arkasında çok emek harcıyorum. Üniversite yıllarımda altı farklı ülkede yaşadım ve Hindistan’dan Kore’ye, birçok farklı ülkenin kültürünü deneyimleme şansım oldu. Bu da bence yaptıklarıma bütünsel ve insani bir bakış kattı.

İllüzyonda kendi yaklaşımınızı yaratmanın öneminden bahsettiniz. Kendi performans tarzınızı size özgü yapan nedir?
Sihir deneyimlemek için bir illüzyon sanatçısına ihtiyacınız yok. Sihir esasında hayatta her yerde mevcut. Sihrin her yerde olduğu ve başlı başına bunun bile hayatı kutlamaya değer kıldığı düşüncesini aktarmak ve çocukluğun geride kalmasıyla genelde yitirilen hayret duygusunu insanlarda olabildiğince uyarmak benim kişisel amacım. Performans tarzım da bu görüşten besleniyor. Manoni, hayatın kendisinin devasa bir illüzyon olduğuna ve bu farkındalığın bizi nasıl özgürleştirip yükseltebileceğine vurgu yapmak isteyen bir karakter. Şaşırtıcı ve eğlenceli. Aynı zamanda hayatın renkliliğini ve insanlığa dair olguların uçsuz bucaksız bir derya olduğunu da hatırlatmak isteyen biri.


Peki, sizce isteyen herkesin bir illüzyon sanatçısı olması mümkün mü?
Evet, mümkün. Ancak el çabukluğu tekniklerine olan hakimiyeti geliştirmek iyi bir illüzyon sanatçısı olmanın en kolay kısmı.  Dışa dönük olmak zorunda değilsiniz ama sosyal becerileriniz kuvvetli olmalı. İnsanlar sizinle zaman geçirmek istemeli, illüzyon da armağanınız olmalı. İnsanlarla paylaşmak istedikleriniz olmalı. İnsanlara hitap edebilmeyi ve ilgilerini doğalca üzerinizde tutmayı bilmelisiniz. Empati kurabilmelisiniz. Meraklı olmalısınız ve öğrenmeyi sevmelisiniz. Kendinizi geliştirmek için sürekli emek harcamalısınız. Eğer birinin içinden kendi imkânları doğrultusunda dünyayı bulduğundan daha iyi bırakmak gelmiyorsa, bu kişinin kendine özgü ve içten bir performans sergilemesi bana göre mümkün değil.

Performanslarını deneyimlemek isteyenler seninle nasıl iletişime geçebilir?
Şu sıralar kurumlarla yaptığım iş birlikleri üzerine yoğunlaşmış durumdayım. Etkinlik ve lansmanlarda vurgulanmak istenilen etki ve akılda kalıcılığı artırmak amacıyla her proje için eşsiz ve eğlenceli bir deneyimi sıfırdan kurgulamak beni bir hayli meşgul tutuyor. Benim için en keyifli etkileşimlere vesile olan VIP etkinlik ve partiler için de şu an yalnızca referans ile rezervasyon verebiliyorum. Aynı zamanda hakkında henüz fazla bilgi vermek istemediğim kişisel projelerim üzerine de çalışmaktayım. Yaptığıma ilgi duyan herkesi, aklınızda ne olursa olsun, manonimanoni.com veya Instagram sayfam @ma.no.ni üzerinden bana merhaba diyerek bir diyalog başlatmaya davet ediyorum.

 

Güneş Batmaz