Asli Ercanli : “Yeni Yilda Kendinize Yeni Bir Gülüş Hediye Edin”

Asli Ercanli : “Yeni Yilda Kendinize Yeni  Bir Gülüş Hediye Edin” Asli Ercanli : “Yeni Yilda Kendinize Yeni Bir Gülüş Hediye Edin”

Ünlü Diş Hekimi Asli Ercanli, Gülüş Tasariminin En Önemli Noktalarini Klass’a Anlatti “Bana en çok dişlerinde şekil, renk bozukluğu olan yani gülüşünü beğenmeyen kişiler ve diş eksikliği olan kişiler başvuruyor. Bunların haricinde Gummy Smile dediğimiz, gülüş anında diş etleri çok fazla görünen kişiler geliyor. Benim için bir şey zorsa onu çözmek daha keyiflidir. İnsanların gülüşünü düzelttiğiniz zaman hayatlarına çok güzel bir dokunuş yapmış oluyorsunuz.” Alanında otuz yıllık bir tecrübeye sahip olan Ünlü Diş Hekimi Aslı Ercanlı, Bağdat Caddesi’nde yer alan kliniğinde çocuk diş hekimliğinden şeffaf plaklara kadar her türlü tedaviyi deneyimli ekibiyle birlikte başarılı bir şekilde gerçekleştiriyor. Özellikle gülüş tasarımında kişinin yüzündeki her bir ayrıntıya önem vererek, mükemmele yakın bir gülüş ortaya çıkartmak adına büyük bir titizlikle çalışan Aslı Ercanlı, her şeyde olduğu gibi insanın gülüşünde de harmoninin ve altın oranın çok önemli olduğunun altını çiziyor. Aslı Ercanlı ile kliniğinde verdiği hizmetleri, insanların son dönemde en çok rağbet gösterdiği tedavileri, estetik gülüş tasarımının tüm detaylarını ve kendisini farklı kılan özellikleri Klass okurları için konuştuk.  

Aslı Hanım, siz oldukça başarılı bir diş
hekimisiniz. Öncelikle okuyucularımız için sizi daha yakından tanıyabilir miyiz?

İzmirliyim ve İzmirli olmaktan her zaman gurur duyuyorum. İzmir Özel Türk Koleji ve İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, bilinen adıyla ÇAPA mezunuyum. 30 yıllık diş hekimiyim. Mesleğe ilk başladığım zamanlar, estetik diş hekimliğinin virtüözü, mesleğimizin duayeni diyebileceğimiz Galip Gürel ile çalışma fırsatım oldu. Ondan estetik diş hekimliği ile alakalı çok şey öğrendim. Diş Hekimliğinde görsele yaptığımız müdahalelerle insanların gülüşünü değiştirerek anında reaksiyon almak çok keyifli. Bu durum manevi haz duygusunu da besleyince bu alan üzerinde çalışmaya başladım. Gözümün de iyi olduğunu düşünüyorum. Estetik konusunda her şey teorik bilgilerle oturmuyor. Bakmakla görmek arasında fark vardır. O konuda da yetenekli olduğumu düşünüyorum. Bunların haricinde 15 yaşında bir kızım var. Adı Leyla. İsmini de çok severek koydum.

 ‘DİŞ HEKİMLİĞİNDE
 BRANŞLAŞMAYA İNANIYORUM’
Kliniğinizde ne gibi hizmetler veriyorsunuz?
Kliniğimde aslında diş hekimliğinin her alanında hizmet veriyorum. Multidisipliner bir çalışma prensibimiz var. Diş hekimliğinde branşlaşmaya inanıyorum. Ve modern diş hekimliğinde branşlaşmanın kesinlikle gerekli olduğunu düşünüyorum. Ben cerrahi eğitimi de aldığım için implantlarımı ve diş eti cerrahilerimi, 20 yaş cerrahilerimi kendim yapıyorum. Diş kesimi yapmadan ya da minimal diş kesimi yaparak şeffaf porselen yaprakçıklarla çalışıyorum. Tabi bir gülüşü düzeltebilmek veya dişleri doğru pozisyonlandırabilmek için dişlerin çerçevesi olan diş etlerine ve dudaklara da müdahale gerekiyor zaman zaman. Bunları da kendim üstlendiğimde çok daha başarılı sonuçlar alıyorum. Çünkü neyi nereye getirmek istediğimi, hangi diş etini nerede konumlandırmak istediğimi ben hayal edip tasarladığım için işi pek başka ellere bırakmıyorum. Son zamanlarda diş hekimliği artık modern diş hekimliğine yani dijitale iyice kaymış durumda. Eski analog ölçü yöntemleri, klasik geleneksel ölçü yöntemlerin yerini dijital tarayıcılar aldı. Dijital ağız içi taraması ile ağız içi ölçü alıyoruz ve tomografiler üzerinde tasarımlar yapıp, hata payını sıfıra indirerek işlemi çok kolaylaştırıp konforlu hale getiriyoruz.

Son yıllarda insanların en çok rağbet
gösterdiği işlemler nelerdir?

Bana en çok dişlerinde şekil, renk bozukluğu olan yani gülüşünü beğenmeyen kişiler ve diş eksikliği olan kişiler başvuruyor. Bunların haricinde Gummy Smile dediğimiz, gülüş anında diş etleri çok fazla görünen kişiler geliyor. Benim için bir şey zorsa onu çözmek daha keyiflidir.
İnsanların gülüşünü düzelttiğiniz zaman hayatlarına çok güzel bir dokunuş yapmış oluyorsunuz. Gülmek çok önemli. Dişler yüzün çok önemli bir kısmı. Bu konuda yurt içinde ve yurt dışında çok fazla konferansa katılıyorum. Bir kişiyle ilk tanıştığınızda imajıyla veya kişiliğiyle ilgili 7 saniye içinde karar veriyorsunuz. Ve ilk 7 saniyede yüzdeki odaklandığımız bölge ağız ve dişler. Göz göze bakarak konuşuyoruz ama ağzın da ilk etapta hemen fotoğrafını çekiyor beynimiz. Temiz, pırıl pırıl, bembeyaz dişler karşıdaki insana güvenilir bir kişi olduğumuz imajını veriyor. Dolayısıyla kariyer basamaklarında tırmanırken de sosyal ilişkilerde ve ikili ilişkilerde de her zaman gülüşün temizliği size tahmin etmeyeceğiniz şeyler katıyor. O yüzden bana en çok bu konuda başvuru oluyor.

Porselen lamina konusunda çok başarılısınız. Porselen lamina ve gülüş tasarımı yaparken nelere dikkat ediyorsunuz?
Kişi güldüğünde ilk başta ağzını ve yüzünü baz alıyoruz. Sonra en önemlisi dudaklar. Ve dudaklardan sonra da dişler. Şimdi örneğin bir “gummy smile” dediğimiz, yani gülünce damağı çok çıkan bir kişide güldüğü zaman gözümüz damak görmek istemiyor. Bu hem gülüşün sahibine hoş gelmiyor hem de karşı taraftan ona bakana da hoş gelmiyor. Dudaklar bitince dişler başlasın istiyor insan. Bu mesela gülüş tasarımının bir konusu. Böyle bir durumda ya diş etlerini yukarı alıyoruz ya da dudak hattını aşağıya alıyoruz. Dudak çok yukarı çıkıyorsa bu sefer “lip repositioning” denen operasyonlarla pembe-beyaz dengesini kurmaya çalışıyoruz. Pembe diş eti beyaz diş-pembe dudak beyaz diş. Bu dengeyi kurmaya çalışıyoruz. Bazen de dişler çok aralıklı olabiliyor. Bu sefer aralıkları kapatmaya çalışıyoruz ancak aralıkları kapatırken dişleri büyütme riskimiz var. Bu gibi durumlarda gülüş tasarımında bazı illüzyon yaratan öğretilere başvuruyoruz. Dişlerin boyunu biraz uzatarak genişletmek gibi. Bunun dengesini kurmak için öncelikle bize başvuran hastanın ağız fotoğraflarını çekiyoruz.
Konuşurkenki mimiklerini görmek adına videolarını alıyoruz. Bir kişiyi daha genç göstermek istiyorsak dişlerdeki aşınmaları, renkleri ve görünürlüğü gençlerde olan kriterlere göre düzelttiğimizde yaşını 10-15 sene geri atabiliyoruz. Yaşlanmanın etkisi ile beraber üst dudak mesafesi uzar ve üst dişler gözükmemeye başlar. Bu şikayetle bize başvuran çok hastamız oldu. Biz yaptığımız revizyonlarla bu gibi durumları düzelterek kişilere genç ve dinamik bir görünüm kazandırıyoruz. Gülüş tasarımı yaparken doğal görünmesine de çok dikkat ediyorum. Gülüş tasarımında daha çok dişlerin beyaz görünmesi tercih ediliyor. Burada opak bir beyazlıktan bahsetmiyoruz çünkü dişler opak bembeyaz olamaz. Muhakkak dişin kendi içinde kırılmaları, ışık geçirgenlikleri ve transparan bölgeleri vardır. Ve dişler tek bir renk değildir. Yani degrede bir biçimde diş etinden çıktığında bir-iki ton daha koyudur. Aşağıya doğru ise renk açılır. Bunlara dikkat ederek modelajlar yapmak lazım. Amacımız diş estetiği işleminin dışarıdan bakıldığında anlaşılmaması. Benim amacım her zaman budur.

Sizi diğer diş hekimlerinden ayıran en
önemli özelliğiniz nedir?

Yaptığım işin doğal durmasına, dışarından bakınca anlaşılmamasına çok özen gösteriyorum. Tabii ki bu bir ekip işi. Ekibimizin çok başarılı olduğunu söyleyebilirim. Ben muayene sırasında iki elimle çalışıyorum. Asistanım sayesinde dört elle çalışan bir hekim haline geliyorum. Malzemeye de çok önem veriyorum. Asla ve asla malzemeden ödün vermiyorum. Bu konuda çok özenliyim. Son teknoloji cihazları kullanıyorum. Para her zaman kazanılır ama insan kazanmak çok daha önemli. İtibar kazanmayı her şeyden önde tutuyorum. Diş hekimliği sanatla bilimin bir birleşimi. İnsan bizim yaptığımız dişlerle ömrünü geçirebilmeli. Başımı yastığa koyduğumda hastalarıma karşı vicdanımın rahat olmasını istiyorum. En iyisini yapmış olmalıyım. Yeri geldiğinde bilmiyorum diyebilmek, uzmanı olduğunuz bir konuda destek alabilmek de çok önemli. Ancak bu cümleyi de çok nadiren kullanırım. Ben bana sorulan bir konuda cevapsız kalmamak için eğitime çok önem verdim. Mezun olduğunuz bilgiyle 30 sene hekimlik yapamazsınız. Bunun için her türlü konferans ve kongreye katılıyorum. Bunlara zaman ve bütçe ayırmalısınız. Bunun yanında komplikasyon ile karşılaşabileceğiniz bir tedavide, eğer kendinize tam anlamıyla güvenmiyorsanız tedaviye hiç başlamamanın en doğrusu olduğunu düşünüyorum.