Türkiye’de tatil denince akla ilk gelen tur şirketlerinden biri olan Jolly Tur 31. yılını kutlayacağı 2017’de koşar adımlarla uluslararası arenada Türkiye’yi temsil edecek bir yapı haline gelmeyi hedefliyor. 1986 yılında Sinan Vardar tarafından kurulan ve ardından bayrağı devralan oğulları Jolly Tur Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mert Vardar tarafından da gerçekleştirilen ilkler ile Türk turizmini üst seviyelere taşıyan Jolly Tur, 2016 yılında 720 bin kişiyi tatile gönderdi. 2017 yılında tamamen yenilenen teknolojik alt yapılarıyla 1 milyon tatilciye hizmet vererek yüzde 34’lük bir büyüme hedeflediklerini söyleyen Mete ve Mert Vardar, misafirlerinin dünyanın her noktasına seyahat planlaması yapabilmeleri için dünyanın en büyük fonlarından bir tanesi olan Goldman Sachs ile gerçekleştirdikleri ortaklık sayesinde Jolly Tur’un artık teknolojiyi iyi kullanan bir firma olmaktan çıkarak daha çok teknoloji firması haline geldiğini vurguluyor. Bunu da Goldman Sachs ortaklığında kurdukları Gordion teknoloji firmasıyla gerçekleştirdiklerini anlatan Jolly Tur’un Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mert Vardar, Jolly Tur’da gerçekleşen tüm bu yenilikleri, artan destinasyonlarını, uluslararası arenada hedefledikleri noktayı, 2017 planlarını ve gençlere yönelik çalışmalarını Klass okurları için anlattı.
METE VARDAR
“Ne yazık ki Türkiye de hala nüfusun yüzde 6-7’lik dilimi yani üç buçuk dört milyon kişi seyahate çıkıyor. Biz de bunun yüzde 17-18’ni pazar payı olarak elimizde tutuyoruz ve insanlar Jolly Tur ile tatile çıkıyor. 2016 yılında Jolly Tur ile seyahat eden kişi sayısını 720 bin yaptık. 2017’deki hedefimiz de 1 Milyon tatilciyi Jolly Tur tarafından tatile götürmek ve bu da yaklaşık yüzde 33-34 bir büyümeye denk geliyor.”
METE VARDAR
“2017’de Jolly Tur olarak uluslararası arenada da Türkiye’yi temsil edecek bir yapı haline geleceğiz. Bununla ilgili dünyanın en büyük fonlarından bir tanesi olan Goldman Sachs ile bir ortaklık gerçekleştirdik. Sadece paket turlarda değil münferit olarak da artık misafirlerimizin beğenisini dünyanın her noktasında seyahat planlaması yapabileceği bir yapıya gidiyoruz. 2017 Jolly Tur’un Türk turizmi için bir değer olduğunu gösterebileceğimiz en önemli yıllardan bir tanesi olacak.”
METE VARDAR
“Biz bundan önceki senelerde özellikle misafir memnuniyetine vermiş olduğumuz önem, iyi bir kadroyla çalışıyor olmamız ve Jolly Tur’un marka gücü sayesinde ne yazık ki olumsuz geçen bir sene olmasına rağmen 2016 yılını yüzde 22’lik bir büyümeyle kapattık”
MERT VARDAR
“Seyahat sektörünün gelişmesiyle birlikte artık teknolojiyi kullanan bir firmadan daha çok teknoloji firması haline gelmek zorundaydık. Vardar ailesi olarak Goldman Sachs’ın da iştirakiyle Gordion teknoloji firmasını kurduk. Ve şu an seyahatle ilgili bütün çözümlerimizi ve alt yapımızı Gordion şirketi üzerinden yapıyoruz.”
MERT VARDAR
“Kurumsal firmaların seyahat çözümlerini karşılıyoruz. Kendilerine manuel olarak yürüttükleri işleri dijital bir asistan vererek çözüme ulaştırdık. Yani bizim kurumsal modülümüzle birlikte artık kurumsal firmalar bütün seyahatlerini otomatik olarak bizim tarafımızdan verilen dijital asistan vasıtasıyla yapabiliyorlar. Bu Türkiye’de eşi benzeri olmayan bir modül.”
Mete Bey, Jolly Tur Türkiye’nin en önemli tur şirketlerinden bir tanesi. 2016 sizin için nasıl geçti?
Mete Vardar: 2016 senesi özellikle hizmet sektörü dediğimiz turizm sektörü için çok iyi geçen bir sene değildi. Ama biz bundan önceki senelerde özellikle misafir memnuniyetine vermiş olduğumuz önem, iyi bir kadroyla çalışıyor olmamız ve Jolly Tur’un marka gücü sayesinde ne yazık ki olumsuz geçen bir sene olmasına rağmen 2016 yılını yüzde 22’lik bir büyümeyle kapattık. özellikle Mayıs ve Haziran aylarında bir önceki yıla göre yüzde 100’ün üzerinde bir büyümemiz vardı. Ama ne yazık ki 4 Temmuz’da yaşanan havalimanı saldırısı ve sonra 15 Temmuz’da yaşanan darbe girişiminden sonra ciddi iptaller aldık. özellikle seyahat planlamasında kamu da önemli bir yer alıyor ve özellikle kamu izinlerinin iptal olması nedeniyle biz 15 Temmuz sürecinden sonra bir hafta içerisinde yaklaşık 50 bin kişilik iptal yani 44 milyon Türk lirası iade yapmak durumunda kaldık ve Temmuz ayı çok kötü geçti. Bu yüzden büyüme hızında ne yazık ki geri de kaldık ama Ağustos ayında bu durum toparlandı. Ağustos, Eylül ve Ekim aylarında yıl ortalamamızı yükselttik ve dediğim gibi yüzde yılı % 22’lik bir büyümeyle kapattık. 2016 gerçekten Türk misafirlerinin çok iyi fiyatlarla iyi avantajlarla tatili satın alabildiği bir sene oldu. 2015 yılında yılın sonuna doğru uçak kriziyle başlayan Rusya krizi, Türkiye’ye gelen turist sayısında azalma, özellikle otelci partnerlerimizle yaptığımız özel anlaşmalarla beraber Türk misafirlere çok daha iyi fiyatlar sunuldu. Sadece yurtiçi turlarda değil yurtdışı turlarda da çok özel avantajlarla çok özel kampanyalarla ve yeni destinasyonlarla, değişik, farklı paketler sunarak misafirlerimize, 2016 yılını büyümeyle kapatmış olduk.
2016 yılı için yüzde 22’lik büyüme çok iyi bir oran değil mi?
Mete Vardar: Gerçekten öyle ama bu ne yazık ki geneli yansıtmadı. Bundan önceki senelerde misafire yaptığı yatırımlar sayesinde Jolly Tur için 2016 yılı misafirlerinin güvenle seyahat edip marka bilinirliğinin ön plana çıktığı bir sene oldu.
2017’DEKİ HEDEFİMİZ BİR MİLYON TATİLCİYİ JOLLY TUR TARAFINDAN TATİLE GöTüRMEK”
2017’deki büyüme hedefiniz nedir?
Mete Vardar: 2017’de de açıkçası biz büyüme hedefinden geri adım atmıyoruz. çünkü ne yazık ki Türkiye’de hala nüfusun yüzde 6-7’lik dilimi yani üç buçuk dört milyon kişi seyahate çıkıyor. Biz de bunun yüzde 17-18’ni pazar payı olarak elimizde tutuyoruz ve insanlar Jolly Tur ile tatile çıkıyor. Bu sene Jolly Tur ile seyahat eden kişi sayısını 720 bindi. 2017’deki hedefimiz de 1 milyon tatilciyi Jolly Tur tarafından tatile götürmek ve yaklaşık yüzde 33-34’lük bir büyümeye denk geliyor. Bu tabii önemli bir beklenti, ama biz kendimizi biliyoruz çok iyi çalışıyoruz ve misafiri çok iyi tanıyoruz. Yalnızca operasyon kadrosunda 600 kişi bulunuyor ve bu rakam acentelerle beraber 3 bin kişiye ulaşıyor. Güçlü bir ekiple ülkemiz insanını tatile götürebilmek için cansiperane bir çalışma örneği gösteriyoruz.
Türk tatilci seyahat satın alırken ne kadar bilinçli ve acentelere güven seviyesi ne durumda size göre?
Mete Vardar: Türk tatilci tatilini satın alırken artık gerçekten bilinçli. Biz bir hayal pazarlıyoruz ve Türk tatilci 7-8 ay sonra yapacağı tatilin ödemesini bize 8-9 ay önceden yapıyor. Bundan dolayı da artık çok bilinçli. Daha çok marka, bilinirlik ve güven duygusu oluşacak seyahat acentelerini tercih ediyor. Bu konuda misafirlerimize tavsiyemiz de var, bu konu git gide daha da önemsenen bir noktaya geldi. çünkü ne yazık ki sektöre bakıldığı zaman her sene birtakım acenteler açılıyor, kapanıyor; arka tarafta sadece 30 bin liralık bir seyahat acentesi belgesiyle bu iş yapılabilir durumda. Açıkçası denetim mekanizması da çok yeterli değil. Bununla ilgili Kültür ve Turizm Bakanlığı Seyahat Acenteleri Birliği bir takım çalışmalar yapıyor ama bence bu çalışmaların çok daha hızlanıp gerçekten seyahat eden kitlenin kendini yüzde 100 güvende hissedeceği bir yapı haline getirilmesi gerekiyor. çünkü her bir mutsuz misafir seyahat acentelerinden uzaklaşıyor ve bir müddet sonra gittiği seyahat acentesinin adını hatırlamıyor. Ama “Ben bir seyahat acentesiyle gitmiştim başıma bunlar geldi” diyebiliyor. O yüzden bunu ciddi bir tabana oturtmak lazım, güven vermek lazım, güvenilir bir ortam yaratmak lazım. Günlük, aylık ve senelik açılıp kapanan seyahat acenteleri var. Her ne kadar büyük marka olursan ol misafir fiyat karşılaştırması yapıyor ve ne yazık ki bu anlamda yanılan misafirlerimiz de oluyor. Gitgide bu sayı azalmasına rağmen hala devam edebiliyor. O yüzden bir an evvel artık bununla ilgili büyük bir yapının oluşması, teminat altına alınması lazım. çünkü biz bir yerde banka görevi görüyoruz. Misafirimiz çok daha önceden bizlere güveniyor ve ödemelerini yapıyor. Bunun sağlıklı bir ortam yaratılacak bir şekle kavuşturulması lazım.
“DüNYANIN EN BüYüK FONLARINDAN BİR TANESİ OLAN GOLDMAN SACHS İLE BİR ORTAKLIK GERçEKLEŞTİRDİK”
2017 yılına nasıl hazırlandınız?
Mete Vardar: Tüm hazırlıklarımızı büyümeye devam etme hedefiyle yaptık. Hatta 2017 Jolly Tur’un en önemli senelerinden biri olacak. çünkü biz 1986 yılını kurulduğumuz dönem, 2004-2005 yıllarını yurtdışı partnerlerimizden ayrıldığımız ikinci dönem ve 2017’yi de artık Jolly Tur olarak daha hızlı adımlarla koşarak devam edeceğimiz, ulusal değil uluslararası arenada Türkiye’yi temsil edecek bir yapı haline geleceğimiz dönem olarak görüyoruz. Bununla ilgili bir yabancı ortaklık yaptık ve dünyanın en büyük fonlarından bir tanesi olan Goldman Sachs ile bir ortaklık gerçekleştirdik. Hem bunun vermiş olduğu güven hem Türk turizminde artık gerçekten atılım yapılması gereken bir döneme girdiğimizden dolayı da iyi bir hazırlık yaptık. Marketing bütçesini genişlettik, kendi içimizde yeni yeni yapılandırmalara girdik, yeni alanlar yarattık. Sadece paket turlarda değil münferit olarak da artık misafirlerimizin dünyanın her noktasında seyahat planlaması yapabileceği bir yapıya gidiyoruz. Bununla ilgili tüm hazırlıklarımızı bitirdik. 2017 Jolly Tur’un Türk turizmi için bir değer olduğunu gösterebileceğimiz en önemli yıllardan bir tanesi olacak.
Türkiye’de 80 milyon insan yaşıyor 6-7 milyon kişi seyahat ediyor dediniz. Türkiye genelinde bu rakam çoğaldığında her şey daha başka bir hale gelecek galiba. Mesela sizin bu rakamı 10 milyona çıkarmak gibi bir düşünceniz ve planınız var mı?
Mete Vardar: Tabii ki böyle bir arzumuz var. Almanya’da 70 milyon nüfus var, 90 milyon paket satılıyor. İspanya’da her bir İspanyol bir buçuk kez ortalama seyahate gidiyor. Ama Türkiye’de bu sayı ne yazık ki hala ülke nüfusunun yüzde 6-7’sini oluşturuyor. 6-7 milyon kişi civarı seyahat ediyor. Eskiden şöyle bir algı vardı ki aslında doğruydu, yurtdışından gelen turist Türkiye’de çok daha avantajlı fiyatlarla tatilini satın alabiliyordu. Ama bugün baktığımız zaman biz mesela Kasım ayında erken rezervasyona başladık. özellikle Kasım, Aralık ve Ocak aylarında erken rezervasyonu planlayan misafir Avrupalı turistten de Rus turistten de çok daha avantajlı fiyatlarla tatilini satın alabiliyor. Bunu çok net söyleyebilirim. Böylece pazarı daha da çok genişletmiş oluyoruz. Yani iç pazardaki tur operatörleri ne kadar güçlenirse, güven duygusu oluşturursa, otellerdeki satın alma gücü de kuvvetleniyor ve bunu da iç pazara sunuyoruz. özellikle geçen seneye kadar çok ciddi derecede avantajlar söz konusuydu ve erken rezervasyona olan güven neredeyse toplam iç pazar hacminin yüzde 70’lerine gelmişti. 2017 senesine baktığımız zaman, özellikle biz kontrat döneminin tamamını bitirdik diyebilirim. Şu ana kadar yaklaşık 740-750 tane tesisle kontrat yaptık ve bunların yüzde 90’ını geçen seneki Türk Lirası fiyatlarıyla yaptık. Bu geçen sene zaten yüzde 40 gibi erken rezervasyon avantajının üstüne kur farkından doğan yüzde 20’nin de TL. fiyatından dolayı avantaj olduğunu gösteriyor. Yani aslında yabancı turistten yüzde 50-60 şu dönem daha uygun fiyatlarla tatili satın alabilir anlamına geliyor. O yüzden bu sene gerçekten Türk tatilci için bir fırsat senesi.
“TüRKİYE’DE TATİL SATAN TüM SİTELERİN AYNI EŞİT ŞARTLARDA üLKEMİZE VERGİSİNİ öDEMESİ LAZIM”
Erken rezervasyondan iç piyasaya yansıyan avantajlardan rakamsal örnekler verebilir misiniz?
Mete Vardar: Dediğim gibi satın alma gücünün artmasıyla beraber Türk tur operatörleri misafirlere çok daha uygun avantajlı fiyatlar sunabiliyor. Yalnızca iç pazarda Türkiye’deki resort bölgesindeki otellerde değil yurtdışında da böyle. 6-7 sene evvel yaptığımız 799 Euro’luk klasik İtalya turlarını şu an 399 Euro’ya alabiliyor misafirlerimiz. 599 Euro orta Avrupa turlarını 299 Euro’ya alabiliyor. Neden? çünkü uçak planlamalarını çok daha önceden yapıyoruz. Havayolu anlaşmalarında çok daha güçlü satın almalar yapıyoruz. Bunu da fiyat avantajı olarak Türk tatilcinin beğenisine sunuyoruz. O yüzden Pazar gitgide genişliyor. Ama şunu belirtmeden edemeyeceğim biliyorsunuz Türkiye’de de yabancı menşeili internet siteleri var. Bu şirketler Türkiye’de gelir vergisi ödemiyor, KDV ödemiyor. Ama biz Türk tur operatörleri olarak bir şekilde onlarla rekabet eder duruma geliyoruz ve arada yüzde 7 ile yüzde 13 gibi farklılıklar doğuyor. Biz Jolly Tur olarak satın alma gücümüzle beraber bu farklılıkları kapatabiliyoruz ama Türkiye’deki her tur operatörü bunu yapamıyor ve yapamayınca pazar payı ne yazık ki bu yabancı menşeili internet sitelerine de kayabiliyor. Bundan dolayı bu dengenin de kesinlikle sağlanması lazım. Türkiye’de Türk tatilciye satın alma yapan tüm sitelerin aynı eşit şartlarda ülkemize vergisini ödemesi lazım. Bunu da artık bir şekilde Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ilgili birimlerin çok daha dikkat ederek bu konunun üzerine giderek sorunu çözmeliler. Ya bizi muaf tutacaklar ya da onların vergilerini ödemesini sağlayacaklar. Biz bugün baktığımız zaman yaklaşık sene sonunda yüzde 2.5-3 gibi karlılıklarla bu işi yapmaya çalışırken ve bunun da yüzde 50’sini damga vergisi olarak ülkemize verirken yabancı şirketler ne yazık ki bundan muaf, bu öTV’lerin hiçbirini yapmıyor. Bir müddet sonra ne olacak? Türkiye’deki tur operatörleri de rekabet edemiyor olacak ve Türkiye de özellikle seyahat planlamasında hak ettiği vergiyi alamıyor durumuna gelecek. Bu yüzden bu konunun çok önemsenmesi ve bir an evvel planlamanın içine alınması gerektiğini düşünüyorum. Eğer böyle olursa Türkiye’deki tur operatörleri çok daha fazla güçlenir. Rekabet çok olur. O yüzdende 10 milyon ve üzerindeki rakamlara çok kısa zaman içerisinde ulaşırız diye düşünüyorum.
2017’de Jolly Tur’un destinasyon olarak farklı lokasyonları olacak mı?
Mete Vardar: özellikle bu anlamda havayolu şirketlerine teşekkür etmek istiyorum. THY, Pegasus, AtlasGlobal, Onurair, Borajet... Açıkçası havayolları Türk tur operatörlerine çok büyük destekler veriyor. Ama bilhassa THY çok önemli hatlar açıyor. Artık Küba’ya, Seyşeller’e, Zanzibar’a, Maldivler’e direkt uçuş başladı. Bunun gibi birçok destinasyon açılıyor. Biz de bununla ilgili planlamalar yapıyoruz, yeni hatlar açıyoruz. Mesela özellikle Küba’ya aktarmalı uçuşla gidildiği için 200-240 kişi gibi planlama yaparken, bu sene 3 bin kişi planladık. Geçen sene 67 farklı program çıkarıyorduk, bu sene 173 farklı program çıkarttık. Misafirlerimiz 173 farklı programla Jolly Tur ile seyahat edebilir duruma geldi.
“30. YILIMIZI KUTLUYORUZ VE TURİZMİ BİR SOSYAL SORUMLULUK PROJESİ OLARAK DA DüŞüNEREK YAPIYORUZ”
Bu kadar farklı programı yönetmek çok zor olmalı…
Mete Vardar: Yaklaşık 50 ülkede 173 hatta farklı program çıkarttık. Bu bence çok önemli, artık Türk tatilci dünyanın her noktasına çok uygun fiyatlarla tatil alabiliyor. Mesela biz geçen sene İbiza’ya Türkiye’den ilk defa direkt uçakla yaptık ve müthiş talep oldu. üç ay önceden bütün koltuklarını doldurduk İbiza’nın. Bunun gibi çok özel turlarımız var. Bunların yanında özellikle kültür turlarında çok iddialıyız. Biz açıkçası Jolly Tur olarak özellikle paket turlarda en iddialı tur operatörüyüz. Sadece yurtdışı turlar değil kültür turlarında da Türkiye’de GAP programlarında -ne yazık ki yaşanan olumsuzluklardan dolayı programı farklılaştırdık- Karadeniz, Ege, İç Anadolu, Ayvalık, Ege’nin saklı köyleri gibi inanılmaz talep gören turlarımız var. Kültür turlarında haftada yaklaşık 70-80 tane farklı program çıkartıyoruz. 2-3 sene evveline bakıldığı zaman sadece İstanbul çıkışlı olan programlarımızı şu anda 17 tane farklı şehirden organize ediyoruz. Eskişehir, Ankara, İzmir, Adana, Antep ve diğer saymadığım birçok şehirden direkt kalkışlı tur programları yapıyoruz. Eskiden sadece İstanbul’da yaşayan misafirlerimizi o bölgelere götürürken şimdi o bölgedekilerdeki misafirlerimize de İstanbul turları yapmaya başladık. Bir turizm hareketlenmesi yaptık. çünkü biz bu sene 30. yılımızı kutluyoruz ve turizmi bir sosyal sorumluluk projesi olarak da düşünerek yapıyoruz. Biz bu işi yalnızca ticari olarak bakıp sadece kazanç elde etmek için planlamıyoruz; Türk tatilcinin çok uygun fiyatlarla en iyi servisi alabileceği bir yapı oluşturduk. Her bir memnun misafir ailenin olması şirket çalışanlarımızı çok mutlu ediyor. Ne yazık ki ülkemizin şu anda yaşadığı olumsuz şartlarda biraz da olsun mutluluklarına bir şey katabilmek bizlere ayrı bir feyz, heyecan veriyor. Bundan dolayı da açıkçası gurur ve mutluluk duyuyoruz. İnşallah yakın gelecekte daha güzel günler yaşarız ve gerçekten tatilin bir lüks değil bir ihtiyaç olduğunu benimsettiğimiz bir döneme gireriz.
“SEYAHAT SEKTöRüNüN GELİŞMESİYLE BİRLİKTE ARTIK TEKNOLOJİYİ KULLANAN BİR FİRMADAN DAHA çOK TEKNOLOJİ FİRMASI HALİNE GELMEK ZORUNDAYDIK”
Mert Bey, Jolly Tur’un teknolojik altyapısı çok kuvvetli şirkette teknoloji altyapısı ile siz ilgileniyorsunuz. Bu konuda Jolly Tur için neler yaptınız, farkınız nedir?
Mert Vardar: özellikle şunu söylemek isterim ki; seyahat sektörünün gelişmesiyle birlikte artık teknolojiyi kullanan bir firmadan daha çok teknoloji firması haline gelmek zorundaydık. Bunun kararını da 5 yıl önceki yönetim kurulu toplantısında net bir şekilde verdik ve bununla birlikte teknoloji altyapılarına ekipler yarattık. Sonunda da kendi teknoloji firmamızı kurduk. Vardar ailesi olarak Goldman Sachs’ın da iştirakiyle Gordion teknoloji firmasını kurduk. Ve şu an seyahatle ilgili bütün çözümlerimizi, alt yapımızı Gordion şirketi üzerinden yapıyoruz. çünkü seyahat kavramı çok gelişiyor, bununla beraber rekabette çok artıyor ve misafirlerimize en uygun fiyatları en uygun kullanıcı deneyimi ile sunmamız gerekiyor. Gerek sitemizde olsun gerek satış yapan arkadaşlarımızın kullandığı ekranlar olsun ciddi kullanıcı testlerinden geçiriyoruz ve bu kullanıcı deneyim testlerinden sonra altyapımızla birlikte de müşterimize en uygun fiyatlarımızı en uygun seçeneklerle sunmayı hedefliyoruz.
Sizdeki teknolojik altyapının insanlara faydası neydi? Hızlı bilet almak mı, hızlı ulaşım mı, bir anda fiyatların hepsini görebilmesi mi?
Mert Vardar: Aslında bunların hepsi ama en önemlisi hız. Hızımızı saniyenin bin de biri kadar hızlandırmak bile bizim için bir sorumluluk ve yükümlülük. Hız konusunda ciddi bir altyapımızın oluşması gerekiyor. Hem network planlamamızın hem de teknolojik altyapımızın buna uyum sağlaması gerekiyor. Bununla birlikte diğer unsur da ürün fazlalığı. Yani bizim şu anda bünyemizde 500 bini aşkın yurtdışı oteli var. Bu 500 bini aşkın yurtdışı oteline şu an aslında en uygun fiyatlarla Jolly Tur’un satış kanallarından misafirlerimiz ulaşarak satın alabiliyorlar. Hem bunu otelleri karşılaştırmalı olarak, görerek yapabiliyorlar. ürün kapasitesini arttırmak ve hızlı bir şekilde müşteriye ulaştırmak da ciddi bir teknolojik altyapı gerektiriyor.
“ARTIK KURUMSAL FİRMALAR BüTüN SEYAHATLERİNİ OTOMATİK OLARAK BİZİM TARAFIMIZDAN VERİLEN DİJİTAL ASİSTAN VASITASIYLA YAPABİLİYORLAR”
500 bin otel şimdi sizin sisteminizde mi bulunuyor?
Mert Vardar: Evet. Misafirlerimiz bu hizmeti isterlerse acentelerimizden talep olarak isterlerse de internet sitelerimizden online olarak satın alabiliyorlar. Bunun haricinde teknoloji dediğimiz zaman sadece seyahat çözümleri değil şirketin A’dan Z’ye bütün teknolojik altyapısındaki değişiklikten bahsediyoruz. Yani bu hem finans tarafındaki modülümüz olsun hem de müşteriye dönük doğrudan pazarlamadaki modülümüz olsun tamamen bir değişiklik söz konusu ve 2017 yılı içerisinde de bu değişikliğin tamamını bitirmiş olacağız. 2017’nin son çeyreğiyle birlikte de gerçekten artık global anlamda hedeflerine ulaşabilecek bir altyapı oluşturmuş olacağız. Yurtdışındaki rakiplerimiz daha öncü bir şekilde atak yapabildiler ama teknolojik altyapı olarak şu anda yurtdışı rakiplerimizi de geçmiş durumdayız. Hatta geçen ay kurumsal bir modülümüzü çıkardık. Yani kurumsal firmaların seyahat çözümlerini karşılıyoruz. Kendilerine manuel olarak yürüttükleri işleri dijital bir asistan vererek çözüme ulaştırdık. Yani bizim kurumsal modülümüzle birlikte artık kurumsal firmalar bütün seyahatlerini otomatik olarak bizim tarafımızdan verilen dijital asistan vasıtasıyla yapabiliyorlar. Hem bununla birlikte kendi tasarruflarını da görebiliyorlar, yani bir uçak biletini ya da bir oteli ne kadar uygun alabildiklerini raporlayabiliyorlar; senelik raporlarını da çıkartabiliyorlar. Hem de çok hızlı bir şekilde onay mekanizmasını çalıştırarak çok hızlı bir şekilde seyahat çözümlerine ulaşabiliyorlar. Bu Türkiye’de eşi benzeri olmayan bir modül. Geçen ay Türkiye’nin hatta dünyanın en büyük bankalarından birinde Türkiye genel müdürlüğünde bu programımız kullanılmaya başlandı. Şu anda da hızlı bir şekilde bunun pazarlamasını yapıyoruz ve holdingler, bankalar gibi şirketler gündemlerine aldılar. Bu kurumsal modülümüzü ciddi anlamda kullanmaya başlayacaklar. Bunun haricinde www.jollytur.com’da sürekli bir yenileme oluyor. Şu anda alt sayfalar ve 2017 ile birlikte ana sayfa da bir değişim olacak. Artık tatil kavramı insanların zihninde Jolly Tur ile çok özdeşleşmiş durumda ama en büyük hedefimiz 2017 ile birlikte marka yatırımını da yaparak seyahat denince akla gelen ilk marka olmak. Uçak bileti olsun, yurtdışı münferit otel olsun, rent a car olsun, transfer olsun, yurtiçindeki otellerde ya da paket turlarda zaten gücümüzü ispat etmiştik. Artık misafirlerimiz bütün seyahat çözümlerini Jolly Tur vasıtasıyla yapabilecekler. Bu altyapı zor bir süreçti bizim için. Yazılım sektörü gerçekten zor ve doğru kişilerle çalışmanız gerekiyor. Bizim ciddi bir yazılım ekibimiz var. 50 kişinin üstünde yazılımcı kadrosuyla çalışıyoruz.
“JOLLY TUR OLARAK EN BüYüK HEDEFİMİZ GENçLER”
Sizin Jolly Tur olarak Ocak ve Şubat aylarında yaptığınız bir Whitefest var. 2017’de Whitefest’de neler olacak?
Mert Vardar: Bununla ilgili ciddi bir ekibimiz var. üniversite gençliğinin ne istediğini bilen ve onlara ne sunacağımızı bilen güçlü bir ekip ve bu ekip Jolly Tur’un gençlik markası tarafında çalışıyor. Whitefest bu sene 15. yılını kutlayacak. Whitefest şu ana kadar Uludağ’da üniversitelerin tatil dönemlerinde 4 gece 5 günlük periyot halinde gerçekleşen bir festival. Bu seneki tarihleri de 15-19 Ocak, 22-26 Ocak ve 5-9 Şubat olarak planlandı ve satışları da neredeyse bitmek üzere. Eylül’ün sonunda satışa çıktık. Şu anda satışları tamamlanmak üzere diyebiliriz. Whitefest bütün gençlik kamuoyunda Türkiye’nin en büyük gençlik festivali olarak adlandırılıyor ve tabii bu bize gurur veriyor. Bu sene de Whitefest’de her sene olduğu gibi birçok yenilik olacak. Eğlence hızlı bir şekilde devam edecek. Türkiye’nin en önde gelen sanatçıları Whitefest’de sahne alacak. Serdar Ortaç, Hande Yener, Gülşen, Serkan Kaya, Berkay, Hakan Altun, Hadise, Emre Kaya, Simge, Erdem Kınay, Merve özbey ve bunun haricinde birçok DJ performansı sergilenecek. Whitefest 4 gece 5 gün boyunca öğrencilerin hem sınav stresini attığı hem Jolly Tur’un güveni ve hizmet kalitesiyle birlikte güzel bir kayak tatilini yaşadığı bir festival. Gün boyu aktivitelerimiz oluyor. Bu sene Türk Telekom Selfy markasıyla ana sponsorumuz oldu. Türk Telekom Selfy, Türk Telekom’unun gençlik markası ve gençlik segmentinin oluşturduğu bir marka. Whitefest zor ama zevkli bir operasyon. Hem Türkiye’nin hem de global anlamda markaların buluştuğu ortak bir nokta haline geldi. Bununla birlikte de bahar aylarında diğer festivallerimiz var. Spring Break, Sandival, Neverland olsun bu festivallerde de büyümeye devam ediyoruz. Yani Jolly Tur olarak en büyük hedefimiz gençler. Aslında belki de ailelerinin dışında ilk tatil deneyimlerini Jolly Tur ile yaşıyorlar ve ömürleri boyunca unutamayacakları ilk anılara Jolly Tur markasıyla sahip oluyorlar. Geçmişte Whitefest’in tadını alan misafirlerimizden gelen yoğun taleplerle birlikte, yani geçmişte üniversite hayatında Whitefest’e gelmiş ama çalışma hayatına başlamış ve hafta içi tatil yapamayan ciddi bir genç çalışan kesim var. Bunların talepleriyle birlikte de beş sene evvel Corporate Weekend festivalimizi oluşturduk. Yine Jolly Tur’un organize ettiği, Perşembe - Pazar ve Cuma - Pazar seçenekleriyle Uludağ’da beş senedir gerçekleşen bir festival. Burada da aslında tamamen Whitefest’in kopyası ama daha çok beyaz yakalı çalışanlara yönelik 3 gece 4 gün süren çok güzel bir festival oluyor. Beyaz yakalılar aslında bütün iş streslerini bir kenara bırakarak hem kayak tatillerini yapıp hem de doyumsuz bir eğlence yaşıyorlar. Mesela bu sene Bengü 90’lar şeklinde yeni bir projesiyle Corporate Weekend’de sahne alacak. Onun dışında Yol Project sahne alacak, Ozan çolakoğlu, Zeynep Bastık sahne alacak. Yine after ski partilerimiz, gece konserlerimizle birlikte misafirlerimiz doyumsuz bir eğlence eşliğinde kayak zevkini yaşayabilecek.
Siz bir de erken rezervasyon sigortası yapıyorsunuz. Misafirlerinize bu sigortanın sağladığı güvence nedir?
Mete Vardar: özellikle erken rezervasyon avantajlarında misafirlerin çok daha cazip fiyatlarla tatili satın alabilir olduğu bir dönem yaşıyoruz. Bir de buna ilaveten son senelerde erken rezervasyon sigortası yapıyoruz ve misafirlerimize 72 saat öncesine kadar tatil planlamasını hiçbir koşul belirtmeksizin rezervasyon bedelinin yüzde 1’i kadar ücretle sigorta yaptırıp koşulsuz iptal etme şansı sunuyoruz. Ve bu sene en önemli avantajlardan bir tanesi misafirimiz aynı tesiste aynı dönemde daha uygun bir fiyat bulduğu takdirde aradaki fiyat farkını da misafirimize iade ediyoruz. Bu da çok ciddi bir avantaj oluyor.