Esnek ve iþlevsel mimari çözümler sunarak yaratýcý mekanlarla insan hayatýna deðer katan projelere imza atan ve inþaat sektörüne yüksek kalitede hizmet sunan AE Mimarlýk, Türkiye’nin önde gelen mimarlýk ofisleri arasýnda yer alýyor. 1991 yýlýnda Mimar Ahmet Erkurtoðlu tarafýndan kurulan AE Mimarlýk, Kentsel Dönüþüm taleplerinde en çok tercih edilen firmalar arasýna girip dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. Kurulduðu günden beri yurtiçi ve yurtdýþýnda milyonlarca metrekare projenin altýna imza atan AE Mimarlýk’ýn Kurucusu ve Yönetim Kurulu Baþkaný Ahmet Erkurtoðlu firmalarýnýn hizmet kalitesini, baþarý sýrlarýný ve iþ hayatýndaki kurallarýný Klass’a anlattý.

“Günümüzde baktýðýnýz zaman hep büyük projeler, rezidanslar yapýlýyor. Bunlarýn brüt oranlarý çok fazladýr. Oralardan 100 metrekare daire almaya kalkýyorsun ama bakýyorsun ki 55 metrekare bir daire karþýna çýkýyor. Yani yüzde 45 kayýp oluyor. Bizde ise 100 metrekarelik bir alanda 80 metrekarelik bir daire çýkýyor. Bu da büyük bir avantaj saðlýyor.”

“2017’de AE Mimarlýk olarak uygulama projeleri ve proje yönetim þirketi kuracaðýz. Bu þirketin gerekli alt yapýsýný kurduk. 1-2 tane de anlaþma yapmak üzereyiz. O projelerle de anlaþýrsak AE Mimarlýk’a ek bir uygulama ismi ekleyerek tam bir mimarlýk ofisi haline geleceðiz.”

Ahmet Bey, AE Mimarlýk markasý Kentsel Dönüþüm projelerinin hýz almasýyla birlikte Kadýköy baþta olmak üzere birçok bölgede sýk sýk karþýmýza çýkýyor ve imza attýðýnýz her bir proje ile bulunduðunuz bölgede fark yaratýyorsunuz. öncelikle AE Mimarlýk olarak yarattýðýnýz bu farktan bahsedebilir misiniz?

AE Mimarlýk’ýn geçmiþine bakýldýðý zaman 1991 yýlýnda kurulduðu bilinse de onun öncesinde 1983 yýlýndan itibaren baþlayan çýraklýk dönemlerimin de tecrübesini göz önünde bulundurmak lazým. 1991 yýlýndan bugüne dek biz hep düzgün çalýþmayý prensip edindik. Sadece bugünü deðil, yarýný düþünerek de hedef koyduk. Dolayýsýyla iþimizi de düzgün yaptýðýmýz için bu kentsel dönüþüm döneminde çok fazla tercih edildik. öncelikle ekibimizi güçlendirdik daha sonra prensiplerimiz doðrultusunda çalýþmalarýmýza devam ettik. Bizim görevimiz sadece proje çizip müteahhitte ya da yatýrýmcýya verip “Al bunu yaptýr” demek deðildi. Ýnþaat bitinceye kadar verdiðimiz projenin yanýnda kalýyoruz, her þeyini takip ediyoruz, her türlü yasal iþlemi biz çözüyoruz ve inþaatta bir problem çýkarsa biz ilgileniyoruz. Yani iþveren-mimar iliþkisi deðil, arkadaþlýk iliþkisi kuruyoruz. Bu sebepten dolayý AE Mimarlýk açýldýðý günden bugüne kadar hala birlikte çalýþtýðýmýz dostlarýmýz var. Bizden memnun kalan arkadaþlarýmýzýn da bizi tavsiye ediyor olmasý bu dönemde çok fazla tercih edilmemize sebep oldu. Bunun yanýnda iþimizi düzgün yapmamýz, mesleðimizi sevmemiz, iliþkilerde tamamen objektif ve doðal olmamýz bizi Kadýköy bölgesinde tanýnýr hale getirdi.

“BÝZ KüçüK METREKARELERDE BÝLE KALÝTELÝ BÝR YAÞAM ALANI SUNUYORUZ”

Kentsel dönüþümle birlikte sürekli metrekarelerin küçüldüðü fakat daha kullanýþlý evler yapýldýðý söyleniyor. Küçük metrekarelerde kullanýþlý alanlar sunmak zor olsa gerek…

Bunu küçümsemek için deðil, övmek için söylüyorum; Kadýköy’de yýllarca inþaat sektörüne Laz müteahhitler hakimdi. Bize hep en az metrekare kaybýyla proje çözmeyi öðrettiler. Biz ufacýk metrekarelerde kaliteli bir yaþam alaný sunuyoruz. Yani bizim projelerimizde kayýp alan yok denilecek kadar azdýr. Günümüzde baktýðýnýz zaman hep büyük projeler, rezidanslar yapýlýyor. Bunlarýn brüt oranlarý çok fazladýr. Oralardan 100 metrekare daire almaya kalkýyorsun ama dairenin içine girince bakýyorsun ki 55 metrekare bir daire karþýna çýkýyor. Yani yüzde 45 kayýp oluyor. Bizde ise 100 metrelik bir alanda 80 metrelik bir daire çýkýyor. Bu da büyük bir avantaj saðlýyor. Bunu doðru yaparsan baþarýlý oluyorsun. Büyük projelerde bu kayýp alan çok fazla oluyor. Onun için ben de bu konuda yatýrýmcýlarý uyarýyorum. ‘Alýrken kullaným alanýna bakýn’ diyorum. Size müteahhittin ya da yatýrýmcýnýn verdiði 100 metrekare alana bakmayým; girin içeriye, alýn elinize metreyi ve kendiniz ölçün. çünkü kullanmadýðýn alanýn parasýný ödemiþ oluyorsun. Bunu aza indirmek baþarýlý proje yapmak demektir. Bizim de baþarýmýz buradan geliyor. Biz mümkün olduðu kadar kayýp alansýz proje üretmeye çalýþýyoruz. Ufacýk yere bile çok fazla emek veriyoruz. 1-2 katlý apartman bile olsa ciddi emek veriyoruz, zaman harcýyoruz ki mümkün olduðu kadar minimum kayýp alanla proje çözelim. Zaten arsa sahiplerinin bizi tercih etmelerinin en büyük sebebi bu; ‘AE Mimarlýk bize daha fazla metrekare verir.’ Bazý etütler görüyoruz piyasada, bizim yaptýðýmýzdan daha fazla metrekare verdiklerini iddia ediyorlar. Böyle bir þey olmasýna imkan yok. Bir bakýyoruz ki kandýrmaya gitmiþler. Asansör kenarýnda perde dediðimiz alan genelde 25-30 santimetredir. Bazý arkadaþlar bunu 10-15 santim çiziyor ve geriye kalan 15-20 santimi salona veya odaya katýp metrekareyi büyütüyor. Bu tip hileler de oluyor. Ama adam inþaata gelip baktýðý zaman sýkýntý oluyor.

“SADECE METREKARE çöZüMü DEÐÝL, CEPHELERDE DE FARK YARATMAYA çALIÞIYORUZ”

AE Mimarlýk imzasý taþýyan projelerin dýþ görüntüsü de çok çarpýcý oluyor…

Tüm yaptýðýmýz projelerde þartlar doðrultusunda binalarýn estetiðine önem veriyoruz. örneðin, konutlarýn cephelerinde fazla oynayamýyorsun. Ama özel bir iþ yeri yaptýðýmýzda farklý dokunuþlar yapabiliyoruz. Mesela þu an Baðdat Caddesi’nde yaptýðýmýz bir maðazadan güzel ve deðiþik bir cephe olduðu için sürekli övgü alýyoruz. Cadde üzerinde 2-3 tane daha binamýz olacak. Onlarda da cephe çalýþmasý yapýyoruz. Yani sadece metrekare çözümü deðil, cephelerde de fark yaratmaya çalýþýyoruz. Yaptýðýmýz iþleri orada gören araþtýrýyor ve bizi buluyor. “Bize de böyle bir cephe yapar mýsýnýz?” diyor. çoðu mimar önce cepheye önem veriyor ama içi karmakarýþýk býrakýyor. Biz önce projeyi, sonra cepheyi yapmaya çalýþýyoruz. Kýsacasý AE Mimarlýk olarak hem kullanýþlý yaþam alanlarý sunuyoruz hem de cephe tasarýmlarý ile fark yaratýyoruz.

2016 yýlý sizin için nasýl geçti?

Proje anlamýnda çok hareketli geçti, 150’ye yakýn kentsel dönüþüm projesine imza attýk. Ama maalesef piyasanýn ve ekonominin kötü olmasý, dövizin yükselmesi inþaatçýlarý sýkýntýya soktuðu için o sýkýntý bize de yansýdý.

2017 için hedefleriniz nelerdir?

Kentsel dönüþüme devam edeceðiz. Bunun yanýnda Rusya’dan güzel bir proje geldi ona hazýrlanýyoruz. Biz normalde proje çizerken konsept projeyi çözüyoruz, belediye için ruhsat projeleri çiziyoruz. Uygulamaya yönelik proje yapmýyorduk. Þimdi 2017’de AE Mimarlýk olarak uygulama projeleri ve proje yönetim þirketi kuracaðýz. Bu þirketin gerekli alt yapýsýný kurduk. Hatta 1-2 tane de anlaþma yapmak üzereyiz. O projelerle de anlaþýrsak AE Mimarlýk’a ek bir uygulama ismi ekleyerek tam bir mimarlýk ofisi haline geleceðiz. Onun bizi daha fazla büyüteceðine inanýyorum. Eðer uygulama ve proje yönetim þirketinde de baþarýlý olabilirsek AE Markasý sektörün en güçlü ofislerinden biri haline gelecek. Bu þirketle sadece Türkiye’de deðil uluslararasý platformda önemli iþler yapmayý planlýyoruz. Ona göre ekip oluþturuyoruz. Dünyada bir sürü Ýtalyan, Ýngiliz, Amerikan, Fransýz proje yönetim þirketleri var. Türkiye’den de zamanýnda bir tane firma çýkmýþtý ama yabancý bir firma büyük miktarlara onu satýn aldý. Bizimde hedeflerimiz bu büyüklükte bir firma olabilmek.

“HERKES KENDÝ ÝÞÝNÝ YAPMALI”

Peki, bir inþaatý yatýrýmcý veya müteahhit olarak yapma niyetiniz var mý?

Ben her zaman þunu söylüyorum; herkes kendi iþini yapmalý. Günümüzde zaten maalesef herkes müteahhit oldu. Piyasaya yeni girmiþ olanlarla birlikte bir sürü müteahhit ile tanýþýyoruz. Biz bu iþe bu kadar hakimken neden müteahhitlik yapmýyoruz? çünkü ben ofisin dekorasyonunu bile içmimara yaptýrdým. Kendim yapamaz mýydým? Yapardým ama bu kadar baþarýlý olamazdým. Ben 94-95 yýllarýnda ayný anda üç inþaata baþladým. 2 tanesi maliyet bir tanesi kârdý. Maliyet+kârdan bile zarar ettim. Tenzih ediyorum ama ben iþin üçkaðýdýný, çalmasýný, çýrpmasýný bilmem. Sözleþmeye de uymadýk yani sözleþmenin de artýlarýný yaptýk. Baþýna koyduðumuz insanlar da iþi doðru yürütemediler. Ýnþaattan ciddi zarar ettim. O yüzden herkes kendi iþini yapmalý dedim. Benim en iyi yaptýðým iþ mimarlýk ve mimarlýða devam ediyorum. Amacýmýz da bu yolda büyümek. Yoksa inþaat yapmak ekip iþi ama benim mantýðýma göre (kurumsal firmalar için geçerli deðil) baþýnda duramadýðýn iþ senin deðildir. Biz de kurumsallaþmaya çalýþan bir þirket olduðumuz için baþýnda duramayacaðýmýz iþ bizim olmayacaðý için inþaata pek girmeyi düþünmüyoruz.

Peki, iþ hayatýnýzdaki kurallarýnýz nelerdir?

öncelikle mesleðimizi çok seviyoruz. Ýkincisi ise sürekli iþimizin baþýndayýz. Baþka bir iþle uðraþmýyoruz, sadece mimarlýk yaptýðýmýz için ve de severek yaptýðýmýz için iyi bir þekilde gidiyoruz. Olmazsa olmazýmýz dürüstlükten taviz vermemek. Rahmetli Ýbrahim Bodur amcanýn -Nurlar içinde yatsýn- bana 3 altýn öðüdü vardý; bunu ben hayat felsefesi yaptým ve hala onu devam ettiriyorum. Birincisi “çalýþacaksýn, 24 saat sana yetmeyecek” demiþti. Hakikaten bazen 24 saatin yetmediði günler oluyor. Telefonum 24 saat açýktýr. Gece 3’te arayan müþterilerimiz, dostlarýmýz oluyor. Ýkincisi “Dürüst olacaksýn, Þartlar ne olursa olsun bundan ödün vermeyeceksin” dedi. Bizim en güvenilir noktamýz da dürüst olmamýz. Bazen hatalar yapýyoruz ama bu yaptýðýmýz hatalarý kabullenip dile getiriyoruz ve ‘Biz burada hatalar yaptýk’ diyoruz. Projeyi anlatýrken bile bazen hatamý görüyorum “Biz burayý yanlýþ çözmüþüz” diyorum. Yani kendimi eleþtirebiliyorum. Ve son derece eleþtiriye açýk bir mimarlýk kurumuyuz biz. Mesela bazý mimar firmalar vardýr yaptýðý yanlýþýn bile doðru olduðunu savunur. Bizim yanlýþý kabul eden bir karakterimiz var. Bu konuda hakikaten adiliz. üçüncüsü de “Þansýn olacak” demiþti. “Sen çalýþkan ve dürüst olduðun sürece þansýn yanýnda olur, bunu unutma” demiþti. Benim hayat felsefem de bu oldu...

“PAYLAÞTIKçA BüYüYECEÐÝZ”

Güzel bir ekibiniz var… Biraz da ekibinizden bahsedebilir misiniz?

Deðerli ve güzel bir ekibimiz var. Ortaðým Fatih (Küpoðlu) 10 sene önce bir tavsiye üzerine yanýma geldi ve þu an ortaðým oldu. 2 sene önce kendisine hisse verdim ve bizim gücümüze güç kattý. Kentsel dönüþümü alýp götürüyor açýkçasý. Ýþlerin baþýnda Fatih ve kýzým Alize duruyor. Ýlerde ben emekli olayým onlar iþin baþýnda olsun istiyorum. Mimarlýk sektöründe kurumsallaþmak çok zor ama benim en büyük amacým kurumsallaþabilmek. Dünyaya baktýðýmýz zaman bu konuda çok baþarýlý olmuþ mimarlýk firmalarý var. Benim de proje yönetimi uygulama þirketimizle birlikte kurumsallaþma adýna ciddi bir adým atmak. Ve her zaman inandýðým bir þey ‘Pastayý paylaþacaksýn.’ Mimarlýk öyle bir þey ki herkesin bir dönemi var. O dönem eðer sen paylaþmasýný bilmemiþsen yok olup gidersin. çünkü sürekli yenilikler geliyor. Ben zamanýnda projeleri elle çizerdim, þimdi bilgisayarla çiziliyor. Zamanla ne olur bilemiyorum. Teknolojiye de ayak uydurmak gerekiyor. Ofis olarak ayak uydurmaya baþladýk ama ben þahsen Autocat kullanmayý, bilgisayarda proje çizmeyi bilmiyorum. Ben hala kalemle çizmekten keyif alýyorum. Tabi onun da lezzeti bambaþka oluyor iþin açýkçasý. Yani demek istediðim paylaþtýkça büyüyorsun. Dolayýsýyla ilerde kurumsallaþmayý baþarabilirsek oralarda kuracaðýmýz þirkette de birilerine hisse vereceðiz, paylaþtýkça büyüyeceðiz.

Son olarak hem mimar hem de iþ adamý olarak baþarýnýzýn baþlýca sýrrý nedir?

Baþarýmýn en önemli sýrrý iletiþim. Ýletiþiminiz iyi ise iyi bir ticaret adamý olursunuz. Bu da yýllar önce ailecek iþlettiðimiz Kastamonu Ýnebolu’daki otelimizin tecrübesinden geliyor. Otelin altýnda çay bahçesi vardý. çay bahçesine gelen müþterilere bende servis yapardým, müþterilerin valizlerini taþýrdým. Rahmetli babam bana plajlarda simit, sakýz sattýrýrdý. Dolayýsýyla ticarete küçüklükten yetiþtim. O bakýmdan þu andaki baþarýmýzda iyi çizgimizin olmasý, minimum kayýp alanda proje çözmemiz, cepheye önem vermemizin yanýnda iletiþimimizin de çok büyük önemi var. Ýletiþimimizin de küçük yaþtan beri ticaretin içinde yoðurulmamýzdan kaynaklanýyor. Beni hep ‘Kadýköy’de marka oldun, çok iyi oldun’ deyip övüyorlar. Bende diyorum ki çocukluðumdan beri ticaretin içinde yoðruldum, insan nabzýný biliyorum. Bir insan geldiðinde bakýyorum “Bundan iþ çýkmaz” diyorum ve çýkmýyor. Zamanla insan sarrafý oldum yani. Hiç tanýmadýðým bir insanýn nasýl biri olabileceðini hemen anlayabiliyorum. O da küçük yaþtan beri ticaretin içinde olmamdan, insanlarla iç içe olmamdan kaynaklanýyor. Bir söz vardýr ‘Büyüdükçe küçüleceksin’ ben ona çok inanýrým. Biz sadece iþimizi doðru yapmaya çalýþýyoruz.

Fotoðraflar: Mert Can Alþahin