Yoga Bir Spor Değil, Yaşam Felsefesi ve Yaşam Sanatıdır

Yoga Bir Spor Değil, Yaşam Felsefesi ve Yaşam Sanatıdır Yoga Bir Spor Değil, Yaşam Felsefesi ve Yaşam Sanatıdır

Yoga Eğitmeni Seda Özkazanç, yoga felsefesi hakkında bilinmeyenleri ve hedeflerini Klass’a anlattı...

Zihni ve bedeni eğiterek bedene ve zihinsel yaşama egemen olmayı amaçlayan yoga, son zamanların en popüler felsefelerinden biri. İnsanın kendi var oluşunu gerçekleştirebilmesi için beden, ruh ve zihin birliğini oluşturabilmesi gerektiğini söyleyen Yoga Eğitmeni Seda özkazanç, kendisini tercih eden kişilerin önce vücut analizini yaptıktan sonra beden yapısına özel olarak hazırladığı programlarla çalışmalarını gerçekleştiriyor. Yoganın diğer sporlar gibi vücut şekillendirme amacının olmadığını, asıl amacının kişinin vücudundaki akışkanlığı sağlamak olduğunun altını çizerek yogayı farklı duygularla harmanlayıp insanlara sunmak istediğini belirten Yoga Eğitmeni Seda özkazanç, yoga felsefesini ve hedeflerini Klass’a anlattı.

Seda Hanım,yoga son zamanların en popüler felsefelerinden biri. öncelikle sizin yoga felsefesiyle yollarınız nasıl kesiştiğini öğrenebilir miyiz?

öncelikle lisans eğitimimi Ankara üniversitesi’nde yaptım. 5 yıl Ziraat Mühendisliği okudum.  Daha sonra 4 yıl işletme eğitimi aldım. Sonrasında Bilgi üniversitesi’nde MBA yapmaya başladım fakat tamamlamadan ayrıldım. Yine İstanbul üniversitesi’nde sosyoloji okumaya başladım ve onu da tamamlamadan bıraktım. İş hayatına girdikten sonra bazı kurumsal firmalarda ürün ve marka yönetimi departmanlarında çalıştım. Satın alma, planlama ve kategori yönetimi alanlarında hizmet verdim. Birlikte çalıştığım insanları çok sevdiğim halde kurumsal yaşamın fazla mekanik, duygusuz ve ruhsuz ortamı bana yeterli gelmedi.  Bir şekilde yavaş yavaş kurumsal yaşamdan uzaklaşmaya ve kopmaya başladığım dönemde yapmaktan keyif aldığım her şeyi bir araya getirerek yoga fikrine ulaştım.  Daha önce hayatımda tek bir yoga akışına bile katılmışlığım yokken 3 yıl öncesinde bir anda yollarımız kesişti. Böyle bir planım yoktu ama spor yapıyordum, kişisel gelişim ve psikoloji kitapları okuyordum. Bir taraftan da dinginliği, doğayı seviyorum, felsefeye ve maneviyata da eğilimim var. üniversite hayatım süresince sürekli değişim yaşamış olmam, iş hayatında sürekli bir şeyleri değiştirmeye ihtiyaç duymuş olmam aslında hep kendimle ilgili bir arayış içerisinde olduğumu gösteriyordu. Sonra bir anda nasıl olduğunu bile anlayamadan bir hafta içerisinde yoga eğitmenlik programına yazılmaya karar verdim ve başladım. Sonra çok hızlı bir şekilde yoganın içine adapte oldum. Kısa bir sürede yoga duruşlarına ve yoga felsefesine kendimi entegre edebildim. çünkü zaten yogic vücut denen bir şey varmış ve ben de öyle doğmuşum. Yapım ve yaratılışım buna çok müsaitti ve o günden sonra hem iş hayatıyla hem eğitim hayatıyla ilgili olan bütün arayışlarım durdu. Yogaya başladığım günden beri yoga beni hem zihinsel hem duygusal hemde kişisel gelişim anlamında fazlasıyla tatmin ediyor.

 

Peki, yoganın özellikleri nelerdir, insanlara neler katar?

öncelikle yoga bir spor değil, yaşam felsefesi, yaşam ilmi ve yaşam sanatıdır. Yoganın kelime anlamı “birlik” demektir. İnsanın evrenle birliği ve tekliği demektir ve aynı zamanda insanın kendi var oluşunu gerçekleştirebilmesi için kendisine emanet edilen birtakım dinamiklerin yani bedenin, ruhun ve zihnin birliği demektir. Yoga temelde 8 basamaklı bir yoldur ve özellikle ilk 2 basamak yamalar (uzak durmamız gerekenler) ve niyamalar (uyumlanmamız gerekenler) yoganın en önemli adımlarıdır. Eğer yaşamınızı bu kurallara ve erdemlere sadakatle yaşama gayretiniz yoksa yoga uyguluyor olmaktan da söz edemeyiz. Ancak bu kurallar ve erdemlere uyumlanarak yaşama bilinci kişinin her an yaptığı, düşündüğü ve hissettiği her şeyin farkında olmayı ve bunların sorumluluğunu almayı gerektiriyor ki buda günümüz insanı için en büyük meydana okuma oluyor. çünkü modern insan her sorunun ve problemin kaynağını dışarıda arıyor aksi bir durum egosuna ters düşüyor. Yoga yolu insana öncelikle kendi egosuna karşı tarafsız, nesnel, dürüst ve bir o kadar da anlayışlı, merhametli ve kabullenici olmayı öğretiyor. Yogada her şey insanın kendisiyle başlıyor. Bu farkındalık ve sorumlulukla yoga kişinin liderlik vasıflarını geliştiriyor.

 

“YOGA VüCUT ŞEKİLLENDİRMEK İçİN DEĞİLDİR”

Verdiğiniz eğitimlerden ve yoga disiplinindeki hareketlerden bahseder misiniz?

 Temelde 84 tane yoga pozu var. Birçok poz bunların türevleri, Ben temel hocalık eğitimimi İstanbul Yoga Merkez’den aldım diplomamızı Hindistan’daki Swami Vivekananda Yoga üniversitesi’nden alıyoruz. Daha sonra başka bir kurumdan ileri seviye yoga ve yoga anatomisi eğitimi aldım. Daha sonra eklem yogası ve yoga nidra ve ardından ileri seviye akış hazırlama eğitimi aldım. Katıldığım workshopları saymıyorum bile. Hala eğitimler almaya değerli hocalarla çalışmaya, okumaya ve araştırmaya devam ediyorum. Bu yola girdiğinizde bir sürü hocayla tanışıp çalışma şansınız oluyor bu çok güzel ancak bu süreçte asıl kendi kendinizin hocası olmayı öğreniyorsunuz. Sonra birlikte çalıştığınız katılımcılarınız eğitmeniniz oluyorlar. En çok onlardan öğreniyorsunuz. Her birinin hikayeleri çok farklı. Tıpkı parmak izleri gibi. Bu yüzden biz yogada 7 milyar ayrı asana olduğuna inanırız. Yoga yapmayı düşünen bir insanın ilk anlaması gereken şey yoganın vücut şekillendirmek için yapılmadığıdır. Yogayı varlığın akışkanlığını korumak ve arttırmak için, varoluşun ve insan valığının daha derin katmanlarını deneyimleyebilmek için yapıyoruz. Bizim için önemli olan sıkı ve sert kaslar değil, güçlü, esnek kaslar ve akışkan bir dolaşım ve lenf sistemi ve akışkan bir enerji bedeni. Dolayısıyla yoga sadece bedenle  çalışmaz. Yoga aynı zamanda enerji bedeniyle çalışır nefesle çalışır.

 

Devamı ve daha fazlası Klass Magazin Ağustos sayısında...

Röportaj: Erdi Kartal

Fotoğraflar: Mertcan Alşahin

Mekan: Maçka Demokrasi Parkı