Yurt içi ve yurt dışında yer alan konut, otel, hastane, fabrika, cami, okul, ofis, spor salonu gibi farklı fonksiyon ve ölçeklerde yapıların tasarım ve projelerini, bulunduğu bölgenin mevzuatlarına ve uluslararası standartlara uygun biçimde sonuçlandıran Şah & Mat Design, kullanıcı ihtiyaçlarını önceliklendirip, çevre ve ekonomiyi göz önüne alarak; etik, estetik değerlerden vazgeçmeden, mekânın belleğine, yerine ve doğasına uygun çalışmalar üretiyor. Gün geçtikçe her ürün birbirine benzemeye başlayınca bir atölye kurup, özel tasarımlar yapan aksesuar firması Lizart’ı hayata geçirdiklerini söyleyen Şah & Mat Design Kurucu Ortağı Berfu çakır ile iç mimar olmaya nasıl karar verdiğini, firma olarak projelendirdikleri mekanlarda yarattıkları farkı, danışmanlık hizmetlerini, kurdukları aksesuar atölyelerini ve çalışma prensiplerini Klass okurları için konuştuk.
“Her tasarımcının bir tarzı vardır evet ama genel olarak kendi tarzını yansıtamazsın. Ama mutlaka yaptığımız her mekâna bizi yansıtan renkler objeler yerleştiririz. Bizim yaptığımız mekanlarda karıştırılmış farklı tarzda tek parçalar ve asla sade olmayan giydirilmiş duvarlar ve bol aksesuar vardır.”
“Bir iç mimar olarak dokusu olan, anlamı olan, karmaşıklıktan uzak ve küçük dokunuşlarla sürekli sıkıldıkça değişkenlik sağlayan mekanlar olmasından yanayım. Yaşayan malzemeleri kullanmak benim için büyük zevk.”
Berfu Hanım, öncelikle başa dönecek olursak, Berfu çakır iç mimar olmaya nasıl karar verdi? Tutkuyla yaptığınız işinizde sizi başarıya götüren etkenler neler oldu?
Elimde T cetveli ile doğmadım. çocukken kendimi bir şeyler çizerken hatırlamıyorum. Hatırladığım tek şey sanatçı olmak istediğimdi ve sesim oldukça kötüydü. Ressam olacak kadar iyi de değildim, oyuncu olmam pek mümkün değildi.:) Fakat kaderine razı olan biri de değildim. Her şeyi kenara bırakıp bir dizi tuhaf işlerin peşinde koşup tasarımcı olmayla buluştum. İyi bir iç mimar olmak için ne gerekiyorsa yaptım çok fazla çalıştım, okudum, çizdim ve en önemlisi bakmak ile görmenin arasındaki farkı keşfettim.
Şimdiye kadar yurt içi ve yurt dışında sayısız iç mimari projenin altına imza attınız. Peki Şah & Mat Design olarak bir projeyi ilk ele aldığınızda ne gibi bir planlama yapıyor ve üretimden uygulamaya kadar nasıl bir yol izliyorsunuz?
öncelikle Şah & Mat Design olarak işverenimizin ne istediğini öğrenerek başlıyoruz. Bu konut, otel, kafe, restoran her ne olursa olsun o mekânın işleyişi hakkında bilgi alıp ona göre mimariye uygun şekilde yerleşimleri 3D projeleri ve malzeme seçimlerini gerçekleştiriyoruz. Projenin ana omurgası giriş kısmı olan bu işlemler bittikten sonra imalat kısmına geçip çizilen projeyi üretecek firmaya karar veriyoruz. Her tarzda olan çeşitli imalatçılara dağıtarak müşterimizin yaşamını devam ettireceği evler veya para kazanacağı mekanlar oluşturuyoruz.
“BİZİM YAPTIĞIMIZ MEKANLARDA KARIŞTIRILMIŞ FARKLI TARZDA TEK PARçALAR VE ASLA SADE OLMAYAN GİYDİRİLMİŞ DUVARLAR VE BOL AKSESUAR VARDIR”
Tarzınızı nasıl tanımlıyorsunuz? Bir mekâna girdiğimizde bize “Burayı Berfu çakır tasarlamış” dedirtecek etkiler nelerdir?
Her tasarımcının bir tarzı vardır evet ama genel olarak kendi tarzını yansıtamazsın. çünkü o mekanlar bizim alanlarımız değil. O mekanlar onların yaşayıp zaman geçireceği alanlar. Mimariye, yaşama şekline ve ihtiyaçlarına göre tasarlanıyorlar. Ama mutlaka yaptığımız her mekâna bizi yansıtan renkler objeler yerleştiririz. Bizim yaptığımız mekanlarda karıştırılmış farklı tarzda tek parçalar ve asla sade olmayan giydirilmiş duvarlar ve bol aksesuar vardır.
Devamı ve daha fazlası Klass Magazin Nisan sayısında..